Çok Bulutlu -0.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
28.10.2017 19:39

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, tarihinin en önemli imtihanlarından birini veriyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Konya Danışma Meclisi Toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Konya Danışma Meclisi Toplantısında konuştu.

Erdoğan, Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Konya İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplantının hayırlar getirmesini temenni etti. Kuruluşundan bugüne kadar Konya'da AK Parti teşkilatlarında görev yapanlara teşekkür eden Erdoğan, ahirete irtihal edenlere de Allah'tan rahmet diledi. 

"Konya en başından beri bizim yanımızda dimdik durdu"

Kendilerini sevgisi ve coşkusuyla bağrına basan Konya'ya şükranlarını sunan Erdoğan, "Biz siyasete milletimizle birlikte başladık, milletimizle birlikte bugünlere geldik, inşallah hedeflerimize de yine milletimizle birlikte ulaşacağız. Konya en başından beri bizim yanımızda dimdik durdu. İçeride ve dışarıda adeta yedi düvele karşı verdiğimiz mücadelede Konya'dan aldığımız destek ve güç bizim için çok önemlidir." dedi.

Konya'nın kendilerini hiç yalnız bırakmadığını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji gibi konularda Konya'nın her zaman ilk akıllarına gelen illerden biri olduğunu bildirdi.

Yüksek hızlı tren denildiğinde de akıllarına ilk Konya'nın geldiğini anlatan Erdoğan, Konya'da hızlı trenin açılışını yaptıkları günün de kendisi için ayrı bir bahtiyarlık olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii bunlar yeterli mi? Yeterli değil. Niye? Çünkü biz Konya'yı inşallah medeniyetler yarışında çok daha farklı bir konuma oturtmak istiyoruz. Onun için bugüne kadar burada hizmet veren gerek Sayın Başbakanımızdan, gerek milletvekillerimizden, gerek belediye başkanlarımızdan da teşkilatlarımızdan da Allah razı olsun. Hepsinin burada emeği oldu, hepsi ellerinden geleni yaptılar. Çünkü Konya bir Selçuklu başkenti, bir Selçuklu başkenti olarak da biz Konya'ya o layık olduğu hizmetleri vermenin ancak gayreti içinde olabilirdik ve bunu başardığımıza inanıyorum."

Konya'nın çok daha farklı hizmetleri almak suretiyle Anadolu'nun ortasında dünyaya farklı sinyalleri de vereceğine söyleyen Erdoğan, kenti dünyanın farklı çekim alanlarından biri haline getireceklerini belirtti.

"Türkiye'de ana muhelefet yok biliyor musunuz?"

Türkiye'nin güvenlikten ekonomiye, her alanda tarihinin en önemli imtihanlarından birini verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu süreçte en büyük üzüntülerimizden biri Türkiye'nin ana muhalefet gibi demokrasilerde çok önemli görev üstlenen bir makamının adeta boş durumda olmasıdır. Türkiye'de ana muhelefet yok biliyor musunuz?" dedi.

Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Habuki bir de anamuhalefet olsa demokrasi mücadelemiz çok daha güçlü olacaktı. Karşımızda varlık gayesi ana muhalefet olarak kalmak olan bir siyasi parti bulunuyor. Böyle olduğu için de ana muhalefet partisi ülkenin ve milletin hiçbir meselesiyle ilgilenmiyor, hiçbir proje üretmiyor, hiçbir fikir ortaya koymuyor. Bu ara hiçbir şey bulamadı düşündüler, düşündüler 'Ne yapsak, ne yapsak?' tutturdu şimdi 'Erken seçim' diyor. Seçimin zamanı belli zaten. AK Parti iktidarlarında çıkmaz sokak olursa ki bu biliyorsunuz 7 Haziran'da olmuştur, koalisyon görüşmeleri vesaireler falan hiçbir bir netice alınmayınca orada ne yaptık, dedik ki 'eyvallah erken seçim'. Ne oldu? Gittik erken seçime, rezili rüsva oldun. Yani bizim bunlardan korkmak diye bir derdimiz yok ama şu anda her şey tıkırında giderken, Türkiye büyümede ilk yarıda 5,1'i yakalamışken, dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü sıradayız dikkat edin."

Türkiye'nin yıl sonu itibarıyla yüzde 7'lik büyümeyi yakalayacağını ifade eden Erdoğan, "Sen daha neyin erken seçimini istiyorsun? Daktilolar başbakanlığın önüne fırlatılmıyor ki böyle bir durum yok. O bunların geçmişinde vardı, biliyorsunuz her şey iflastaydı, daktiloları geliyor başbakanlığın önüne fırlatılıyordu, herkes aç, susuz öyle bir noktaya gelmişti o zaman seçim üstüne seçim, seçim üstüne seçim ama hamdolsun bizde böyle bir durum yok. Şu anda azimle, kararlılıkla biz geleceğe yürüyoruz. İnşallah yıl sonu itibarıyla da büyümede onu yakalayacağız." dedi.

Merkez Bankasının, göreve geldiklerinde 27,5 milyar dolar seviyesinde bulunan döviz rezervinin bugün 117 milyar dolara ulaştığına işaret eden Erdoğan, IMF'ye olan borcun da 23,5 milyar dolar olduğunu ve bu borcu da 2013'te sıfırladıklarını hatırlattı.

Erdoğan, "Şu anda IMF'ye Türkiye'nin borcu var mı? Yok. Neyi konuşuyorsun sen hala, hangi erken seçim? Bunlarla sen halkı aldatamazsın. Demokrasilerde zaman bellidir, vakit gelir çıkarsın, seçimi yaparsın. Sen şimdi ey Kılıçdaroğlu, çalış da 2019'un Mart'ına hazırlan. Bak ardından da kasım seçimleri var."

"Bu kadro Allah'ın izniyle Mart 2019'da da destan yazacak"

Salondakilerin, "AK gençlik burada, reisinin yanında" sloganı üzerine Erdoğan, "Bu kadro Allah'ın izniyle Mart 2019'da da destan yazacaktır, Kasım 2019'da da destan yazacaktır. Sizde bu azim, bu kararlılık oldukça Allah'ın izniyle dağları delerek, Ferhat gibi Şirin'e ulaşırız ve ulaşacağız. Kararlıyız." diye konuştu.

CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'nin bugüne kadar sadra şifa olacak tek bir sözü, yapıcı eleştirisi" bulunmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Varsa yoksa kendi iç çekişmeleri, kendi iç meseleleri, onun dışında dünya yansa bunların umurunda değil. Haklarını da yememek lazım zaman zaman kendi fil dişi kulelerinden kafalarını şöyle bir çıkarıp, iki kelam ettikleri de olmuyor değil. Ana muhalefetin başındaki zat, geçtiğimiz günlerde bu şekilde kafasını kaldırdı ve lüftedip iki hususta görüş beyan etti. Önce 'Erken seçim için hodri meydan' dedi. Çok kabadayıdır biliyorsunuz. Ardından da 'Bu çağrıyı demokrasinin namusunu korumak için yapıyoruz.' dedi. Ne zamandan beri erken seçim demokrasinin namusu oldu? Önce sen bu namus kavramını bir öğren de meydana öyle çık. Yani ağızları açıldığı zaman bizim ahlak değerlerimize tamamen ters özelliklerle ortaya çıkarlar ve ondan sonra 'demokrasinin namusu' der. Eğer 'demokrasinin namusu' diyorsan tapu kadastro memurlarına hakaret olmasın ama onlara eğer desek ki 'Nikah kıyma yetkisi veriyoruz.' Bunlar 'evet' der ama müftülere nikah kıyma yetkisi deyince bunlar Anayasa Mahkemesine götürüyorlarmış."

Kılıçdaroğlu'nun seçim karnesi 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçim çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu'nun seçim karnesine işaret ederek, "Erken seçim diyen bu zatın seçim karnesine şöyle bir bakıyoruz. Karşımıza çıkan manzara ne biliyor musunuz? 2009 yılında İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na aday olmuş, kaybetmiş." dedi.

Bu sırada salondaki bir vatandaşın "Oy bile kullanamadı" diye bağırması üzerine Erdoğan, "Güldürme beni ya, dur. Nasıl oy kullansın, adresi soruyorlar, Kağıthane diyemiyor, Kağıttepe diyor. Ondan sonra adresi bilmeyen seçim kartını alabilir mi, alamıyor. Onu da kaybetmiş." ifadesini kullandı.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2010 yılında anayasa değişikliğiyle ilgili halk oylamasında 'Hayır' kampanyası yapmış, kendisi oy bile kullanamadı, orada da kaybetti. 2011 yılında milletvekili seçimine girdi, yine kaybetti. 2013 yılında emniyet, yargı darbe girişimine her türlü desteği verdi, yine kaybetti. 2014 yılında önce mahalli idareler seçimine sonra cumhurbaşkanlığı seçimine girdi, ikisinde de kaybetti. 2015 yılında iki ayrı genel seçime girdi, yine ikisinde de kaybetti. 2016 yılında 15 Temmuz gecesi darbeciler tarafından açılan yollardan bir yerlere saklandı. Neticeyi bekledi, orada da kaybetti. 'Cumhurbaşkanı bana haber verseydi, beklerdim.' diyor. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. On binlerce insan havalimanına gelmiş, sormazlar mı 'Bu adamlar burada niye toplandı.' Ama tanklar orada, adamı gidiyor, tanklardaki subaylarla konuşuyor, tanklar çekiliyor, beyefendiye yol açılıyor. Ondan sonra da Bakırköy Belediyesi'ne gidip, orada kahve yudumlarken, bir taraftan da televizyondan darbe sürecini izliyor ve bu şahıs demokratlıktan bahsediyor. Senden demokrat olmaz. Senden olsa olsa darbecilere şakşakçı olur. Başka bir şey olmaz."

"Başarısızlık abidesi olarak dikseniz ziyaretçi rekoru kırar" 

Bu yıl anayasa değişikliği halk oylamasında "hayır" kampanyasını yine kaybettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Derler ki tarihte bir şey iki defa gerçekleşirse ilki trajedidir, ikincisi komedidir. Şimdi bu zat tam on defa aynı akıbeti yaşamış yani kaybetmiş. Konyalıların deyimiyle hep kösülmüş. İyi mi? Kösülmüş. Dolayısıyla bu zatın durumu komedinin de ötesinde, kösülmüş. Fıkra diye anlatsanız insanlar gülmekten kırılır. Başarısızlık abidesi olarak dikseniz ziyaretçi rekoru kırar. Karşımızda o derece absürt bir portre var. Biliyorum ki sizler bu durumu ikrah ederek takip ediyorsunuz ama maalesef bu zatın taşıdığı unvan sebebiyle arada bir de olsa söylediklerine cevap vermek icap ediyor."

Türkiye'de seçimden kaçmayan, sandıktan korkmayan, her fırsatta milletine gitmeyi siyasetinin merkezine koyan bir parti varsa onun da AK Parti olduğunu belirten Erdoğan, seçimlerin zamanında yapılması prensibini, istikrar ve güven ortamını muhafaza etmenin bir gereği olarak hep savunduklarını ve uyguladıklarını hatırlattı.

Kasım 2002'de, "Türkiye'de artık seçimler bir istikrar zeminine oturacak ve yerel, genel bütün seçimleri zamanında yapacağız" dediklerini ve bunu gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yani benim vatandaşım bilecek ki seçim şu senenin, şu ayında yapılacaktır. Bitti. Asıl demokrasi budur ama geçtiğimiz 15 yılda ülkemizin her kritik döneminde halk oylamasına giden de yine biz olduk. Tabii sırtında yumurta küfesi taşımayan, ülkesi ve milletine karşı hiçbir sorumluluk hissetmeyen bu zatın aklına geldikçe erken seçim demesinin sadece laftan ibaret olduğunu gayet iyi biliyoruz. Hatta bu zat şunu da söyledi, 'Yüzde 40'ın altına düşersem çekileceğim.' dedi. Çekildi mi? Niye? Akşam başka, sabah başka. Şimdi biz desek ki 'Hadi seçime gidelim.' İnanın bana kaçacak delik arar. Bak şimdi yarın yalnız bu lafımın üzerinden hemen bir şeyler söylemeye başlar. Söylesin. Halbuki biz ülkemizin ve milletimizin huzuru ve güveni, ekonomimizin gelişmesi ve büyümesi için orta ve uzun vadeli planlar yapacak şekilde önümüzü görmeye ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz."

"Türkiye, 2016'da tarihinin en büyük seçimini yaparak istiklaline ve istikbaline sahip çıktı"

"Türkiye, 2016'da tarihinin en büyük seçimini yaparak istiklaline ve istikbaline sahip çıktı." diyen Erdoğan, milletin 16 Nisan 2017'deki halk oylamasında yönetim sisteminin değiştirilmesi için sandığa gittiğini belirtti.

Erdoğan, "Artık bir süre milletimizi ve piyasalarımızı dinlendirmemiz gerekmez mi? Mahalli idareler seçimini erken yapınca anamuhalefet partisi tüm belediyeleri silip süpüreceğini mi sanıyor? Öyle bir ümitlerinin olmadığı gayet ortada." ifadesini kullandı.

"Milletvekili seçimini erken yapınca bu parti Meclis'te çoğunluğu mu elde edecek?" sorusunu yönelten Erdoğan, bu konuda en küçük emare olmadığını CHP'lilerin de bildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup ülkeyi mi yönetecek? Temenni ederim ki aday olur. Elbette her gönülde bir arslan yatar ama bu, anamuhalefetin başındaki zat için hayallerine dahi sığmayacak bir arslan olur. Öyleyse bu çağrının anlamı ne? İnanın bana hiçbir anlamı yok. Aklına gelmiş, öylesine söylemiş işte. Atalarımız, 'Yenilen pehlivan güreşe doymaz' der. Bunların da sırtı minderden kalkmadığı halde şimdi çıkıp erken seçimden bahsediyorlar. Ömründe sorumluluk üstlenmemiş, SSK gibi kendisine emanet edilen bir kurumu dahi batırmış bu kişiden mantıklı davranışlar beklemek herhalde eşyanın tabiatına aykırı olur. SSK'yı batırdı bu."

"Bir tiyatro da sen oynayıverseydin"

SSK Genel Müdürü olduğu dönemde Kılıçdaroğlu'nun, Savaş Ay'ın sunduğu televizyon programına katıldığını hatırlatan Erdoğan, "Orada hali görüyorsunuz. Diyorum ya hep, beş koyun verin, kaybedip gelir. Anadolu'da bu tip insanları mazur görürler. Ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, kale almazlar. Biz de kendisine böyle davranmak istiyoruz fakat rahat durmuyor. Konyalıların deyimiyle, bıdırdayıp duruyor." diye konuştu.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun erken seçim çağrısını demokrasinin namusunu korumak için yaptığını söylediğini aktararak şunları söyledi:

"Kendisine geçmişten bugüne demokrasinin namusunu nasıl kurtarabilecekleri konusunda birkaç hatırlatma yapmak istiyorum. Siz demokrasinin namusunu, 2007 seçimleri öncesinde 27 Nisan bildirisine itiraz ederek, hakim savcılara, öğretim üyelerine, gazetecilere brifinglerde ayar verilmesine karşı çıkarak kurtaracaktınız. Siz demokrasinin namusunu, TBMM'ye cumhurbaşkanı seçtirtmemek için Meclis kapılarında barikat kuran kendi partililerinize aldırmayıp o salona girerek kurtaracaktınız. Siz 367 olayında orada demokrasiye sahip çıkacaktınız. 367 milletvekili olan bir partinin kapatılması talebine siz destek verdiniz ve dediniz ki 'Ankara'da da yargıçlar varmış.' Bu mu sizin demokrasi namusunuz? Bıyık altından bunlara gülmeyeceğiz de ne yapacağız? Tüm gücünüzle bu haksızlığa itiraz ederek siz bu işin önünü kesecektiniz. Siz demokrasinin namusunu, tarihiniz boyunca hep vesayet güçlerinin emrine girmek yerine milli iradeyi yücelterek kurtaracaktınız. Menderesler idama sayenizde gitti, CHP zihniyetiyle onların verdiği desteklerle gitti. Siz demokrasinin namusunu, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimini 'Acaba bize buradan ekmek çıkar mı?' diye pusuda beklemek yerine bizden önce eleştirerek kurtaracaktınız. Siz demokrasinin namusunu, 15 Temmuz darbe girişimine 'Tiyatro' demek yerine, İstanbul'a indiğiniz anda, ilk gördüğünüz tankın üstüne çıkıp milletinizle birlikte olduğunuzu ilan ederek kurtaracaktınız. Hani öyle diyordun, 'Bir darbe olduğu zaman tankın önüne önce ben çıkarım' diyordunuz. Ne oldu? Üstelik bu tank, senin üzerine gelmiyordu, başka istikamete gidiyordu. Çıksaydın ya üstüne, bir tiyatro da sen oynayıverseydin."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasinin namusunu kurtarmak için yapılacak tek şeyin, her fırsatta demokrasiye çelme takmaktan vazgeçmek, darbecilere, cuntacılara, vesayetçilere göz kırpmayı bırakmak olduğunu vurguladı.

"Diyojen ne istediğini soran İskender'e, 'Gölge etme başka ihsan istemem' diyor ya emin olun, demokrasinin sizden tek talebi de üzerine gölge etmeyi bırakmanız olacaktır." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, bölücü terör örgütüyle ilişkileri yüzünden görevden alınan belediye başkanları yerine atanan kayyımları eleştirerek demokrasinin namusunun kurtarılmadığını, terör örgütüne destek verildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar, terör örgütünün arkasında olduğu, HDP'nin arkasında olduğu kişilerle sözde adalet yürüyüşü yapmadılar mı?" dedi. Bu sırada salondaki bir partilinin Kılıçdaroğlu'nu kastederek "Tırnağı çıktı" demesi üzerine Erdoğan, "Tırnağı mı çıktı? Bak ben de şimdi duyuyorum. Geçmiş olsun." diye konuştu. 

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
'15 Temmuz bir sivil demokrasi devrimidir'
Yükleniyor lütfen bekleyiniz