Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda baş başa ve heyetler arası gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına "Kıymetli dostum" diyerek, hitap ettiği Duda'ya, kendisi ve heyetine gösterilen ev sahipliğinden dolayı teşekkürlerini ileterek başlayan Erdoğan, görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkileri etraflıca ele alma fırsatı bulduklarını söyledi.
Siyasi, askeri, ekonomik, ticari ve kültürel alanda neler yapılabileceğini görüşme fırsatını bulduklarını da ifade eden Erdoğan, "Türkiye olarak özellikle Polonya'nın 2018-2019 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu konudaki kararlılığımız, desteğimiz tamdır, bunun özellikle bilinmesini istiyorum. Bu süreç içerisindeki dayanışmamızda bizim de mevcut tecrübemizden hareketle tam olacaktır." diye konuştu.
Enerji konusunu da ele aldıklarını aktaran Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu konuda da tabii biz özellikle Türkiye olarak tedarikçi bir ülke enerjide değiliz. Aslında biz tüketici olma noktasında böyle bir durumumuz var ama aynı zamanda bir de transit noktasında bir ülkeyiz adeta ortada bir dağıtım merkezi gibiyiz böyle bir özelliğimiz var. Fakat Polonya'nın tabii onun da yine özellikle doğalgazdaki tüketici ülke olma sıfatının yanında ama biliyoruz ki özellikle kömür madenleri noktasında Polonya'nın ciddi bir potansiyeli var, dolayısıyla termik santraller konusunda Polonya aslında enerjisinin ciddi bir kısmını da buradan karşılama imkanına sahip. Tabii bu konuda bizim de termik santraller noktasında böyle bir durumumuz var, nitekim artık enerjimizin belli bir kısmını da termik santraller vasıtasıyla kömürden elde etmenin gayreti içerisindeyiz."
"Almayacaksanız açıklayın"
"Avrupa Birliği'nde Polonya bulunuyor, biz de Avrupa Birliği'ne sokulmuyoruz, Polonya bizi destekliyor fakat sene 63, sene 2017." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye Avrupa Birliği'ne hala alınmadı, alınmıyor. Halbuki bizim müracaatımızdan sonraki süreçte alınan ülkelerin bir çoğunun bizimle mukayese edilir yanı yok. Şöyle fasılları masaya yatırdığımız zaman örneğin Başbakanken liderler zirvesine katılırdım, 15 fasıl vardı daha sonra bu fasılları 35'e çıkardılar, çıkarmanın sebebi de ne biliyor musunuz? Türkiye'nin buraya girmesi mümkün olmasın. Hatta bazıları 'imtiyazlı ortaklık' dedi, bazıları 'mümkün değil' dedi. Tabii ben de hep şunu söylüyorum, diyorum ki 'Almayacaksanız açıklayın şu işi, bilelim. Ne biz sizi meşgul edelim ne de siz bizi meşgul edin, işi bağlayalım'. Bunun da kararını vermiyorlar. Biz de 'minderden kaçan biz olmayacağız' diyoruz. Onların kararını bekliyoruz."
"O günden bugüne hala bizi oyalıyorlar"
Erdoğan, Latin Amerika ülkeleri için herhangi bir vizenin bulunmadığını, rahat rahat Avrupa ülkelerine gidip geldiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Türkiye müzakereci ülke ama Türkiye gelemiyor, böyle saçma şey olur mu? Buradaki gariplik ortada. Ben de diyorum ki Avrupa Birliği üyesi ülkelerden, dostlardan 'bunları dile getirmeniz lazım' diyorum. 2013'ün sonunda bu vizeler kalkacaktı, imzalar atıldı ama o günden bugüne hala bizi oyalıyorlar.
Gelelim işin bir başka yönüne, biz şu anda Suriye, Irak ve buradaki gelişmelerde 3,5 milyona yakın insanı, mülteciyi ağırlıyoruz. Bunları çadır kamplarda, konteyner kentlerde ve şehirlerimizde ağırlıyoruz. Şu ana kadar yaptığımız harcama 30 milyar doların üzerindedir. Peki size Avrupa Birliği'nden gelen bir şey var mı? Son aldığım rakamı söyleyeceğim, 885 milyon Avro gibi bir destek geldi. Fakat bize verilecek rakam, 2016'nın Temmuz'unda 3 milyar Avro vereceklerdi, o yılın sonuna kadar artı bir 3 milyar Avro daha vereceklerdi. Hala oradayız. Başka gelen bir şey yok. Türkiye kendi imkanlarıyla buralarda kalanlara her türlü yardımı veriyor, vermeye de devam edeceğiz."
Türkiye'nin güneyindeki Suriye'deki durumlara, Irak'ta yaşananlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sınırımızda olan bu savaşla ilgili de tedbirimizi almak durumundayız, çünkü biz de taciz ediliyoruz, tehdit altındayız." diye konuştu.
"Hafta sonu THY'den bir heyetimiz buraya gelecek"
Erdoğan, Polonya ile savunma ve yerli sanayi ile ilgili dayanışmayı da önemsediklerinin altını çizerek, bu kapsamda 5 anlaşma imzalandığını bildirdi.
Türk Hava Yollarının, Polonya'ya haftada beş seferinin bulunduğunu, talebin de çok olduğunu belirten Erdoğan, "Cevap veremiyoruz, bunun için izne ihtiyacımız var. Yani bu beş seferin Varşova'da 7 ya da 10'a çıkarılması mümkün. Eğer Varşova'da artırılamıyorsa Krakow'da belli sayılara çıkartılması talebimizdir. Hafta sonu itibarıyla Türk Hava Yollarından bir heyetimiz buraya gelecekler. Eğer burada bu müsaade verilirse inanıyorum ki karşılıklı halklarımızın gidiş gelişleri de çok daha rahat olacaktır." dedi.
Erdoğan, Polonya'da dostluk anıtları kurulması teklifini ilettiklerini aktararak, bu konularla ilgili elden gelen her türlü desteği TİKA ile Polonya'da gerçekleştirileceğini kaydetti.
Çeşitli alanlarda 5 anlaşma imzalandı
Bu arada ortak basın toplantısı öncesi Erdoğan ve Duda'nın huzurunda Türkiye ve Polonya arasında bazı bakanlıklar ve kurumlar arasında toplam 5 alanda anlaşma imzalandı.
Buna göre, Dışişleri Bakanlıkları arasında, "Diplomatik Arşivler Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Muhtırası", Savunma Bakanlıkları arasında niyet beyanı, Sosyal Güvenlik Anlaşması, Sosyal Güvenlik Anlaşmasının Uygulanmasına Yönelik İdari Anlaşma ile Bilim, Eğitim ve Kültür Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının 2017-2020 Yılları Uygulama Programı imzalandı.