Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 4. Ticaret Müşavirleri Konferansı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Yurt dışında Türkiye'yi gururla temsil eden siz ticaret müşavirlerine hoşgeldiniz diyorum. 2011 yılında başlattığımız Ticaret Müşavirleri Konferansı'nın bu sene dördüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Öncekiler gibi bu konferansta ülkemize, milletimize, ve ekonomimize hayırlar getirmesini rabbimden niyaz ediyorum. Konferans boyunca vizyonlarını sizlerle paylaşacak bakanlarımızave iş dünyasının çatı kuruluşlarının temsilcilerine teşekkür ediyorum. Bakanlığımız riyasetinde düzenli olarak icra edilen bu konferansların sadece dünyanın 110 farklı ülkesindeki 131 merkezde görev yapan siz ticaret müşavirlerimizi bir araya getirmekle kalmıyor, aynı zamanda bu toplantılar uluslararası ticaretimizin gelişmesine katkı veren tüm paydaşların buluşmasına da imkan sağlıyor.
Sorunların giderilmesi noktasında kurumlarımız arasında bir koordinasyon sağlanmış oluyor. Bu toplantıların bakanlık merkez ve çevre teşkilatı arasındaki perspektifin örtüşmesine, Ankara'daki vizyonun sahaya aktarılmasına kapı araladığını düşünüyorum.
Türkiye'nin ticari potansiyelinin hayata geçirilmesi için çok önemli bir kazanım. Uluslararası alandaki belirsizliklerin arttığı bir dönemde yapılan bu konferans her zamankinden ehemmiyet kazanmıştır.
Ben, siz ticaret ataşelerimizi yurt dışındaki misyon şeflerimiz olarak görüyorum. Oralardaki bütün bu girişimleri, oralardaki gerek onların yatırımcılarının ülkemize getirilmesi veya buradaki yatırımcıların yurt dışına götürülmesi noktasında üstlendiğiniz misyonun çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. İstişare toplantımızın hedeflere ulaşacağına, inşallah sonuçları itibarıyla da ülkemizin faydasına olacağına inanıyorum.
Eğitime eğilirken sağlığı, ulaşıma önem verirken tarımı, turizmi, üretimi asla ikinci plana itmedik. Kümülatif bir anlayışla hiçbir sektörü dışlamadan ülkemizi topyekun kalkındırmanın çabası içinde olduk. 17 yılda sadece sanayicimizin refahı artmadı. Emekçilerimizin, çiftçilerimizin, kamu görevlilerimizin, ticaret erbabımızın da imkanları genişledi. Bu süreçte, Türk ekonomisi ve diplomasisinde ciddi bir paradigma değişikliğine gittik. Afrika ve Latin Amerika gibi daha önce münasebetlerimizin çok sınırlı kaldığı bölgelere özel önem verdik. Afrika ve Latin Amerika açılım politikalarımız sayesinde hem bazı kamu kurumlarımızdaki o yerleşik kalıpları kırdık hem de toplumumuzdaki bu coğrafyalara dair ön yargıları değiştirdik. Bir dönem merhum Özal'ın yaptığı gibi kalabalık iş adamları heyetleriyle beraber Afrika, Orta Asya, Güney Asya ve Latin Amerika ülkelerine çoğu Cumhuriyet tarihimizde ilk olan resmi ziyaretler düzenledik. Böylece farklı sektörlerden müteşebbislerimizin yeni pazarlara, yeni coğrafyalara açılmasını temin ettik.
"Kimseyi dışlamadan"
Yeri geldi tır şoförlerimizin karne sorunlarını gündeme taşıdık. Bunları o ülkelerin devlet başkanlarıyla konuştuk. Yeri geldi işçilerimizin vize ücretlerine çözümler aradık, yeri geldi firmalarımızın birikmiş alacaklarının tahsilini sağladık. Kimi zaman gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması için uğraştık. Kimi zaman serbest ticaret anlaşmalarıyla ticaretimizin önündeki engelleri kaldırdık. Her seferinde aynı zamanda Türkiye'nin, Türk ürünlerinin reklamını da yaptık. Gittiğimiz tüm ülkelerde devlet başkanları, başbakanlar nezdinde Türk iş adamlarının, oradaki yatırımlarınızın, ülkemize yatırım yapmak isteyen müteşebbislerin temsilcisi olarak çaba gösterdik. Bunun yanında dış politikada ve uluslararası ticarette ülkemize avantaj sağlayacak yeni kurumsal yapıları da devreye aldık. Ticaret Bakanlığımızda olduğu gibi kamu kurumlarımızı çağın ve ülkemizin gerekleri doğrultusunda yeniden organize ettik. Bugün devlet olarak yurt dışında sadece diplomatlarımız ve ataşelerimizle varlık göstermiyoruz. TİKA ofisleriyle, Yunus Emre kültür merkezleriyle, AFAD'ımızla, Yurt Dışı Türkler Başkanlığımızla, Anadolu Ajansımızla, Türk Hava Yollarımızla, DEİK'le, Maarif Vakfımızla farklı alanlarda birbirinden önemli çalışmalar yürütüyoruz. Gönüllü kuruluşlarımızla dünyanın en ücra, en sıkıntılı bölgelerine ulaşıyor, insanı yardımlar ve kalkınma projeleri gerçekleştiriyoruz. İş adamlarımızla dünyada 100 binlerce insana istihdam sağlıyoruz. Böylece hem Türkiye'nin marka değerinin artmasını hem de dünyanın dört bir ucunda ülkemizin tanınmasına katkıda bulunuyoruz.
"Şu anda inlerine giriyoruz"
Bu sabah katılımın yüksek olduğu ve bütün yerli Türk savunma sanayicisinin eserlerinin sergilendiği İDEF 2019 Savunma Sanayii Fuarı'nın açılışını yaptık. Bütün bu katılımı gerçekleştiren ülkelerin orada stantları dolaşırken heyecanını gördük. Bunlar geçmişte yoktu. Göreve geldiğimizde yüzde 20'si yerli olan bir savunma sanayine sahiptik. Bugün hamdolsun yüzde 68'ine sahip olduğumuz bir savunma sanayine sahip duruma geldik. Eğer bunlar olmasaydı biz terörle böyle mücadele edemezdik ama bu imkanlarımız olduğu için terörle dağda, taşta çok daha farklı şekilde mücadele ediyoruz. Bu ayın başından şu ana kadar yaklaşık 160 teröristi etkisiz hale getirdik. 'İnlerine gireceğiz' dedik ve şu anda inlerine giriyoruz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Çünkü benim milletimin huzurunu kaçıranları biz de huzurunu kaçırmakla kalmaz, onları biz o açtıkları çukurlara gömeriz ve gömeceğiz. Devlet olarak bunu yapmaya mecburuz. Çünkü Türkiye'nin dört bir yanı huzur içinde olmalı ve yatırımcı, girişimci Türkiye'nin dört bir yanında rahatlıkla yatırımını yapabilmeli ama bunları siz pazarlayacaksınız.
"Tarihimizin en yüksek ilk çeyrek ihracatına imza attık"
Seçim atmosferine rağmen bu dönemde tarihimizin en yüksek ilk çeyrek ihracatına imza attık. 2019 yılında 182 milyar dolar, 2023'te ise 500 milyar dolarlık bir ihracat rakamı hedefliyoruz.
2019 yılında 50 milyon turist rakamına ulaşacağımıza inanıyorum.
Ülkemizi dış ticaret fazlası veren, bir başka ifadeyle cari fazla veren bir ekonomiye dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bunu yaparız. 2017 yılında yüzde 5,6 olan cari açığımızın milli gelire oranını 2021'e geldiğimizde yüzde 2,6'ya kadar düşürmeyi planlıyoruz.
Kaynak: TRT Haber