Oktay, Yozgat'ta devam eden "Yerelden kalkınma modeli" projelerini yerinde incelemek için memleketi Çekerek'e geldi ve buradaki çalışmalara ilişkin yetkililerden bilgi aldı.
Lavanta Adası'nda hasada katılan Oktay, bölgenin normalde gelişme ve kalkınmaya yönelik faktörlerinin fazla olmadığına inanıldığını ancak kendilerinin "Gerçekten bir arzu varsa, kalkınma ve gelişme için bir istek varsa çözüm de vardır" yaklaşımıyla hareket ettiklerini söyledi.
"Biz kamu olarak, devlet olarak, hükümet olarak, elimizden gelen her şeyi yaparız, sizinle birlikte oluruz, projeleri birlikte geliştiririz ama yerelden kalkınmayı sağlıyor olabilmek için sizin yerelden elinizi taşın altına koymanız gerekir" dediklerini belirten Oktay, projenin bu çerçevede hayata geçirdiğini ifade etti.
"Yaşanan kuraklığın geçici olmasını arzu ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Süreyya Bey Barajı'nın suyunun çekildiğini belirterek, Türkiye'de ve dünyada yaşanan kuraklığın geçici olmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
İklim değişikliğiyle mücadele anlamında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerekli açıklamaları yaptığını söyleyen Oktay, "Tüm mücadeleyi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şu anda yürütmeye başladık. Çok ciddi anlamda yapısal çerçevede çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu.
Vatandaşların da içinde olduğu bir kalkınmayı tetiklemesi amacıyla 200 dönümlük alana 250 bine yakın lavanta ektiklerini belirten Oktay, "Bazıları 2 yıllık, bazıları bir yıllık. Bugün de görüyorsunuz, hasadımızı da yapmış olduk. Tabii bunun devamı gelecek" ifadelerini kullandı.
Lavantadan bal ormanları ile bal üretiminin ciddi miktarda artırıldığı, ihracatının düşünülebileceği bir altyapıyı oluşturmak istediklerini dile getiren Oktay, endüstride kullanılan yan ürünlerinin de değerlendirilmesini öngördüklerini söyledi.
"Yerelden kalkınma adımlarının karşılığını görmeye başladık"
Yerelden kalkınma adımlarının karşılığını görmeye başladıklarını ifade eden Oktay, bölgenin Lavanta Adası ile bir kimlik kazanmaya başladığını kaydetti. Oktay, "Çevre köylerdeki vatandaşlarımız da kadınlarımız da özellikle bu işin içine girerlerse hem bölgeye kazanç olur hem barajın etrafı da çok daha etkili, verimli hale gelmiş olur ve barajın kendisi de sahiplenilmiş olur" dedi.
Bölgeye farklı ürünler de ekildiğini belirten Oktay, "Eğer bunu daha genişletebilirsek ülkedeki diğer barajlarımızla birlikte düşündüğümüzde çok farklı bir alanda uygulamaya geçirebiliriz" ifadesini kullandı.
Lavanta Adası'nın bulunduğu bölgenin birkaç yıla kadar cazibe merkezi olacağını vurgulayan Oktay, diğer ilçelerdeki turistik yerlerle birlikte bölgenin Orta Anadolu'da bir turizm merkezine dönüşebileceğini söyledi. Oktay, "Yani yerelden kalkınma ile arzu ettiğimiz şey buydu. Bu pilot çalışma, bunu gerçekleştirdiğimizde diğer bütün bölgelerimize de örnek olsun diyoruz. Zaten bölgelerimizde birlikte yavaştan çalışmaya başladık bu çerçevede" diye konuştu.
Çekerek'te arzu ve isteği gördüklerini belirten Oktay, şunları kaydetti:
"Bundan sonra başarılamayacak burada hiçbir şey yok, herhangi bir engel kalmamış, engel çünkü hepimizin kafasındaydı. O kafamızdaki engellerin hepsinin yıkıldığını görüyoruz. Yozgat'ın tüm ilçeleriyle birlikte biz bu modeli çalışıyoruz. Her bir ilçemizin kendisine has özelliğini ayağa kaldırmasını, tanımlamasını ve merkezin de ilçeleriyle birlikte büyüyebileceği bir model diye tanımlamıştık. İnşallah bunu diğer ilçelerimizde de artarak görmek istiyoruz ve ilçelerine liderlik edecek şekilde merkezden de bu hareketi gördüğümüzde bunun bir sonraki aşaması köylerimizde. Buraların hepsi birer örnektir.
Asıl arzu ettiğimiz, tüm ürünlerin köylerimizde artık bir şekilde ekiliyor, biçiliyor, dikiliyor olması lazım. Artık köylerimizin sebzesini, meyvesini, balını, kırmızı ve beyaz etini kendisinin üretmesini, hatta fazlasını üretip ülke ekonomisine de katkı vermesini arzu ediyoruz. Onun da hareketlendiğini görüyoruz. Bizi mutlu eden kısım da bu. İnşallah bunu buradan bütün Türkiye'ye gösterebilirsek güzel de bir çalışmaya ve çalışmanın sonucuna hep birlikte şahitlik etmiş oluruz, inşallah onu da göreceğiz."