Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da "Mahalle Bizim, Gençlik Bizim" programında konuştu.
"Gençlerimizle birlikte seçimlere kadar durmaksızın yolumuza devam edeceğiz"
Geçmişte tedirginlik duyulan sokaklar artık gençlerin sesiyle şenlendi, güzelleşti. Birileri AK Parti'de "gençlik yok" diyor. İşte gençlik burda. Siz gençlerimizle bir araya geldiğimizde gönlümüz gençleşiyor, ruhumuz gençleşiyor. İlk oyum Erdoğan'a, ilk oyum AK Parti'ye seçim kampanyasıyla gençlerimizle birlikte seçimlere kadar durmaksızın yolumuza devam edeceğiz. Türkiye yüzyılının ilhamı da, geleceği de sizlersiniz. Siyaseti manipüle ettikleri sosyal medya mecralarındaki kuru gürültülerden, dışarıdan aldıkları sufleleri tekrarladıkları sözde tartışma programlarından, kendi kendilerine gelin güvey oldukları toplantılardan ibaret sananlar gelsinler Malatya'daki bu muhteşem kapalı spor salonuna baksınlar.
"Milletimiz darbecilerle anlaşıp tanların arasından sıvışanlara emanet vermez"
Biz seçimden seçime millete giden bir parti olmadık. Her günümüz seçim günüdür. Bu anlayışla seçimlere milletimizle ahit yenileme vesilesi olarak bakıyoruz. Milletimiz kendisi için tuğla üstüne tuğla koymamışa yetki vermez. Milletimiz ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ter dökmemişe eyvallah etmez. Birileri kendini aldatıyor. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Bunlar aç tavuk. Milletimiz, FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemek için 10 bin kilometre yol gidenlere yüz vermez. Milletimiz, darbecilerle anlaşıp tankların arasından sıvışan korkaklara emaneti teslim etmez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimiz FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemek için 10 bin kilometre yol gidenlere yüz vermez. https://t.co/HQ7YGyM9v3 pic.twitter.com/dV1UjDtVIN
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 22, 2022
"Ordumuza kimyasal silah yakıştırmasını yapanlar bedelini ödeyecek"
Benim orduma, benim ordumun askerine hakaret eden, saygısızlık eden bu malum ana muhalefetin ve diğerlerinin hiçbirine bu ülkede Allah'ın izniyle ilk seçimlerde dersini en güzel şekilde verecektir. Bu ordu 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyenlerin ordusudur. Dolayısıyla ordumuza kimyasal silah yakıştırmalarını yapanlar bedelini ödeyecektir. Yargıda bu işin hesabını verecekler. Üzerlerine, üzerlerine gidiyoruz, gideceğiz ve bunlara böyle meydanı boş bırakmamak suretiyle 'Bu meydanda istediğiniz gibi dolaşın.' diyemeyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ordumuza kimyasal silah yakıştırmasını yapanlar bedelini ödeyecek, yargıda hesabını verecek. https://t.co/YDGGA5esQv pic.twitter.com/nIcNzU4OWi
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 22, 2022
"Biz bu toprağın her karışını kanımızla yoğurarak vatan haline getirdik"
Hiçbir imkan bu millete altın tepside sunulmadı. Biz, bin yıldır yaşadığımız bu toprakların her karışını kanımızla ve terimizle yoğurarak, vatan haline getirdik. Asırlarca üç kıta, yedi düveli yönettiğimiz devletlerimizi, bileğimizin gücüyle ve değerlerimize olan bağlılığımızla kurduk, yaşattık. Bir asır önce bizleri bu topraklardan kazıyıp atmak isteyenlere karşı verdiğimiz Milli Mücadele'yi dişimizle tırnağımızla kazandık. Ülkemize son 20 yılda kazandırdığımız her eserin ve hizmetin özellikle de gerisinde böyle bir azim, böyle bir kararlılık, böyle bir çaba vardır.
"Akıl ve izan sahibi herkes 20 yıl 30 yıl önceki Türkiye'yle asırlık farkı görür"
Eski Türkiye güzellemesi yapanların tek derdi o dönemlerin kaosundan, kargaşasından, yoksulluğundan istifade ediyor olmalarıdır. Demokrasisi yaralı, hak ve özgürlük alanları sınırlı, ekonomisi zayıf, refah düzeyi geri, itibarı düşük bir Türkiye isteyen bu ülkenin de bu milletin de sevdalısı olamaz.
"Ekonomik tetikçilerin önümüze kurduğu o sayısız tuzağı söküp atan tek ekip biziz"
Akıl ve izan sahibi herkes 20 yıl, 30 yıl öncesinin Türkiye'si ile bugünkü Türkiye arasındaki asırlık farkı görür, kabul eder, teslim eder. Bunun için diyoruz ki dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz, geleceğini de göremez. Türkiye'yi bugünlere getirirken gerçekleştirdiğimiz her devrimle dışarıda ve içeride yıllardır tıkır tıkır işletilen pek çok oyunu bozduğumuz için başımıza bunca işler geldi. Vesayetle kavga edip de milletin desteğiyle bunu kazanan tek siyasi kadro biziz, biz.
Birileri kahvesini yudumlarken darbeye maruz kalıp da gece sabaha dönmeden milletimizle birlikte on binler, Atatürk Havalimanı'nda ne yaptık? Bunları akamete uğrattık ve liderine sahip çıkan bir gençlik vardı orada, ayrılmadılar, dik durdular. Her çeşidinden terör örgütünün amansız saldırısına uğrayıp da milletimizle birlikte hepsini de sınırlarımızın dışına püskürten tek yönetim biziz. Ekonomik tetikçilerin önümüze kurduğu o sayısız tuzağı milletimizle birlikte söküp atan tek ekip biziz. Türkiye'yi içine sıkıştırılmaya çalışıldığı cendereden milletimizle birlikte kurtarıp, dünyanın en iddialı ülkeleri arasına çıkartan biziz. Kendisi prangaya vurulmaya çalışılan bir ülkeyi dünyadaki mazlumların ve mağdurların umudu haline getiren yine biziz. Velhasıl ülkemizin son 20 yılı sadece asırlık eser ve hizmetlerin inşasıyla değil, aynı zamanda bin yıllık istiklal ve istikbal mücadelesinin yükseğe taşınmasıyla da tarihe geçecek bir dönemdir. Türkiye Yüzyılı sadece milletimizin değil, bölgemizle ve dostlarımızla birlikte tüm insanlığın önünde açılan yepyeni bir ufkun müjdecisidir.