Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika turunun ilk durağı Angola'da Ulusal Meclis'e hitap etti. Erdoğan, Afrika halklarının elde ettiği bağımsızlık kazanımlarını halen kabullenemeyenlerin olduğunu söyledi. "Afrika kıtasına yönelik batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Ziyaretim, Türkiye'den Angola'ya Cumhurbaşkanı düzeyinde bir ilk olması hasebiyle tarihi bir nitelik taşıyor. Son üç ay içerisinde gerçekleşen karşılıklı ziyaretler Türkiye-Angola ilişkilerinde yeni bir dönemin müjdecisidir. Önümüzdeki süreçte hem kaybedilen hem de her alanda işbirliğimizi geliştirmenin yollarını arayacağız. Angola'ya gelişimizden itibaren şahsıma ve heyetimize gösterilen teveccüh Angola makamlarının da aynı hissiyatı taşıdığını gösteriyor.
Angola ile ilişkilerimizi geliştirmeye verdiğimiz önemin bir nişanesi olan ziyaretimin her iki ülke açısından da hayırıl olmasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, meclisler millet iradesinin vücut bulduğu ve hayata geçtiği yerler olarak demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Kurtuluş Savaşı’nın sevk ve idaresini yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduğu 1920 yılından bugüne kadar karşı karşıya kaldığı zorluklar karşısında yılmadan fedakarca çalışmalarına devam etmiştir. Milli iradenin temsilcisi olma vasfına, önüne çıkan tüm engellere rağmen sıkı sıkıya sahip çıkan meclisimiz demokrasimizin de teminatı olmayı hep sürdürmüştür.
Son olarak, 15 Temmuz 2016 tarihinde demokrasimize kast eden FETÖ terör örgütünün darbe teşebbüsünün boşa çıkartılmasında meclisimiz önemli rol oynamıştır. Meclisimiz üzerine yağan bombalara rağmen çalışmalarını sürdürmüş Türk demokrasisinin güvencesi olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kalkınma yolculuğunda dost Angola’nın yanında olmayı sürdüreceğiz. https://t.co/vwOPOR3PUr pic.twitter.com/88zZ4kjG2u
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 18, 2021
Angola Ulusal Meclisi’nin 220 üyesinin yapıcı rolünü yakından takip ediyoruz. Bağımsızlığını elde ettiği 11 Kasım 1975’ten bu yana pek çok zorluğun üstesinden gelen Angola halkının aydınlık yarınlarını da inşa edeceğine inanıyoruz.
Türkiye olarak kalkınma yolculuğunda dost Angola’nın yanında olmayı sürdüreceğiz. Sahra altı Afrika’nın önde gelen ülkesi Angola ile Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan Türkiye’nin işbirliğinin oluşturacağı sinerjinin etkisi, hiç şüphesiz çok geniş bir coğrafyada hissedilecektir. Biz sizlerle bu yolda birlikte yürümeye hazırız.
"Potansiyellerimizi bir araya getirmenin tam zamanıdır"
Geçmişteki demokratik ve ekonomik sancıları tekrar yaşamamak için potansiyellerimizi bir araya getirmenin tam zamanıdır. Biz sizlerle bu yolda birlikte yürümeye hazırız. Buradaki temsilcileri başta olmak üzere tüm Angolalı kardeşlerimizin de aynı hissiyatın içinde olduğundan şüphe duymuyorum.
Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan, kolonyalism utancı olmayan bir milletiz. Bunun yanında bir asır önce zaferle taçlandırdığı İstiklal Harbi’ni dönemin emperyalist güçlerine karşı yürütmüş bir ülkeyiz. Bugün de dünya 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemdeki adaletsizliklere karşı mücadele ediyoruz. İnsanlığın kaderinin 2. Dünya Savaşı galibi bir avuç ülkenin insafına bırakılmayacağını, bırakılmaması gerektiğini savunuyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlığın kaderinin İkinci Dünya Savaşının galibi bir avuç ülkenin insafına bırakılamayacağını, bırakılmaması gerektiğini savunuyoruz.https://t.co/vwOPOR3PUr pic.twitter.com/pvyiOViM9i
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 18, 2021
Dünya değişirken hayatımızın her alanı değişirken, diplomasi, ticaret, uluslararası ilişkiler köklü dönüşümlerden geçerken küresel güvenlik mimarisinin aynı kalması düşünülemez. Hal böyleyken değişim ve reform taleplerine kulak tıkamak. İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan statükoyu ısrarla devam ettirmeye çalışmak demektir. Değişim taleplerini görmezden gelmenin Afrika Kıtası'na ve Kıta'nın Angola gibi güçlü ülkelerine haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye olarak, Afrika kıtasına yönelik batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. Afrika kıtasındaki tüm halkları hiçbir ayrım yapmadan dostumuz olarak görüyor, muhabbetle bağrımıza basıyoruz.https://t.co/vwOPOR3PUr pic.twitter.com/4xKD7Wd46U
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 18, 2021
Afrika halklarının bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik kazanımlarını halen kabullenemeyenler var. Son dönemde bu hazımsızlığın nüksettiğine şahit oluyoruz. Türkiye olarak Afrika kıtasına yönelik Batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. Afrika kıtasındaki tüm halkları dostumuz olarak görüyoruz. Afrika Kıtası'ndaki halkları ayrım yapmadan bağrımıza basıyoruz. Kıta ile ilişkilerimizi geliştirirken Afrikalı kardeşlerimizin engin bilgilerinden de istifade etmeyi umuyoruz.
Bizim amacımız birlikte kazanmak, birlikte kalkınmak ve birlikte yol yürümektir. Angola doğal kaynakları, maden ve petrol rezervleriyle bölgesinin parlayan yıldızıdır. Türkiye’de hemen her alanda yaptığı atılımlarla dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biridir. Karşılıklı ticaret hedefimiz olan 500 milyon dolar ticaret hacmine kısa zamanda ulaşacağımıza inanıyorum.
"5 bin civarında Afrikalı öğrenciye ücretsiz eğitim imkanı sunuyoruz"
Kıta'nın en büyük ihtiyacı olan nitelikli insan kaynağını yetiştirmek maksadıyla burs programı düzenledik. 5 bin civarında Afrikalı öğrenciye ücretsiz eğitim imkanı sunuyoruz. Son 25 senede mezun ettiğimiz 11 bin öğrenci ise Türkiye'nin gönüllü elçileri olarak Afrikalı kardeşlerimize hizmet ediyor.
"Türkiye, Afrika'nın sahip olduğu önemin farkındadır"
Türkiye, Afrika'da 43 büyükelçiliği ile temsil faaliyetlerini yürütüyor. Ankara'da büyükelçiliği olan Afrika ülkelerinin sayısı ise 37'ye ulaştı. Türkiye, Afrika'nın sahip olduğu önemin farkındadır. Türkiye, tarihi, kültürü, insanı ile Afrika Kıtası'nın tüm dünyaya kattığı zenginliklerin ve potansiyelinin bilincindedir. Türkiye, 33 milyonu bulan nüfusu, dinamik ekonomisi, vizyoner siyasi liderliği ile Angola'nın büyük, güçlü ve onurlu bir ülke olduğunun şuurundadır.