Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu'nda, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu bir fıkra üzerinden eleştiren Oktay, "Bir gün Temel çift görüyormuş, Dursun da cevaben 'tek gözünü kapatsana' demiş. Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye ne yazık ki iki gözünü birden kapatmış bir halde bakıyor. Dolayısıyla nereye baksa karanlık" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun, TBMM Genel Kurulu'nda söylediği "Bırakalım bu ayakları. Gazi Meclis bellidir. Ne olduğu da bellidir. Kimin gazi olup olmadığı da bellidir" sözlerini anımsatan Oktay, "FETÖ'nün sözcülüğüne soyunanların bu Meclise 'Gazi Meclis' demelerini beklemek hayaldir. Ey yüce milletimiz; şahit olun: Senin temsilcilerinin içerisinde bulunduğu, üzerine bombalar yağmış bir Meclise gaziliği yakıştıramayan bir Genel Başkanın size vadettiği ancak siyaset üstü dostları tarafından mandacılıkla yönetilen bir ülke olabilir. İnanıyorum ki buna cevabı yüce milletimiz verecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Muhalefet milletvekillerinin kendilerine veda şarkıları söylediklerini de hatırlatan Fuat Oktay, "Her zaman olduğu gibi 'Bu bir veda değil bir Fatiha'dır' diyoruz. Elveda değil 'kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda' diyoruz" ifadelerini kullandı.
20 yıldır teveccühünü kendilerinden esirgemeyen milletle "aynı bedende can gibi olduklarını" vurgulayan Oktay, "Bizim de muhalefet için bir şarkımız olacak rahmetli Kayahan'dan: 'Size yine hüsran, size yine hasret var. Size yine esmer günler düştü, eyvah' diyor" görüşlerini dile getirdi.
"Bu millet size itibar etmez"
Bütçe teklifini mesnetsiz çarpıtmalarla karalamanın ancak "yurtdışından iftira ithal edenlerin ajandasına yakışacağını" kaydeden Oktay, "Malum danışmanlarınızın aklıyla, Kandil'den aldığınız emirlerle, Pensilvanya'dan kulağınıza üflenenlerle, o siyaset üstü dediğiniz karanlık dostlarınızla hareket edip söylem geliştirdiğiniz sürece bu millet size itibar etmez, yetki vermez. Yetkiyi Cumhur İttifakı'na, muhalefeti de ömür boyu size verecektir" dedi.
Eserleriyle konuşamayanların sermayesinin "altı boş kara para iddiaları; hayali uyuşturucu trafiği" gibi yalanlar olabileceğini anlatan Oktay, "Ne yazık ki melankolik, geriye gitmeye sevdalı bir muhalefet anlayışı ile karşı karşıyayız. Biz dijital dönüşüm, uzay egemenliği, siber vatan konuşuyoruz, siz hala geçmişteki istikrarsız dönemlerin özlemini taşıyorsunuz. Cumhurbaşkanı adayı diye bir vesayetçi aradığınızı da biliyoruz. Güçlendirilmiş değil küflendirilmiş sistem önerilerinizle bu millete geri adım attıramayacaksınız. Türkiye'yi yönetme iddiasında olan bir partinin veya koalisyonun daha vizyoner olmasını beklemek hakkımız diye düşünüyorum ama nerde" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun kendisine "Bay Kemal" demeye de başladığını belirten Oktay, Kılıçdaroğlu'nun eleştiriyor gibi gözükürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hayran olduğunu söyledi.
Oktay, "Cumhur İttifakı'na olan bu gizli hayranlığınız halis mi? Kılıçdaroğlu, 'eskiden Erdoğan böyle değildi' diyerek eskiden daha çok hayran olduğunu da itiraf etti" dedi.
Geçen yıl bütçe görüşmelerinde muhalefetin "Bu bütçede 3600 ek gösterge yok, istihdam yok, işçi yok" dediğini anımsatan Oktay, 3600 ek gösterge düzenlemesiyle 6 milyona yakın insanın çalışma ve emeklilik hayatını kolaylaştıracak kapsamlı bir iyileştirme yaptıklarını vurguladı. Bu sözlerin ardından muhalefet sıralarından seslerin yükselmesi üzerine Oktay, "Verin hakkımızı, yaptınız deyin" karşılığını verdi.
Oktay, işsizliğin kademeli olarak azalışını sürdürdüğünü ve istihdamın eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1,3 milyon kişi arttığını kaydetti.
Türkiye'de 2018 yılı 2. çeyreğinde haftalık toplam çalışma saatinin 1 milyon 263 bin iken 2022 yılı 2. çeyreğinde 1 milyon 286 bine çıktığını bildiren Oktay, istihdam sayısının 28,8 milyondan 30,8 milyona yükseldiğini; iddia edildiği gibi toplam çalışılan saatte düşüş değil artış meydana geldiğini ifade etti.
"Sizin mutfaklarınıza kadar gelecek"
Geçen yıl bütçe görüşmelerinde muhalefetin, "Ne oldu bu Togg, fabrikanın içi boş?" eleştirilerini yaptığını hatırlatan Fuat Oktay, muhalefetin bu söylemlerini yıl boyunca da devam ettirdiğini aktardı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Türkiye'nin otomobili Togg'u banttan indirdiklerini ve seri üretimin başladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Karadeniz'deki gaz keşfine de inanamayanların bulunduğunu dile getirdi. Oktay, şunları söyledi:
"Şu anda dünyanın en derin ve en uzun deniz tabanı iletim sistemini inşa ediyoruz ve önümüzdeki aylarda yerli gazı milletimizle buluşturacağız. Sizinle de buluşturacağız. İstemeseniz de sizinle de buluşturacağız. Sizin mutfaklarınıza kadar da gelecek. Doğal gazın keşfinden üretimine kadar iki buçuk yıla yakın bir sürede tüm işlemler tamamlanmış olacak. Bunu dünyada bu kadar kısa sürede yapabilen başka bir ülke daha yok. Bununla gurur duyun. Milletimiz seviniyor, milletin sevindiğiyle siz de sevinin."
Oktay, parlamenter sistem döneminde sadece laftan ibaret olan kuvvetler ayrılığının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle gerçek anlamda hayata geçtiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kazandırdığı hız, esneklik ve etkin eşgüdüm sayesinde, yüzlerce büyük projenin yanı sıra Türkiye'nin küresel bir güç olma yolunda önemli mesafe katettiğini bildirdi.
Gün boyu ekonomik göstergeler üzerinde yoğunlaşan yorumlar yapıldığını kaydeden Oktay, Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla hedefli büyüme stratejisinden taviz vermeden yolunda ilerlediğini belirtti.
Oktay, Türkiye ekonomisinin de 2022 yılının ilk yarısında yüzde 7,6 büyürken, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 3,9 büyüdüğünü, makine ve teçhizat yatırımlarının ise 12 çeyrek kesintisiz artış kaydederek 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 14,3 büyüdüğünü söyledi.
2022 yılı reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyümesinin 2023-2025 Orta Vadeli Program tahminlerine göre yüzde 5 seviyesinde gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü bildiren Oktay, küresel ekonomilerdeki tüm olumsuz gelişmelere rağmen ihracatta da artış trendinin devam ettiğini aktardı.
"Güvendiğiniz dağlara kar yağması çok yakındır"
Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Oktay, yapılan eleştirilerde bir yandan istikrardan, refahtan söz edildiğini, diğer taraftan "bütçe savaşa gidiyor" şeklinde anlamsız serzenişlerde bulunulduğunu belirtti.
Daha önce "Suriye'de ne işimiz var" diye soranlara da aynı netlikte cevap verdiklerini söyleyen Oktay, "Bölgemizde barış, refah, istikrar; ülkemizde demokrasi ve özgürlükler, sapasağlam, her türlü tehdide karşı dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti ile mümkündür" diye konuştu.
Oktay, güvenlik güçlerinin, terör ve düzensiz göçün önlenmesi maksadıyla hudutların güvenliğini sağladığını, yurt içi ve sınır ötesinde başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı "ölürsem şehit, kalırsam gazi" anlayışıyla aralıksız mücadele ettiğini söyledi.
KKTC dahil denizlerdeki hak ve menfaatleri azim ve kararlılıkla koruduklarının altını çizen Oktay, şöyle konuştu:
"Yerli ve milli bir muhalefet anlayışına sahip olsaydınız bunları takdir ederdiniz ancak küresel vesayet odaklarına bel bağladığınız, onların türküsünü söylediğiniz ortadadır. Geçmişte 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimini masum göstermeye çalıştınız yetmedi, eli kanlı YPG’li teröristleri 'topraklarını savunan insanlar' diye nitelendirdiniz yetmedi, o arada toplanıp koltuk kapmaca oynadığınız altılı masanın altına başka tabureler getirip koydunuz yetmedi, artık gizli ortaklarınızı da açık ederek milli güvenlikten açıkça ödün vermemizi bekliyorsunuz. Daha çok beklersiniz. İçeride ve dışarıdaki akıl hocalarınız, tüm şürekanız da daha çok bekler. O 'düşmez' dediğiniz, güvendiğiniz dağlara kar yağması çok yakındır."
"Zorunuza gitse de gitmese yerelden kalkınmaya devam edeceğiz"
Fuat Oktay, terörle Kürt düşmanlığını özdeşleştirmenin Kürt vatandaşlara yönelik en büyük ihanet ve düşmanlık olduğunu söyledi.
Hain terörün; terörü Kürt vatandaşların ve milletin başına bela edenlerin de belası olacağını vurgulayan Oktay, "Kayyumların, kamu kaynaklarının, milletimizin vergilerinin PKK/YPG’ye, dağa gönderilmesini engellemesi ağrınıza gitti herhalde… Zorunuza gitse de gitmese de tüm illerimizle, belediyelerimizle yerelden kalkınmaya devam edeceğiz.
Terörün her türlüsüne karşı mücadelemizi sınırlarımız içinde ve dışında sürdüreceğiz. Yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadelemiz aralıksız devam edecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, savunma sanayii alanında ulaşılan seviye sayesinde hiç kimsenin icazetini aramadan müdahil olunan süreçleri milletin menfaatleri yönünde yönetme kabiliyetine sahip olduklarını anlattı.
Bu toprakların gücüne, irfanına, beşeri sermayesine ve milletin ferasetine inandıklarını dile getiren Oktay, konu ne olursa olsun çözümü içeride yerli milli imkanlarda aradıklarını dile getirdi.
"Biz icazeti yabancı iktisatçılardan, diğer ülke büyükelçilerinden değil, milletimizden alırız" diyen Oktay, "85 milyonun hakkını hukukunu gözeterek evlatlarımızı 780 bin kilometrekarenin hiçbir karışında terör tehdidinin bulunmadığı bir Türkiye’de yaşatmakta kararlıyız" diye konuştu.
"Samimiyseniz Diyarbakır annelerinin gözyaşlarını birlikte silelim"
Fuat Oktay, kadına şiddettin insanlığa ihanet olduğunu, ayrımcılık ve istismarın Türk kültürü ve inancıyla bağdaşmadığını söyledi.
Toplumda kadınların her alanda hakettikleri yeri alması için kadınlarla birlikte çalışmaya devam ettiklerini anlatan Oktay, şunları kaydetti:
"Biz kadının güçlendirilmesi konusunu muhalefetin aksine bir polemik malzemesi olarak değil kadınlarımızı başımızın tacı görerek ele alıyoruz. Altını çizerek ifade etmek isterim ki insanlığa ihanet olan kadına şiddet, ayrımcılık ve istismar bizim kültürümüzle ve inancımızla kesinlikle bağdaşmamaktadır. Kadınlarımızı güçlendirme konusunda samimiyseniz, buyurun Diyarbakır annelerinin gözyaşlarını birlikte silelim. Kadın hakları konusunda gerçekten dertleniyorsanız dağa kaçırılan kız çocuklarının temel haklarını gelin bizimle birlikte savunun. Türkiye'nin kadınlarını savunmak sığ sloganlara tutunmuş, kadınlarımızı ayrıştıranlara kalmaz. İşçi, öğretmen, doktor, genç, yaşlı; inanç ve etnisite ayrımı yapmadan Türkiye'nin tüm kıymetli kadınlarını ve kadın haklarını güçlendirmeye devam edeceğiz."
"Bilgi veya bulgu olup da açıklamayan namerttir"
Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin kara para cennetine çevrildiği iddiasında bulunduğunu anımsattı.
Kendi ülkesini uyuşturucu ve kara para aklamayla itham eden bir siyasi parti genel başkanına cevap vermenin zül olacağını vurgulayan Oktay, "Kendisi uyuşturucu tehdidine seçim yaklaşınca ve biraz da siyaset sıkıntısı çekince vakıf olduğu için bu acemiliğini de mazur görmek lazım. Biz uyuşturucu mücadelesinde kararlılığımızı 2017’de, ifade ettiğimiz zaman, bize bir desteği olmamıştı. Uyuşturucuyla mücadele ve terörizmin finansmanının önlenmesi konusunda Gazi Meclisimizce çıkartılan kanuna Cumhuriyet Halk Partisi 78 milletvekiliyle beraber neden ret oyu verdiğini açıklamalıdır" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun devlete ve güvenlik güçlerine fütursuzca iftira attığını, yaklaşık 4-5 yıllık sosyal medya dedikodularını TBMM'ye taşıdığını söyleyen Oktay, kurumların görevlerini titizlikle yerine getirdiğini belirtti.
Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu ve uyuşturucuya bağlı suç gelirleri operasyonlarının AK Parti döneminde gerçekleştirildiğinin altını çizen Oktay, şöyle devam etti:
"2022 yılında 1 ton 961 kilogram kokain yakalanması bile bu iddiaların alenen yalan olduğunu ortaya koymaktadır. Madde bağlantılı can kayıplarının 2017'den bugüne üçte bire kadar azalması da uyuşturucu ile mücadelemizde doğru adımlar attığımızın başka bir kanıtıdır. Terörle mücadele nasıl kırmızı çizgimizse uyuşturucuyla mücadele de aynı şekilde kırmızı çizgimizdir. Siz kara para aklamayı da uyuşturucu trafiklerini de o karanlık danışmanlarınıza sorun. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve bakanlarının uyuşturucuyla ilişkili olduğuna dair elinde bilgi veya bulgu olup da açıklamayan namerttir."
"Mazot ve gübre desteği için 16,9 milyar lira ödenek öngörüyoruz"
Fuat Oktay, fiyat istikrarı konusundaki eleştirilere de cevap verdi.
Gıda fiyatlarının; enerji, hammadde fiyatları, döviz kuru, girdi maliyetleri, arz ve talep gibi birçok faktör ve eğilimden etkilendiğini belirten Oktay, tarım girdi fiyatlarında yıllık artış oranlarının incelendiğinde, başta gübre, enerji ve yağlar olmak üzere tarımsal girdi fiyatlarında küresel düzeyde yüksek artışların dikkati çektiğini söyledi.
Türkiye'nin de küresel fiyatlardaki artışlardan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Oktay, yürütülen desteklemelere ilişkin şunları kaydetti:
"Çiftçimizin emeğini, bereketini bu dış artışlardan korumak için hızlı bir şekilde gübre ve mazot desteklerini devreye aldık. 2023 yılında mazot desteğinde ürün bazında yüzde 203-395, gübre desteğinde yüzde 130-163 arasında değişen oranlarda artış sağladık. 2023 yılı bütçesinde 2022 yılı bütçesine göre mazot desteğini yüzde 282, gübre desteğini yüzde 140 oranında artırıyoruz. Bu çerçevede mazot desteği için 12 milyar lira, gübre desteği için 4,9 milyar lira olmak üzere toplam 16,9 milyar lira ödenek öngörüyoruz. Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarını engellemek amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. Kamunun yanı sıra tüketici ve özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı Kurul, tedarik zincirinde serbest piyasa koşullarının sağlıklı ve düzenli işlemesine katkı sağlamayı ve tüketicilerimizi korumayı amaçlamaktadır. Kurul dosyaları incelerken, alış fiyatları ile satış fiyatları arasındaki artışları ay bazında değerlendirerek girdi ve diğer üretim maliyetlerinde herhangi bir artış olmamasına karşın satış fiyatlarını haksız bir şekilde arttıran firmalara cezai işlem uygulamaktadır. Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk denetimlerine ara vermeden devam edilmektedir.
Vergi indirimleri vasıtasıyla vatandaşların fiyat artışlarından en az düzeyde etkilenmesi amacıyla 2022 yılında 276,8 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmiştir. Bunun yanı sıra mevcut fiyatlar çerçevesinde vatandaşlarımıza doğal gazda yüzde 75, elektrikte ise birinci kademede yüzde 50 sübvansiyon sağlıyoruz. Son iki kararını işçi ve işveren kesiminin oy birliği ile alan Asgari Ücret Komisyonu, 2023 yılı asgari ücretini belirlemek üzere çalışmalarına başlamıştır. Asgari ücretin, toplumun tüm kesimleri bakımından memnuniyet sağlayacak bir düzeyde, işçi ve işveren taraflarının tam mutabakatıyla belirleneceğine inanıyoruz. Vatandaşa verilen doğal gaz desteğini yağmalama olarak gören bu zihniyeti milletimize havale ediyoruz. Biz ülkemizin kaynaklarını başkaları gibi IMF’ye peşkeş çekmiyoruz. Vatandaşımıza verdiğimiz doğal gaz katkısını yağmalama olarak gören bu zihniyete; millete değil de IMF gibi kuruluşlara kaynak akıtmak isteyen bu zihniyete milletimiz yetki vermedi, vermez, vermeyecek."
"KKM'nin bütçeye maliyeti aylar itibarıyla azalmıştır"
Oktay, KKM sisteminin objektiflikten uzak şekilde hedef alındığını söyledi.
Türkiye'de de 2021 son çeyreğinde ortaya çıkan ve ekonomik bir temeli olmayan döviz kurlarındaki oynaklığın önüne geçmek amacıyla bu sistemi devreye aldıklarını anımsatan Oktay, şunları kaydetti:
"KKM ve Katılma Hesapları, vatandaşlarımızın göstermiş olduğu ilgi ve destek sayesinde finansal sistemin istikrarını sağlamış ve ortaya çıkabilecek sorunları büyümeden engellemiştir. KKM sayesinde bankaların temel fonlama kaynağı olan TL mevduatların ortalama vadesi iki katına çıkmıştır. Böylece bankacılık sektörü daha öngörülebilir bir çerçevede reel sektöre uygun maliyetlerle kredi imkanları sunmaktadır. KKM uygulamasının döviz kuru dalgalanması ve diğer makroekonomik göstergeler üzerindeki olumlu etkileri göz önünde bulundurulduğunda, yani resmin bütününe baktığımızda maliyeti sınırlı kalmaktadır. KKM'nin bütçeye maliyeti aylar itibarıyla azalmış ve kasım ayı içinde bütçeden herhangi bir aktarım yapılmamıştır.
Borçlanma ve faiz ödemeleriyle ilgili temelsiz yorumlar yapıldı. Borç istatistiklerini nominal veriler üzerinden değerlendirerek analiz etmenin doğru bir yaklaşım olmadığı, değerlendirmenin gerçekçi ve karşılaştırılabilir olabilmesi için uluslararası literatürde olduğu gibi kamu borç verilerinin milli gelire oranının temel gösterge olarak kabul edilmesi önem arz etmektedir."
"Görüştüğünüz büyükelçiler de söylemez"
Faiz harcamalarının milli gelire oranının 2002 yılından bugüne kadar ciddi azalış gösterdiğine işaret eden Oktay, sözlerine şöyle devam etti:
"Faiz harcamalarının milli gelire oranı 2002'de yüzde 14,3'ken, 2021'de yüzde 2,5'e kadar gerilemiştir. 2002'de faiz harcamalarının toplam harcamalardaki payı yüzde 43,2 iken, 20 yıllık dönemde yürütülen politikalar sonucunda ocak-ekim 2022 döneminde yüzde 11,5'e düşürülmüştür. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın uygulanan ekonomi politikalarının en önemli başarılarından birisi bütçe üzerindeki faiz yükünün azaltılması olmuştur.
Diğer taraftan, bir yılda toplanan vergi gelirleri ile borcun vadesi boyunca ödemesi yapılacak faiz ödemelerini birbirine oranlayarak analiz yapmak doğru bir yaklaşım değildir. Böyle bir kıyaslama yapılacaksa, cari yılda yapılan faiz harcamasının aynı dönemde toplanan vergi gelirlerine oranına bakılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında ilk 10 aydaki toplam faiz harcamalarının toplanan vergi gelirlerine oranı yalnızca yüzde 14,7'dir. Yıl sonu itibarıyla da bu oranının yüzde 14,5 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu rakamlar dışarıda hazırlanıp elinize tutuşturulan raporlarda yazmaz, görüştüğünüz büyükelçiler de söylemez."
"Şehir hastaneleri hasta memnuniyeti garantili hastanelerdir"
Oktay, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modelinin, altyapı yatırımı finansmanında kullanılmasının zaruret olduğunu, sadece Türkiye'nin değil, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin de bu modeli kullandığını söyledi. Oktay, KÖİ ile yapımı uzun yıllar sürecek yatırımların daha kısa sürelerde tamamlandığını ve bu projelerin finansman sorumluluğunun da özel sektörde olduğunu belirtti.
Şehir hastanelerinin KÖİ modeliyle yapıldığını ve bu projelerle iftihar ettiklerini dile getiren Oktay, "Şehir hastanelerimiz sadece kendi illeri değil çevresindeki geniş bir bölgeye de hizmet vermektedir. Robotik cerrahiden en uç görüntüleme yöntemlerine kadar tüm tedavi ve tetkik yöntemleri bu merkezlerde bir arada vatandaşa sunulmaktadır. Hasta nakillerini kolaylaştıracak ambulans helikopterler için heliportlar gibi imkanlar mevcuttur. Bu hastanelerimizin en önemli kazanımlarından biri de deprem gibi afetler de düşünülerek yapılmış olmalarıdır. Şehir hastaneleri hasta garantili değil, hasta memnuniyeti garantili hastanelerdir" ifadelerini kullandı.
Oktay, iftihar ettikleri şehir hastanelerinden Çam ve Sakura Hastanesini de metroyla buluşturacaklarını belirtti.
"Soru önergelerine cevap verme oranımız yüzde 73,72 oldu"
Muhalefet milletvekillerin, hükümetin soru önergelerine cevap vermediği eleştirilerini Oktay, şöyle yanıtladı:
"Cumhurbaşkanı Yardımcılığına Temmuz 2022'ye kadar 8 bin 662 yazılı soru önergesi verildi. Bu önergelerin 6 bin 330'una cevap verdik. Soru önergelerine cevap verme oranımız yüzde 73,72 oldu. Öyle sorular var ki getirip okusam siz de hayret edeceksiniz. Ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı soruların yüzde 100'üne, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yüzde 83,92'sine, Dışişleri Bakanlığı yüzde 95'ine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yüzde 94'üne, Gençlik ve Spor Bakanlığı yüzde 95'ine, Hazine ve Maliye Bakanlığı yüzde 83'üne, İçişleri Bakanlığı yüzde 57'sine, Kültür ve Turizm Bakanlığı yüzde 65'ine, Milli Eğitim Bakanlığı yüzde 93'üne, Milli Savunma Bakanlığı yüzde 93'üne cevap verdi."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın neden bütçe sunuşunu yapmadığına yönelik milletvekillerinden gelen eleştirilere karşılık Oktay, anayasa ve içtüzüğe göre bütçe sunumunun, cumhurbaşkanı yardımcısı veya bir bakan tarafından yapılabileceğine işaret etti.
"Toplama danışmanlarına açıkça meydan okuyoruz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"100'üncü yılın bütçesiyle Türkiye Yüzyılı'na güçlü bir başlangıç yapıyoruz. 2053- 2071 hedeflerimizi de dahil ettiğimiz Türkiye Yüzyılı programımızda bu millete sözümüz, sevdamız, ahdimiz var. Türkiye Yüzyılı, yerli, milli sağlık teknolojileriyle, yüksek teknolojik cihazlarla donanımlı hastaneleriyle ve sağlıkta dijitalleşmeyle sağlığın yüzyılı olacaktır. Otonom yol ve araçlar, ulaşımda bulut bilişim, data hub uygulamaları, depo otomasyonu ve yeşil mobilite ile ulaştırma ve altyapının yüzyılı olacaktır. Okullaşma oranı daha da artmış, artırılmış sanal gerçeklikle desteklenen mesleki eğitim kurumları, AR-GE merkezlerini de barındıran liseleriyle eğitimin yüzyılı olacaktır. Kendi enerjisini kendi üreten, sosyal konutlar ve yeşil koridorlarla örülü akıllı yerleşim alanlarıyla şehirciliğin yüzyılı olacak.
Güvenliğimize yönelik tehditleri sınırlarımıza dayanmadan kaynağında bertaraf eden, yerli-milli teknolojilerle donanmış, etki alanı üç kıta, ilgi alanı ise bütün dünya olan bir milli savunma anlayışıyla stratejik güvenliğin yüzyılı olacak. Türkiye Yüzyılı, yeni hidrokarbon keşifleri, nükleer güç santralleri, nadir cevherlerin işlenmesi ve artan yenilenebilir enerji kapasitesiyle enerjinin yüzyılı olacaktır. 2023 bütçe kanun teklifimizi de bu uzun görüşlü vizyonumuzla hazırladık ve arkasındayız. Bizim kadrolarımızı 3’üncü sınıf diye itham edenlere şahsım ve tüm kabine arkadaşlarım adına sesleniyorum. Senin tüm kadrolarına, tüm alanlarda atadığın 70 kişilik toplama danışmanlarının tamamına da açıkça meydan okuyoruz."
Oktay, başka bir soruyu yanıtlarken, uyuşturucuyla yakalandığı iddia edilen Veysel Filiz'i tanımadığını, hiçbir irtibatının olmadığını bildirerek, "İşlediği veya karıştığı hiçbir suç veya mahkemeye veya tutuklanmasıyla ilgili hiçbir makam, hiçbir mevki ve hiçbir şahsı aramam veya irtibat kurmam asla söz konusu olmamıştır, olamaz. Bundan sonra da söz konusu olamayacağını buradan çok net bir şekilde ifade ederim" dedi.