Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TRT Haber'e Rusya-Ukrayna krizini ve gündemi değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Bu teklif makul, güzel bir teklif"
Dün Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey, Brüksel'de NATO Zirvesi’nde bu teklifi yaptı. Kendisi de zaten hem Rus mevkidaşıyla hem Ukraynalı mevkidaşıyla yoğun bir temas içerisinde. Bu teklif makul, güzel bir teklif. Kremlin’den bu yönde olumlu bir açıklama yapılmasını da biz olumlu karşılıyoruz. Zira bu savaşın bir an önce sona ermesi ve müzakere masasına dönülmesi gerekiyor. Şu anda tabii Ukrayna ve Rus heyetleri görüşüyorlar. İkinci tur görüşmeleri dün bitirdiler. Üçüncü tur görüşmelerin bu hafta sonu, önümüzdeki hafta da olması öngörülüyor. Fakat bu savaş bütün şiddetiyle devam ederken müzakerelerden bir netice çıkmasını beklemek de pek gerçekçi olmaz.
"Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız"
Burada saldırıların durması ve müzakere için öne sürülen şartlar, beklentiler her neyse bunlara bir şans verilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da bu teklifini daha önce hem sayın Putin’e hem sayın Zelenskiy’e iletmişti. Dün Cumhurbaşkanımızın sayın Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde sayın Zelenskiy gene bunu ifade etti. Ben Putin’le İstanbul’da, Ankara’da, nerede istiyorsa görüşmeye hazırım dedi. Cumhurbaşkanımız da bu mesajı zaten Putin’e iletmişti. Biz bu yöndeki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Böyle bir görüşmenin olması mutlaka savaşın önlenmesi, şiddetinin azaltılması, kayıplarının azaltılması konusunda olumlu bir etkiye sahip olacaktır. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
"Yarın sayın Putin’le bir telefon görüşmesi olacak"
Cumhurbaşkanımızın yoğun bir diplomasi trafiği var. Dün sayın Zelenskiy’le, İngiltere Başbakanıyla görüştü. Bugün AB Başkanı, Kanada Başbakanı ve bir dizi başka liderlerle görüşmeler olacak. Yarın sayın Putin’le bir telefon görüşmesi olacak. Tabii biz müttefiklerimizle bu savaşı nasıl önleriz diye konuşurken Rus tarafına da müzakere masasına gelmesi için şartların oluşmasıyla ilgili önerilerimizi ileteceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bildiğimiz gibi hem Putin’le hem Zelenskiy ile çok iyi ilişkileri var. Türkiye şu anda hem Rusya’ya hem Ukrayna’ya aynı anda konuşabilen nadir birkaç ülkeden biri. Bizim Cumhurbaşkanımızın yine ifadesiyle, ne Türkiye’den ne Rusya’dan ne de Ukrayna’dan vazgeçmemiz söz konusu. Dolayısıyla müzakere masasına tarafları getirecek ama özellikle Rus tarafını burada ikna edebilecek ne tür adımlar atabiliriz, bunun üzerine odaklanıyoruz.
"Savaş ortamı devam ediyor ama ortada büyük bir yıkımın olduğu gerçek"
Bu diplomasi trafiğinin temel amacı da 10’uncu gününe girmiş olan bu savaşı bir an önce durdurup, ateşkes müzakerelerinin somut hale gelmesini sağlamak, insani koridorların oluşturulmasını sağlamak, tahliyeleri gerçekleştirmek ve daha fazla yıkımın önüne geçmek. Aksi halde 10’uncu gününde bu noktaya gelen bir savaş tablosunun ne hale geldiğini görüyoruz. Bir milyondan fazla Ukraynalı mülteci, nükleer santrallere yapılan saldırılar, bölgede devam eden çatışmalar, yüzlerce sivil ölüden binlerce askeri kayıplardan bahsediliyor. Bunları tek tek tabii sayısal olarak tevsik etmek çok kolay değil. Savaş ortamı devam ediyor ama ortada büyük bir yıkımın olduğu gerçek. Dolayısıyla burada bizim bütün taraflara çağrımız, gelin bunu müzakere masasında çözmeye çalışalım. Bu yöndeki çalışmalarımızı da yoğunlaştırarak devam ettireceğiz.
"Biz iki tarafla da konuşmanın çok önemli olduğuna inanıyoruz"
Amerika Birleşik Devletleri, diğer NATO müttefikleriyle birlikte Rusya’ya karşı bir dizi ciddi, ağır, ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı. Biz bu konuda pozisyonumuzu daha önce de ifade ettik. Bizim Rusya’yla da çok özel ilişkilerimiz var, Ukrayna’yla da özel ilişkilerimiz var. İkisi de bizim deniz komşumuz. Biz iki tarafla da konuşmanın çok önemli olduğuna inanıyoruz. "Eğer herkes Rusya’yla köprüleri atarsa Rusya’yla kim konuşacak" sorusunu sorduğumuzda batılı müttefiklerimiz de bize, Evet, Türkiye’nin bu iletişim kanalını açık tutması son derece önemli. Müzakerelerin devamı için, koridorların açılması için, tahliyeler için ve inşallah bu savaşın sona erdirilmesi için. Dolayısıyla burada Türkiye’nin pozisyonunu bu hat üzerinde devam ettirmek bizim şu andaki temel hedefimiz. Ama nihai olarak tabii ki bu savaşın durdurulması yönünde çabalarımız yoğunlaşarak devam edecek. NATO’daki müttefiklerimizle, diğer komşu, müttefik ülkelerle bu konudaki yakın mesaimiz devam edecek.
"Somut adım atılması için de dün mutabık kaldık"
Dün tabii Amerikan heyetiyle Türk-Amerikan ilişkilerini de konuştuk genel manada. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanımızın sayın Biden’la G20 marjında yaptığı görüşmede bir ortak stratejik mekanizma kurulması fikri üzerinde mutabık kalınmıştı. Bunun altyapısı tamamlandı ve artık bu konuda somut adım atılması için de dün mutabık kaldık. Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Sedat Önal beyle bir araya gelecekler. Bunun artık detayları konuşulacak. İkili ilişkiler, savunma sanayii alanında atacağımız adımlar, ticaret, güvenlik, terörle mücadele, bölgesel konular, ekonomik konular ve diğer bütün konuları bu ortak stratejik mekanizma başlığı altında birlikte değerlendirmeyi planlıyoruz.