Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "780 bin kilometrekarelik vatan toprağında birileri, 'Paralel devlet yapılanmasıymış, orada bilmem ne devleti kuracaklarmış.' Asla. Buna teşebbüs edenlerin karşısında biz askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, güvenlik güçlerimizle F-16 oluruz, helikopterlerle üzerlerine gideriz, tank, top oluruz inlerine kadar kovalarız onları. Şu anda kovalıyor muyuz? Bakıyorsun, bir haftada 75 tanesi gitmiş. Öbür hafta bakıyorsun 100 tanesi gitmiş. Durmak yok, yola devam. İnlerine kadar. Sıfırlayacağız bunları. Benim vatandaşımın, halkımın, kardeşimin huzurunu bozamayacaklar. Huzurumuza musallat olanlar bedelini ağır ödeyecekler." dedi.
Erdoğan, partisinin Düzce 6. Olağan Kongresi'nin yapılacağı Düzce Spor Salonu önünde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.
Salonun içi kadar dışının da dolu olduğuna dikkati çeken, dün Sinop ve Kastamonu'daki ziyaretlerinde de aynısının gerçekleştiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yolculuk nereye? 2019'un Mart'ına, 2019'un Kasım'ına. İnşallah gerek önümüzdeki yerel seçimlerde gerek 2019 başkanlık ve parlamento seçiminde AK Parti olarak ülkemizin yeniden dönüşüm ve değişimini çok açık net, demokratik inkılabını sandıklarda gerçekleştireceğimize inanıyorum" ifadesini kullandı.
Alandakilere "Buna var mıyız" sorusunu yönelten Erdoğan'a, vatandaşlar hep bir ağızdan "Evet" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yola çıkarken "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece" ve "Durmak yok yola devam" dediklerini hatırlatarak, bu yolculukta Düzce'nin yanlarında olduğunu, yalnız bırakmadığını, kendilerinin de Düzce'yi hiçbir zaman yalnız bırakmadığını vurguladı.
Erdoğan, 15 yılda Düzce'ye 9 katrilyon liralık yatırım yapıldığını, bunların devam edeceğini belirterek, kentte üniversitenin açıldığını söyledi. Üniversitenin öğrenci sayısının katlanarak arttığını, bunun ayrı bir zenginlik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnşallah daha iyi olacak, her yönüyle daha iyi olacak fakat hasımlar bizi hazmedemiyor. Onun için tek silahları var, iftira. Yahu iftirayla bir yere gidilmez, dürüstlükle bir yere gidilir fakat onlar ne kadar iftira atarlarsa atsınlar, çamur at tutmazsa iz bırakır mantığıyla bir yere varılmaz. Bizi bölmek, parçalamak isteyenler şunu bilecek, bizim Rabia'mız var. Bu Rabia'da neler var? Tek millet, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süye, Abhaza'sıyla, Arap'ıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla 80 milyon tek millet. Biz birbirimizi ne için seveceğiz? Parası pulu, makam mevki sahibi olduğu, hemşehrim akrabam olduğu için mi? Hepsi bir tarafa biz yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz. Çünkü Rabbim bizi kavimlere ayırdı, kabileler halinde bizi yarattı ama kavimler, kabileler değil üstünlük sebebi, üstünlük sebebi nedir? İttika. Allah'a kim daha yakın olursa en üstün odur. Bizim inancımızda durum bu, olaya böyle bakacağız, yolumuza da böyle yürüyeceğiz."
Cumhurbaşkanı @RT_Erdogan, Düzce'de halka hitap ediyor. https://t.co/t3xHIuVyCl
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 31 Aralık 2017
"Bütün Afrika'yla bu münasebetlerimizi geliştireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rabia'yı oluşturan bir diğer unsurun tek bayrak olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İşte bayrağımız, ellerinizde de bayrağınız. Sudan'da, Çad'da bayrağımız dalgalandı mı? Oranın gençlerinin elinde bizim bayraklarımız var mıydı? Niye? Sizi ne kadar seviyorlar anlayın. Sudanlısı da Çadlısı da seviyor. Çünkü biz onları ayırmadık, onlara biz 'Afrikalı, koy bir kenara' diye bakmadık. Onları ötelediler biz ise kucakladık ve bizi kucaklayanlar da artıyor. Göreve geldiğimizde, 15 sene önce Afrika'da kaç büyükelçiliğimiz vardı? 12. Şimdi 41 büyükelçiliğimiz var. Her yerinde olacağız. Bütün Afrika'yla bu münasebetlerimizi geliştireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayrağın renginin şehidin kanından geldiğini, hilalin bağımsızlığın, yıldızın ise şehitlerin ifadesi olduğunu belirterek, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" dizelerini anımsattı. Bu toprakların uğrunda ölenler sayesinde arazi olarak kalmadığını, vatan olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:
"Şehitler olduğu için, şehit kanlarıyla yoğrulduğu için bu topraklar vatan oldu, bize vatan oldu. 780 bin kilometrekareyle bize vatan oldu. Ama şunu unutmayın, biz 18 milyon kilometrekarelik bir vatandan küçüle küçüle 780 bin kilometrekareye geldik. Ah! neydik ne olduk, bunu da bilelim, tarihimizi de bilelim. Payitaht'ı izliyorsun değil mi? Orada görüyorsunuz. Hala bir şeyler almak istiyorlar. Asla. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında birileri, 'Paralel devlet yapılanmasıymış, orada bilmem ne devleti kuracaklarmış.' Asla. Buna teşebbüs edenlerin karşısında biz askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, güvenlik güçlerimizle F-16 oluruz, helikopterlerle üzerlerine gideriz, tank, top oluruz inlerine kadar kovalarız onları. Şu anda kovalıyor muyuz? Bakıyorsun, bir haftada 75 tanesi gitmiş. Öbür hafta bakıyorsun 100 tanesi gitmiş. Durmak yok, yola devam. İnlerine kadar. Sıfırlayacağız bunları. Benim vatandaşımın, halkımın, kardeşimin huzurunu bozamayacaklar. Huzurumuza musallat olanlar bedelini ağır ödeyecekler."
Rabia'nın dördüncü unsurunu ise tek devletin oluşturduğuna işaret eden Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Kimse yok paralelmiş, bilmem şuymuş buymuş bu yollara tevessül etmesin. Tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için bir, iri, diri kardeş ve hep birlikte Türkiye olunması gerektiğine dikkati çekerek, konuşmasını alandakilerle "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözleriyle tamamlandı.