Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, KKTC topraklarında, KKTC vatandaşlarının kendi vatanlarına ulaşmalarını kolaylaştıracak, daha önce bildirimleri yapılmış Pile-Yiğitler yolunu engellemek amacıyla BM Barış Gücü askerlerince gerçekleştirilen haksız fiziki müdahaleyi asla kabul edilemez ve hukuk dışı bulduğunu belirtti.
Uluslararası kurumların tek taraflı, adil olmayan yaklaşımlarını, KKTC devletinin ve Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarını yok saymaya yönelik kasıtlı ve art niyetli bir girişim olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Yılmaz, BM Barış Gücü'nün, geçmişte Rumlar tarafından Türk arazileri istimlak edilmek suretiyle inşa edilen Larnaka-Dikelya-Ayia Napa ile Pile-Voroklini yol yapımlarına izin verdiğini hatırlattı.
"Açıklamanın görüşmeye alınması dahi kabul edilemez bir durumdur"
Yılmaz, BM Barış Gücü'nün, KKTC hükümetinin yol yapım faaliyetine karşı çıkması ve araçlarıyla iş makinelerini engellemeye teşebbüs etmesinin, kaos ve kutuplaşmaya açıktan destek olma anlamı taşıdığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Sergilenen tutum çifte standart içermekte, Barış Gücü'nün tarafsızlığına ağır darbe vurmaktadır. BM Barış Gücü, Ada'da tarafsız tutum göstermesi gerekirken gerginliğin tırmanmasında büyük rol oynamış, görev alanının dışına çıkarak yetki ve sorumluluklarını aşmıştır. Bilinmelidir ki KKTC, bağımsız ve egemen bir devlettir.
Türkiye, Kıbrıs Türklerinin özden gelen haklarının çiğnenmesine göz yummayacaktır, KKTC devletinin uluslararası platformlarda her türlü hak arama girişimini destekleyecektir. Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığımız, BM'nin haksız müdahalesi konusunda açıklama yaparak gerekli tavrı ortaya koymuştur. BM Güvenlik Konseyi'nin KKTC'yi kınayacak basın açıklamasını ele almak için toplanması girişimini yanlış bir girişim olarak değerlendirdiğimizin bilinmesini istiyoruz.
Açıklamanın görüşmeye alınması dahi kabul edilemez bir durumdur. BM yetkililerini, KKTC'nin toprak bütünlüğüne saygı göstermeye, 'güvenilirlik ve tarafsızlık' konumlarını daha da yıpratacak bu tutumlarını bir an önce değiştirmeye, KKTC ile doğrudan diyaloğa davet ediyorum."