Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ Çorlu'da halka hitap etti.
Erdoğan, sözlerine "Bugün bu meydan bir başka güzel. Heyecansa heyecan, coşkuysa coşku, birlikse birlik, beraberlikse beraberlik... Çok güzelsin Çorlu. Çok güzelsin Tekirdağ. İnanıyorum ki 24 Haziran'da bir başka güzel olacaksınız." diyerek başladı.
“Çorlu'nun da artık prangalarını kıracağına inanıyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çorlu'nun sabırsızlıkla 24 Haziran'ın gelmesini beklediğini, şehrin 24 Haziran'da bir milli irade destanı yazmaya hazırlandığını aktararak, "Kadını erkeği, genci yaşlısıyla bütün Çorlu 'Vakit birlik vakti' diyor, 'Vakit Tekirdağ vakti' diyor. Tüm Trakya bu sefer 'Vakit Türkiye vakti' diyor. Sizlerin bu heyecanı, Çorlu'nun önünde artık yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır. Türkiye ile beraber Çorlu'nun da artık prangalarını kıracağına inanıyorum." diye konuştu.
Uzun süredir Çorlu'da arzu ettikleri sonuçları yakalayamadıklarını ifade eden Erdoğan, Çorlu'nun da içinde yer aldığı Trakya bölgesinde, AK Parti olarak hedef ve beklentilerinin gerisinde kaldıklarını söyledi.
“Tekirdağ, AK Parti'nin kalesi olması gereken bir ilimizdir”
Erdoğan, elbette burada sorunu vatandaşlarda aramadıklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz muhalefet gibi sandıkta istediği sonucu alamayınca milleti suçlayan, hatta hakaret eden bir siyasi parti değiliz, asla da olmadık. Biz her zaman iğneyi önce kendimize batırdık. Beklentimiz gerçekleşmemişse önce kendimizi hesaba çektik. Sıkıntıyı, problemi varsa yanlış anlaşmaları özellikle milletimizde değil, daima partimizde aradık. Demek ki Çorlu'ya, Tekirdağ'a, Trakya'ya kendimizi daha iyi anlatmalıyız.
Türkiye sevdamızı, bu ülkeye dair hayallerimizi ve hedeflerimizi sizlere olması gerektiği şekilde izah edememişiz. Bize göre Çorlu, AK Parti'nin kalesi olmalıdır. Bize göre Tekirdağ, AK Parti'nin kalesi olması gereken bir ilimizdir. Trakya'mızın AK Parti'nin en güçlü olduğu bölgelerden biri olmaması için hiçbir sebep göremiyorum. Bu mitingimizin inşallah bir dönüm noktası olmasını temenni ediyorum."
"Türkiye'yi hayalleriyle buluşturmanın mücadelesini vereceğiz"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, tüm Türkiye'de olduğu gibi Çorlu'da, Tekirdağ'da hep birlikte yeni bir başlangıç yapacaklarına inandıklarını vurgulayarak, alanda kendisine tezahüratta bulunan kadınlara dönerek, "Zaten bu işi hanımlar bitirecek çünkü kale içeriden fethedilir." dedi.
Katılımcılar, Erdoğan'ın, "24 Haziran'da güçlü Meclis için, Cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? 24 Haziran'da güçlü Meclis olmanın yanında güçlü hükümet için Cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? 24 Haziran'da güçlü Türkiye için Cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız?" sorularına "Evet" yanıtını verdi.
“Türkiye'yi şaha kaldıracağımızın ahdini milletimize verdik”
Yol arkadaşlıklarının, muhabbetlerinin daim olmasını temenni eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Erken seçim kararı aldığımızdan bu yana önce seçim manifestomuzu açıkladık, ardından da seçim beyannamemizi milletimizle paylaştık. Önümüzdeki 5 yıl boyunca nasıl bir Türkiye tasavvur ettiğimizi, her iki belgemizde de tüm detaylarıyla ortaya koyduk. Manifestomuzda erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi şaha kaldıracağımızın ahdini milletimize verdik. Beyannamemizde ise demokrasiden özgürlüklere, tarımdan sanayiye kadar tüm alanlarda ülkemize neler vadettiğimizi, neleri hayata geçireceğimizi tek tek yazdık.
Milletimize diğer hizmetler yanında, 146 tane her biri ayrı öneme sahip projeyi gerçekleştirme sözü verdik. Beyanname ve manifesto, yeni dönemde bize istikamet çizen, yol gösteren pusulamız olacak. İnşallah milletimizin teveccühü ile 24 Haziran'da ipi göğüslersek, gelecek 5 seneyi bu projelerimizi gerçeğe dönüştürmek için değerlendireceğiz."
“Buralara öyle lafla gelmedik, işle geldik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yıldır olduğu gibi gecelerini, gündüzlerine katarak Türkiye'yi hayalleriyle buluşturmanın mücadelesini vereceklerini ifade ederek, "Buralara öyle lafla gelmedik, işle geldik. Göreve geldik Türkiye'nin IMF'ye borcu neydi biliyor musunuz? 23,5 milyar dolar. 2013'te bu borcu biz sıfırladık ve bizden IMF borç istedi. 5 milyar avro istedi. Arkadaşlar 'Verelim mi?' dediler, 'Verin.' dedim. 'Borç alan emir alır.' dedim. Baktılar ki bu Türkler, çılgın Türkler şaşırdılar, vazgeçtiler. Biz buyuz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"İstanbul ile birlikte 9 yeni havalimanı daha yapıyoruz
29 Ekim’de dünyanın ilk üçüne girecek yeni havalimanını açacağız. Bu havalimanının yıllık kapasitesi 90 milyon olacak. 2023'te bu 150 milyon olacak. İş bilenin kılıç kuşananın. Hava yolu halkın yolu olacak dedik. Bunu başardık. İstanbul ile birlikte 9 yeni havalimanı daha yapıyoruz. İstiyoruz ki benim vatandaşım arabasına atlasın yarım saatte havalimanına gitsin. Oradan da herhangi bir şehirde rahatlıkla gitsin.
"Kaynakları çeşitlendireceksin, dünyaya biz bunun dersini verdik"
Başkan adaylarından bir tanesi ne diyor? 'Ben havalimanı falan böyle işlerle uğraşmam' Kim diyor bunu? Sen en işle uğraşırsın ki? 'Bütçede para yok bunlar havalimanı yapıyor, bütçede para yok Kanal İstanbul yapıyor' diyor. Para olduğu zaman iş kolay, para olmadan iş yapabiliyor musun? Ne demek bu? Ben ekonomistim, kaynakları çeşitlendireceksin, dünyaya biz bunun dersini verdik.
"Sizlerden 5 yıl daha görev istiyoruz"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım çıraklık dönemimdi. Başbakanlık dönemimiz kalfalık dönemimiz oldu, ustalık dönemimiz oldu. Cumhurbaşkanlığı dönemimiz de ustalık döneminin devamı oldu. Şimdi de başustalık dönemine hazırlanıyoruz.
Hiç kimseyi dışlamadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden, 81 milyonun tüm fertlerinin refahı, huzuru ve esenliği için çalışmayı sürdüreceğiz. İşte bunun için sizlerden 5 yıl daha görev istiyoruz.
"Taş üstüne taş koymanın çabasındayız"
AK Parti olarak şimdiye kadar yapamayacağımız hiçbir şeyin sözünü milletimize vermedik, ne söz vermişsek, vatandaşımıza neyi taahhüt etmişsek, Allah'ın izniyle onları hayata geçirdik. Biz laf üstüne laf koymanın değil, taş üstüne taş koymanın çabasındayız.
"Muhalefetin adayları ne vadediyor? Koskoca bir hiç"
Biz Türkiye'yi büyütmenin, ekonomimizi kalkındırmanın, milletimize en üst düzeyde hayat standartları sağlamanın gayretindeyiz. Peki muhalefetin adayları ne yapıyor? Biz daha müreffeh, daha güçlü bir gelecek vizyonu ortaya koyarken, muhalefetin adayları ne vadediyor, söyleyeyim mi? Koskoca bir hiç.
"Cumhurbaşkanı adayı kendi partisinde kongre kazanamamış bir isim"
Bunların derdi Türkiye'yi yönetmek falan değil, bunlar daha kendi partilerinin iç mücadelesinden, iç kavgalarından çıkamamışlar. Türkiye'nin yönetimine talip oluyorlar. Cumhurbaşkanı adayı kendi partisinde kongre kazanamamış bir isim.
"Bu milletin aklını, vicdanını, hafife alıyorlar"
Bu ülkenin ve milletin hayrına ne varsa ona bunlar kafayı takmış, bununla uğraşıyorlar. Bazılarının ne dediği, neyi savunduğu, neyi hedeflediği zaten belli bile değil. Milletimizin bu savrukluğa, bu dağınıklığa, bu akıl tutulmasına prim vereceğini zannediyorlar. Aslında benim aziz milletim, bu karikatür tiplere en güzel cevabı 1,5 asır önce 'Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın' diyerek Ziya Paşa vermiş. Bunlar da milleti kendileri gibi vizyonsuz, basiretsiz, kifayetsiz sanıyorlar. Bu milletin aklını, vicdanını, hafife alıyorlar. Bu millet çok zekidir.
Bay Kemal'in aday olamamasının sebebi şu, kazanamayacağını biliyor. Bunu (İnce) topun ağzına sürdü işi bitirelim diye.
2023 hedeflerimize ulaşana kadar, evlatlarımıza çok daha güçlü, müreffeh bir ülke bırakana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
"İnce ince bu işleri anlatacağız"
Cumhurbaşkanı adaylarından biri, "Ben böyle havalimanı işleriyle uğraşmam." diyor. Sen ne işle uğraşırsın ki. 'Bütçede para yok, bunlar havalimanı, Kanal İstanbul yapıyorlar' diyor. Para olduğu zaman iş kolay, para olmadan iş yapabiliyor musun? Ne demek bu. Ben ekonomistim, kaynakları çeşitlendireceksin. Dünyaya biz bunun dersini verdik. 'Nedir?' derseniz söyleyeyim. Ekonomiye şunu getirdik. BOT denilen bir sistem. Kamu-özel ortaklığı denilen bir sistem. PPP denilen sistem. Şimdi anlaşılan o ki İnce (Muharrem İnce) bu işleri bilmiyor. Ona ince ince bu işleri anlatacağız. Öğrenmesi lazım. Sayın İnce, biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü neyle yaptık? İşte bu sistemle yaptık. Biz şu anda o dediğim 3. havalimanını yine bu sistemle yaptık.
Yeni havalimanını gördükten sonra, 'Türkiye'ye, İstanbul'a gidilmez de nereye gidilir ya' diyecekler. İş bilenin, kılıç kuşananın.
İstiyoruz ki benim vatandaşım, benim Ahmedim, benim Mehmedim, benim Hasanım, Hüseyinim, Ayşem, Fatmam, Haticem. Evinden arabasına atlasın, yarım saatte havalimanına gitsin, oradan da bir saatte 1,5 saatte herhangi bir şehre gitsin ama beyefendi 'yok' diyor, 'ben bunlara para ayıramam' diyor.
"Bay Kemal ne ki onun adayı ne olsun"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu zamanlarda hastanelerimizin halini biliyorsunuz değil mi? Bay Kemal ne ki onun adayı ne olsun.
"Başustalık dönemine hazırlanıyoruz"
Hızlı tren hatlarımızı inşallah 13 bin kilometreye ulaştıracağız. Karayolu tüneli uzunluğumuz 700 kilometreye, 556 kilometre uzunluğundaki köprü ve viyadüklerimizi de 673 kilometreye taşıyacağız. Ama sizin çok daha iyi bildiğiniz, bak 18 Mart Köprüsü'nü yapıyor muyuz? İki tarafta da temeller atıldı, sondajlar tamam. Bundan sonra artık buradan da Asya'yı Avrupa'ya o köprüyle birbirine bağladık. İş yapıyoruz iş. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım çıraklık dönemimdi. Başbakanlık dönemimiz kalfalık dönemimiz oldu, ustalık dönemimiz oldu. Cumhurbaşkanlığı dönemimiz ise ant olsun ustalık döneminin devamı oldu. Şimdi de başustalık dönemine hazırlanıyoruz. Sizler eğer bu noktada 'Yürü başkan' dediğiniz takdirde 'Eyvallah' deyip yürürüz.
"Havanda su dövmüyoruz"
Biz, şu ana kadar hiçbir başarıları, hiçbir eserleri olmayan diğerleri gibi afaki şeylerden bahsetmiyoruz. Milletimizin karşısına çıktığımızda, burada olduğu gibi önce yaptıklarımızı tek tek sayıyor, hesabımızı veriyor, sonra da yeni dönem için oy istiyoruz. Son 16 yılda hayata geçirdiğimiz projeleri de önümüzdeki 5 yıl boyunca hayata geçireceğimiz 146 projeye referans kılıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız hizmetler, gelecek 5 yılda yapacağımız hizmetlerin teminatıdır. AK Parti olarak şimdiye kadar yapamayacağımız hiçbir şeyin sözünü milletimize vermedik. Ne söz vermişsek, vatandaşımıza neyi taahhüt etmişsek Allah'ın izniyle onları hayata geçirdik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 24 Haziran'dan sonra ekonomide ilk 10'a girmek için çalışacağız.https://t.co/jui9M5vKrs pic.twitter.com/kt3TQ4tJlb
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 29 Mayıs 2018
Türkiye'yi büyütmenin, ekonomimizi kalkındırmanın, milletimize en üst düzeyde hayat standartları sağlamanın gayretindeyiz. Peki muhalefetin adayları ne yapıyor? Biz daha müreffeh, daha güçlü bir gelecek vizyonu ortaya koyarken, muhalefetin adayların ne vadediyor? Söyleyeyim mi? Koskoca bir hiç. Ortada Türkiye'nin önünü açacak doğru düzgün hiçbir vaatleri yok. Milletin sıkıntısını çözecek, ülkemize yeni ufuk kazandıracak tek projeleri dahi yok. Hepsinin de ortak vaadi Tayyip Erdoğan'ı indirmek. Öyle. Hepsinin ortak paydası Tayyip Erdoğan düşmanlığı. Bir de sabah akşam bizim hayata geçirdiğimiz projeleri yıkmaktan, kapatmaktan, engellemekten bahsediyorlar. Kafayı Kanal İstanbul'a, yeni havalimanına, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, yerli marka otomobile... Ne diyorlar? 'Bunlar 20 yıl geriden geliyorlar.' 'Yerli otomobil' dedik ya, 5 babayiğit buldum ya, Türkiye'nin bu sektörlerde en başarılı olan 5 firmasını bir araya getirdim. Şimdi de Kanal İstanbul.
"Buradan çok ciddi de para kazanacağız
Kanal İstanbul'dan çok ciddi de para kazanacağız. Ama anlamaz bunlar bu işlerden. Velhasıl bu ülkenin ve milletin hayrına ne varsa bunlar kafayı takmış, bununla uğraşıyorlar. Bazılarının ne dediği, neyi savunduğu, neyi hedeflediği zaten belli bile değil. Milletimizin bu savrukluğa, bu dağınıklığa, bu akıl tutulmasına prim vereceğini zannediyorlar. Aslında benim aziz milletim, bu karikatür tiplere en güzel cevabı 1,5 asır önce 'Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın' diyerek Ziya Paşa vermiş. Bunlar da milleti kendileri gibi vizyonsuz, basiretsiz, kifayetsiz sanıyorlar. Bu milletin aklını, vicdanını, hafife alıyorlar. Bu millet çok zekidir. Biz zamanlar bu CHP'liler ne dediler benim milletime? 'Göbeğini kaşıyan adam', 'bidon kafalı' dediler. Ya siz böyle dediğiniz sürece zaten bu millet sizi oralara götürmez.
"Cumhurbaşkanı adayı kendi partisinde kongre kazanamamış bir isim"
Biz geldikten sonra 'Devlet tüccarlığı bırakacak.' dedik. Bunun adımlarını attık. Hamdolsun ondan sonra da sıçradık, buralara öyle geldik. Ama bunlar bu işten anlamaz çünkü bunlar devletçi. Devletçi kafaları var bunların. O devletçi kafalarla da özel sektörün güçlenmesini istemezler. Biz, bunların hepsini bir kenara koyduk. Şayet bunlar milleti tanısaydılar, her gidenin 'Allah razı olsun' dediği 5 yıldız otel konforunda hizmet sunan şehir hastanelerine düşmanlık etmezlerdi. Bu ülkeyle şöyle kıyısından köşesinden ufacık bağları olsa, büyümenin yıkmakla değil, yapmakla, inşa etmekle gerçekleşeceğini anlarlardı. Bunların derdi Türkiye'yi yönetmek falan değil, bunlar daha kendi partilerinin iç mücadelesinden, iç kavgalarından çıkamamışlar, Türkiye'nin yönetimine talip oluyorlar. Cumhurbaşkanı adayı kendi partisinde kongre kazanamamış bir isim.
Merak ediyorum 24 Haziran'dan sonra kendisi ne yapacak? O da önemli. Bay Kemal'in aday olamamasının sebebi şu, kazanamayacağını biliyor. Bunu topun ağzına sürdü işi bitirelim diye. Güya ülkeyi yönetmeye talip cumhurbaşkanı adayı aşağıda kös kös oturuyor, yüreği yetmediği için oraya aday olmayan, bu konuda hiçbir yetkisi, hiçbir hükmü bulunmayan bir başkası çıkmış program açıklıyor. Ya seçim beyannamesini genel başkan mı açıklar yoksa aday mı açıklar? Aday açıklar ya. Genel başkanla ne alakası var? Çünkü meydanlarda cumhurbaşkanı adayı olarak koşacak olan o? Ama o açıklamıyor, 'Otur sen, onu da ben açıklayacağım.'diyor. Ya siz milletle dalga mı geçiyorsunuz? Siz bu milletle oyun mu oynuyorsunuz? Biz işte böyle çift başlılık olmasın diye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni getirdik. Bunlar Türkiye'yi yeniden iki başlılığa döndürmeye çalışıyor.
"Bunlarda yalan aramadığın kadar"
Tekirdağ'a 3 baraj, 4 gölet inşa ettik. Bir baraj ve 7 göletin daha inşası sürüyor. Ergene'yi kurtarmak için yürüttüğümüz çalışmalarla Ergene Nehri'nin su kalitesinde ciddi seviyelerde iyileşme sağlandı, kirlilik azalmaya başladı. Ergene Havzası'nda son teknolojiye sahip 13 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi inşa ettik ve hepsini hizmete aldık. Bu 13 tesisten 6'sını Tekirdağ'da yaptık. Çerkezköy, Çorlu, Hayrabolu, Malkara, Muratlı ve Saray ilçelerine ileri biyolojik atık su arıtma tesisini biz kazandırdık. Aslında belediyelerin görevi olan bu tesisleri onlar yapmadığı için biz DSİ ile yaptık. Belediyeler Trakya'da sadece atık su tesisinde değil hemen her konuda sınıfta kalıyorlar. Biz 2 yılda koskoca Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü tamamladık, Tekirdağ'da, Edirne'de, Çanakkale'de ana muhalefetin belediyeleri aynı uzunluktaki yol inşaatlarını 3-4 yıldır bitiremiyorlar. Biz Boğaz'ın altını delerek tamamladığımız Avrasya Tüneli'nin uzunluğundaki yolları aynı sürede yapamayan bu belediyelere ilk seçimlerde derslerini vereceğinize inanıyorum. Ergene Nehri'ni kirlilikten tamamen kurtarmak için sanayi bölgelerinde de müşterek atık su arıtma tesisleri kurulması gerekiyor. Bu şekilde temizlenen atık sular, 42 kilometre kara hattı, 19 kilometre tünel ve 4,5 kilometre derin deniz deşarjı ile Marmara Denizi'ne verilecek.
Çıkmış bu Bay Kemal diyor ki 'Çiftçi ağlıyor'. Parayı veren biziz. 3 milyar lira sadece Tekirdağlı çiftçilere verdik. Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan çiftçilerimize hayvan ve alet ekipmanda yüzde 50 hibe veriyoruz. Şimdi birileri çıkmış çiftçiye mazotu indirimli vereceğiz diyor. Niye yalan söylüyorsun, biz zaten o işi yaptık yapıyoruz. Biz, kayıt sistemi içinde olan çiftçimizin kullandığı mazotun yarısını takip eden dönemde kendisine destek olarak zaten geri veriyoruz. Haberleri yok. Ne diyor Cumhurbaşkanı Adayı? Diyor ki 'Eğitimi bedava yapacağız.' Kardeşlerim, soruyorum gençler; şu anda eğitim paralı mı? Harç ödemesi var mı? Burs alıyor musunuz? Lisansta, lisansüstünde, doktorada burslar veriyor muyuz? Çıkıyor yalan söylüyorlar. 'Ücretsiz yapacağız' diyor. Zaten ücretsiz. Yavrularımızın sıralarının üstüne okullar açılırken kitapları koyan biz değil miyiz? Ücretsiz olarak kitaplarını vermiyor muyuz? Böyle de yalan olur mu ama bunlarda yalan aramadığın kadar.
Şimdi bir çıkardılar kurdaki dalgalanma... ÖTV oranlarını kullanarak akaryakıt fiyatlarını da sabitledik. Tamam? Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığıyla çiftçilerimizin ürünlerini hakkı olan değerden ve ihtiyaçları olduğu zaman da satabilmelerini temin ediyoruz. Tekirdağ'ın verimli ovalarını SİT alanı olarak koruma altına aldık. Türkiye'yi ve Tekirdağ'ı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartana kadar durmadan çalışacağız.
Kaynak: AA