Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle;
Uzun bir aradan sonra yüz yüze gerçekleştirdiğimiz kabine toplantımız az önce sona erdi. Normalleşme takvimi çerçevesinde attığımız adımların değerlendirmesini yaptık. Salgın dönemini, özellikle Avrupa ile kıyaslandığında en az sıkıntı ile atlattığımız gerçektir. Türkiye aynı kararlılıkla yoluna devam ediyor. Maske, mesafe, temizlik kavramlarını unutmamalıyız.
"İhtiyaç duyduğumuz her türlü imkana sahibiz"
Ülkemizin tek başına salgını yenmesi yetmiyor. Dünyanın tamamının da salgını yenmesi gerekiyor. Hamdolsun hastaneden ilaca, maskeden solunum cihazına bu mücadeleyi yürütmek için ihtiyaç duyduğumuz her türlü imkana sahibiz.
Sadece salgın sürecinde hizmete açtığımız hastanelerin yatak ve yoğun bakım kapasiteleri dahi pek çok ülkenin toplamıyla yarışacak düzeydedir. Şehir hastaneleri ve son 18 yılda yeniden yaptığımız veya modernize ettiğimiz hastaneler sayesinde kendimizi güvende hissediyoruz.
Ülkemizde yaşayan istisnasız herkesi içine alacak kapsamdaki Genel Sağlık sistemimiz dünyaya örnek olmuştur. Sayıları 1 milyon 100 bini bulan sağlık ordumuzla 83 milyon vatandaşımızın hizmetindeyiz.
"Türkiye'nin bu tarihi fırsatı kaçırmaması için gerekeni yapacağız"
Salgın sonrası yeniden şekillenecek üretim ve ticaret ilişkilerinde ülkemizin öne çıkması için sağlık ve ekonomik tedbirleri sıkı tutmak mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin bu tarihi fırsatı kaçırmaması için gerekeni yapacağız.
Milletimden hem yeni dönemin kurallarına uyarak hem işine gücüne sıkı sıkıya sarılarak bu sürece destek vermesini bekliyorum. 2023 hedeflerimize ulaşmaya en yakın olduğumuz dönemdeyiz.
Evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için emanet edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında adeta son dönemece giriyoruz. Gelin, tarihi tekerrür değil tekemmül ettirerek bunu hep birlikte başaralım. Gelin, Sultan Alparslan'ın kapılarını açtığı, Osman Gazi'nin temelini attığı, Fatih Sultan Mehmed'in çatısını kurduğu, Gazi Mustafa Kemal'in küllerinden yeniden ayağa kaldırdığı bu güzel ülkeyi beraberce layık olduğu yere çıkaralım. Gelin, milli iradeye sahip çıkarak, ekonomimizi büyüterek, istikrarımızı koruyarak, güvenliğimizi, sınırlarımızın ötesine taşıyarak başlattığımız bu büyük şahlanışı tek yumruk halinde zaferle neticelendirelim.
darbelerin, cuntaların, vesayetin geri kalmışlığın pençesinden kurtarıp, her alanda yerli ve milli zihniyetin hakim olması için çok çalıştığımız ülkemize borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 9, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sinema, tiyatro, gösteri merkezi gibi işletmeler 1 Temmuz'dan itibaren faaliyete geçebilecektir. Düğün salonları 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen kurallara uygun şekilde hizmet vermeye başlayabilecektir.https://t.co/BtPtDKWFvo pic.twitter.com/UOGC4lbb68
Bilindiği gibi halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendiriyor ve sonuçları milletimizle paylaşıyoruz. Bu haftaki toplantıda aldığımız kararlar ise şu şekilde;
Normalleşmede yeni adımlar
Lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saati 22.00'den 24.00'e uzatılmıştır. Sinema, tiyatro, gösteri merkezi gibi işletmeler 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçebilecektir. 65 yaş ve üstü vatandaşlarımız haftanın her günü saat 10.00 ile 20.00 arasında sokağa çıkabilecek.
Nikah salonları 15 Haziran'dan itibaren, düğün salonları ise 1 Temmuz'dan itibaren kurallar kapsamında hizmet vermeye başlayacakltır.
18 yaş altı ile ilgili kısıtlama, küçüklerin ebeveynlerinin refaketinde olmaları şartıyla tümüyle kalkmıştır.
Milli parklar ve doğa parkları, sağlık çalışanları, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü için ücretsiz olacak.
Hekimlerimizin Kovid-19 tedavisinde etkin şekilde kullandığı Favipiravir isimli ilacı TÜBİTAK çatısı altında çalışan bilim insanlarımız kendi sentezimizle üretmeyi başardı. Sağlık Bakanlığımızın ruhsat sürecinin tamamlanmasının ardından ilaç kullanıma sunulacaktır.
"5 milyar lira ödeme yaptık"
Son 3 ayda 5,5 milyon ailemize 1000 lira karşılıksız nakdi yardımda bulunduk. Esnafımızın ve işletmelerimizin maliyetlerini, gerek Sosyal Güvenlik Kurumu gerek ödemeleri ertelemeleriyle ciddi oranda azalttık. Kamu bankalarımız aracılığıyla çok kolay şartlarda düşük maliyetli finansman desteklerini devreye alarak nakit ihtiyacını karşıladık. Çalışanlarımızı korumak için hem işten çıkarmayı yasakladık hem de kısa çalışma ödeneğiyle işletmelerin maaş yükünü hafiflettik. Mart ayından bu yana 3 milyondan fazla kişi kısa çalışma uygulamasından yararlandı. Bu kapsamda yaklaşık 5 milyar lira ödeme yaptık. Ücretsiz izne ayrılanlarla, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan çalışanlara ise aylık 1177 lira nakdi ücret desteği vermeye başladık. Geliri 5 bin liranın altında olan 6,7 milyon vatandaşımıza 40 milyar lira finansman desteği verdik.
Ayrıca, yüzde 97'sini KOBİ'lerin oluşturduğu 197 bin işletmeye 154 milyar lirayı aşkın finansman tahsisi yaptık. Esnafımızın, sanatkarımızın, sanayicimizin, üreticimizin, çalışanlarımızın yanında yer almaya devam edeceğiz. Ağustos 2018'de başlayan kur ataklarının ve spekülatif saldırıların etkilerini gidermek için verdiğimiz mücadeleyi, salgın döneminde de başarıyla sürdürdük. Piyasalardaki belirsizliklerin yerini güvene bıraktığı, enflasyon ve faizlerin düşüşe geçtiği, makro ekonomik göstergelerde önemli başarıların elde edildiği dengelenme sürecinin kazanımlarına sahip çıktık. Bu sayede Ekonomik İstikrar Kalkanı gibi gerçekten çok kapsamlı bir tedbir paketini hızlı bir şekilde devreye alabildik. Dışarıdan hiçbir yardıma ihtiyaç duymadan, uluslararası hiçbir kurumun desteğini talep etmeden şirketlerimize, esnafımıza ve vatandaşlarımıza destek olduk.
Her talebe anında dönüş yaparak ihtiyaç duyulan destek mekanizmalarını devreye aldık. Mesela konutta tarihin en düşük maliyetleri ve en kolay ödeme imkanlarını içeren bir finansman desteğini geçtiğimiz günlerde milletimizin istifadesine sunduk. Aynı şekilde otomotiv ve turizmde de piyasalara destek olacak finansman imkanları sağladık. Gerek Ekonomik İstikrar Kalkanı gerekse normalleşme dönemi destekleriyle devreye aldığımız adımlar Türkiye'nin ekonomik açıdan ne kadar sağlam durumda olduğunu gösterdi. Şimdi önümüzde bu kazanımları özellikle istihdamda gerçekleştireceğimiz sıçramayla taçlandırmak var."
Ekonomik faaliyetlerin azalması nedeniyle çalışanlarını kısa çalışmaya geçiren veya ücretsiz izine ayıran işverenlerimize normalleşme desteği vereceğiz.
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 9, 2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’nin İstihdam Kalkanı adıyla çok detaylı ve kapsamlı bir reform paketi hazırladık. Kur saldırısı ve salgın öncesinden daha iyi bir istihdam seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz.https://t.co/BtPtDKWFvo pic.twitter.com/zOZuV1Sndu
Gençlere istihdam desteği
Sürecin en önemli göstergelerinden olan kısmi ya da esnek çalışma alanında iş gücü piyasamızı daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Özellikle genç istihdamı için 25 yaş altındaki gençlerin istihdamını destekleyerek beceri ve deneyim kazanmalarını temin edeceğiz. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Bunun yanında çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye'nin İstihdam Kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz.
Türkiye'nin İstihdam Kalkanı'nı hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022'de yürürlüğe sokacağız.
Terörle mücadele
Dağda, taşta her yerde, Cudi'de, Gabar'da güvenlik güçleri hep birlikte terörle mücadeleyi bayram, seyran demeden devam ettiriyor.
Bunun da bir maliyeti var. Bütün bunlar devam ederken düşünün savunma sanayiinde milli ve yerli yüzde 20 gibi bir güce sahipken şu anda biz bunları yüzde 70'e çıkardık. Bütün bu yatırımlar devam ediyor. Türkiye tüm bu alanlarda güçlenen bir ülke. Bu mücadele bu şekilde devam ettiği içindir ki bugün hamdolsun Güneydoğu'da, Doğu'da o eski sıkıntılı anlar tarih oldu. Yeterli mi? Değil. Her zaman söylediğimiz nedir? Tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. İstihdam Kalkanı ile ilgili çalışmaların ayrıntılarını hem Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız hem de Hazine ve Maliye Bakanlığımız kamuoyuyla etraflıca paylaşacaktır. Biz bu paketi dönem projesi olarak görmüyor, istihdamı sürekli destekleyecek kalıcı bir atılımın ateşleyicisi haline dönüştürmek istiyoruz. Ülkemizde çalışmak isteyen herkesi iş sahibi yapana kadar durup dinlenmeden mücadele etmeyi, proje üretmeyi sürdüreceğiz.
Yatırımların yüksek ve orta yüksek teknolojili sektörlere yönelmesini sağlayacağız. Salgın döneminde ülkelerin kendi kendine yetebilmesinin önemi daha iyi anlaşıldı. Türkiye olarak son yıllarda yerli ve milli üretimi güçlendirecek çok önemli adımlar attık. Bunlardan biri de stratejik alanlardaki firmalar için geliştirdiğimiz 20 milyar liralık yatırım teşvik kredileridir. Böylece ertelenen yatırımların daha güçlü bir şekilde devreye alınmasını temin etmeyi hedefliyoruz.
"İçeridekiler hala anlamak istemiyor
Üretim, ticaret ve lojistik avantajlarımızla salgın sonrasında dünya ekonomisindeki yerimizi daha da güçlendireceğiz. Birçok ekonominin ciddi daralma kaydettiği yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5 ile yüksek bir büyüme performansı gösterdiğini gerek ulusal gerekse dünya artık görüyor, biliyor. İçeridekiler hala anlamak istemiyor. Ama bakıyorsunuz OECD ilk çeyrekte Türkiye'yi 4,5 ile dünyada bir numara olarak gösteriyor. Avrupa Birliği aynı şekilde, G20 aynı şekilde gösteriyor. Birinci sırada Türkiye. Belki ikinci çeyrekte olumsuz bazı gelişmeler olabilir ama 3. ve 4. çeyrekte biz bu büyümeyi yine yakalayacağız. Çünkü artık zemin sağlam. Bu şekilde de yola devam edeceğiz."
Enflasyon hedefi
Bakın Amerika'nın şu anda 45 milyona yakın işsizi var. Türkiye bütün bu şartlara rağmen dimdik ayakta duruyor. Şu anda gerek işsize, gerekse vatandaşlarına her türlü imkanı da sağlamanın gayreti içerisinde. Yurt içi talepteki, ihracattaki ve beklentilerdeki iyileşmeye paralel olarak toparlanma yerini hızlı bir büyümeye inşallah bırakacaktır. Enflasyonun hedeflediğimiz seviyelere inmesini sağlayarak bu olumlu süreci desteklemekte kararlıyız. Mal ve hizmet pazarlarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal reformlar yanında gıda fiyatlarındaki şişkinliği giderecek tedbirleri de alacağız. Ayrıca mal ve hizmet fiyatlarındaki kur geçişkenliğine karşı gereken mekanizmaları oluşturacağız. Amacımız 2020'de yüzde 8,5 olarak belirlenen enflasyon kademe kademe düşürerek 2021'de yüzde 6'ya ve 2022'de inşallah yüzde 5'in altına indirmektir. Borsa İstanbul endeksinin tekrar 110 bin seviyelerine çıkması bize diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştıran bir başka faktördür. Birileri zil takıp oynuyordu. Bak, Borsa İstanbul ne hale geldi. Hadi şimdi bunu da söyle. Büyümeyi de söyle. Niye bunları söylemiyorsun. Daha çok güzel şeyler göreceksiniz ve bunları da öğreneceksiniz.
Türkiye, döviz kuru gelişmeleri bakımından diğer ülkelere kıyasla şu anda iyi bir durumdadır. Devlet tahvili faizlerinin 2 yıllıklarda yüzde 8,6, 5 yıllıklarda 10,1 seviyelerinde gerçekleşmesi aşağı yönlü eğiliminin işaretidir.
Gelişmiş ülkelerin bile aralarında maske savaşına tutuştuğu bir dönemde biz tüm dünya ile emsalsiz bir dayanışma sergiledik. Filistin'den Somali'ye, Tunus'tan Brezilya'ya, İtalya'dan Amerika, İngiltere, İspanya, Ukrayna'ya kadar, her kıtadan, her inançtan 125 farklı ülkeye tıbbi yardım malzemesi gönderdik. Ayırım yok. 128 ülkeden 80 bin vatandaşımızı salgın döneminde Türkiye'ye getirerek ailelerine kavuşturduk. Ülkemiz milyarlarca insanın can derdine düştüğü süreçten hamdolsun güçlenerek, itibarına itibar katarak çıkmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği avantajları çok iyi kullanarak içeride verilen başarılı mücadeleyi dış politika sahasına da yansıttık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rejim güçleri son birkaç gündür provokasyonlarını arttırmış olsa da İdlib'in tekrar bir çatışma ortamına sürüklenmesine göz yummayacağız.https://t.co/BtPtDKWFvo pic.twitter.com/jN6S8uqdyO
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 9, 2020
"Son terörist de etkisiz hale getirilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz"
İdlib'de Rusya ile 5 Mart’ta imzalanan muhtıra sonrasında tesis edilen sükunetin bozulmasına izin vermediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
Rejim güçleri son birkaç gündür provokasyonlarını artırmış olsalar da İdlib'in tekrar bir çatışma ortamına sürüklenmesine göz yummayacağız. İlgili birimlerimizle süreci yakından takip ediyor, gereken her türlü önlemi alıyoruz. Bu süreçte, bölücü terör örgütünün yeniden palazlanma girişimlerine müsaade etmedik. Irak'ın kuzeyinde yuvalanan PKK'lı teröristlere yönelik operasyonlarımızı kesintisiz bir şekilde sürdürdük. Terör örgütünün ekmeğinin peşindeki işçiyi ve insanımıza yardım götüren Vefa Sosyal Destek Gruplarını hedef alan kalleş eylemleri, içerideki ve dışarıdaki sıkışmışlığının en bariz ifadesidir. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadeleleri, istihbarat birimlerimizin katkıları, SİHA'larımızın desteğiyle bölücü terör örgütüne nefes aldırmıyoruz. Türkiye, 40 yıla yaklaşan bölücü terörle mücadelesinde, tarihinin adeta altın çağını yaşıyor. Son terörist de etkisiz hale getirilene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Emperyalistlere tetikçilik yapanlar, vatandaşlarımızın hayatına, malına, namusuna kasteden alçaklar kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaktır. İnşallah Türkiye, bölgedeki kardeşlerimizin desteğiyle terör belasını çok yakında gündeminden tamamen çıkartacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Darbeci Hafter ile destekçilerinin Libya’yı işgal planı hezimetle sonuçlanmıştır. Kurulan uluslararası tuzak bozulmuştur. Libya'nın tamamında barış ve huzur tesis edilene kadar kardeşlerimizi desteklemeyi sürdüreceğiz.https://t.co/BtPtDKWFvo pic.twitter.com/A12sp96fP4
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 9, 2020
"Libya'ya kurulan uluslararası tuzak bozulmuştur"
Darbeci Hafter ile destekçilerinin Trablus ve Libya'yı işgal planı hamdolsun hezimetle sonuçlanmıştır. Uluslararası meşruiyeti haiz milli mutabakat hükümeti, darbecileri Trablus'tan tamamen söküp atmayı başarmıştır. Çöl Aslanı Şehit Ömer Muhtar'ın torunları sağdan soldan topladıkları lejyonerler ile Libya'yı işgale yeltenenleri Trablus kapılarında bozguna uğratmıştır. Daha bir yıl öncesine kadar Libyalı kardeşlerimize ömür biçen darbecilerin bugün kaçacak delik aradığını görüyoruz. Her zaman dediğimiz gibi zor, oyunu bozar. Ülkemizin destekleri, milli mutabakat hükümetinin kararlı duruşuyla Libya'ya kurulan uluslararası tuzak bozulmuştur. Son dönemde sahada elde edilen neticeler inşallah çok daha büyük zaferlerin, başarıların müjdecisi olacaktır. Libya'nın tamamında barış, huzur ve adalet tesis edilene dek Libyalı kardeşlerimizi desteklemeyi sürdüreceğiz.
Askeri eğitimden, devletin yeniden inşasına kadar her hususta elimizdeki imkanları seferber edececeğiz. Biz darbecilerin, emperyalistlerin yanında değil, Libyalı kardeşlerimizin yanında yer alacağız.
Sağlıktan ulaşıma, enerjiden savunmaya, kurumsal kapasitenin geliştirilmesine kadar ihtiyaç duyulan tüm alanlarda Türkiye'nin birikimi ve tecrübesini Libya halkının istifadesine sunacacağız.
"Libya meselesi, ülkemizdeki muhalefetin çapını da göstermiştir"
Biz sadece asırlara sari güçlü dostluk ve kardeşlik bağlarımızın bulunduğu Libya'nın güvenliğini ve esenliğini istiyoruz. Zor günlerinde hiçbir hesap yapmadan Libya halkının yanında yer aldığımız gibi iyi günlerinde de onlarla birlikte kazanacağımız bir iklimi oluşturmanın gayretindeyiz. Libya meselesi, Türk savunma sanayinin gücü yanında ülkemizdeki muhalefetin çapını da göstermiştir. Muhalefetin, milletimizin çıkarlarını savunmak gibi bir derdinin olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ülkemizde, darbecilere ve emperyalistlerin beslemesi terör yapılarına destek verenler, Libya'da da aynısını yapmıştır. Öyle ki Türkiye'nin Libya hükümetiyle imzaladığı deniz yetki alanları anlaşmasından dahi rahatsız olmuşlardır. Doğu Akdeniz'de petrol arama faaliyetlerimize Rumlarla aynı tepkileri vermişlerdir. Libya halkı ile köklü kardeşlik bağlarımıza aldırmadan 'Libya'da ne işimiz var.' diyebilmişlerdir. Birleşmiş Milletler'in tek meşru otorite olarak tanıdığı Libya hükümetine terörist iftirası atacak kadar ileri gitmişlerdir. Ülkemizin, Libya'da çamura saplanması, başarısız olması için çok beklediler. Türkiye ve Libya halkı olarak tarihi bir başarıya imza atarak, hamdolsun bunların heveslerini bir kez daha kursaklarına bıraktık, bırakacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde hem içerideki hem de dışarıdaki darbe heveslilerini, terör örgütü sevicilerini sömürge zihniyetlilerini hüsrana uğratmaya devam edeceğiz.