Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimi kapsamında Özel Kuvvetler Komutanlığı Etimesgut Özel Hava Alay Komutanlığında meydana gelen olaylara ilişkin 27 kişi hakkında iddianame düzenleyerek, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
İddianamede Özel Kuvvetler Komutanlığı Etimesgut Özel Hava Alay Komutanlığında gerçekleşen ve bu askeri birlikten darbeye katılan personel ile ilgili olarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma evrakının, fezlekeyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği belirtildi.
Albay Ümit Tatan'ın "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede şu isimler "şüpheli" olarak yer aldı:
"Ümüt Ari̇f Bağ, Ahmet Balaban, Türkay Bi̇lge, Fati̇h Ceylan, Hüseyi̇n Çakıroğlu, Mustafa Çokangın, Emre Demi̇r, Süleyman Ektaş, Burak Erhan, Soner Erol, Yücel Fındık, Fi̇kret Gi̇rgi̇n, Murat Güler, Mustafa Güngör, Ramazan Gürkaynak, Eray Hazır, İzzet Henek, Hali̇t Kabi̇l, Emre Kahraman, Temel İlter Pala, Mehmet Sağlam, Umut Taşcı, Veli̇ Tüven, Dursun Varlı, Özalp Yeşi̇l, Murat Yeşi̇lyurt, Harun Yıldız."
İddianamede sanıkların "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından üçer kez "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezası ile "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapse çarptırılmaları istendi.
İddianamede bazı sanıkların ayrıca "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan da mahkumiyetleri talep edildi.
"Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda
İddianamede halen ABD'nin Pennsylvania eyaletinde yaşayan Fetullah Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda hareket eden FETÖ mensubu değişik rütbelerdeki bir kısım asker ile onlarla birlikte hareket eden sivil şüphelilerin 15 Temmuz 2016'da silahlı askeri darbe teşebbüsünde bulundukları belirtilerek, darbe girişimi gecesi, FETÖ mensubu teröristlerin Ankara ve İstanbul'daki eylemleri hatırlatıldı.
Darbe teşebbüsü sırasında büyük kısmı sivil toplam 246 kişinin öldüğü ve 3 bin civarında kişinin de yaralandığı, bu ölüm ve yaralamaların, darbecilerin sivil halkı uçaklarla bombalaması, helikopterlerden ve tanklardan ağır ateşli silahlarla ateş etmeleri suretiyle gerçekleştiği aktarılan iddianamede, darbeci teröristlerin suikast amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunduğu otele baskın yaptıkları, Erdoğan'ın 15 dakika önce otelden ayrılması nedeniyle suikast girişiminden kurtulduğu vurgulandı.
Aynı şekilde İstanbul'dan Ankara'ya karayoluyla gelen Başbakan Binali Yıldırım ve beraberindeki konvoya da darbeci askerlerin silahlı saldırıda bulunduğu, konvoyun yolu değiştirerek başka bölgeye intikal etmesi ve korumaların karşılık vermesi sayesinde kurtulduğu ifade edilen iddianamede, FETÖ mensubu askerlerin darbe planlaması çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın da arasında bulunduğu birçok komutanın rehin alındığına yer verildi.
İddianamede, darbe teşebbüsüne ilişkin, çeşitli savcılıklarca yürütülen soruşturmalardaki şüpheli beyanları da özetlenerek, "darbe teşebbüsünün Fetullah Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda hareket eden TSK içerisinde yapılanmış ve örgütlenmiş FETÖ mensuplarınca gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı" bildirildi.
İddianamede, şöyle denildi:
"15 Temmuz 2016'da, Türk ordusu içerisinde örgütlenmiş olan Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda hareket eden bir kısım askerler ağır ve vahim savaş silahlarıyla toplumu korkutmak, yıldırmak ve sindirmek için sivil insanlar üzerine ateş ettikleri, bir kısım insanları öldürdükleri ve bir kısım insanları da yaraladıkları, bu yöntemle ve bu eylemler sonucunda devlet yönetimini ele geçirmek istedikleri, ülkede yaşayan insanların anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış haklarını kullanmalarını engelledikleri, bir kısım insanların yaşama hakları ellerinden alındığı, bazı üst düzey kamu görevlileri rehin alınmış ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmış, bir kısım insanların seyahat özgürlükleri ellerinden alındığı, bazı televizyon kuruluşları ele geçirilerek gazetecilerin haber verme ve vatandaşların da haber alma özgürlüklerinin kısıtlandığı, kamu düzeninin bozulduğu ve ülkenin iç güvenliğinin çok ciddi bir tehlikeye maruz bırakıldığı, sonuç olarak askeri darbe teşebbüsüne ilişkin belirtilen eylemlerin Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde bir terör eylemi niteliğinde olduğu ve bu darbe teşebbüsü ile terör eylemlerini FETÖ mensuplarının gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır."
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanmış FETÖ üyelerinin planlamalar doğrultusunda hazırlıkları yaptıkları bildirilen iddianamede, şüphelilerin değişik adlar altında personel, araç ve mühimmat tedarik ettikleri, alınan bu kararlar ile yapılan hazırlıkların örgüt yapılanması içerisinde büyük gizlilik içerisinde, planlamadaki emri yerine getirecek örgüt mensuplarına iletildiği, askeri darbe kararına ilişkin planlamaları FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in onaylamasıyla 15 Temmuz 2016'da akşam saatlerinde darbe girişimine başladıkları kaydedildi.
İddianamede, FETÖ mensubu askerlerle fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ettiği belirlenen Özel Kuvvetler Komutanlığı Etimesgut Özel Hava Alay Komutanlığında görevli şüphelilerin, Özel Kuvvetler Etimesgut Özel Hava Alay Komutanı olarak görev yapan müşteki Albay Ümit Tatan'ı olay gecesi enterne edip, askeri darbenin sevk ve idaresinin yapılacağı Akıncılar Üssü'ne götürerek Hava Alay Komutanlığının kontrolünü ele geçirmek için aldıkları talimat doğrultusunda harekete geçtikleri kaydedildi.
Şüpheliler Halit Kabil, Dursun Varlı, Hüseyin Çakıroğlu, Mehmet Sağlam, Murat Güler, İzzet Henek, Ümüt Arif Bağ, ve Burak Erhan'ın müşteki Albay Tatan'dan önce alay komutanlığına geldikleri ve normal uygulamadan farklı olarak koltuk altı kılıflarında tabancaları takılı vaziyette olduğu kaydedilen iddianamede, şüphelilerin Tatan'ın yanına gelerek "Komutanım biz her şeyi organize ettik, merak etmeyin, hem yürüyelim hem izah edelim." sözlerine yer verildi.
Şüpheli Burak Erhan'ın, müşteki Tatan'ın arkasından yürüyen tanık Hasan Soytürk'ün yanına gelerek ensesinden tuttuğu ve sakin olmasını söyleyerek elinde bulunan silahını aldığı anlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Şüpheliler Halit Kabil ile Murat Güler'in Albay Tatan'ın kollarına girdikleri ve şüpheli Kabil'in müşteki Tatan'a 'Birinci başkandan emir aldık, şu anda darbe gerçekleşiyor, zorluk çıkartmayın, sizi helikopterle Akıncı Üssü'ne götüreceğiz.' dediği, müştekinin bu durumdan kendisinin haberinin olmadığını belirtmesi üzerine, şüphelilerin müştekiye hitaben zorluk çıkartmaması gerektiğini aksi takdirde güç kullanacaklarını söyledikleri ve müştekinin cep telefonunu aldıkları, şüphelilerin kendisini ikna etmeye çalıştığı sırada, şüpheli Binbaşı Mehmet Sağlam'ın müştekiye hitaben çok konuşmaması gerektiğini, aksi takdirde kelepçeyle arkadan bağlayıp ağzını ve gözünü kapatacaklarını söylediği belirtildi."
Etimesgut Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanı müşteki Albay Tatan'ı, enterne edip Akıncılar 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'na götüren şüphelilerin alay komutanlığının kontrolünü ele geçirdikleri aktarılan iddianamede, şüphelilerden Balaban, Kabil, Varlı, Bağ, Sağlam, Bilge ve Çakıroğlu'nun alayın yönetilmesi hususunda birlikte hareket ederek emir ve talimatlar verdikleri bildirildi.
Rotayı Semih Terzi değiştirtti
Darbe girişiminde Diyarbakır'dan gelen Özel Kuvvetler 1. Tugay Komutanı Semih Terzi ve 26 tim personelini almaya giden uçağın, uçuş planının darbe girişiminden bir hafta önce planlandığı belirtilen iddianamede, Casa uçağının saat 23.15 sıralarında Diyarbakır'a iniş yaptığı, uçuş planlamasına göre, ilk önce Diyarbakır, oradan Cizre, Cizre'den Ankara'ya dönüş yapılacak şekilde planlanmasına rağmen Terzi'nin helikopterle geldiği Diyarbakır'da uçağın rotasına müdahale ederek uçağın Cizre'ye uğramadan Diyarbakır'dan doğrudan Ankara'ya gitmesi için emir verdiği kaydedildi.
İddianamede, Terzi'nin Gölbaşı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın kontrolünü ele geçirmek için geldiği, Terzi ve beraberindeki askerleri Gölbaşı'na götürmek üzere helikopterler ayarlanmaya çalışıldığı, helikopterlerin uçmama ihtimaline karşı da şüpheli Harun Yıldız'ın sevk ve idaresinde bir otobüsün hazır bekletildiği, uçağın 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı'na iniş yapması gerekirken şüphelilerin yönlendirmesiyle Etimesgut Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanlığı'na inişinin sağlanmaya çalışıldığı kaydedildi.
Alay komutanı müşteki Albay Tatan'ın alıkonulmasından sonra komutanlığın kontrolünü ele geçiren şüpheli Ahmet Balaban'ın darbe teşebbüsü sırasında öldürülen Semih Terzi'yi karşıladığı belirtilen iddianamede, Terzi ve beraberindekilerin Gölbaşı'ndaki Oğulbey Kışlası'na sevki için iki helikopterin hazırlanması talimatı verdiği ve alayda kendisiyle birlikte hareket eden şüphelilerle birlikte uçuş planlaması yaptığı bildirildi.
Şüpheliler Dursun Varlı, Özalp Yeşil, Murat Yeşilyurt, Mehmet Sağlam, Soner Erol ve Ramazan Gürkaynak'ın iki helikopterle Diyarbakır'dan gelen Terzi ve beraberindeki askerleri Oğulbey Kışlası'na götürmek üzere hazırlıklar yaptığı bildirilen iddianamede, Terzi ile birlikte helikopterdeki 18 kişi hakkında Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü anımsatıldı.
İddianamede, Gölbaşı'na giden Semih Terzi'nin 16 Temmuz 2016'da saat 02.30 sıralarında yaralandığının bildirilmesi üzerine şüphelilerden Varlı, Yeşil ve Yeşilyurt'un mürettebatını oluşturduğu helikopterin Etimesgut'tan hareket ederek Oğulbey Kışlası'na geldiği ve Terzi'yi alarak GATA'ya götürdükleri, buradan ayrıldıkları sırada açılan ateş sonrasında helikopterin kuyruk kısmına mermi isabet ettiği ve helikopterin saat 03.00 sıralarında Etimesgut Özel Kuvvetler Hava Alay Komutanlığı'na iniş yaptığı aktarıldı.
Darbecilerin faaliyetleri
Şüphelilerin darbe girişimi sırasında yaptıkları faaliyetlere yer verilen iddianamede, şunlar sıralandı:
"Alayda kripto muhabere astsubayı olarak görev yapan şüpheli Süleyman Ektaş'ın çağrılmadığı halde askeri darbeyi öğrenerek alaya geldiği ve kripto odasını açtığı,
Şüpheli Veli Tüven'in başkasının yerine nöbete gelerek, alayın nizamiye nöbetini tuttuğu,
Şüpheli Yücel Fındık'ın, destek birlik komutanlığında nöbetçi astsubay olarak görev yaptığı, izinsiz uçuş yapan helikopterlere bixi silahı ile uçuş için gerekli telsiz ve tablet bilgisayarları planlı bir uçuş programı olmadığı halde diğer şüphelilere teslim ettiği,
Şüpheli Umut Taşçı'nın suç tarihinde bakım taburu nöbetçi astsubayı olarak görev yapan şüphelinin amiri olmamasına ve hava sahası uçuşa kapatılmasına rağmen Fatih Ceylan'ı isteği üzerine uçuş emrini sorgulamadan izinsiz uçuş yapan helikopterleri hangardan çıkartarak uçuşa hazırladığı,
Şüpheli Mustafa Güngör'ün stok seviye astsubayı olarak görevli olup helikopter yedek parçalarından sorumlu olduğu, olay gecesi görevli olmadığı ve çağrılmadığı halde alaya gelerek izinsiz uçuş yapan helikopterlerin yedek parça ihtiyacını karşılamak üzere hazır bulunduğu,
Şüpheli Fikret Girgin'in kalite kontrol teknisyeni olarak görev yaptığı, olay gecesi görevli olmadığı halde alaya geldiği, yetkisi olmadığı halde, nişancı personeli arayarak alaya çağırdığı,
Pilot üsteğmen olarak görev yapan şüpheliler Temel İlter Pala, Emrah Kahraman, Emre Demir, Eray Hazır ve Mustafa Çokangın'ın görevli olmamalarına ve darbe girişimini öğrenmelerine rağmen alaya geldikleri,
Şüpheliler Ahmet Balaban, Halit Kabil, Ümit Arif Bağ, Türkay Bilge, Dursun Varlı, Murat Güler, Mehmet Sağlam ve Hüseyin Çakıroğlu'nun kanuna aykırı emirlerini yerine getirerek askeri darbenin başarıya ulaşması için kendilerine verilen emir ve talimatlarını yerine getirdikleri belirlenmiştir." AA