Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın'da toplu açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü Aydın'da, ovasıyla, dağıyla, deniziyle eşsiz güzelliklere sahip bu kadim şehirde bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Aydın, Çakabey'den beri bin yıldır istiklalin önemini de bedelini de çok iyi bilen bir şehir olmuştur. Milli Mücadele'nin öncü şehri Aydın rahmetli Adnan Menderes ile demokrasinin de kalesi olmuştur. Aydın ziyaretimizi, yapımı tamamlanan yaklaşık 1 milyar 353 milyon liralık eser ve hizmetlerin resmi açılışını yaparak taçlandırmak istedik.
Bugün eğitimde, çeşitli ilçelerde inşa edilen 92 dersliğe sahip anaokulundan liseye kadar her seviyedeki 11 okulun, üniversitenin, hastane ek binasının, psikiyatri binasının, eğitim ve iktisat fakülteleri binalarının resmi açılışlarını yapıyoruz. Gençlik ve sporda 4 bin 400 yatak kapasiteli 2 öğrenci yurdunu, 3 gençlik merkezini, 6 spor salonunu ve diğer yatırımları hizmete açıyoruz.
Sağlıkta, çeşitli ilçelere kazandırdığımız devlet hastane binalarını, aile sağlık merkezlerini, ağız ve diş sağlığı merkezini, il sağlık müdürlüğü hizmet binasının resmi açılışlarını yapıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ'nin 206 konutunun, İller Bankası altyapı projelerinin hizmet binalarının açılışını yapıyoruz.
Tarımda 360 milyon liralık bir yatırımla tamamladığımız Gökbel Barajı'nı, 4 sulama tesisini, dere ıslahı çalışmasını, 29 tarımsal destekleme, 9 gıda tesisi hibe projesini resmen hizmete alıyoruz. Ulaştırmada, Kuşadası Liman Başkanlığı Hizmet Binası'nı, Gar Binası ve köprü restorasyonu projelerini, enerjide, iletim hatları ve trafo yatırımlarını, içişlerinde karakol binalarını, çok sayıda sosyal tesisi, restorasyon projelerini, altyapı yatırımlarını, sanayide Aydın Organize Sanayi Bölgesi Atık Tesisi'ni, Diyanetin yapımını tamamladığı camileri ve diğer kurumların şehre kazandırdığı diğer yatırımları hizmete açıyoruz.
Bugün sizlerle buluşmaya gelmeden önce Söke'de Avrupa ve Türkiye'nin en büyük kağıt üretim tesisinin açılışını da gerçekleştirdik. İlk etabının yatırım tutarı 550 milyon dolar. Halen inşası devam eden ikinci etabının yatırım tutarı da 450 milyon dolar olan bu fabrika bittiğinde, 1 milyar dolarlık bir tesisi Aydınımıza, Söke'ye kazandırmış oluyoruz.
"2023'te artık bu işi Aydın'da bitirelim"
Fabrika, Türkiye'nin yıllık 250 milyon dolarlık kağıt ithalatının önüne geçecek. 200 milyon dolarlık da ihracat yapacam., Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme hedefimize önemli bir katkı yapacak bu yatırımın ülkemize ve Aydın'ımıza hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin ve milletimizin içi boş tartışmalara, yalan ve iftira üzerine kurulu polemiklere, terör örgütlerinin payandalarıyla yol yürüyen siyasetçilere değil, işte bu tür eserlere, hizmetlere ihtiyacı vardır. Şair ne diyor? 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Ülkemize ve milletimize kazandırdığımız eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşmaya, övünmeye devam edeceğiz. İnsanımıza iş, aş sağlayacak, geleceğine güvenle bakmasını temin edecek her gayretin yanındayız, yanında duracağız. Bugün burada açılışını yaptığımız tüm bu eser ve hizmetlerin Aydın'ımıza, ülkemize, sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımların şehrimize kazandırılmasında emeği geçen bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, firmalarımızı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.
Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin bayrak şehri Aydın'da geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbihal yapalım mı? Öyle bir dertleşelim ki Haziran 2023'te artık bu işi Aydın'da bitirelim.
Türkiye, dünyanın pek çok tarihi atılım yaşadığı son 2 asrını siyasi, askeri, ekonomik kayıplarla ve istiklal mücadeleleriyle geçirdi. Osmanlı'nın yıkılışından sonra kurulan Cumhuriyet döneminde de bu mücadeleler süregeldi.
"Menderes'in mektubunu okudu'
Türkiye'nin sanayileşme ve kalkınma hamlelerinin önü sinsi tuzaklar ve provokasyonlarla kesildi. İnsanların demokrasi ve özürlük taleplerinin önü darbeler ve vesayetle tıkandı.
Milletin tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle ilişkisi kopartılmak isteniyor. Bu kayıpların bize maliyeti çok ağır olmuştur. Kanımızla yoğurarak vatan toprağı yaptığımız, defalarca düşman istilasından ve terör tehdidinden kurtardığımız, ebedi yurdumuz olarak gördüğümüz ülkemizin köyleri, ilçeleri, illeri en temel altyapılardan mahrum kalmıştır. Yokluğun, yoksulluğun pençesinde kıvranan, bir avuç toprağı ekip biçerek karnını doyurmaya çalışan insanlarımız buldukları ilk fırsatta kendilerini şehirlere, hatta yurt dışına atmıştır. Oralarda da zorlu hayat şartları insanlarımızın yakasını bırakmamıştır. Bir yandan geçim derdi, bir yandan faşizan baskılar altında bunalan milletimiz rahmetli Menderes gibi kendi bağrından çıkan liderlerin açtığı özgürlük ikliminde bir parça nefes alabilmiştir.
Şimdi sizlerle merhum Menderes'in idamından önce yazdığı son mektubu şöyle bir paylaşalım istiyorum. Menderes, 1961 eylülünde yazdığı mektubunda kendisini darağacına gönderenlere hitaben şöyle diyor, aydınlar bunun kadir kıymetinin çok iyi bilinmesi lazım, gençler bunun kadir kıymetini çok iyi bilmesi lazım, ekranları başında bizi izleyen tüm milletime sesleniyorum, tüm gençlerimize sesleniyorum. Şöyle diyor Menderes, Size dargın değilim size ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde diyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını 17 sene içinde almadığınız için size müteşekkirdir. İdam edilmek için hiçbir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki, milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi, yine ben 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Birimizden korkmamalıydınız ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizleri silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir, millet sağolsun.
Evet, cellatlarına karşı bile bu kadar merhametli bir insana kıyanların, millete karşı sergiledikleri acımasızlığa, bu mektubun yazıldığı tarihten sonraki dönemlerde de sayısız defa şahit olduk.
Menderes'e darağacında son nefesini verdiren darbeciler de tek parti faşizmi artıkları da ya artık hiç hatırlanmıyor ya da lanetle anılıyor. Bugünün CHP'si o günün bedelini ödemesi gereken atıklardır.
Onun için Aydın, bu CHP'ye prim vermemeli. 2023'te Aydın, inanıyorum ki CHP'ye faturayı çok ağır kesmelidir. Menderes, mektubunda da belirttiği gibi ölüsüyle bile onları silip süpürmüş, milletin gönlünde taht kurmayı başarmıştır. Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde son 20 yılda attığımız her adımda merhum Menderes'i rahmetle ve minnetle yad etmemimizin sebebi ülkemize yaptığı hizmetler yanında bu onurlu duruşudur.
Ülkemizin kalkınmasını engelleyen, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin gelişmesine tahammül edemeyen zihniyet, ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın bugün de kendini belli ediyor. Ne diyor? 'Erdoğan'ın akıbeti de Menderes gibi olacak' diyorlar. Ey CHP'nin atıkları, biz bu yola çıkarken beyaz kefenimizi giyerek çıktık. Bizi bu tür tehditlerle korkutamazsınız. CHP yönetimini habis bir ur gibi kuşatan bu zihniyet, her hayırlı esere ve hizmete karşı çıkmayı, her fırsatta ülkesini dışarıya şikayet etmeyi, milletinin değerlerine düşmanlık yapmayı siyaset kisvesi altında sürdürüyor. Bugüne kadar ülkenin bir adım daha ileriye gitmesi için gündeme getirdikleri tek bir teklifleri, tek bir projeleri olmayanlar, kurdukları ittifakla ülkenin yönetimine taliplermiş.
Ya Allah aşkına şu CHP'nin bu ülkede yaptığı ne var ki? Dikili bir ağaçları var mı? Öyleyse şimdiden 2023'e çok iyi hazırlanmamız lazım. İttifakın bir tarafına milletvekilleri teröristlerle oynaşan PKK'nın payandası partiyi, diğer tarafına şehit yakınlarına küfreden milletvekillerini baş tacı yapan sözde milliyetçi partiyi almışlar, arkalarına da kırık dökük kim varsa takmışlar. 'Nereden geliyorsunuz' diye sorsanız, 40 kafadan 40 ayrı ses çıkar. 'İstikamet neresi' deseniz, yine 40 kafadan 40 ayrı ses çıkar. 'Ne yapacaksınız' deseniz, bu defa kimseden bir ses çıkmaz. Çünkü böyle bir dertleri, böyle bir hazırlıkları yok.
"Türkiye'yi aynı kabusa mahkum etmek isteyenlerin eline bırakmayacağız"
Millet olarak bu fotoğrafın yabancısı değiliz. 1970'lerde, 1990'larda aynı kabusu defalarca yaşadık. Toplum hafızamız, geri kalmışlığın ağır yükünü omuzlayarak, baskı ve zulüm altında inleyerek, umudunu kaybetme noktasına gelerek yaşadığı bu kabusları unutmadı." diyen Erdoğan, "Türkiye'yi, milletimizi bir kez daha aynı kabusa mahkum etmek isteyenlerin eline bırakmayacağız.
Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin üzerine inşa edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Aydın'ın her milli meselede olduğu gibi bu konuda da desteğiyle ve duasıyla yanımızda olacağına inanıyorum.
Ülkeyi bugünlere getirirken hangi badireleri atlattığımızı, hangi engelleri aştığımızı, hangi oyunları bozduğumuzu en iyi sizler biliyorsunuz. Demokrasi ve kalkınmada geldiğimiz seviyeyi, ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girerek taçlandırmak istiyoruz, bunu da başaracağımıza olan inancımız tamdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Döviz kuru üzerinden siyasi ve sosyal kaos çıkarmak için sayısız denemede bulundular. Bu tür dalgalanmaların durulmaya başlamasıyla Türkiye Ekonomi Modeli programımızın kazanımları görülmeye başladı.https://t.co/FJ9bHmCxpF pic.twitter.com/SRoOjpau8i
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) January 15, 2022
"Son birkaç yıldır özellikle ekonomimizi hedef aldılar"
Bu süreçte bedeller ödedik. Eskinin can ve mal güvenliği, siyasi istikrarı, altyapı imkanları, uluslararası gücü olmayan Türkiye'sini yeniden geri getirmek isteyenler her yolu deniyorlar. Terör örgütlerinden darbecilere kadar ellerinin altındaki tüm şer güçlerini birer birer üzerimize saldılar. Tek gayeleri, bizi 2023 hedeflerimizden vazgeçirmektir. Ülke ve millet olarak, üzerimize giydirilmeye çalışılan siyasi, ekonomik, sosyal esaret gömleklerini yırttıkça, ayağımıza vurulan prangaları parçalayıp attıkça maruz kaldığımız saldırıların cephesi genişledi. Son birkaç yıldır özellikle ekonomimizi hedef aldılar. Döviz kuru üzerinden önce ekonomik kriz, ardından siyasi ve sosyal kaos çıkarmak için sayısız denemede bulundular. Aldığımız tedbirlerle yurt dışından ülkemize yapılan saldırılarda kullanılan araçları önemli ölçüde etkisiz hale getirdik.
En son kura endeksli Türk lirası dedik ve bütün oyunları bozduldu. Başaramayacaksınız, başaramayacaklar ve biz bu yolda emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.
Türkiye'nin ihracat rakamını 250 milyar dolara çıkacağız. Bunu biz yaparız. Bunların yapacağı iş değil. Biz çalışıyoruz, yapıyoruz, CHP laf üretiyor. Bu defa aynı oyunu yurt içinde piyasalarda panik havası oluşturarak oynamaya çalıştılar. Geçtiğimiz ay bunun da tedbirlerini alarak yeniden istikrar ve güven iklimini tesis etme yolunda gereken adımları attık. Tabii bu arada yaşanan fahiş fiyat artışlarının ve yükselen enflasyonun milletimizi bunalttığını biliyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına, sosyal destek ödemelerine kadar her alanda yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanlarımızı önemli ölçüde rahatlattık. Memurlarımızı rahatlattık mı? Emeklilerimizi rahatlattık mı? Asgari ücreti hiç tahammül edemeyecekleri, hiç düşünmedikleri bir seviyeye çıkardık mı? AK Parti bu. İnşallah bundan sonra da her kesimden vatandaşımızı enflasyon karşısında korumayı sürdüreceğiz. Bu tür dalgalanmaların durulmaya başlamasıyla 'Türkiye Ekonomi Modeli' diye adlandırdığımız programımızın kazanımları daha iyi görülmeye başladı.
Sanayicilerimiz harıl harıl çalıştı, kapasite büyüttü, üretim artırdı ve ihracat yaptı. İstihdamda salgın öncesine göre 2,7 milyonluk bir artışla 30 milyon sınırına dayandık. Hiçbir insanımızı işsiz, aşsız bırakmamak, gelecek kaygısına sürüklemek için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik.
Gelişmiş ülkelerin 6, 7 katına çıkan enflasyon ve artık ipin ucunu kaçırdıkları para genişlemeleri ile şaşkın şekilde sağa sola yalpaladığı bir dönemde Türkiye'nin kendi rayında güvenle yoluna devam ettiğini belirten Erdoğan, "Amerika'ya bak, enflasyon felaket. Avrupa'ya gelin aynı. Aradığınız gıda ürünlerini bile bulamıyorsunuz oralarda. Hamdolsun Türkiye'nin böyle bir sorunu yok.
Sanayinin, tarımın, ticaretin ve turizmin şehri Aydın bu hakikati en iyi bilen, gören, yaşayan şehirlerin başında geliyor. Bu yıl turizmde hedef 35 milyar dolar, bunu yakalayacağız. Bu süreç sanayicilerimiz açısından hammaddeden elektrik ve doğal gaza kadar pek çok üründeki fiyat artışı sebebiyle öyle kolay yaşanmıyor. Ama eskilerin, 'elle gelen düğün bayram' dediği gibi, tüm dünyanın yaşadığı sıkıntıların payımıza düşeni elbette göğüslenecektir. Bununla birlikte bizim asıl bakacağımız yer, kendi üretim ve ihracat potansiyelimiz, kendi insan gücümüz, kendi kazancımız olmalıdır. Nitekim biz de öyle yapıyoruz.
"Topraktan çıkan her ürün ve ambara giren her mahsul değerini bulacak"
Türkiye sanayi üretimi, lojistik ve ihracatta çok iyi bir yerdedir. Tarım ürünlerinde ve ona bağlı olarak gıda sektöründe de salgının bozduğu küresel dengelere bağlı ciddi fiyat artışları ortaya çıktı. Gübre ve mazot gibi fiyatları küresel ölçekte belirlenen ürünlerde ortaya çıkan tabloyla birlikte kuraklığın yol açtığı sıkıntılar kesinlikle moralimizi bozmamalıdır.
Çiftçilerden, ekilmemiş, dikilmemiş, değerlendirilmemiş tek bir karış toprak bırakmama azmiyle daha çok çalışmasını istiyoruz. Dünyanın tarım ürünlerinin en kıymetli meta haline geleceği bir döneme doğru gidiyor.
Topraktan çıkan her ürün ve ambara giren her mahsul değerini bulacaktır. Bunun için çiftçilerimiz toprağına, hayvan üreticilerimiz ağıllarına iyi sahip çıkmalı, en küçük bir boşluğa, en küçük bir ihmale meydan vermemelidir. Çiftçilerimizin desteklenmesi, hükümetimizin önceliklerinin en başlarında yer almayı sürdürüyor. Gerekirse mevcut destekleri daha da artırarak çiftçimizin yanında yer alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
"Elektriğin yönetimi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında Bay Kemal"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Şanlıurfa'da "Bize Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını verin, elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz" dedi. Aydın aynı zamanda tarım kenti mi? Çiftçilerimiz burada mı? Aramaya gerek yok Bay Kemal, 2023-2024'ü de beklemeye de gerek yok. Hadi bakalım sen şimdi Aydın'da belediye başkanına ver talimatı. Eğer yapabiliyorlarsa hodri meydan. Aydın'da elektrik çiftçimize ücretsiz olarak verilsin. Öyle mi? Hadi görelim. Az önce ben Sayın Belediye Başkanı'na bir nükte yaptım. Dedim ki 'Elektriği ücretsiz vermeye başladınız mı?' O da bana nükte ile cevap verdi tabii. Çünkü olacak iş değil.
Ya bu Bay Kemal'in dünyadan haberi yok. Elektriğin şu anda yönetimi kimde? Belediyelerde mi? Elektriğin yönetimi bizde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında Bay Kemal. Sen bunu da bilmeyecek kadar cahilsin. 14, 15 tane büyükşehir sende Bay Kemal. Hadi ver talimatı da bedava elektriği benim çiftçime versinler. Bunun hesabını sormaya var mıyız? Söyleyin, versinler bedava elektriği. Böyle bir yetkileri var mı? Böyle bir hakları var mı? Biz bu tür yalanlardan çok bıktık, çok çektik ama bunların hesabını 2023 haziranında gelin beraber soralım.
"Turizmde 2022'de çok daha bereketli bir sezon yaşanmasını bekliyoruz"
Turizmde hedeflerin ötesine geçildiği bir yıl geride bırakıldı. 2022'de çok daha bereketli bir sezon yaşanmasını bekliyoruz. Küresel gelişmelerin ve kurdaki dalgalanmanın ötesinde açgözlülük yapanları ise affetmiyoruz. Bu tür yollara tevessül edenlere karşı tüm hukuki mekanizmalar işletiliyor. Buradan tüm milletimize sesleniyorum. Siz, kendi kifayetsizliklerini gizlemek için sürekli karamsarlık havası pompalayanlara aldırış etmeyin. Siz, ülkenin ve milletin felaketi üzerinden kendine ikbal devşirmeye, iktidar rüyası görmeye kalkanlara aldırış etmeyin. Siz, dünyanın tamamında çok daha fazlası ile yaşanan sorunları sadece Türkiye'ye mahsus gibi göstererek ülkenin kalkınma trenini yolundan çıkartmaya çalışanlara aldırış etmeyin.
Enflasyon başta olmak üzere behemehal çözüm yoluna koymamız gereken sıkıntıları biz çözeriz, Bay Kemal değil. Onun öyle bir iradesi de yok, aklı da yok. Ama önümüzdeki imkanlar ve fırsatlar öylesine büyük ki inanın hepsini de göze almaya değer ve bunu biz çözeriz. 20 yıl bütün bu yatırımları, havalimanlarını, hastaneleri, yolları, ulaşımı nasıl yaptıysak Allah'ın izniyle bunları da biz yaparız. İşte bunun için büyük ve güçlü Türkiye hedefinin en kritik yol ayrımı olan 2023'te sizlerden çok daha fazla destek bekliyoruz. Eğer bu tarihi yol ayrımında millet olarak tercihimizi, tıpkı son 20 yılda olduğu gibi bir kez daha demokrasi ve kalkınmadan yana kullanırsak emin olun aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini hep birlikte göreceğiz. Bakınız 25 havalimanımız varken şimdi 56 havalimanımız var? Niye? Çünkü benim Aydınlı kardeşime bu yakışır da onun için.
Şehir hastanelerini yaptık. "Bay Kemal ne diyor? 'Bunu neyle yaptılar?' diyor. İşte bilmezsin diyorum, anlamazsın. 'Yap-işlet-devret' projeleri ile biz şehir hastanelerini yaptık. Şu anda Türkiye'de bana bir il gösterin ki orada bizim eğitim araştırma hastanesi veya şehir hastanesi yok. Bu hale geldik.
"Aydın'a son 20 yılda 37 milyar lira tutarında yatırım yaptık"
20 yıldır "işimiz hizmet, gücümüz millet" diyerek 81 şehrin her köşesini eserlerle donattık ve Aydın'a son 20 yılda 37 milyar lira tutarında yatırım yaptık.
Bu yatırımlarla eğitimde 3 bin 285 yeni derslik inşa ettik, gençlik ve sporda Aydın'a toplam 9 bin 30 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları kazandırdık. Aydın için 2 bin 533 yatak kapasiteli 2 yurt projemiz daha var.
Şehrimize 21 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda son 20 yılda Genel Sağlık Sigortası desteğinden doğum yardımına, elektrik tüketim desteğinden öksüz-yetim yardımlarına kadar birçok farklı kalemde yaklaşık 4 milyar lira tutarında yardım yaptık. Sağlıkta Aydın'a 24'ü hastane olmak üzere 55 adet sağlık tesisi yaptık. Bu yıl içinde yapımını tamamlayacağımız 950 yataklı Aydın Şehir Hastanemiz ile birlikte 8 sağlık tesisinin inşaatı devam ediyor. Çevre ve şehircilikte Aydınımızda TOKİ eliyle 1587 konut, 142 Tarımköy projesi ile 28 sosyal tesisi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Halen sosyal tesisleriyle birlikte 279 konutun inşasına devam ediyoruz. Aydın'da toplam büyüklüğü 142 bin metrekare olan 3 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Buharkent Millet Bahçemizi 2019'da, Nazilli Millet Bahçemizi geçtiğimiz yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde hizmete sunmuştuk. Proje çalışmaları süren Efeler Millet Bahçemizi de inşallah en kısa sürede şehrimize kazandıracağız.
Ulaştırmada, Aydın'ın bölünmüş yol uzunluğuna 267 kilometre daha ekleyerek toplam 381 kilometreye çıkardık. İzmir-Aydın otoyolu ile Aydın çevre yolunu tamamlayarak trafiğe açtık. Aydın-Denizli otoyolunun yapımına geçtiğimiz yıl başladık. Bu otoyol projeleriyle Türkiye'nin önemli turizm ve tekstil bölgelerinden Aydın ve Denizli'yi hem İzmir Limanı'na hem Marmara ve Akdeniz bölgelerine hızlı ve güvenli şekilde bağlamış oluyoruz. Böylece Akdeniz'e gelen turistlerin Ege Bölgesi'ne özellikle Kuşadası, Efes ve Pamukkale'ye ulaşımları kolaylaşmıştır. Yapımı devam eden Selçuk-Aydın yolunu, Söke-Didim yolunu, Söke-Milas yolunu ve İncirliova ilçemizdeki Tarihi Çatma Köprüsü'nün restorasyonunu seneye, Aydın-Muğla ayrımı Söke yolunu ise bir sonraki yıla tamamlıyoruz. Afyon-Denizli-Isparta-Burdur ve Ortaklar-Aydın-Denizli tren hattını yüzde 100 yerli ve milli imkanlarla modernize ediyoruz. Yapımı devam eden bu hattı inşallah 2023'te tamamlıyoruz.
"Aydın'ı yeni ve çok daha büyük yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz"
Tarım ve ormancılıkta ise Aydın'a 13 baraj, 8 gölet, 5 hidroelektrik santrali, 36 sulama tesisi ve 5 yeraltı depolama tesisi inşa ettik, 4 baraj ve 8 göletin inşası da sürüyor. Hayata geçirdiğimiz sulama projeleriyle, 548 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık.Yapımı devam eden sulama tesisleriyle 294 bin dekar mümbit araziyi daha sulamaya açacağız. Aydınlı çiftçilerimize 20 yılda 5,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Enerjide Aydın, Çine, Efeler, İncirliova, Kuşadası, Nazilli ve Söke'ye doğal gaz arzını sağladık. İnşallah önümüzdeki dönemde Aydın'ı yeni ve çok daha büyük yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz.