Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni'nde konuştu.
"Bartın, Sinop ve Kastamonu'da bu fedakarlıklarla netice aldık"
Sizler, ne güzel anneler, babalarsınız. Şurada bulunan evlatlarınızla ne kadar iftihar etseniz, ne kadar gururlansanız azdır. Bunun en güzel örneğini Doğu Karadeniz'de, Batı Karadeniz'de ve Akdeniz'de, Muğla, Antalya'da yaşadık. Az önce İçişleri Bakanı'm da söyledi. Evlerin çatısındaki vatandaşlarımızı, Sahil Güvenliğin, Jandarmanın, Kara Kuvvetlerinin helikopterleriyle anneleri, babaları, çocukları hele hele sepetin içerisinden yavruları çıkartıp güvenli bölgeye götüren kardeşlerimizle iftihar ediyorum. Dünyada bunların örneği yok. Korku nedir bilmiyorlar, korkuyu korkutuyorlar. Bartın, Sinop ve Kastamonu'da bu fedakarlıklarla netice aldık. Aynı şekilde Antalya'da, Muğla'da bütün o yangınların içinden ve o bölgelerden vatandaşlarımızı kurtardılar. Aynı şekilde Doğu Karadeniz'de. Orada da bütün fedakarlıklarını ortaya koyarak Arhavi'den Rize merkeze kadar orada da büyük başarılara kendi imzalarını attılar. Ne kadar iftihar etsek az. Sizler de evlatlarınızla ne kadar iftihar etseniz az.
"Dünyada benzeri olmayan fakülte binamızın açılışını yaptık"
Bugün mezuniyet töreni sevincine ortak olmanın yanında, Akademi'ye kazandırılan yeni hizmet binalarının da açılışını gerçekleştirdik. Dünyada benzeri olmayan muhteşem bir akademi ve fakülte binası açılışı yaptık. Yurtlar bir taraftan yapılıyor, doğrusu bu kadar kısa zamanda bu binalarımızın bitmiş olması resmen hizmete almak Cumhurbaşkanı olarak iftihara sevk etti, gururlandım. Özellikle Batılı ülkelerde çok sık şahit olduğumuz düzensiz göçle de mücadele edilecektir. Açılışını yaptığımız bu güzel eserlerin hayırlı olmasını diliyorum. Milletimizin gözbebeği olan bu kurumların güçlendirilmesinde destek olmaya devam edeceğiz.
"Malazgirt ruhu dün olduğu gibi bugün de milletimizin yolunu aydınlatmaktadır"
Anadolu'nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere açıldığı bu büyük zaferin yıl dönümünde 1071 yılındaki duruşumuzdan hiçbir şey kaybetmediğimizi tüm dünyaya gösterdik. Malazgirt Meydanı'nda bir kez daha şahit olduk ki 950 sene önce Sultan Alparslan'a güç ve cesaret veren inanç halen dimdik ayaktadır. Malazgirt ruhu dün olduğu gibi bugün de gençlerimiz başta olmak üzere, milletimizin yolunu aydınlatmaktadır. Nice yokluk ve imkansızlıklara rağmen Dumlupınar'da 30 Ağustos 1922'de kazanılan zafer de Malazgirt ruhunun o dönemde sürdüğünün işaretiydi. 15 Temmuz gecesi yazılan destanı ise Malazgirt ruhunun bu topraklarda kök saldığının en son ve en güçlü ispatı olarak değerlendiriyoruz. Milletimiz 15 Temmuz gecesi tanklara, toplara, ölüm kusan silahlara karşı verdiği mücadele ile hem kanlı ve kalleş bir darbe teşebbüsünü hem de ülkemizin bağımsızlığını hedef alan bir işgal girişimini püskürtmüştür. Bu bakımdan milletimizin motivasyonu ve sonuçları itibarıyla 15 Temmuz'u 30 Ağustos'tan, Çanakkale'yi Malazgirt Zaferi'nden ayrı görmüyoruz.
[Fotoğraf: AA]
"Malazgirt ruhu dün olduğu gibi bugün de yolumuzu aydınlatmaktadır"
Suriye harekatları nasıl bizimse, Libya ve Karabağ Zaferleri de bizimdir. Tarihi şahsiyetlerimizi de tarihi zaferlerimizi de birbirinden ayırmadık, ayırmayacağız. Zafer günlerimizi ayrışmanın değil 84 milyon olarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirmenin vasıtası haline getirmekte kararlıyız. Milletimizin binlerce yıllık mazisinde kazandığı zaferlere bir öncekinin devamı olarak bakıyoruz. Malazgirt ruhu dün olduğu gibi bugün de yolumuzu aydınlatmaktadır. Büyük Taarruz da aynı ruhun devamıdır.
"İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesinden biri olduk"
AKINCI'mız, SİHA'mız var daha da güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Artık savunma sanayiimizde yerliliği yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesinden biri olduk. Daha önce 250 milyon doları bile bulmayan ihracatımız 3 milyar doları geride bıraktı.
"Terör örgütüne katılımları en düşük seviyeye getirdik"
Yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla terör örgütünü kıpırdayamaz hale getirdik. Teröristleri inlerinde buluyor ve imha ediyoruz. Terör örgütüne katılımları en düşük seviyeye getirdik. Karabağ'da da Libya'da da kardeşlerimizle beraber pek çok başarıya imza attık. Mazlumlara kucak açarak ne kadar büyük bir devlet olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik.
"Ülkemizi yatırımın, üretimin, ihracatın merkezi haline getirmekte kararlıyız"
Bugün açıklanan ikinci çeyrek büyüme rakamı Türk ekonomisinin dinamizmini, üretim gücünü ve dayanıklılığını bir kez daha ispat etmiştir. Türkiye, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 ile dünyada en hızlı büyüyen ikinci ekonomi oldu. Büyüme rakamları üretim ekonomisi olduğumuzu göstermektedir. İhracattaki başarımızın etkisiyle cari açığımız düşüşünü sürdürerek 30 milyar doların altına geriledi. İstihdam ise son 35 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye'yi önce 2023 hedefleri sonra 2053 ve 2071 hedefleriyle buluşturmak için gece gündüz çalışıyoruz.
"174 bin kişiye ilave iş imkanı sağlamasını öngörüyoruz"
Bu yılın ilk 7 ayında düzenlenen yatırım teşvik belgeleri, yüzde 30'a yakın artarak, 6 bin 800'ü geçti. Bu yatırımların tamamı gerçekleştiğinde ise 174 bin kişiye ilave iş imkanı sağlamasını öngörüyoruz. Ekonomimizdeki bu olumlu gidişat 2021 yılının tamamını güçlü bir büyüme oranıyla kapatacağımıza işaret ediyor. Bir dönem Türk ekonomisi hakkında karamsarlık pompalayan uluslararası kuruluşlar, büyüme beklentilerini yukarı yönlü revize etmeye başladı. Vakit yatırım, üretim, ihracat ve istihdam için daha iştahlı davranma vaktidir. Her zaman bulamayacağımız çok ciddi bir fırsatla karşı karşıyayız. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizi yatırımın, üretimin ve ihracatın merkezi haline getirmekte kararlıyız. Bunun için başkaları ne yaparsa yapsın, ne derse desin biz sadece işimize bakıyor ve hedeflerimize odaklanıyoruz.
10ºC
Ankara
