Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Teşkilat Toplantısı'nda konuştu.
"Teröristleri inlerinde imha ediyoruz"
Erdoğan, milletle el ele verdiklerini hatırlatarak şunları söyledi:
"Bugünlere kolay gelmedik. Milletimizle el ele vererek her şeyin üstesinden gelmeyi başardık. Bir gece ansızın gelebiliriz dedik, sözümüzde durduk, teröristleri inlerinde bastık, imha ettik, imha ediyoruz. En son ekonomi silahını çektiler."
"Grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinden önceki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in eleştirilerine de kürsüden şu sözlerle yanıt verdi:
"Çok ilgimi çekti. İnanıyorum ki sizin de ilginizi herhalde çekecektir. Halef selefiz ya. İstanbul'un benden önceki biliyorsunuz CHP'li belediye başkanı. Nurettin Sözen, yapılan eleştirilere Ümraniye çöplüğünün patlamasıyla ilgili gerçekten çok dikkati çekici bir değerlendirme yapıyor. Hakikaten üzüldüm. Hem profesör olacaksın, hem doktor olacaksın. Böyle bir açıklamayı böyle bir değerlendirmeyi nasıl yaparsın? 'Grevi olmayan bir toplumda yaşamaktansa çöp yığınlarıyla demokrasi içinde sendikası, toplu sözleşmesi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim.' diyor.
Hale bak. O zaman grevler varmış da çöp yığınları ondan varmış. Sayın Sözen, sen herhalde İstanbul'da yaşamıyordun. Başka bir yerdeydin, yoksa uzayda mıydın? Ümraniye'de vahşi bir çöp depolama alanı var. Sen büyükşehir belediye başkanı olarak o vahşi çöp depolama alanına nasıl müsaade ettin? Nasıl fırsat verdin? Önce bunun hesabını ver.
Ama CHP çöp, çöp yığını, hava kirliliği, CHP bütün bunlarla beraber susuzluk demektir. Sayın Sözen yoksa İstanbul'un susuzluğunu da yine grevlere mi yıkacaksın? Yalova'dan tankerle su getiriyorsun. Tankerle getirdiğin su acaba Kuruçeşme'ye yeter mi? Sen nasıl hesap adamısın, nasıl profesörsün? İşte bunların aklı, mantığı bu. Ne oldu? Biz geldik. İstanbul'da çöp kaldı mı? Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı. Sen bir siyasetçi olarak grev denilen olayları ortadan kaldıracaksın.
Hak vermediğin için grev oldu. Şimdi grevler yok. Eğer grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun, hukukunu gözetiyorsun. Böylece de grevler minimize oluyor. Asgari oluyor. Grevsiz bir toplum meydana geliyor. İzmir'de İZBAN'da grev var. Hadi buyur neden çözmüyorsunuz? CHP, mantığında grev var. Onunla övünüyor ya. Onunla yaşamak kendisi için gurur. Tamam da... O insanlar için çile. CHP, çiledir. Ama biz halkımıza bu çileyi çektirtmedik. Biz halkımıza bu zulmü yaptırtmadık. Susuzluğu, hava kirliliğini, çöpü yaşatmadık."
"İstanbul'a güçlü bir aday yakışır dedik ve Binali Yıldırım'ı aday gösterdik"
CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun kendisiyle görüşmek istediğini vurgulayan Erdoğan, "Kapımız açıktır" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Bizim için her seçim milletimizin karşısında yaptıklarımızın hesabını verdiğimiz bir imtihandır. Şimdi başka bir imtihanla karşı karşıyayız. Dikkat edin bu imtihana girerken İstanbul'a TBMM Başkanımızı aday gösteriyoruz. İstanbul'a güçlü bir aday yakışır dedik ve Binali Yıldırım'ı aday gösterdik.
CHP ne yaptı ilçe başkanını aday gösterdi, onların takdiri. CHP adayı bizden randevu istemiş, buyursun gelsin kapımız açık dedim. Ben kendilerinin bu talebine, hemen özel kalemime talimatı verdim, hay hay buyursun gelsin çayımızı içsin dedi. Biz gelene hayır demeyiz."
"Suçu millete atmak sadece züğürt tesellisidir"
AK Parti olarak çalışmaya hız kesmeden devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her ilçede, her ilde eksiğimizi, fazlamızı görüp ona göre yola devam edeceğiz" dedi:
"Biz bugüne kadar seçimlerde beklediğimiz seviyede destek alamadığımızda eksiklerimizi tamamladık. Bir ifadem vardı, partimizde bir metal yorgunluğundan bahsetmiştim. İşte bunun işaretini 7 Haziran seçimlerinde de almıştık. Hemen gerekeni yaptık. Türk siyasi hayatının en uzun süre iktidarda kalma vasfımızı bu samimi yaklaşıma borçluyuz.
39 belediye başkan adayı tespitiyle bu yola çıktık. Daha önce belediye başkanlığı yapmış kardeşlerim var. Bu dönem bir nöbet değişikliği ile başka arkadaşlarımızın adaylığa getirildiği ilçelerimiz var. Seçim kaybeden, oyu düşen, halkla arasındaki iletişimi bozulan her arkadaşımız dönüp kendini sorgulamalı. 'Nerede yanlış yaptım?'.
Suçu başkalarına atmak, hele hele millete atmak sadece züğürt tesellisidir. Fakat yerel seçimler sadece belediye başkan seçimleri değildir. Belediye meclis üyelikleri de var. Sık eleyeceğiz, sık dokuyacağız. Her ilçede, her ilde eksiğimizi, fazlamızı görüp ona göre yola devam edeceğiz."
"Merkel, Yıldırım'ı tebrik etti"
Erdoğan, İstanbul'un çok önemli olduğuna, ancak sadece belediye başkanlığının değil, belediye meclis üyeliklerinin de önemine işaret etti. Hassasiyet vurgusu yapan Cumhurbaşkanı, Almanya Başbakanı Merkel'in, Binali Yıldırım'ı tebrik ettiğini söyledi:
"Öyle bir liste hazırlamalıyız ki halkımızın hassasiyetlerine uygun olmalı, 'Bu liste hizmet eder' dedirtmeli. Çünkü İstanbul kozmopolit ve 81 vilayetin rengini gördüğü veya gösterdiği bir ildir.
Hassasiyetle meclis listemizi hazırlayacağız. Hassasiyetlere dikkat edeceğiz. 'Burada da işte hanımlar fazla oldu' deme hakkımız yok. Bu toplumun yüzde 51'i bayan. Buna bir defa dikkat edeceğiz. Demokrasi yerelde başlar. Yereli güçlü tutarsak Ankara'yı da güçlü tutarız.
Bugün Sayın Merkel ile bir görüşmem vardı. Sayın Binali Yıldırım'ı aday gösterdiğimizi duymuş, söyleyeyim tebrikini bildirdi."
"18-35 yaş arası kuşağa kendimizi daha iyi anlatmalıyız"
Erdoğan, yerel seçimlere kadar gençlere büyük görevlerin düştüğünü belirterek şu çağrılarda bulundu:
"İstanbul sıradan bir şehir değil. 39 ilçemizde gümbür gümbür gelmemiz lazım. Dünya değişirken bizim yerimizde saymamız işin tabiatına aykırıdır. 18-35 yaş arası kuşağa kendimizi daha iyi anlatmamız lazım. Gençler göreviniz ağır. O çöp yığınlarını anlatmanız lazım.
Susuzluğu anlatmanız lazım. Eski Türkiye'yi bizzat yaşamamış olanlara bunları anlatacağız. Asıl onlara nasıl bir gelecek inşa ettiğimizi de göstermeliyiz. Bu davanın sonunda mal, mülk, şan, şöhret bekleyen yanılır."
Kayank: TRT Haber