Erdoğan, Müzahir Sille Spor Kompleksi'nde düzenlenen AK Parti Maltepe 6. Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmaya, salondaki tezahüratlar üzerine, "Alacağız değil mi? Alacağız, kararlıyız, karar verdik, alacağız. Çünkü biz aşkla hizmete talibiz." diyerek başladı.
“Maltepe’de sonuç tam tersi olmalıydı”
Kongrenin Maltepe ve İstanbul ile birlikte ülke için, demokrasi, millet için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Maltepe'de 16 Nisan Halk Oylaması'nda yüzde 39'luk "evet" oyu çıktığını, ancak bu oranın beklentilerinin çok altında kaldığını dile getirerek, "Biz böyle bir oran Maltepe'de beklemiyorduk. Halbuki Maltepe'de sonuç en azından tam tersi olmalıydı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililerin tezahüratları üzerine, "Ben de sizlere aşığım ve hep ne dedik aşkla çalışan yorulmaz dedik ve yorulmuyoruz." diye konuştu.
“Yarab sana hamdolsun bizim böyle bir gençliğimiz var”
AK Parti olarak Maltepe'de geçmişte belediye başkanlığını kazanmış bir parti olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Bu sonuç Maltepe'ye hiç yakışmadı. İnşallah 2019 seçimlerinde burada çok farklı bir manzarayla karşılaşacağız. Şu anda ben gençlerimizin bu heyecanını görünce, kararlılıklarını görüyorum. Aşklarını görüyorum, heyecanını görüyorum ve şimdiden Mart 2019'u görüyorum. Hem belediye başkanlığında hem milletvekilliğinde hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminde Maltepe'nin hepimizin yüzünü güldürecek sonuçlar elde edeceğine inanıyorum ama bunun için de çok çalışmamız lazım. Durmak yok, yola devam. Rabbime hamdediyorum. Yarab sana hamdolsun bizim böyle bir gençliğimiz var. Bizim gençliğimiz eli satırlı, eli silahlı değil, bizim gençliğimiz eli bilgisayarlı ve o bilgisayara beraber ilim, irfan yolunda yürüyen bir gençlik. Farkımız bu."
"İstanbul'un çehresini değiştiren hizmetlere imza attık"
Erdoğan, İstanbul'un her köşesi gibi Maltepe'nin de cumhuriyet dönemindeki şehirleşme sıkıntılarının tamamını yaşamış bir ilçe olduğunu aktardı.
Salondaki gençlerin "Reis bizi Afrin'e götür." tezahüratı üzerine Erdoğan, "Gençler, hep görüşüyoruz. İhtiyaç olduğu anda önce ben elbiselerimi, her şeyimi kuşanacağım, ondan sonra da 'Haydi yürüyoruz.' diyeceğim. Bak burada Mehmetçikler var, burada Şerife Bacılar, Nine Hatunlar var. Hep beraber yürüyeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, eski ile yeninin, klasik ile modernin iç içe geçtiği Maltepe'nin 1994'ten bu yana geçirdiği değişimin en yakın şahitlerinden biri olduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlçenin ortasından geçen D-100 Karayolunun aşağı kesiminde bir başka, üst kesiminde bir başka dünyanın olduğu Maltepe'yi getirdiğimiz hizmetlerle adeta bütünleştirdik, birleştirdik ve bugünkü Maltepe'yi inşa ettik. Şimdi bu Maltepe'yi ihya ediyoruz. Maltepe ile birlikte tüm İstanbul'un çehresini değiştiren hizmetlere imza attık. Dün Avcılar ilçemizin kongresinde İstanbul'a yaptığımız hizmetleri, yatırımları özetle anlatmıştım, bugün Maltepe'de de bazılarını tekrar etmekte fayda görüyorum. İstanbul'un nüfusu neredeyse iki kat arttı. Göreve geldiğimde İstanbul'da nüfus 7,5 milyondu ama şimdi İstanbul'un nüfusu 15 milyon oldu. Nereden nereye... İki kat artmış olmasına rağmen, yollar kilitlenmediyse, ulaşım akıcıysa bu yaptığımız yatırımlar sayesindedir."
"Tüm insanlara aynı nazarla bakıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptıklarını hatırlatarak, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık da referandumda bölgedeydim. Cumhurbaşkanlığı malum külliyesi orada. Şöyle baktım ki bizim teşkilatımızın orada seçim kampanyasıyla ilgili çadırı var. Şöyle bir selam vereyim dedim. Onlara selam vermek için indim. Arka tarafta da baktım da ana muhalefetin çadırı var. Bizim kardeşlerimize dedim ki 'Ben onlara da bir selam vereyim. Ayıp olur.' Çıktım bir de onlara selam verdim. Ne deseler beğenirsiniz? 'Ne yaptınız ki?' Oradan bir tanesi dayanamadı o dedi ki 'Peki bu köprüye niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü adını verdiniz?' 'Ne olacaktı?' dedim. 'Kendi adını verseydin' dedi." ifadelerini kullandı.
Bu sırada salondakilerin "Yaylalar, yaylalar" tezahüratları üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yaylara her zaman çıkarsın ama Yavuz'un atlarıyla beraber Hicaz'a gidişine ulaşamazsın. O Yavuz ki Hicaz Demiryolu için adımları attı ve enteresandır Cuma hutbesinde hoca, Yavuz Sultan Selim'i 'Hakim-ül Haremeyn' diye takdim etti.
Elini kaldırdı ve kalktı dedi ki 'Ben Hakim-ül Haremeyn değil, Hadim-ül Haremeyn'im.' Ne demek bu, yani iki haremin hakimi değil, iki haremin hizmetkarıyım dedi. Böyle bir padişahın, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne adını vermekten daha güzel bir görev olur mu? Onların o şanına yakışır böyle bir isimle, orayı isimlendirmek, bu torunlarının en büyük görevidir ama tabii bu soruyu soran mezhepçi bir yaklaşımla soruyordu.
Onun bu yaklaşımı mezhebiydi ama biz hiçbir zaman mezhepçi olmadık. Biz tam aksine yakışan neyse onun adımlarını attık. Çünkü biz bu ülkede yani 'Şurada şu mezhepten olanlar var, burada şu mezhepten olanlar var' bu ayrımı yapmadık, yapmayacağız. Hizmetlerimizi götürürken Alevi, Sünni ayrımı yapmadık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz hiçbir zaman mezhepçi olmadık, tam aksine yakışan neyse onun adımlarını attık.https://t.co/L8XBONMQWc pic.twitter.com/8ipghZYBRH
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 15 Nisan 2018
Tüm milletimize bu hizmetleri götürdük. Öyle mi? Her şey ortada. Şimdi Maltepe'nin 'Şu mahallesinde şunlar var' deyip 'Oraya suyu götürmeyelim' dedim mi? Demedik. Buralarda susuzluk almış başını gidiyordu. Doğalgaz yoktu.
Hepsine doğalgazı götürdük mü? Götürdük. Niye? Hepsi benim vatandaşım. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Ayrım yapmadık. Varsın onlar yapsın biz yapmayacağız. Çünkü biz tüm insanlara aynı nazarla bakıyoruz."
Erdoğan, Maltepe Spor Kompleksi'nde düzenlenen Maltepe 6. Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'u İzmir'e bağlayacak otoyolun yapımının sürdüğünü, orada CHP'li belediye olmasına rağmen "Oraya biz otoyol yapmayalım" demediklerini söyledi.
Osmangazi Köprüsü'nü de yaptıklarını, şu anda oraya milyarlarca dolarlık yatırım sağladıklarını anlatan Erdoğan, "CHP'li belediye var dedik mi? Demedik. Niye? Orada benim insanım yaşıyor. Önemli olan bu hizmetler milletimedir. Bu hizmetler ülkemedir. Bundan sonra da böyle devam edecek." dedi.
Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir otoyolu çalışmalarının devam ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Çanakkale'de CHP belediyesi var. Tekirdağ'da aynı şekilde CHP belediyesi var. Bu hizmetleri oraya götürme dedik mi? Yok. Onları da yaptık. Bizden önceki CHP iktidarlarında buralara böyle hizmetler gitti mi? Hayır. Ama biz yapıyoruz. Niye? At denize, balık bilmezse Halik bilir." diye konuştu.
"İsteseler de istemeseler de Kanal İstanbul'u yapacağız"
Avrupa-Asya 1915 Çanakkale Köprüsü'nün inşaatına başladıklarını, ayrım yapmadıklarını belirten Erdoğan, yüksek hızlı trenle İstanbul'u Ankara'ya, Eskişehir'e, Konya'ya, Kocaeli'ne, Sakarya'ya, Bilecik'e bağladıklarını hatırlattı.
İnşaası süren yeni hatlarla Sivas'tan, Antalya'ya, İzmir'den Adana'ya, Gaziantep'e kadar ülkenin dört bir yanına hızlı tren hatlarıyla ulaşmanın mümkün hale geleceğini ifade eden Erdoğan, dünyanın en büyük havalimanını da İstanbul'da inşa ettiklerini, ilk etabını bu yıl sonuna doğru hizmete açacaklarını, bu havalimanının yıllık 90 milyon yolcu kapasitesiyle hizmete gireceğini kaydetti.
Erdoğan, dünya çapında bir proje olan Kanal İstanbul'un ön çalışmalarının sürdüğünü, yakında ihalesinin yapılacağını dile getirerek, "Bazıları onunla ilgili ileri geri konuştu. Boğazda olan kazayı gördünüz, duydunuz. Bunun ne kadar önemli olduğunu çok açık net herşey ortaya koyuyor. İsteseler de istemeselerde Kanal İstanbul'u yapacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünya çapında bir proje olan Kanal İstanbul'un ön çalışmaları sürüyor, inşallah yakında ihalesine çıkıyoruz.https://t.co/xCh6K6elsr pic.twitter.com/dNPfuDBprH
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 15 Nisan 2018
"2020 yılına kadar metro uzunluğunu 355 kilometreye çıkaracağız"
Raylı sistemlerin, İstanbul'un ulaşımında son dönemde yaptıkları en büyük atılımlardan biri olduğunu belirten Erdoğan, daha bir kaç ay önce Üsküdar-Ümraniye metrosunu hizmete açtıklarını, 2012 yılında hizmete açtıkları Kartal-Kadıköy metro hattının aynı zamanda Maltepe'nin de bir metro hattı olduğunu ifade etti.
Haydarpaşa-Gebze arasında çalışan banliyo hattını da yeni yatırımlarla modernleştirerek önemli bir ulaşım alternatifi haline getirdiklerini anlatan Erdoğan, bugüne kadar İstanbul'a 17 kilometrelik tünel, 160 kilometrelik metro hattı inşa ettiklerini, hedeflerinin 2020 yılına kadar tünel uzunluğunu 68 kilometreye, metro uzunluğunu 355 kilometreye çıkarmak olduğunu kaydetti.
Erdoğan daha sonrası için de 120 kilometre yeni tünel, 650 kilometre metro hattı projelerinin olduğunu belirtti.
"İstanbul'a 51 hastane kazandırdık"
Sağlıkta, İstanbul'u sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline dönüştürdüklerini aktaran Erdoğan, "Son 15 yılda İstanbul'a 51'i hastane, 127 yeni sağlık tesisi kazandırdık. Yatırım bedeli 5 milyar lirayı aşan 16 yeni sağlık merkezinin inşaası sürüyor. Şehrin her iki yakasına da ayrı ayrı toplam 7 bin yatak kapasiteli iki dev şehir hastanesi planladık. Bir tanesi Başakşehir hastanesi inşa ediliyor. İkincisi Sancaktepe hastanesi hazırlıklar sürüyor, ihalesi yapılacak." diye konuştu.
İstanbul'un konut kalitesinin yükseltilmesinde TOKİ öncülüğünde yürütülen projelerin büyük payı olduğunu vurgulayan Erdoğan, son 15 yılda TOKİ vasıtasıyla İstanbul'a 156 bine yakın konut kazandırdıklarını, restorasyonlar, aslına uygun yenilemeler, kadim mimariye uygun yeni projelerle İstanbul'un tarihi mirasına sahip çıktıklarını söyledi.
"CHP demek hava kirliliği demektir"
İçme suyu ve temizlik sorununun İstanbul'un eskiden en büyük derdi olduğunu anlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Gençler bilmeyebilir, orta yaş ve üzeri kuşak, şehrin adeta korktuğu o günleri iyi hatırlar. Bugün İstanbul, ülkemizin içme suyu sorunu olmayan büyük şehirlerinden biri haline geldi. Burada susuzluğun olmadığını siz yaşamadınız. Küvetlere su doldurulurdu. Benzin istasyonları gibi içme suyu istasyonları kurulmuştu. Elimizde bidonlarla su taşıyorduk. Kimden almıştık o İstanbul'u? CHP'den almıştık. CHP demek susuzluk demektir. CHP demek çöp dağları demektir. CHP demek hava kirliliği demektir. Bunları onlarla yaşadık. Görevi devraldığımızda İstanbul'un hava kirliliği felaketti ve geldik 1 milyon 250 bin aileye doğalgazı bağladık. Hava kirliliğini ortadan kaldırdık. Istranca, Yeşilçay ve Melen projeleri başta olmak üzere, pek çok yatırımla su meselesini kökünden kazıdık.
Şu anda boğazın altında Ömerli'den Avrupa yakasına su gidiyor. Niye? Alternatifler olsun. Olur ya bir sıkıntı yaşarsak, bir tarafta sıkıntı olursa öbür taraf. Hemen bypass etmek suretiyle su gönderebilelim. Boğazın altını sadece ulaşım değil, su borusu tünelleriyle de geçtik."
Erdoğan, İstanbul'a 21 milyon yeni fidan dikerek, şehrin yeşil vasfını geliştirdiklerini anlattı.
"Yüksek öğretim yurdu kapasitesi 3 yılda 2 katına çıkacak"
Sayıları 57'ye ulaşan yüksek öğrenim kurumları, 34 bin dersliği ve buralarda okuyan 890 bin üniversite öğrencisiyle İstanbul'un dünyanın en önemli eğitim öğretim merkezi olduğunu belirten Erdoğan, şu anda Maltepe'de Maltepe Üniversitesi'nin bulunduğunu, şimdi kendisinin de mezun olduğu Marmara Üniversitesi'nin de geleceğini anlattı.
Erdoğan, yer tahsisinin yapıldığını, proje çalışmasının bitmek üzere olduğunu, böylece Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biri olan Marmara Üniverstesi'nin de Maltepe'ye gelmiş olacağını kaydetti.
İstanbul'un şu an 14 bin 500 olan yüksek öğrenim yurdu kapasitesini gelecek 3 yılda 2 katına çıkaracaklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"İstanbul'a hizmet etmek aşk ister, sevda ister. Bunlarla birlikte proje, yatırım, vizyon ister. Biz önce Büyükşehir Belediye Başkanı, sonra Başbakan, şimdi de Cumhurbaşkanı olarak İstanbul'a böylesine büyük bir tutkuyla hizmet ediyoruz. Çünkü bu şehir bize ecdadın emanetidir.
Ne diyor şair; 'Cihanın yarısı gök / Önünde şehit şehit durmuşuz / Cihanın yarısı İstanbul/ Almışız'. Bu şehri cihanın yarısına denk gören ecdadımızın sevdiği gibi sarıldığı gibi koruduğu gibi İstanbul'a sahip çıkıyoruz. Biliyoruz ki İstanbul'a sahip çıkmak için Türkiye'ye sahip çıkmak zorundayız. Biliyoruz ki Türkiye'ye sahip çıkmak için kadim yurtlarımızdan başlayıp, evlad-ı fatihan olan, Avrupa'nın içlerine, Kafkaslar'dan Afrika'nın ortalarına kadar geniş bir coğrafyada sesimizin duyulması gerekiyor. Biliyoruz ki 81 milyon vatandaşımızın geleceğine güvenle bakabilmesi, kalplerini ve gözlerini bize dikmiş yüz milyonlarca kardeşimizin dualarında yer almamıza bağlı. Siyasi hayatımız boyunca hep bunun mücadelesini verdik."
Gençlik kollarında, sivil toplum kuruluşlarında koştururken, bir hayali olduğunu anlatan Erdoğan, "Sonra il başkanı olduk, genel merkez organlarında görev aldık. Hayalimizi bir adım öteye taşıyarak projelendirdik. Belediye başkanı olduk. Önce İstanbul'da ardından da imkanlarımız nispetinde ülkemizde ve dünyada bu projeyi adım adım uygulamaya başladık. Başbakan olduk. 11 yıl boyunca her yerde, her konuda ve her alanda Türkiye'yi büyütmenin, güçlendirmenin ve kalkındırmanın gayreti içinde olduk. Cumhurbaşkanı olduk. Gençliğimizden beri peşinde koştuğumuz davamızın adını koyduk." diye konuştu.
"Hedef Kızıl Elma"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililerle Rabia işareti yaparak, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" sloganını tekrarladı. 81 milyonun tek millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bizi bölemeyecekler. Bayrağımız; alternatif tanımayız. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Devlet, tek devlet ama bunun için neye ihtiyacımız var? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Türkiye işte bu ilkeler ışığında ulaştığı her hedefinin bir sonrakini ifade eden Kızıl Elma'sının peşinde olacak." diye konuştu.
Erdoğan'ın "Hedef?" şeklindeki seslenişine salonda bulunan gençler, "Kızıl Elma" cevabını verdi. Erdoğan, "O Kızıl Elma ne biliyor musunuz? O İlayı Kelimetullah'tır. Ona çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Suriye ve Irak başta olmak üzere merkezinde yer aldığımız bölgedeki tüm gelişmeleri işte bu vizyon ışığında değerlendirdiğimizde her şeyin Allah'ın izniyle yerli yerine oturduğunu göreceksiniz. Afrin, ne oldu? Şu anda salona girerken rakamları alayım istedim. Aldım. Afrin'de etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı 4 bin 163 oldu. Bu Afrin'de. Kuzey Irak'ta ne kadar terörist etkisiz hale geldi? 337. Zaho'da Hakurk'ta vesaire. Yurt içinde Cudi'de, Gabar'da, Bestler Dereler'de Tendürek'te ne kadar terörist etkisiz hale geldi? 190. Durmak yok, yola devam. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Afrin’de 4163, Kuzey Irak’ta 337, yurt içinde, Cudi’de, Gabar’da, Bester Deresi’nde, Tendürek’te 190 terörist etkisiz hale getirildi.https://t.co/L8XBONMQWc pic.twitter.com/UlKtJLTBPV
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 15 Nisan 2018
Erdoğan, salonda bulunanlara ve bugüne kadar Maltepe İlçe Teşkilatı'nda görev alanlara teşekkür ederken, yeni görev alacaklara başarılar dileyerek konuşmasını sonlandırdı.
KONGRE ÖNCESİ VATANDAŞLARA HİTAP ETTİ
Erdoğan, AK Parti Maltepe 6. Olağan İlçe Kongresi öncesi, Müzahir Sille Spor Kompleksi önünde halka seslendi.
Görevde oldukları 16 yıldır hizmette mümkün olduğunca kusur etmemeye çalıştıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaya gayret ettiklerini söyledi.
Ülkeyi 16 yılda 3,5 kat büyüttüklerini aktaran Erdoğan, göreve geldiklerinde 3 bin 400 dolar olan kişi başına milli gelirin bugün 11 bin dolara çıktığını kaydetti.
“Kendimizi savunabilecek ürünlere sahibiz”
Son günlerde birilerinin, "Biz yatırımları durduracağız." dediğini belirten Erdoğan, "Niyeymiş? Çünkü yatırımlar üretmiyormuş. Şimdi buradan sadece bir soru yeterli. Göreve geldiğimizde 36 milyar dolar ihracatı olan Türkiye'nin bugün 160 milyar dolar ihracatı var. Üretime yönelik, bir ihracatı yapabilir misin? Var ki üretim ihraç edebiliyorsun. Olmasaydı bunu yapamazdın ama biz bunu yapıyoruz. Bugün savunma sanayinde, elhamdülillah kendimizi savunabilecek ürünlere sahibiz. Bunlar öyle kolay kolay olmadı. Zırhlı taşıyıcılardan tutunuz, hamdolsun MP'lere varıncaya kadar, insanlı silahlı, silahsız hava araçlarına varıncaya kadar, bunları üreten bir Türkiye var? Bunları nereye koyacaksın? Bunlar ne işe yarıyor?" ifadelerini kullandı.
“Mehmedimiz, bu imkanlarla güç buldu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Fırat Kalkanı Harekatı ve Afrin'de bu yatırımlar sayesinde mücadeleyi kazandıklarını da vurgulayarak, "Şu an itibarıyla Afrin'de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 200'e yaklaştı. 4 bin 200. Bu teröristlerle mücadeleyi işte bunlarla yapıyoruz. Bu mücadeleyi burada Afrin'de bu kararlılıkla yürüten Mehmedimiz, bu imkanlarla güç buldu, kuvvet buldu ve böylece de hamdolsun bu zafere ulaştılar." dedi.
“'Üreten ekonomi yok' diyenler, elinize dilinize dursun?”
Daha yapacak çok işleri olduğunu belirten Erdoğan, "Göreve geldik, bizim IMF'ye olan borcumuz neydi? Düşünün 23,5 milyar dolardı. 2013 senesine geldik, IMF'ye borç kaldı mı? Sıfırladık. 'Üreten ekonomi yok.' diyenler, elinize dilinize dursun? Üreten ekonomi olmasaydı sen IMF'ye olan borcu sıfırlayabilir miydin? Bugün 'Ekonomi kötü.' diyenler. İşte alın size bir rakam. Bu kadar basit. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı ama şimdi 120 milyar dolara ulaştı. Nereden nereye... Çalışıyoruz ya. Bay Kemal çalış senin de olsun ama olmaz. Şimdi Bay Kemal tapusuz yerlere tapu dağıtacakmış. Nerede bunlar ya? Cebinde mi neyi dağıtıyorsun? Bunlar hep böyle zaten hayatları boyunca dağıttılar. Kimi? Kendilerini dağıttılar, kendilerini... Halkımıza verdikleri bir şey var mı? Yok. Bugün var mı? Yine yok ama yalanın bedeli var mı? Bunlarda akşam yalan, sabah yalan, hep böyle gidiyorlar ama bununla da bir yere varmak mümkün değil” dedi.
"Kapım size hep açık"
Erdoğan, vatandaşlardan bazılarının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni görmeyi istediklerini söylemeleri üzerine, "Seve seve, kapım hep açık. Oraya sadece Bay Kemal 'Gelmem.' diyor. Gelmezse gelmesin ama size kapı açık, orası cumhurun evi, halkın evi, milletin evi. Orası benim şahsi mülküm değil, sizin, sizin. Orası milletin evi. Milletin evine tabii ki millet gelecek. Biz de sizleri başımız gözümüz üstünde orada misafir edeceğiz. Arkadaşlarım sizi bütün külliyede gezdirecekler. Elhamdülillah bu milletin iftihar edilecek nasıl bir yeri varmış bunu görmüş olacaksınız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Pensilvanya'daki sen de geleceksin"
PKK çok uğraştı. Ne dedim hatırlayın o günleri. 'İnlerine gireceğiz, inlerine...' dedim. Girdik mi? SİHA'larla girdik, İHA'larla girdik, F16'larla girdik. Kuyruklarını bacaklarının arasına sokup kaçtılar. Nereye? Suriye'ye kaçtılar. Fırat Kalkanı'nda yakaladık, Afrin'de yakaladık, yerlerin altında gördünüz değil mi hazırladıkları tünelleri? Oralarda vurduk. Cudi'de vurduk, Gabar'da vurduk, Tendürek'te vurduk, Bestler Dereler'de vurduk. Vuracağız, vurmaya devam edeceğiz. FETÖ, o da kaçtı. Nereye kaçtı? Dünyanın değişik ülkelerine. Kosova'da yakaladık 6 tanesini, aldık, geldik, şimdi buradalar. Bitmedi Gabon'a gittiler, 3 tanesini alıp geldik. Şu ana kadar 80 tanesini FETÖ'nün yurtdışından aldık, geldik. Onları da kovalayacağız. Pensilvanya'daki sen de gideceksin. Sen de geleceksin. İstediğin kadar sağa sola yalpala. Biz bu vatanın vatansever evlatlarıyız. Biz ölürsek burada öleceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şu ana kadar 80 tane FETÖ'cüyü yurt dışından aldık geldik.https://t.co/ExP3qhbymM pic.twitter.com/dpKao6zECm
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 15 Nisan 2018
"Bize bu topraklarda ölmek yaraşır"
İşte 15 Temmuz gecesi birileri bize, güya dostluk adına, 'Ben sizi buradan Rodos'a götürebilirim.' dedi. Dedim ki 'Hayır. Bize bu topraklarda ölmek yaraşır. Onun için biz buradan, şimdi ben hemen uçağa geçelim, nereye gideceğimi uçakta söyleyeceğim.' Bindik uçağa, son ana kadar pilot nereye gideceğimizi bilmiyordu. Son anda dedim ki 'İstanbul.' İstanbul'a geldik, hamdolsun, binler, onbinler bizi bekliyordu. F16'lar üzerimizdeydi, helikopterler üzerimizdeydi. Ne oldu? Biz 'Allah'tan başka galip yoktur,' dedik, Rabbime sığındık, işi bitirdik. Bir de biliyorsunuz, Allah koruduktan sonra başka koruyucu yoktur. 251 şehidimiz oldu, 2 bini aşkın gazimiz oldu. Hepsi şehitlerimiz cennette. Onları inşallah aileleriyle Peygamberimize en yakın makamda Rabbim misafir ediyor. Rabbim bizlere de o makamı inşallah lütfetsin. Biliyorsunuz, Şehitler Tepesi hiçbir zaman boş değil.
Kaynak: AA