Açık 12.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 01.07.2023 23:00

Cumhuriyet tarihinin ilk muhtırası olan Cemal Gürsel’in mektubundaki sır çözüldü

27 Mayıs darbesinden 24 gün önce Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel, Milli Savunma Bakanı Etem Menderes’e mektup yazdı. Cumhuriyet tarihinin ilk muhtırası olan mektup, değiştirilerek Yassıada’da okundu. ‘Yeter! Söz Savunmanın’ belgeselinde mektubun orijinalinin mahkemeden nasıl saklandığı anlatıldı.

Yassıadada okunan mektuptaki ilk maddede “Cumhurbaşkanlığına Sayın Adnan Menderes getirilmelidir” ifadesi yer alıyordu. Adnan Menderes avukatına; “seni öldürürler” diyerek, mektubun duruşmada okunmasına engel oldu.

27 Mayıs’ın kapısını aralayan mektubun tüm ayrıntıları ‘Yeter! Söz Savunmanın’ dördüncü bölümünde yayınlandı. Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel’in 15 maddeyi 3 sayfaya sığdırdığı mektup, kendi imzasını taşısa da içeriği Etem Menderes ile birlikte hazırlandı. Zira muhtıranın ilk satırı adeta itiraf niteliğindeydi.

Adnan Menderes: Savunma Bakanıyla görüşülerek hazırlanmış

Bendeniz doğrusunu eğrisini değil, vakayı olduğu gibi arz ediyorum, vaka böyle olmuştur. Şimdi mektupta dikkat buyurulduğu veçhe üzere, ‘dün akşam ki konuşmamız veçhe üzere’ diye bir evvelki akşam konuşmaya atıf yapılmakta. Demek oluyor ki, bu meselelerin hepsi zamanın Milli Müdafaa Vekili ile görüşülmüş. Maalesef ve ne kadar yazık ki, bütün bu görüşmeler hakkında ve mektubun muhteviyatı veya bizzat mektubun kendisi hakkında zamanında malumat edinememişiz.
Adnan Menderes

Gürsel’in mektubu Adnan ve Etem’i karşı karşıya getirdi

Adnan ve Etem çocukluk arkadaşıydı. Birlikte büyüdüler. Akraba değiller. Etem, çok sevdiği arkadaşının soyadını bile aldı. Adnan 8 yıl boyunca kurduğu her kabinede Etem’i yanından hiç ayırmadı. Ancak şimdi iki arkadaşı Yassıada’da Cemal Gürsel’in yazdığı mektup karşı karşıya getiriyordu.

Salim Başol: Adnan Menderes ve Etem Menderes… Kısa.

Etem Menderes: Mektup hakkında cumhur reisine o günkü cumhur reisine bir en küçük bir imada dahi bulunmadım efendim.

Salim Başol: Bulunmadın.

Etem Menderes: Katiyen.

Salim Başol: Adnan Menderes, siz…

Adnan Menderes: Hayır beyefendi.

Salim Başol: Yani böyle geldiğini az çok duydunuz tabii biliyorsunuz. Siz duyduğunuzu…

Adnan Menderes: Hayır beyefendi, hayır söylemedim.

Salim Başol: Evet… Söylemediniz.

Adnan Menderes: Çünkü mektubun, bu hüviyet ve ehemmiyetini bilmiyordum beyefendi.

Salim Başol: Evet.

Adnan Menderes: Sadece, sadece Reisicumhur’un istifası meselesi bahis mevzu olmaktadır intibaı ile hareket ediyordum.

Salim Başol: Yanlış, o yanlış hareket etmişsiniz.

Adnan Menderes: Evet efendim.

Salim Başol: Mektup geldi deyince bir defa alacaksınız. Bakim diyeceksiniz.

Adnan Menderes: Hakikaten ehemmiyetli bir mesele. Şimdi arkadaşıma şey yapmak istemiyorum, kusur atfetmek istemem. Fakat bu derece, bu derece ehemmiyetli bir mektubu, haiz olduğu ehemmiyetle takdim etmesi, haiz olduğu ehemmiyetle anlatması lazım gelirdi. Bu hata.

Salim Başol: Öyle diyor…

Adnan Menderes: Hata.

Salim Başol: Etem Menderes. ‘Haiz olduğu ehemmiyetle’ diyor ‘bildirmesi lazımdı’ diyor. Etem Menderes.

Etem Menderes: Doğru söylüyor, efendim.

Avukat Burhan Apaydın’dan Yassıada’da mektup çıkışı

Adnan Menderes’in avukatı Burhan Apaydın gizli mektubun orijinaline ulaştı ve mahkemede okunmasını talep etti. Yüksek Adalet Divanı da taleple ilgili karara varacakken Adnan Menderes söz isteyerek bu talebe engel oluyor.

Adnan Menderes: Tahkikatın tevsii konusunda avukatım bir dilekçe vermiş bulunuyor.

Salim Başol: Evet…

Adnan Menderes: Bu dilekçede pek Sayın Devlet Reisimizin mektubunun okunması talep olunmakta. Bendeniz herhangi bir sebeple Devlet Reisimizin mektubunun okunmasını değil, isminin dahi bu davalarda, bu davalara karıştırılmaması kanaatindeyim. Bu itibarla, pek muhterem Başsavcı beyefendinin isteklerine de uymak suretiyle Sayın Avukatımdan bu dilekçenin iadesini istemesini rica edeceğim. Kendisi ile temasımız olmadığı için bu hususta istişare edemedik. Bunu arz etmek fırsatını bahşetmiş olduğunuzdan dolayı şükranlarımı arz ederim.

Salim Başol: Bu tahkikatın tevsii hakkındaki dilekçeyi geri alsın öyle mi? Tamamını mı?

Adnan Menderes: Evet efendim.

Salim Başol: Tamamını…

Adnan Menderes: Evet! Görüşemedik kendisiyle beyefendi.

Salim Başol: Evet tamamını geri alsın diyor. Vazgeçsin diyor, talepten diyor.

Burhan Apaydın: Adnan Menderes müdafi. Pek tabiidir ki, vekil ile müvekkil arasında müdafaa esaslarında mutabakat bulunması lazım gelir. Fakat hiçbir zaman avukat davanın müdafaasında şahsen müvekkiline bağlı değildir. İnandığı ve dava bakımından lüzumlu görmüş olduğu hususları mahkemeye arz etmek hem kanuni vazifesidir hem vicdani vazifesidir. Bu itibarla dilekçemizi geri almak mevzuundaki mesele müvekkil ile aramızda, bu husus, hakkında görüşüp bilahare arz edeceğim bir mevzu mahiyetindedir.

Salim Başol: Şimdi efendim ‘görüşeyim’ falan kendisi burada ‘yok’ diyor. Tekrar görüşmek falan olur mu? Asil varken artık ona niyabetten muamele yapacak bir kimsenin söz sahibi olmayacağı derkârdır. Kendisi ‘dilekçe münderecatını, muhteviyatını iddia ve sizin müdafaalarınız dolayısıyla konuşmalarınız dolayısıyla ihtilaf icap etti, geri alsın’ diyor.

Burhan Apaydın: Evet.

Salim Başol: Mesela o kadar tasarruf edebilir ki, sizi azledebilir. Bitti.

Adnan Menderes: Mektubun orijinali okunursa seni öldürürler

Peki Adnan Menderes, mektubun orijinalinin mahkemede neden okunmasını istemedi? Bu soruyu belgeselde Celal Bayar’ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali cevapladı. Burhan Apaydın ile yaptığı görüşmeyi anlatan Prof. Dr. Naskali tarihe ışık tutacak anekdotu paylaştı; “Burhan Apaydın’ın Yassıada’da Menderes ile görüşmelerinde Adnan Menderes avukatına ‘Seni öldürürler.’ diyor. Bu mektubun birinci maddesi ile okunmasında ısrar edersen ‘Seni öldürürler.’ diyor. Bunu bize daha sonraki yıllarda Burhan Bey’den öğrendik. Bir akşam burada Çifte Havuzlar’daki evimizde sohbet ediyorduk Burhan Bey vardı. Burhan Bey çok o döneme ait çeşitli hatıralarını nakletti. Tabii bu mektup meselesinden de konuşuldu. İşte o sırada Burhan Bey Menderes’in kendisine ‘Seni öldürürler.’ dediğini bize anlattı.”

Tarihi mektup Hayrettin Şakir Perk’in odasında saklandı

Cumhuriyet tarihinin ilk muhtırası olan Cemal Gürsel’in mektubundaki sır çözüldü

Belgeselde tarihi mektubun nasıl saklandığı da açığa çıkarıldı. Orijinalinin Yüksek Soruşturma Kurulu Başkanı Hayrettin Şakir Perk’in odasında olduğu belgelerle anlatıldı. Yargılamalardan sonra ise yeni kurulan Anayasa Mahkemesi Başkanlarına sırasıyla devredildiği anlaşıldı.

289 saat ses kaydı dinlenerek hazırlanan belgeselin görüntü yönetmenliğini Tahsin Özkan üstlendi. Metin yazarlığı ve editörlüğünü Köksal Akpınar ile Hüseyin Günay yaptı. ‘Yeter! Söz Savunmanın’ final bölümü 8 Temmuz Cumartesi 23.00’te TRT Haber’de yayınlanacak.

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığından Diyanet İşleri Başkanlığına ödül
Yükleniyor lütfen bekleyiniz