Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rize-Artvin Havalimanı Açılış Töreni'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, gardaşım, sayın Aliyev, Milliyetçi Hareket Partisi’nin kıymetli genel Başkanı sayın Bahçeli, BBP Genel Başkanı sayın Destici, sevgili Rizeli ve Artvinli hemşehrilerim, değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.
Ülkemizin iftihar verici eserleri arasındaki yerini alan Rize-Artvin Havalimanımızın şehirlerimize, bölgemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Kardeşim Aliyev’e, sayın Bahçeli’ye, sayın Destici’ye ve diğer misafirlerimize bu güzel günümüzü bizlerle paylaştıkları için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
"Ülkemizdeki toplam havalimanı sayısını 26’dan 57’ye çıkardık"
Eser ve hizmet siyasetimizin son örneği bu havalimanımız, sıradan bir yatırım değildir. Dünyada deniz üzerinde inşa edilen toplam 5 havalimanı bulunuyor. Bunun açılışını yapmakta olduğumuz Rize-Artvin’le birlikte ikisi ülkemizdedir. Böylece ülkemizdeki toplam havalimanı sayısını 26’dan 57’ye çıkardık.
Bu havalimanlarında sıfırdan yapmışçasına yenilediğimiz havalimanları da var. Yaklaşık 5 yılda 4,4 milyar liralık yatırımla tamamlanan Rize-Artvin Havalimanı, 3 bin metrelik pisti, yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli terminali, destek üniteleri ve diğer birimleriyle gerçekten gurur verici bir eser oldu. Ancak şu anda uçaklarımız boş gidip geliyor. Şimdi buradan Rizeli hemşehrilerime sesleniyorum, Artvinli hemşehrilerime sesleniyorum.
Bu uçaklar boş gidip gelirse bu tabii ne Rizeliye yakışır ne Artvinliye yakışır. Şu anda gerek uçak sayısı gerekse bütün bu maliyetler bir şeyi ortaya koyuyor. Demek ki Rizeli hemşehrilerim, Artvinli hemşehrilerim bu uçakları doldurmalı ki ona göre bu gidiş gelişler çok daha farklı bir şekilde devam etsin.
"Rize, Artvin artık bir uçak bileti mesafesindedir"
Havalimanımızdaki binaların giriş kapısından kulesine kadar tüm mimarisi bölgemizin özelliklerine uygun şekilde tasarlanmış ve yapılmıştır. Türkiye’nin kalkınmada ve özellikle de havayolu ulaşımında son 20 yılda kat ettiği mesafenin sembolü olarak gördüğüm bu eser ne dağların ne denizlerin bizim hizmet azmimizin önünde duramayacağının işaretidir.
Doğu Karadeniz’in gerçekten zorlu coğrafyasında inşa ettiğimiz Rize-Artvin Havalimanı, komşumuz Gürcistan’ın ulaşımını da kolaylaştıracaktır. Ülkemizin sınırlarının en uç noktasına kurduğumuz bu havalimanı, insanımıza vakitten yakıta, trafik kazalarından emisyon gazı azaltımına kadar pek çok alanda katkı sağlayacaktır. Bu topraklarda yaşayanlar ve ziyarete gelenler yanında bölgenin güzelliklerini görmek isteyen herkese Rize, Artvin artık bir uçak bileti mesafesindedir.
"Son 20 yılda Rize’ye 25 milyar lira tutarında yatırım yaptık"
Artık Rize’de, Artvin’de türküler ayrılık değil, kavuşma üzerine, muhabbet üzerine söylenecek. Tabii sadece bununla kalmadık. Son 20 yılda Rize’ye 25 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde inşa ettiğimiz 2 bin adet yeni dersliğin yanında bugün 16 bin öğrencinin öğrenim gördüğü üniversitemizi şehrimize kazandırdık. Üniversite öğrencilerimiz için 5500 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Toplam 92 adet spor tesisi yaptık. İhtiyaç sahibi hemşehrilerimize toplam 1,1 milyar lira sosyal yardım aktardık. Sağlıkta toplam 911 yataklı hastanelerin de aralarında bulunduğu 28 sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. TOKİ eliyle Rize’de 4918 konut projesini hayata geçirdik.
"Kaçkar Dağları Milli Parkı’nı halkımızın kullanımına açtık"
Geçtiğimiz yıl üzücü bir sel felaketiyle karşı karşıya kalan Rize’mizde tüm afetzede kardeşlerimize eskisinden daha güzel köy konutları, evler ve çay alım merkezleri yapıyoruz. Güneysu Millet Bahçemizi yıl sonuna kadar vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Bölünmüş yol uzunluğunu 20 kilometreden 190 kilometreye çıkardık. Ovit Tüneli ve bağlantı yolları, Hurmalık Tünelleri ve bağlantı yollarıyla, Salarha Tüneli’ni tamamlayıp hizmete sunduk.
Rize’nin turizm potansiyelini değerlendirmek ve tabiat turizmi potansiyelini ortaya çıkarmak için de önemli çalışmalar yürütüyoruz. Kaçkar Dağları Milli Parkı’nı halkımızın kullanımına açtık.
"İyidere Lojistik Limanımızın da yapımı sürüyor"
Bölgemizi Karadeniz’in lojistik kavşak noktası ve üs bölgesi yapacak İyidere Lojistik Limanımızın da yapımı sürüyor. Son 20 yılda inşa ettiğimiz 68 taşkın koruma tesisiyle 121 yerleşim yeri ve 17 bin dekar araziyi taşkınlardan koruduk.
Sanayide şehrimize bir organize sanayi bölgesi ve 3 sanayi tesisi site olarak kazandırdık. Enerjide Rize’ye, Güneysu’ya, Ardeşen’e, Çayeli’ne, Fındıklı’ya, Pazar’a, Kalkandere’ye, Derepazarı’na ve İyidere’ye doğal gaz arzını sağladık.
"Artvin’e geçtiğimiz 20 yılda 40 milyar liralık yatırım yaptık"
Aynı şekilde Artvin’e geçtiğimiz 20 yılda 40 milyar liralık yatırım yaptık. Eğitimde 750 yeni derslik inşa ettik. Çoruh Üniversitesini şehrimize kazandırdık. Yükseköğrenim yurt yatak kapasitesini 3600’e ulaştırdık. Şehrimizde 7 gençlik merkezi, 21 spor tesisimizle gençlerimize hizmet veriyoruz.
İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 680 milyon lira tutarında kaynakla destek olduk. Sağlıkta 10’u hastaneden oluşan toplam 16 sağlık tesisi inşa ettik.
"Yusufeli Barajı’nda inşallah su tutma aşamasına kadar geldik"
TOKİ kanalıyla Artvin’de 2964 konut projesini hayata geçirdik. Bölünmüş yol uzunluğunu 22 kilometreden 80 kilometreye çıkardık. En uzun ikinci çift tüplü tünelimiz olan Cankurtaran Tünelini hizmetinize sunduk. Ülkemizin en hızlı akan nehri olan Çoruh üzerine Muratlı, Borçka, Deriner ve son olarak Yusufeli barajlarını gerdanlıklar gibi taktık. Yıllık 1 milyar 888 milyon kilovatsaat enerji üretecek Yusufeli Barajı’nda inşallah su tutma aşamasına kadar geldik. Artvin şehir girişinde içinde her türlü sosyal ve kültürel tesisin yer aldığı Çoruh Parkı’nı inşa ettik.
Artvin ve ilçelerinde toplam 69 taşkın koruma tesisini tamamladık. Bütün bunları ne için anlatıyorum biliyor musunuz? Yaptığımız yatırımlarla artık bölgemizde insanlarımızın hayat standartlarını batıdaki şehirlerimiz seviyesine, hatta onların da ötesine geçirdik.
"Vatandaşlarımızın geri dönmesi için gereken her şeyi hazırladık"
Artık hiç kimsenin eğitim için, sağlık hizmeti için, geçim derdi için başka yerlere gitmesine gerek kalmadı. Hatta gurbette sıla özlemiyle yaşayan vatandaşlarımızın geri dönmesi için gereken her şeyi hazırladık. Böylece bölgemizin asırlık derdi olan göç sorununun çözüm yolunda ihtiyaç duyulan imkanları sağlamış olduk. Bu altyapının üzerinde tarımdan ticarete, eğitimden turizme, her alanda bölgemizin sahip olduğu potansiyeli değerlendirmek artık sizin elinizdedir.
"Karadenizlilere yakışan budur"
Karadeniz insanının çalışkanlığı, kabiliyeti, azmi, yenilikçiliği, bu imkanlarla bir araya geldiğinde burada değil bölgenin tüm Türkiye’nin ufkunu açacak, geleceğini şekillendirecek işler başarılacağına inanıyorum. Ülkemizin dört bir yanında emeğiyle, gayretiyle, becerisiyle hem kendi hayatını kazanan hem yaşadığı yere katkı sağlayan, kabına sığamayan Karadenizlilere yakışan budur.
Baba ata topraklarını ihya etmek için harekete geçen her kardeşimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. İnşallah bölgemiz büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin, 2053 vizyonumuzun, evlatlarımıza miras bırakacağımız aydınlık geleceğin lokomotiflerinden biri haline dönüşecektir.
Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma yolculuğu, hem iki asırlık kendi tarihi hem tüm dost ve kardeşleriyle bölgesi için büyük bir başarı hikayesidir. Bu öyle bir başarı hikayesidir ki içinde hem emperyal güçlerin sömürü düzenine karşı verilen mücadeleyi hem de merhum Akif’in ‘Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ mısrasıyla ifade ettiği ruhu barındırır. İşte ben karşımda sizleri böyle görüyorum.
Bunu Karabağ’da ispatladınız, bunu Libya’da ispatladınız ve inanıyorum ki Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Beslerderesi’nde, bütün terör örgütlerine karşı ispatladınız. Şehitlerimiz geldi ama biz biliyoruz ki ‘şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı bütün varımı alsın da hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ İşte milletimiz önce istiklalini kazanıp yeni devletini kurarak, ardından da her biri ayrı azim timsali olan demokrasi ve kalkınma alımlarıyla bugünkü seviyesine gelmiştir.
"Erbakan’ı ve rahmetli Türkeş’i de iftiralarıyla yıldırmaya çalıştılar."
Kendi güvenlikleri ve refahları için tüm dünyayı zapturapt altında tutmak için her türlü yola başvuranların ilk hedefinde daima Türkiye yer almıştır. Çünkü Türkiye zihinlere ve ayaklara vurulan zincirlerinden kurtulup kendi medeniyet ve tarih misyonunu sahiplendiğinde diğer toplumların da onu izleyeceğini biliyorlardı. Bunun için bizi yıllarca tek parti faşizmiyle, vesayetin sinsi oyunlarıyla, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkla, darbelerle, terör örgütleriyle, uluslararası kumpaslarla oyaladılar.
Rahmetli Menderes’ten Özal’a, bu oyunu bozacak adım atmaya kalkanları idam sehpasına, itibar suikastlarıyla cezalandırma yoluna gittiler. Kalbi millet ve memleket için çarpan rahmetli Erbakan’ı ve rahmetli Türkeş’i de iftiralarıyla yıldırmaya çalıştılar. Bizde ülkeye ve millete hizmet ederken aynı yollardan geçtik. Milletimiz senaryoyu çözdüğü için girdiğimiz her mücadelede işte bugün olduğu gibi yanımızda yer aldınız. Bugün Cumhur İttifakı olarak aynı mücadeleyi sürdürüyoruz. Şimdi soruyorum 2023’e bu ruhla hazır mıyız? Hazırlanıyor muyuz? Durmak yok, yola devam diyor muyuz?
"Yalanın, iftiranın, çarpıtmanın kol gezdiği bir iklimde ülkemizi geleceğine hazırlıyoruz"
Türkiye’nin, Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıl dönümü olan 2023’e atfettiğimiz hedeflere ulaşmasını engelleme çabalarını beraberce izliyoruz. Yalanın, iftiranın, çarpıtmanın kol gezdiği bir iklimde ülkemizi geleceğine hazırlıyoruz. Küresel yönetim ve ekonomi sisteminin kökünden sarsıldığı bir dönemde biz yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla ülkemizi büyütmek için gece gündüz çalışıyoruz.
Medeniyetimize ve kültürümüze taban tabana zıt bir şekilde yabancı düşmanlığı tohumlarını bünyemize ekmek için her türlü ahlaksızlığı sergileyenlere rağmen bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız.
"Biz milletimizin karşısına hep eserlerimizle ve hizmetlerimizle çıktık"
Yeminli Türkiye düşmanlarının değirmenlerine su taşımayı siyaset sananların gafletlerine ve hatta ihanetlerine rağmen bu bayrağı hep daha yukarıya dikmek için yolumuza devam edeceğiz. Milletimizin asırlık geri kalmışlığının, ihmalinin, yoksulluğunun, hak ve özgürlük arayışının dermanını nasıl biz bulmuşsak bugünkü sıkıntıları da yine biz çözeceğiz. Bunun için bizden başka kimsenin vizyonu, programı, projesi, en önemlisi de niyeti yok.
Tek vaatleri Türkiye’yi her şeyiyle eskiye döndürmek, kavga etmek, kaos çıkarmak, yıkmak, emperyal düzene uydurmak olanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Teneke gürültüsünden öte anlamı olmayan patırtılarla gündeme gelmeye çalışanların mükteseplerini de, çaplarını da, gerçek yüzlerini de en iyi siz biliyorsunuz. Biz milletimizin karşısına hep eserlerimizle ve hizmetlerimizle çıktık. Bugün de öyle yapıyoruz. İşte bugün Rize-Artvin Havalimanındayız.
Geçtiğimiz aylarda Tokat Havalimanımızı hizmete açtık ve 18 Mart’ta biliyorsunuz Çanakkale Köprüsü’nün açılışını yaptık. Yakın tarihimizin en büyük zaferinin yaşandığı yerde inşa ettiğimiz 1915 Çanakkale Köprüsüyle boğazlarımıza dördüncü gerdanlığı takmış olduk.
Geriye doğru baktığımızda gördüğümüz fotoğraf şudur, eğitimde ana sınıfından üniversitesine uzanan okullarıyla, sağlıkta şehir hastanelerinden ilacına uzanan hizmetleriyle, güvenlikte sınırlarımızın ötesine geçen destansı operasyonlarla huzurumuzu teminat altına alan başarılarıyla, adalette altyapısından mevzuatına ve insan kaynağına kadar tüm unsurları ile güçlendirdiğimiz yargısıyla, ulaştırmada kara yolundan hava yoluna, demir yolundan haberleşmesine kadar ırakları yakın eden yatırımlarıyla, enerjide güneşinden rüzgarına, suyundan nükleerine harekete geçirdiğimiz yerli ve milli kaynaklarıyla, sporda ülkemizin her köşesine ulaşan tesisleri, gençleri harekete geçiren organizasyonlarıyla, sanayide, üretimden ihracata, teknolojiden yenilikçiliği her alanda dünyayı kucaklayan dönüşümüyle, turizmde sahillerden yaylalara uzanan tesisleri ve Avrupa'dan Asya'ya uzanan geniş turist yelpazesi sayesinde artan gelirleriyle, çalışmada 30 milyonu aşan kadınından gencine herkesi kapsayan istihdamıyla, sosyal yardımlarda hiçbir insanımızı mağdur bırakmayan 'kimsesizlerin kimsesi' olduğumuzu gösteren destekleriyle velhasıl hayatın her alanında ülkenin çehresini, milletin makus talihini değiştiren nice reformlarıyla Türkiye'ye çağ atlatmış olmanın huzuruyla bugün karşınızdayız.
Eksikliklerimiz yok mudur? Elbette vardır. Hatta hatalarımız olmamış mıdır? Elbette olmuştur ama Türkiye'ye yaşattığımız asırlık atılımların yanında, bunlar devede kulak misalidir.
Dünya ve bölgenin siyasi, ekonomik, askeri ve sosyal krizlerin yol açtığı bir ateş çemberinden geçerken ülkemizi en üst seviyeye çıkarma sorumluluğunun hakkını vermeye çalışıyoruz. Dün yaptık, bugün de yapacağız. Dün başardık, bugün de başaracağız. Dün üstesinden geldik, bugün de geleceğiz. Çünkü Türkiye belki 100 yılda bir böyle fırsatlar yakalıyor. Daha önce defalarca bu fırsatları elimizden aldılar ama bu defa aynı hüsranın tekrar yaşanmasına milletçe izin vermeyeceğiz.
Küresel krizin Türkiye'ye etkilerini azaltmak için çok yönlü bir program uyguluyoruz. Üretim ve istihdam tarafında işler planladığımız gibi gidiyor. Hayat pahalılığıyla mücadeleyi de bir yandan gelirleri artırarak diğer yandan enflasyonu dizginleyerek sürdürüyoruz.
"Üreticilerimiz çaylarını kilogramı 7 liradan fabrikaya verebilecek"
Geçtiğimiz yıl yaş çay alım fiyatı kilogramda 3,87 liraydı. Bu yıl yaş çay alımlarında uygulanacak taban fiyatı yüzde 73’ün üzerinde bir artışla 6 lira 70 kuruşa, kilogramda 13 kuruş olan destekleme fiyatını da yüzde 130’un üzerinde artışla 30 kuruşa çıkarıyoruz. Böylece üreticilerimiz çaylarını geçen yıla göre desteklemeyle birlikte ortalaması yüzde 75’e gelen bir artışla kilogramı 7 liradan fabrikaya verebilecek.
Günde 100'er ton kapasiteye sahip İkizdere ve Çamlıhemşin çay fabrikaları önümüzdeki kampanya döneminde çay alımına ve üretimine başlayacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile diğer kurumlarımıza Arhavi OSB alanının kamulaştırılması çalışmalarının süratle tamamlanması talimatını verdim.
Liderler Rize-Artvin Havalimanı'nda
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i taşıyan uçaklar, iki liderin açılışını yapacağı Rize-Artvin Havalimanı'na geldi.
Türkiye'nin deniz üzerine dolgu yapılarak inşa edilen ikinci havalimanı olan Rize-Artvin Havalimanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in katıldığı törenle açılıyor. https://t.co/sZ7el8qM1u
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 14, 2022
Açılış töreni için İstanbul'dan hareket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler özel uçak "TUR" ile saat 13.20'de, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de saat 13.45'te Rize'ye geldi.
Liderleri taşıyan uçaklar, su takı ile karşılandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindekileri taşıyan uçak Rize-Artvin Havalimanı'na iniş yaptı. https://t.co/dZwGksgU2p
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 14, 2022
Aliyev'i uçaktan inişinde karşılayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra mevkidaşıyla açılış töreninin yapılacağı alana geçti.
Erdoğan ve Aliyev törenin ardından bir araya gelerek görüşme gerçekleştirecek.
Bölgenin hava yolu ulaşımı ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayacak
3 milyon metrekare alanda inşa edilen Rize-Artvin Havalimanı, 45 metre genişlik ve 3 bin metre uzunluğundaki pistiyle bölgenin hava yolu ulaşımı ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayacak.
Temeli 3 Nisan 2017'de atılan havalimanı, yıllık 3 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. Eşsiz mimarisi ve ileri mühendislik teknolojileriyle hayata geçirilen havalimanının, 32 bin metrekare terminal binası ve diğer destek binalarıyla toplam 47 bin metrekare kapalı alanı bulunuyor.
Kulede çay bardağı formundan esinlenildi
Bölgenin kültürel ögelerinden izler taşıyan havalimanında, yöresel mimarinin yansıtıldığı terminal binasının yanı sıra çay bardağı formundan esinlenilerek 36 metre yüksekliğinde kule inşa edildi. Gövdesi aydınlatılan kule, bölgenin siluetine de canlılık katacak.
Teknik ve yapım özellikleriyle kendi alanında dünyanın sayılı örnekleri arasında yerini alacak olan Rize-Artvin Havalimanı, yaklaşık 19 futbol sahası büyüklüğünde, bir başka deyişle 135 bin metrekareden fazla peyzaj alanına sahip.
Havalimanının 49 bin metrekaresi, Karadeniz'in coğrafi özelliklerine uyumlu olan 1453 ağaçla yeşillendirildi.
Rize çayını tüm dünyaya tanıtmak, çayın bahçeden bardağa yolculuğunu, bölgedeki tarihi ve etkileriyle anlatmak üzere Çay Müzesi'ne ve sanatsal objelere yer verilen havalimanında, 448 araç kapasiteli otopark bulunuyor.
Daimi hava hudut kapısı olarak belirlendi
Doğu Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere ülke turizmine, ticaretine, üretimine sağlayacağı katkılarla, millete, çevreye, ülke ekonomisine hizmet edecek havalimanı, Doğu Karadeniz, Kafkas ve Orta Doğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak taşımacılık zincirinin aktarma merkezi de olacak.
Havalimanı, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile uluslararası giriş-çıkışlara açık daimi hava hudut kapısı olarak belirlendi.
Ayrıntılar geliyor...