Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy Yassıören'de, Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Kimsesizlerin kimsesi olması için bu güzide kurumu milletimize armağan eden Sultan Abdülhamid'i saniden bugüne Darülaceze'ye emeği geçen herkesi rahmetle ve şükranla yad ediyorum. İnanç, köken, ırk, cinsiyet, yaş dahil hiç bir ayrım gözetmeden. Tüm düşkünleri kucaklayan bu müessese medeniyetimizin ve milletimizin insana bakışının en güzel örneklerinden biridir. Biz de ecdaddan aldığımız ilhamla üstlendiğimiz her görevde çalışmalarımızı insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı ile ve yaratılanı severiz Yaradan'dan ötürü ilkesiyle yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz.
Darülaceze'nin 127 yılı bulan geçmişinde 30 bini çocuk 100 bin insanımıza şefkat yuvası olması benzer çalışmalarımızda bize ilham vermektedir. Gönüllüleri, çalışanları ve acezeleri ile bir büyük aile olan bu müessesenin yaşatılması ve geliştirilmesi için katkıda bulunan herkese, bakanlarımızdan tüm yanlarındaki elemanlara kadar herkese şahsım, milletim adına teşekkür ederiyorum. Bugün Darülaceze'nin hizmetleri yeni bir boyuta taşıyacağına inandığım sosyal hizmet şehri projesinin temelini atmak üzere bir aradayız. Burada bir duruma dokunmadan geçmeyeceğim. Bu işler bizim işimiz. Belediye başkanlığımda Kayışdağı'nda bir Darülacezenin temelini atmış, açılışını yapmıştık. Şu andaki malum iktidar, aynı şekilde bugün temelini atacağımız adımlarla süreci devam ettiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suyu akmayan musluğu açmakla ‘biz hizmet ettik’ diyemezsiniz. Milleti aldatmayın. Bu ülkenin darda kalmışına elinizi uzatın. Bu tür şeyleri yapın, biz de sizleri alkışlayalım ama yok.https://t.co/vDoL3TqNzc pic.twitter.com/PAcrA0Pgk9
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 20, 2022
"Milleti aldatmayın gelin bu tür eserleri yapın"
Tabii bir şeyi sormam lazım. İstanbul'un şu anda Büyükşehir Belediye Başkanlığını üstlenmiş olan kişi veya kişilerin acaba bu alanlarda attıkları bir adım var mı? Ya bir şey yapın. Yani bir suyu akmayan musluğu açmakla 'Biz hizmet ettik.' diyemezsiniz. Milleti aldatmayın. Gelin bu tür eserleri yapın. Bu ülkenin darda kalmışına elinizi uzatın. Bu tür şeyleri yapın, biz de sizleri alkışlayalım. Ama yok. Bakın burada şimdi yatay mimari anlayışı ile inşa edilecek projemiz bağışçılar, sağlıklı ve yatağa bağlı sakinler, koruma altındaki çocuklardan oluşan bine yakın sakini ile insanımıza hizmet verecektir.
"Darülacezeyi çok daha güçlü bir karaktere ve yere kavuşması noktasında adımımızı attık"
Rehabilitasyon ünitesinden cami, kilise ve havranın da yer aldığı ibadethanelerine kadar tüm birimleriyle bu proje Darülaceze'nin kuruluş amacına ve tarihine yakışır bir eser olacaktır. Tabi darülaceze gayrimenkul gelirleri ve eğlence vergisi payı yanında asıl hayırseverlerin bağışlarıyla faaliyetlerini yürüten bir yerdir. Biz bu dönemde milli bütçeden de katkı vermek suretiyle Darülaceze'nin çok daha güçlü bir karaktere ve yere kavuşması noktasında adımımızı attık. Sosyal Hizmet Şehrimizin inşasında da en büyük desteği devletin yanında bağışçılardan bekliyoruz. İnşallah el birliğiyle bu güzel projeyi kısa sürede tamamlayarak, milletimizin hizmetine sunacağız. Rabb'imden Darülaceze'mize yapılan tüm bağışların huzurunda kabulünü hayra, sevaba ve mağfirete tebdilini niyaz ediyorum.
Milletimizin asırlardır yaşadığı nice saldırıları, sıkıntıları, kaosları metanetle göğüsleme başarısının gerisinde sahip olduğu şu birlik, beraberlik, dayanışma hasletinin gücü vardır. Medeniyet ve kültür birikimiyle, aile yapısıyla, sosyal müesseseleriyle bireysel insiyatifleriyle, teessüm eden bu haslete sıkı sıkıya sahip çıkmamız gerekiyor. Ekonomik bakımdan güçlü, gelişmiş ülkelerin sosyal bakımdan en kırılgan ve geleceği tehdit altında nüfuslara sahip olmaları da aynıdır. Bunun örneği bizden başka hiç bir ülkede yok sadece bizde var. Kurallar önemlidir. Maddi imkanlar önemlidir. Bireylere değer vermek önemlidir. Ama bunlar sadece günü kurtarır. Ailenin merkezinde olduğu güçlü bir sosyal yapı olmadan bunların hiçbiri geleceği kurtarmaya yetmez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri inanarak söylüyorum, dünyada bu işin tek örneği olacak bittiği anda.https://t.co/vDoL3TqNzc pic.twitter.com/rUYkmPFlve
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 20, 2022
"Dünyada bu işin tek örneği olacak"
Bizim önceliğimiz medeniyet mirasımıza, inanç ve kültür değerlerimize sarılarak dezavantajlı gruplar dediğimiz engellilerimizi, yaşlılarımızı, kimsesiz çocuklarımızı, garip gurebamızı sosyal yapımız içinde yaşatmaktır. Buna rağmen kimsesiz kalan yardıma veya desteğe muhtaç olan vatandaşlarımızı da kurduğumuz müesseseler ve oluşturduğumuz mekanizmalar vasıtasıyla insani hayat sürebilecekleri imkanlara kavuşturmaktır. İnşallah Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri, inanarak söylüyorum, dünyada bu işin tek örneği olacak bittiği anda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hükümete geldiğimizde yılda 2 milyar lira olan sosyal yardım bütçesini 100 milyar lira sınırına getirdik.https://t.co/vDoL3TqNzc pic.twitter.com/WeHG5UV4eE
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 20, 2022
"Ayni yardımları nakite döndürdük"
Hamdolsun bugün Türkiye dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biridir. Benzeri yok. Eğer şu dünyayı tanımışsam, biliyorsam ülkemiz gibi bir başka örnek dünyada yok. Hükümete geldiğimizde yılda 2 milyar lira olan sosyal yardım bütçesini 100 milyar lira sınırına getirdik. Bu rakamın milli gelirimize oranı da yüzde 0,38'den, yüzde 1,36'ya yükseldi. Eskiden daha ziyade ayni olan yardımları hem insanımızın onurunu korumak hem ihtiyaç önceliklerini kendisine bırakmak için nakde döndürdük. Böylece ülkemizde günlük harcama düzeyi dünya standardı olan 5,5 doların altında kalan nüfus oranını yüzde 34'ten, yüzde 10 seviyesine gerilettik.
"Sosyal destekleri en etkin şekilde yürütmek için ayrı bir bakanlık kurduk"
Alt yapımızı güçlendirmek ve sosyal destekleri en etkin şekilde yürütmek için ayrı bir bakanlık kurduk. Nüfusun bir ülkenin en büyük gücü olduğu gerçeğinden hareketle anneleri ve çocukları koruyacak, destekleyecek çalışmalara özellikle önem veriyoruz. İstihdam, sağlık ve eğitime kadar her alanda bu çerçevede pozitif ayrımcılık yapıyoruz.
Devlet korumasındaki çocukların bize Allah'ın ve milletin birer emaneti olduğu anlayışıyla bunları kendi ailelerinin yanında veya aile iklimine yakın şartlarda yetiştirecek bir modele geçtik. Engellilerimizi evde bakımıyla, rehabilitasyon merkezleriyle, özel bakımıyla, umut evleriyle, istihdamıyla her alanda hayatın içine katan bir yaklaşım sergiledik.
"Devletin imkanlarını milletimizin her kesimine özellikle desteğe ihtiyaç duyan insanlarımıza sunuyoruz"
Yaşlılarımızı 65 yaş maaşıyla, gündüz bakım hizmetleriyle, evde bakım hizmetleriyle, aileleri yanında desteklemeyi, huzurevleriyle sahipsiz bırakmamayı hedefleyen programlar uyguladık. Kadınlarımızı şiddetten, istihdama annelik hizmetlerinden siyasi temsile, kılık kıyafet özgürlüğünden eğitim seferberliğine kadar her alanda cumhuriyet tarihinin en ileri haklarına biz kavuşturduk. Şehit yakınları ve gazilerimizi de tarihimizin en büyük destekleriyle sahiplendik. Görüldüğü gibi devletin imkanlarını milletimizin her kesimine özellikle desteğe ihtiyaç duyan insanlarımıza sunuyoruz.
Buradan bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum ki asıl olan kadınlarımızdan çocuklarımıza, yaşlılarımızdan engellilerimize, tüm kesimlerin, aileleri bünyesinde sosyal yapı içinde sahiplenilmeleri ve yaşatılmalarıdır. Kendi evi, imkanı, vakti varken annesini, babasını, engelli aile üyesini, korunmaya muhtaç evladını kamuya veya özel sektöre ait bir kuruma yerleştirmek bizim aile kültürümüzle taban tabana zıttır.
Huzurevlerinde kalan yaşlılarımızın önemli bir kısmının iyi eğitimli, iyi kariyerli, yüksek geliri olan çocuklara sahip olmaları düşündürücüdür. Büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve torunların aynı evde oturmasalar bile aynı ortamda hayatlarını sürdürdükleri büyük ailelerin giderek azalıyor olması da üzüntü vericidir.
Aile yapısındaki bu dağılma ve aşınma nesilden nesile aktarılan değerlerimizin geleceğinde de bir belirsizliğe ne yazıkki yol açmıştır. Eğitim önce ailede başlar. Daha ileri gidiyorum ana karnında başlar oradan başlayıp doğumla gelişen bir eğitim dünyası. Okul tek başına bunu yapamaz. Ailede atılan temelin üzerinde inşasını yürütür. Ailede verilmesi gereken değerler eksik kaldığı zaman okullar arzu ettiğimiz milli, manevi, ahlaki, insani, medeni hasletlere sahip çocuklar yetiştirme konusunda zorlanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı tarzı bir güvenlik ve refah anlayışı uğruna aileden başlayarak tüm sosyal yapımızı, medeniyet ve kültür değerlerimizi, inancımızı feda edecek şekilde köklerimizle bağımızı koparmayacağız. https://t.co/vDoL3TqNzc pic.twitter.com/7f5a5ablSr
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 20, 2022
İşte bunun için önümüzdeki dönemde önceliklerimizin başına ailenin güçlendirilmesini, eğitimin içeriğinin buradaki eksikleri telafi edecek şekilde geliştirilmesini, kültürümüze sahiplenilmesini yerleştirdik. Gelişmiş ülkelerin, Batı'nın düştüğü hataya, inşallah biz düşmeyeceğiz. Batı tarzı bir güvenlik ve refah anlayışı uğruna aileden başlayarak tüm sosyal yapımızı, medeniyet ve kültür değerlerimizi, inancımızı feda edecek şekilde köklerimizle bağımızı koparmayacağız.
"Bu sene fetih şenliklerimizi Atatürk Havalimanı'nda yapacağız"
Tam tersine maziden atiye kurduğumuz köprüden yürüyerek demokraside ve kalkınmada dünyanın en ileri ülkeleri arasındaki yerimizi alacağız. Medeniyet mirasımızdan taviz vermeden hedeflerimize ulaşacak yöntemlerle vizyonlarımızı genişletiyoruz.
Şu anda bugün temelini atacağımız bu perspektif işte bu genişlemenin bir uygulamasıdır. Bunun için milletimizin karşısına Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümüne atfen 2023 hedeflerimizle İstanbul'un Fethi'nin 600'üncü yıl dönümüne atfen 2053 vizyonumuzla inşallah bu sene fetih şenliklerimizi Atatürk Havalimanı'nda yapacağız. İstanbul'a yakışır bir fetih şenliğini, Atatürk Havalimanı'nda hep birlikte yapacağız. Şöyle muhteşem bir fetih şenliğini öyle yapalım ki inşallah cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han'a layık olalım. Malazgirt'in 1000'inci yıl dönümüne atfen 2071 hayallerimiz var bizim. Bu hayallere de ona göre yürüyeceğiz.
Velhasıl tarihimizin en önemli sembolleriyle çıktık bu yola. İnşallah diğer alanlarda birlikte acezemize sahip çıkacak projelerimizi de bu anlayışla hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Peygamber efendimizin hadisinde buyurduğu gibi insanlara hayrı dokunan kişinin büyüklüğünü ortaya koyacağız. Bu müjdeye muhatap olmak için bu projeye destek veren, katkıda bulunan herkese yine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İnşallah bu örnek projenin açılışını da beraber yapacağız.
Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri projesi
Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri'nin 150 bin metrekarelik alanda 1500 kişiyi ağırlaması bekleniyor. Kompleksin içerisinde tek kişilik odalarda 80 yatak kapasiteli bağışçı birimi, 4 kişilik odalarda 96 kadın ve 96 erkek olmak üzere toplam 192 yatak kapasiteli zihinsel engelli birimi, 3 kişilik odalarda 216 kadın ve 216 erkek olmak üzere toplam 432 yatak kapasiteli sağlıklı birimi, 4 kişilik odalarda 96 kadın ve 96 erkek olmak üzere 192 yatak kapasiteli psikiyatrik tanılı birimi, 4 kişilik odalarda 224 kadın ve 128 erkek olmak üzere 352 yatak kapasiteli yatağa bağımlı hasta birimi yer alacak.
Komplekste ayrıca yoğun bakım birimi, sağlık kontrollerinin yapılacağı poliklinik, çocukların tüm ihtiyaçlarının sağlanacağı çocuk merkezi, nostaljik köy kahvesi, gölet, dezavantajlı insanların tekrar sosyal hayata kazandırılacağı mesleki rehabilitasyon merkezi ve atölyeler ile uluslararası sağlık sempozyumlarının ve mesleki gelişim eğitimlerinin yapılabileceği 1000 kişilik konferans salonu bulunacak.
Konuklar için 300 yatak kapasiteli otel yapısı, cami, kilise ve havra gibi dini yapıların da yer alacağı Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri'nde fırın, terzi, kuru temizleme, lostra, kafe, sergi ve satış, kuaför, berber, market gibi sakinlerin ve ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarının kolaylıkla giderilebileceği alanlar inşa edilecek.