Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilecik'te "Söğüt Altın Madeni Tesis Açılışı ve İlk Altın Dökümü Töreni"nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Bugün sizlerle şehrimiz, ekonomimiz ve maden sektörümüz açısından çok önemli bir açılış vesilesiyle bir aradayız. Açılışını yapacağımız, Söğüt Altın Madeni'nin Bilecik ile birlikte tüm ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Gübretaş Maden Yatırımları uhdesinde bulunan Söğüt Altın Madeni ile ilgili yatırım sürecini 2021 yılı ocak ayı itibarıyla başlatmıştık. Maden sahasında yapılan çalışmalar neticesinde 109 ton altın kaynağı ile 60 ton altın rezervi tespit edildi. Bir başka ifade ile 3,5 milyon ons kaynağı 1,92 milyon ons rezerve tekabül eden bu altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık.
"Bu tesis ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesi ile çalışacak"
Maden sahasındaki yatırım faaliyetleri 3 ayrı faz olarak toplam 500 milyon dolara ulaşacak şekilde planlandı. Bugüne kadar yaklaşık 70 milyon dolar yatırım gerçekleştirilerek projenin ilk kısmı tamamlandı. Daha önce söz verdiğimiz gibi tesis ilk altın dökümünü yapacak şekilde hazır hale getirildi. Bu tesis ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesi ile çalışacak. Kalan 2 fazın yatırımlarını da 3 yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Böylece yıllık üretim miktarını inşallah yaklaşık 6,5 tona yükselteceğiz.
Ülkemizin ortalama yıllık altın üretiminin 35 ton civarında olduğu dikkate alındığında Söğüt Altın Madeni'nin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk üç madenden birisi olacaktır. Bugün itibarıyla Söğüt Altın Madeni sahasında yaklaşık bin kardeşimiz istihdam ediliyor. İlerleyen dönemlerde bu sayının bin 300'ü bulmasını bekliyoruz. Söğüt ve Bilecik ile birlikte Türkiye'nin ekonomisine önemli katkı sağlayacak tesisin hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum.
"Bilecikli gençlerimizin heyecanına, coşkusuna ortak olacağız"
Tesisin bugünlere gelmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Tabi bugün Bilecik'e sadece altın madeninin açılışı için gelmedik. İnşallah buradan şehir merkezimize gidecek, valilik önünde bizleri bekleyen Bilecikli kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Bu vesileyle toplam yatırım tutarı 1 milyar 771 milyon lirayı bulan kamu ile 653 milyon lira olan özel sektör projelerinin resmi açılış sevincini vatandaşlarımızla birlikte Bilecik'te yaşayacağız. Ardından Bilecikli gençlerimizin heyecanına, coşkusuna ortak olacağız.
"Göreve geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiye'si arasındaki o devasa farkı meselelere, ideolojilerinin penceresinden baklayan herkes görebiliyor"
Böylece müjdelerle, açılışlarla, hizmetlerle dolu bir programla yıllar sonra Bilecik'le ve Bilecikli kardeşlerimizle hasret gidereceğiz. Türkiye 2002 yılından itibaren tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamlelerini gerçekleştirmiş bir ülkedir. Son 20 yılda gerçekten büyük bir gayretle, samimiyetle çalışarak ülkemizi bölgesinin üretim ve ticaret merkezi haline getirdik. Nerede bir eksiğimiz, sıkıntımız veya geliştirilmeye muhtaç bir alan varsa hiç birini ihmal etmeden hepsini de çözüme kavuşturduk. Göreve geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiye'si arasındaki o devasa farkı meselelere, ideolojilerinin penceresinden baklayan herkes görebiliyor. Bilhassa yaşı 35-40'ın üzerinde olan ve ülkemizin eski sorunlarını bilen hatırlayan vatandaşlarımız iktidarlarımız döneminde yapılan hizmetlerin büyüklüğünü ne manaya geldiğini gayet iyi biliyor.
"Enerjide kendi hikayemizi yazıyoruz"
Kalkınmanın temel alt yapısını oluşturan eğitim, sağlık, ulaştırma, haberleşme, enerji gibi alanlarda sadece 20 yılda katettiğimiz mesafe gerçekten takdire şayandır. Eğitimde binadan personele pek çok kronik sorunu çözdük. Hastanelerimiz sağlık hizmetlerinde örnek gösteriliyor. Yollarımızın standardı birçok Avrupa ülkesinin bile üzerinde. Havalimanlarımız dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. Enerjide yeni boru hatları, arama sondaj faaliyetleri, yenilenebilir enerji kaynakları ile kendi hikayemizi yazıyoruz. Hükümete geldiğimizde sadece 5 ildeki 57 yerleşim yerinde kullanılan doğal gazı bugün 81 ilimizdeki 703 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Böylece nüfusumuzun yüzde 85'ine yakını doğal gaza kavuştu. Birileri güneş ve rüzgar enerjisini yeni yeni keşfede dursun biz yenilenebilir enerjide Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'inci sıraya yükseldik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz.https://t.co/JdworhjySD pic.twitter.com/8W5prSkRqL
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) January 27, 2023
Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en geniş filosunu kurduk. Milli imkanlarla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Karadeniz'de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptık. Değeri 1 trilyon dolara ulaşan bu doğal gazı milli şebekemize bağlamak için 50'nin üzerinde gemi ve 10 binin üzerinde personel şu anda harıl harıl çalışıyor. İnşallah milletimize taahhüt ettiğimiz şekilde mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz.
"Bu sene nükleer güç santralimizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz"
Adana ve Cizre'de yaptığımız keşiflerle petrol üretimimizi artırdık. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin inşası da aralıksız devam ediyor. Bu sene içerisinde nükleer güç santralimizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz. Rabbimizin bizlere bahşettiği hangi enerji kaynağı varsa, bir yolunu bulup ülkemiz ekonomisine kazandırmanın gayretindeyiz. Petrol, doğal gaz ve madencilik alanlarda karşılaştığımız onca engele ve sabotaja rağmen elde ettiğimiz başarıları ayrıca değerli buluyoruz. Nitekim temel göstergelere bakmak bile Türkiye'nin bu başlıklarda nereden nereye geldiğini görmek için kafidir.
"Maden ihracatımız Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı"
Son 10 yılda ortalama yıllık 742 milyon ton maden üretimi yapıldı. Toplam madencilik üretimimiz 2021'de bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 814 milyon tona ulaştı. Geçtiğimiz yıl maden ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 9,1 artışla 6,5 milyar dolara ulaştı ve bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bor üretiminde ve ihracatında da Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesini yakaladık. Eti Maden yüzde 95 kapasite ile çalışarak 2 milyon 650 bin ton rafine bor satışı yaptı. Böylece yaklaşık 1 milyar 300 milyon dolar gelir elde ettik. Tüm bu hamleler sayesinde madencilik sektörümüzün gayri safi yurt içi hasılaya katkısını son 14 yılda 11 milyar liradan burası çok önemli 93 milyar liraya çıkardık. Aynı şekilde son 8 yılda binde 8 olan madenciliğin milli gelir içindeki payı her yıl kademeli olarak artarak geçen yıl itibarıyl yüzde 1,4'e yükseldi.
"Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denenmiştir"
Altın, petrol ile birlikte en fazl ithal ettiğimiz ürünlerin başında geliyor. Bu alanda talebimizin en az yarısını karşılayabilecek bir rezerve sahibiz. Ancak, Türkiye çok uzun yıllar boyunca kıymetli maden sektöründe kendi potansiyelini harekete geçirememiştir. Bunda teknolojik imkanların yetersizliği ve kapasite eksikliğinin yanı sıra ülkemiz aleyhine yürütülen lobi çalışmalarının etkisi de vardır. Çevrecilik bahanesi ile ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır. Sivil toplum kuruluşu görünümlü yapılar eliyle kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilmesi başta olmak üzere pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denenmiştir.
"Altın üretimimiz 2020 yılında 42 tonla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı"
Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını, milletimizi nasıl galayana getirdiğini hepimiz hatırlıyoruz. Türkiye'nin yeraltı kaynaklarını gün yüzüne çıkarma ve ekonomimize kazandırma mücadelemizde biz de pek çok saldırı ile karşılaştık. Gezi olaylarındaki gibi sokak terörünün de, kara propaganda faaliyetlerinin de bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik. Elimizdeki tüm imkanları seferber ederek kıymetli maden sektörümüzün önündeki engelleri tek tek kaldırmaya çalıştık. Böylece 2000 yılında neredeyse sıfır olan altın üretimimiz 2020 yılında 42 tonla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Son 5 yıllık verilere göre ortalama üretimimiz yıllık 35 ton civarındadır. Göreve geldiğimizden bu yana toplam 455 ton altının üretilmesini sağladık.
Günümüzde 16 farklı madende üretim gerçekleştiriliyor. Yapacağımız yeni keşiflerle yerli altın üretimini artırmayı hedefliyoruz. Dış ticaretimizin dengeye kavuşabilmesi için ülkemizin potansiyelini her alanda olduğu gibi altında da en üst seviyede kullanmamız gerekiyor. Açılışını yapacağımz Söğüt Altın Madeni'ni bu hedef doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. Söğüt Altın Madeni'nin burada çalışan kardeşlerimizle birlikte tüm ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenleri tebrik ediyor sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum.