Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Bugün yine adı koca, gönlü yüce tabiatın ve tarihin şehri Kocaeli'nin tüm güzel insanlarına buradan selamlarımı gönderiyorum. Açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz elhamdülillah Kocaeli Şehir Hastanemiz ile diğer yatırımların hayırlı olmasını diliyorum. Bay bay Kemal sen hayatında böyle hastane gördün mü? Senin SSK genel müdürü olduğun zaman hastanelerimizin hali ortadaydı. Rahmetli Savaş Ay hayatta olsaydı da onunla yaptığı programları bir daha görseydik. Neydi o hastanelerimizin hali, neydi o kepazelikler. Hastanelerde hastalarımız rehin alınır veya rehine alınır oralarda ölürlerdi. Hatırlıyor sunuz o günleri değil mi? O zaman SSK'nın başında bay bay Kemal vardı.
"Terör örgütüne bu ülke teslim edilir mi?"
Bunlara bu vatan teslim edilir mi? Afedersiniz 5 koyunu güdemeyecek olanlara bu vatan teslim edilebilir mi? Hele hele kadeşlerim Kandil'e bu ülke teslim edilir mi? Terör örgütüne bu ülke teslim edilir mi? İşte dün Diyabakır'daydık. Diyarbakır'da orada vatandaşlarımızın bize yakarışlarını gördük. Ne dedile biliyor musunuz? Başkanım, ne olur bizi bunların eline bırakmayın. Siz bizi bırakmadıktan sonra biz sizi bırakır mıyız? Biz bunların nemenem olduğuun biliyoruz. Kandil bizim Diyarbakır annelerimizin yavrularını kaçırdı mı? Hatta Diyarbakır'da bu şimdi Edirne'de olan bir Selo var ya... 51 Kürt kardeşimizi bunlar öldürdü mü? Hatta bu gençlerin üzerinden arabayla geçtiler. Bunları bu şekilde öldürdüler. Onlar da Kürt'dü. Siz hani Kürtlere kıymet biçiyordunuz ne oldu? Bunların dedi Kürt felan değil. Açık söylüyorum onlar ne kadar Kürt ise biz o kadar Türk'üz böyle bir durumumuz var. Biz Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Abazası, Boşnağı ile tüm kardeşlerimizi yaradılanı severiz yaradandan ötürü anlayışı ile seviyoruz. Bizde ayrım yok. Bizde bölücülük yok.
Bugün Kocaeli Şehir Hastanemiz Allah'a hamdolsun bin 218 yatağı ile deprem izolatörlü modern inşası ile her türlü imkana sahip birimleri ile gerçekten şu anda bakıyorum iftihar ediyorum. Rabbime hamdolsun bize böyle bir hastaneyi Kocaeli'mize de yapmayı nasip etti. Ben şimdi buradan sesleniyorum. Ülkemizin parası olanlarına artık hastalarınızı Cleveland'a göndermeyin işte Cleveland burada. Doktorsa elhamdülillah doktorlarımız da onlardan geri değil. Modernite ise burada. Hasta bakıcısıyla bütün elemanlarıyla muhteşem bir hastane. İnşallah ülkemizin tüm büyük şehirlerini bunun gibi şehir hastaneleri ile donatıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizin tüm büyükşehirlerini şehir hastaneleriyle donatıyoruz. Sırada İzmir var. İzmir'i de bayram öncesi yetiştirmeye çalışacağız, orayı da açacağız.https://t.co/h5cYgQi8V8 pic.twitter.com/RvGw8I3sDT
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 15, 2023
Şimdi sırada İzmir var. İzmir'i de inşallah bayram öncesi yetiştirmeye çalışacağız. Orayı da açacağız. İstanbul'da Çam Sakura muhteşem bir hastane. 45 günde o Covid'in olduğu dönemde Atatürk Havalimanı'na tuttuk Murat Dilmener Hastanesi'ni yaptık. Pakize Öz Hastanesi'ni Anadolu Yakası'nda yine 45 günde yaptık. Türkiye'yi sağlık alanında sadece kendi vatandaşlarına hizmet etmekle kalmayıp küresel bir cazibe merkezine dönüştürmekte kararlıyız. Bugün dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın vatandaşlarımız sağlık hizmetleri için ülkesini tercih ediyor. Aynı şekilde yabancıların ülkemize olan ilgisi de giderek artıyor. Sağlık alanında kurduğumuz örnek alt yapının, yaptığımız sistem reformunun, halen güçlendirmeyi sürdürdüğümüz insan gücünün kıymetini milletimiz gayet iyi biliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hatay’da inşasına başladığımız hastane var ya. İnşallah bir buçuk ay içinde hizmete girecek. Bakalım dalgasını geçtikleri temelin üzerinde yükselen hastane açıldığında bunu yapanlar çıkıp milletimizden özür dileme onurunu gösterebilecek mi? pic.twitter.com/yqqVnZ28yV
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 15, 2023
Buna karşılık muhalefet hergün yeni bir yalan ve iftira ile bu hizmetlere, bu eserlere saldırmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Hatay'da inşasına başladığımız hastanenin temelinden bir fotoğraf karesi ile kendi aklınca bizi ters köşe yapmak isteyen bir kendini bilmez vardı. İşte o hastane inşallah 1,5 ay içinde hizmete girecek. Bakalım dalgasını geçtikleri temelin üzerinde yükselen hastane açıldığında bunu yapanlar çıkıp milletimizden özür dileme onurunu gösterebilecek mi?
"Eser bırakmak, hizmet etmek öyle bir babayiğidin harcı değildir"
Biliyorsunuz CHP genel başkanının kariyerinin önemli bir bölümü de şehir hastaneleri ile uğraşmakla geçti. Salgın ve deprem dönemlerinde bu hastanelerin ne kadar hayati öneme sahip olduğunu hep beraber gördük. Türkiye asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yükünün altından devletinin gücü, kurumlarının kapasitesi, insanlarının fedakarlığı sayesinde ayağa kalktı. Sanıyorlar ki bu işler kendi kendine oluyor. Kendi kendine yürüyor. Türkiye'nin 21 yılda elde ettiği demokrasi ve kalkınma kazanımlarına bakarak esip gürlüyorlar. Halbuki bu ülkede eser bırakmak, hizmet etmek öyle bir babayiğidin harcı değildir. Şayet öyle olsaydı bizden önceki on yıllar boyunca Türkiye eser ve hizmet hasreti çekmezdi. Geçtiğimiz 20 yıla sığdırdığımız asırlık yatırımlar daha öncesinden yapılır bugün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu.
Fakat eski Türkiye'nin düzeni buna uygun değildi. Arada rahmetli Menderes ve Özal gibi gayret sahibi liderler çıkmış olsa da düzen ülkemizin geri bıakılması, milletimizin baskı ve zulümle potansiyelinden uzak tutulması üzerine kuruluydu. Biz işte bu köhne düzeni değiştirdik. Milletimizin emanetini yere düşürmemek, mazlumların umutlarını diri tutmak için 21 yıldır her gün işte bu mücadeleyi verdik. Unutmayın kaderin üstündeki kadere olan imanımızla önümüze çıkan hiçbir engele, kurulan hiçbir tuzağa, maruz kaldığımız hiçbir saldırıya aldırmadan yürüdür. Ne diyor şair, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. Bu inançla gözümüzü hedeflerimizden bir an bile ayırmadık.
"PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütleriyle anlaştılar"
Her gün yeni bir mücadelenin içindeyiz. Bu mücadele 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini milletimize dostlarımıza ve tüm insanlığa verme mücadelesidir. Hazır mıyız buna? Siz hazırız derseniz bu iş biter. Attığımız her adımda olduğu gibi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun da önüne türlü türlü engeller çıkarmak için çalışıyorlar. Ne yaptı bu muhalefet? 7'li bir masa kurdular, kumar masası, yetmedi PKK'sından FETÖ'suna tüm terör örgütleriyle anlaştılar. O da yetmedi emperyalistlerin, tefecilerin desteğini aldılar. Dikkat ederseniz bu koalisyonda her şey var. Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı. Ama milletin kendisi yok. Vizyon zaten yok. Program deseniz bunların aklı o kadarına zaten ermez. Proje diye ortaya koydukları şeylerin de yarısı yalan, yarısı yanlış konular. Bir kısmı da bizim zaten yaptığımız işler. Bunların yaptığı bir şey yok. Ne eğitimde, ne sağlıkta, ne adalette, ne emniyette, ne ulaşımda, ne tarımda, ne diplomaside, ne uluslararası münasebetlerde bunların yaptığı bir şey yok. Dolayısıyla bunların ülkeye ve millete herhangi bir vaatleri bulunmuyor.
Tek yapacakları iş, ortaklarının altlarına birer Cumhurbaşkanı Yardımcılığı koltuğu çekmek. Mavi boncuk dağıttıkları herkese bakanlık vermek. Kamudan atılan teröristleri yeniden devlete doldurmak. Hazineyi tam takır edip ülkeyi yeniden işçi, memur ve emekli maaşı ödeyemez hale getirmek. Bunlar geçmişte bunu yaptılar hatırlayın. Bunları ödeyebilmek için Türkiye'yi tekrar eski hazinenin başındakiyle beraber şu anda bir sözcüleri var ya otelde kapalı kapılar arkasında IMF ile görüştüler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Merkez Bankası'nın rezervi 100 milyar doların üzerine çıktı.https://t.co/h5cYgQi8V8 pic.twitter.com/ZqE1d165Yz
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 15, 2023
Peki biz ne yaptık? Şu anda masanın etrafında olanların bir tanesi benim bir zamanla bakanımdı. Hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi Davos'ta oturduk IMF'nin başındaki ile konuşuyoruz. O şimdi 6'lı masanın etrafında olan kişi de o zaman benim bakanım. Dedim ki, IMF'nin başındaki zata bak dedim ikide bi Türkiye'ye adamlar gönderiyosunuz, Türkiye'yi ben yönetiyorum siz değil. Siz taksitlerinizi almaya alıyor musunuz? Alıyorsunuz, 2013'e kadar devam ettik ve 2013'te yaptığımız bu görüşmeden sonra 2013'te bu ödemeyi bitirdik IMF'yi Türkiye'den defettik. Ama CHP'ye sorarsan ne diyor? IMF ile oturup konuşmak lazım. O sizin işiniz. İşte 6'lı masa. Rabbim zaten size bu fırsatı vermeyecek. Biz IMF ile değil biz kendi kendimize yeteriz. 23,5 milyar dolar olan IMF borcunu 2013'te sıfırladık. O zaman Merkez Bankamızın rezervi 27,5 milyar dolardı. Şimdi hamdolsun 100 milyar doların üzerine çıktı. Gümbür gümbür gidiyoruz. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar doların üzerine de Merkez Bankası'nın rezervi çıkmıştı. Şimdi onu yine yakalayacağız hiç endişeniz olmasın. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar hiç endişe etmeyin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çocuk katilini çıkaracaklarmış. Benim milletim bu çocuk katilini dışarı çıkarma sözü verenlerle beraber olur mu? Bay Bay Kemal, 'Yurt dışından 300 milyar dolar getireceğim.' diyerek ülkeyi tefecilere kendisi pazarlamıyor mu?https://t.co/h5cYgQi8V8 pic.twitter.com/o4Dd7P0jfs
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 15, 2023
Yaptıkları yatırımlar ve sağladıkları istihdamla ülkenin büyümesine katkıda bulunanları bunlar huzursuz ederler. Şimdi çıkıp buna itiraz edecekler. Oysa bunların hepsi de kendilerinin söylediği işler. Bu kadar 10-11 tane büyükşehir belediyeniz var. Acaba ne yapıyorlar? Yaptıkları bir şey var mı? İstanbul'da yaptıkları bir şey var mı? Ankara'da yaptıkları bir şey var mı? İzmi'de yaptıkları bir şey var mı? Yok, yapamazlar yaparsa Cumhur İttifakı yapar. Şimdi bunlar bir şey yapıyorlar her ortağa bi cumhurbaşkanı yardımcılığı vereceğiz diye kendileri söylemedi mi? Daha şimdiden her gittiği yerde bakanlık dağıtmaya kendisi başlamadı mı? FETÖ'culara ve PKK'lılara sizi devlete geri alacağız diye kendileri söz vermedi mi? Düşünebiliyor musunuz burası bir hukuk devleti. Bu hukuk devletinde afedersiniz mahkumları şimdi tekrar dışarı alacaklar. Selo'yu çıkaracaklarmış. Çocuk katilini çıkaracaklarmış. Benim milletim bu çocuk katilini dışarı çıkarma sözü verenlerle beraber olur mu? Bu Selo ile beraber olur mu? İşte onun için 14 Mayıs'a kaldı 28 gün durmak yok yola devam.
Yurt dışından bay bay Kemal 300 milyar dolar getireceğim diyerek ülkeyi tefecilere kendisi pazarlamıyor mu? Sen devlet yönetmek nedir bilmezsin, anlamazsın. Kim sana bu sözü veriyor? Sen hangi makamdasın da şu anda tefeciler sana böyle bir parayı vereceğinin sözünü veriyor. Dünyada böyle bir şey var mı? Biz devlet yönetiyoruz devlet. 20 yıldır elhamdülillah bu devleti yönettik, yönetiyoruz. Peki sen bakkal dükkanı bile yönetmedin. Bu tefeciler 2 gün sonra alacakları için devletin gelirlerine el koyunca işçi, memur ve emekli maaşlarını kim ödeyecek? Geçmişte öyle olmadı mı? Memurların maaşını ödeyemez hale gelmediler mi?
"Milletimizin ferasetine, irfanına, dirayetine hep güvendik"
Yatırımcılar köşelerine çekildiğinde yeni teknoloji ve üretim tesislerini kim kuracak? Oralarda çalışmak için sabırsızlanan gençlerimize istihdamı kim sağlayacak? Bu listeyi uzatmak mümkün fakat mesele 14 Mayıs'ta milletimizin hangi siyaset dilini, hangi siyasetçi modelini tercih edeceğidir. Bir yanda bizim eser ve hizmet siyasetimiz var. Diğer yanda bay bay Kemal'in yalan, iftira ve yıkım siyaseti var. Bir tarafta ilkeler ve mevkureler birliği olan Cumhur İttifakı var. Diğer tarafta tamamen proje mahsulü 7 ortaklı bir kumar masası var. Biz bugüne kadar milletimizin ferasetine, irfanına, dirayetine hep güvendik. Hamdolsun hiç de hayal kırıklığına uğramadık. 14 Mayıs'ta da milletimizin en doğrusunu yapacağına yürekten inanıyorum.
Bugün şehir hastanemiz ile birlikte kurumlarımızın ve belediyelerimizin tamamladığı çok sayıda yatırımında açılışını yapıyoruz. Eğitimde, sağlıkta, sosyal hizmetlerde şehrimize kazandırdığımız eserlerin resmi açılışını buradan gerçekleştiriyoruz. Kocaeli'ye 150 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Ne kadar özetlersek özetleyelim hizmetlerimiz anlatmakla bitmiyor. Hatırlarsanız bundan yaklaşık 8 ay önce Kocaeli'ne geldiğimde sizlere sandık başına giderken lütfen karşınıza çıkan adaylara şu gözle bir bakın demiştim. Bu isimlerden hangisi ülkenin sorunlarını çözebilir diye sormuştum. Bu isimlerden hangisi ülkeyi bölgesel ve küresel mücadelelerden başarıyla çıkartabilir diye sormuştum. Bu isimlerden hangisi evlatlarımıza daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir gelecek bırakmamızı...
İşte seçimin arifesinde cumhurbaşkanı adayı olarak şu anda karşınızdayım. Cumhur İttifakı'nın milletvekilleri olarak karşınızdayız. Şimdi aynı soruları yine soruyorum. Bu soruyu sadece size değil, milletimizin tamamına soruyorum. İşte adaylar, işte başarıla, işte vizyonlar, işte sandık, işte cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz Türkiye Yüzyılı'nı kime emanet edersiniz? Gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edersiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Ülkenizi siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik gücü ile dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenir siniz? Lütfen bu soruların cevabını aklınıza ve vicdanınıza danışarak verin ve kararınızı ondan sonra belirleyin.
"Bu seçim Türkiye'ye 21 yıldır eser ve hizmet üretenlerle, 21 yıldır laftan başka hiçbir icraatları olmayanların seçimidir"
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun sadece lafla olmadığını ispatladık. İşte Togg'u gördünüz değil mi? TCG Anadolu'yu gördünüz değil mi? İHA'ları beğendiniz mi? SİHA'ları beğendiniz mi? Akıncı'yı beğendiniz mi? Kızılelma'yı beğendiniz mi? Gümbür gümbür gidiyoruz. Daha da yapacağız. Daha güzellerini yapacağız. Çünkü bu millete bunlar yakışır. Onun için bu seçim Türkiye'ye 21 yıldır eser ve hizmet üretenlerle, 21 yıldır laftan başka hiçbir icraatları olmayanların seçimidir. Ülkeyi yönettiğimiz sürece kimi alanlarda belki eksiklerimiz olabilir, hatalarımız olabilir. Hepsine de eyvallah. Ama ülkemizin kalkınması, büyümesi, gelişmesi için gece gündüz çalıştığımızı kimse inkar edemez.