Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi tarafından düzenlenen Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı'nın açış konuşmasında, 68 ülkeden Ankara'ya gelen genç diplomatları selamlayarak, akademisyenler ve diplomatlardan çeşitli konularda alacakları eğitim programında kendilerine başarılar diledi.
Küreselleşen dünyada etnik milliyetçilik, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, göçmen karşıtlığı, İslamofobi, antisemitizm gibi yükselen bazı eğilimler olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bütün bunların hepsine karşıyız. Bu tür yersiz korkuların hepsine karşıyız" dedi.
"Dünyadaki sığınmacıların beklentilerini karşılamalıyız"
Bugün dünyada yaklaşık 70 milyon göçmen, sığınmacı ve yerlerinden edilmiş kişinin bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bu sayı İkinci Dünya Savaşı zamanındaki hasardan fazla. Dolayısıyla bu insanlara ulaşmamız gerekiyor. Onların beklentilerini karşılamamız gerekiyor" diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'de neredeyse 1 milyonu okul çağındaki çocuklardan oluşan 3,4 milyon Suriyeli olmak üzere birçok sığınmacının olduğunu hatırlatarak "Meseleye güvenlik açısından bakarsak insani politika konusunda başarısız oluruz. Bunun yerine soruna insani bir perspektifle yaklaşmamız gerekiyor" dedi.
Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de eğitim ve sağlık gibi hizmetlerden ücretsiz yararlanabildiğini belirten Çavuşoğlu, ayrıca sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılamak için yeni konutlar veya iki ya da üç odalı konteyner projelerinin gündemde olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı Operasyonu ve Zeytin Dalı Harekatı ile Suriye'de güvenli bölgeler oluştuğunu ve bazı sığınmacıların gönüllü olarak ülkelerine dönme fırsatı elde ettiklerini kaydetti.
"Cenevre süreci yeniden canlandırılmalı"
Türkiye’nin elinden gelenin en iyisini yaparak bölgedeki sorunlara çözüm bulmaya çalıştığını, terörizmle hiçbir ayrım yapmadan mücadele ettiğini anlatan Çavuşoğlu, Suriye'de de siyasi çözüm için Astana, Soçi ve Cenevre süreçleri yoluyla çabaladıklarını vurguladı.
Çavuşoğlu, "Cenevre sürecini yeniden canlandırmaya ihtiyacımız var. Bu nedenle Soçi zirvesini Cenevre süreciyle bağlantılandırdık" diye konuştu.
"Tüm bölgeyi değiştiremeyiz ve tüm dünyayı değiştiremeyiz." diyen Çavuşoğlu, Balkanlarda ve Kafkasya'da yürüttükleri üçlü mekanizmaların oldukça etkili olsa da yeterli olamayacağını kaydetti.
"BMGK'nın kompozisyonu değişmeli"
Sorunların çözümü veya çatışmaların önlenmesi noktasında Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi gibi uluslararası veya bölgesel örgütlerin sorumluluk taşıması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, bu örgütlerin çoğunun sorunları çözmek ve önlemek için yeterli kapasiteye ve etkiye sahip olmadığını, yeniden şekillenmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"BM kapsayıcı, temsil edici, daha etkili ve daha uygulanabilir olmalı. Aynı şekilde Güvenlik Konseyi'nin de reforma ihtiyacı var. Suriye’de kimyasal saldırının araştırılması için BM mekanizması kurulmasına ilişkin karar tasarısı görüşmesi vardı. Biz de destekliyorduk. Sadece bir ülke, aynı zamanda bizim dostumuz olan Rusya veto etti. Şimdi daha büyük bir risk altındayız. Belki diğer müttefiklerimizden müdahale edecek veya saldıracak. Sadece bir ülke hayır dediğinde BM hiçbir konuda karar alamıyor. Bu nedenle bu değişmeli ve Güvenlik Konseyi'nin kompozisyonu da değişmeli."
Çavuşoğlu, gerek BM gerek AB’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulduğunu ve o dönemin ihtiyaçlarını karşıladığını fakat günümüz gerçeklikleri için yeterli olmadığını anlattı.
Kaynak: AA
14ºC
Ankara
