Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen TÜBİTAK Ödül Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "Son iki asırda yaşadığımız geri kalmışlığı yalnızca maddiyatla, bütçeyle veya insan kaynağıyla açıklamak bana göre hatalı bir yaklaşım olacaktır. Ben burada temel sıkıntının zihniyet meselesi olduğunu düşünüyorum. Evet, biz mücadeleyi önce zihinlerimizde ve gönüllerimizde kaybettik. Bu süreçte en büyük hatayı, özgüvenimizi, kendimize olan itimadımızı, başarabileceğimize dair inancımızı törpüleyerek yaptık." dedi.
"En büyük ihtiyacımız para, petrol, elmas ve silah değil, başarabileceğimize inanmaktır." diyen Erdoğan, "Şu anda petrolü olanları görüyoruz, parası olanları da görüyoruz. İnanın, biz onların çok çok önündeyiz, ilerisindeyiz." ifadesini kullandı.
"Zehir evin içerisine girmiş vaziyette"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknoloji bağımlığı eleştirisinde bulundu.
"İnternet kafeler vardı, şimdi iş ne yazık ki evlerde kurulur hale geldi. Artık internetler eve yerleşti. Yani zehir evin içerisine girmiş vaziyette" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi bu tehlikeye karşı hocalarımız, anne babaları uyarmak durumunda. Bu tehlikeden kurtulmamız lazım. Bu çok ciddi bir uyuşturucu müptelasıdır. Uyuşturucu müptelası olmaktan gençliğimizi kurtarmamız lazım. Teknolojinin, uyuşturucu müptelası olmaya gençliğimizi sevk etmesi, şu anda en büyük tehlikemiz. Bu noktada çok ciddi adımlar atmamız gerekiyor. 2 yaşında çocuk bakıyorsunuz, elindeki telefonla nasıl oynuyor. Duygular elimizdeki telefonun esiri haline gelmişse bu bizim için ciddi bir tehdittir. Buna karşı tavrımızı almamız lazım."
"Biz mücadeleyi önce zihinlerimizde kaybettik"
"Bilgi kendine bigane kalan kişileri ve toplumları affetmez. Bir milletin istikbali bilgi kayanakları ile kurduğu ilişkinin niteliğine bağlıdır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüzyıllarca sayısız yeniliklere imza atmış bir ecdadın torunları olarak neden bu kadar mevzi kaybettik? Son iki asırda yaşadığımız geri kalmışlığı yalnızca maddiyatla, bütçeyle veya insan kaynağıyla açıklamak bana göre hatalı bir yaklaşım olacaktır. Ben burada temel sıkıntının zihniyet meselesi olduğunu düşünüyorum. Evet, biz mücadeleyi önce zihinlerimizde ve gönüllerimizde kaybettik. Bu süreçte en büyük hatayı, özgüvenimizi, kendimize olan itimadımızı, başarabileceğimize dair inancımızı törpüleyerek yaptık. Okullarda çocuklarımıza senelerece neden yapamayacaklarını öğrettik. Onlara yeni işler çıkararak sakın başınıza icat çıkarmayın dedik. Bize hep umutsuzluk, karamsarlık pompalandı. Başarının sırrı önce yapabileceğine inanmaktır, başarının anahtarı özgüven sahibi olmaktır. " diye konuştu.
AR-GE merkezlerinin önemini vurgulayan Erdoğan, "Bugün her bakımdan 15 yıl öncesiyle karşılaştırılamayacak bir ülkeyle karşı karşıyayız. AR-GE merkezi sayısını 16'dan 762'ye çıkardık. 2002 yılında sadece 5 adet teknoloji geliştirme bölgesi varken bugün 69 bölgeye ulaştık. Teknokentlerimizde 5 bine yakın firma şuanda faaliyet gösteriyor." dedi.
"Kuracağımız uzay üssü ile kendi uydumuzu fırlatacağız"
Yerli otomobil projesini anlatan Cumhurbaşkanı, sözlerine şöyle devam etti:
"İki ay önce yerli oto startını verdik. Milletimizi hayalini kurduğu otomobili ile buluşturacağız. Elbette geldiğimiz noktalarla yetinmeyeceğiz, kuracağımız uzay üssü ile kendi uydumuzu fırlatacağız."
Gençleri her zaman destekleyeceklerini söyleyen Erdoğan, "Milletimiz 15 Temmuz'da İstiklal Marşı'nı sadece söylememiş, adeta yaşamıştır. Tankların, tüfeklerin karşısına dikilmiştir. Biz onların hizmetkarı olarak yeni nesli, Türkiye'nin inşasında bu şekilde değerlendireceğiz." diye konuştu.
"Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında siyasi bağımsızlığın öneminin altını çizerek, "Türkiye bugün bağımsızlığından zerre kadar taviz vermiyorsa, bu ekonomiden üretime, teknolojiden savunma sanayiine kadar farklı alanlarda elde ettiğimiz mesafe sayesindedir. Bugün borç alan yarın emir de alır. Kendi teknolojimizi üretmezsek gerçek manada bağımsız olamayız. Başta Amerika olmak üzere onlardan İHA isterdik, dostumuz ya, strateji ortağıyız ya, bize derlerdi ki kongreden izin çıkmadı. Tamam da nasıl bir strateji ortağıyız? Ama şimdi ne oldu? Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi biz bırakın insansız hava aracını yapmayı, silahlı insansız hava aracını yapar hale geldik. Ve bu insansız hava araçlarımız 32 bin fite çıkıyor. Terörle mücadeledeki başarımızın arkasında şu anda onların çok büyük payı var. Ve daha da şu anda güçlü olanlarını inşallah üretir hale geldiler, geliyorlar. Siyasi bağımsızlık, ekonomik ve teknolojik açıdan desteklenmezse kağıt üzerinde kalmaya mahkumdur. " dedi.
Kaynak: TRT Haber/ AA
0.1ºC
Ankara
