Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile bakanlık resmi konutunda görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
"Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosunun istemesi halinde ülkesine gidip gidemeyeceği ve onunla ilgili bir soruşturma yapılıp yapılmayacağı"na ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, "Bugün Suudi Arabistan'ın herhangi bir diplomatı ülkesine gitmek isterse gidebilir. Bunda bir kısıtlama yok." diye konuştu.
Çavuşoğlu, dün uzun bir zamandan sonra başsavcılığın uzmanlarla başkonsolosluk binasına girdiğini ve saat 05.00 gibi çalışmalarını tamamladığını söyledi.
Bugün de başkonsolosun rezidansı ve araçlar dahil, soruşturmaların sürdüğünü anlatan Çavuşoğlu, Türkiye'nin amacının "Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda kaybolan Kaşıkçı'nın akıbetini öğrenmek" olduğunu vurguladı.
Tüm dünyanın gözlerini adeta bu olaya diktiğini dile getiren Çavuşoğlu, ortada bir can olduğunu ve dolayısıyla herkesin merak ettiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bunu açıklığa kavuşturmak durumundayız. Kimleri sorguya alacak, kimlere ne sorular soracak, bu başsavcılığın görevi. Onlar karar verirler soruşturmalar kapsamında. Başsavcı adına 'şu kişiye sorular sorulacak veya sorulmayacak' diyemeyiz. Ama yine Kaşıkçı'nın nişanlısının ifadeleri alındı. Başsavcılık, uygun gördüğü kişilerin ifadesine başvurabilir.
Bu sürecin engelsiz şekilde devam etmesi önemli. Aynı şekilde bu sürecin Suudi Arabistan ile iş birliği açısından da önemi var. Diğer taraftan bunun sonuç odaklı ve şeffaf olması lazım. Hiç kimsenin kafasında bir soru işareti kalmayacak şekilde durumun açıklığa kavuşturulması gerekiyor."
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması hakkında Çavuşoğlu, Amerikan CNN televizyonunun Suudi Arabistan’ın, Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili olarak "elçilikte sorgulama sırasında öldüğünü kabul edeceği yönünde bir rapor hazırladığı" iddiasına ilişkin kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığını söyledi.
Başkonsoloslukların sorgulama yeri olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, "Sorgulama mahkemelerde yapılır, adli makamlarda ya da ilgili makamlarda yapılabilir." diye konuştu.
Çavuşoğlu, sorgulamadan çok Kaşıkçı'ya ne olduğunun öğrenilmesi gerektiğinin önemli olduğunu belirtti.
“Orada yaptığı görüşmeleri elbette bize de anlatacaktır”
Bakan Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Riyad ziyaretinden sonra Ankara'ya gelmek istediğini bildirdiğini belirterek "(Pompeo) Riyad'dan ne bilgiler getirecek, bize söylenmeyen neler var onu bilemiyoruz. Orada yaptığı görüşmeleri elbette bize de anlatacaktır." ifadesini kullandı.
Bugüne kadar ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin Kaşıkçı olayıyla ilgili yaptıkları açıklama ve gösterdikleri hassasiyetin önemine işaret eden Çavuşoğlu, herkesin ortak amacının, ne olduğunu ortaya çıkarmak olduğunu kaydetti.
Müzakere süreci
Özersay'ın ziyareti vesilesiyle KKTC ile ekonomik ilişkilerin de dahil olduğu farklı alanlarda karşılıklı değerlendirme fırsatı bulduklarını söyleyen Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, Crans-Montana sürecinden bu yana bölgedeki doğalgaz ve petrol rezervlerinin çıkarılması konusunda neler yapılması gerektiğini de masaya yatırdıklarını aktardı.
Çavuşoğlu, son dönemde Rum kesimiyle bölge etrafında üçlü ve dörtlü temasların olduğuna dikkati çekerek bunlara karşı Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye'nin çıkarlarının nasıl korunması gerektiğini ele aldıklarını kaydetti.
KKTC'li mevkidaşıyla görüşmesinin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in dün yayımlanan Kıbrıs raporunun üstüne denk geldiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, söz konusu raporun herhangi bir çözüm modelini dayatmamasının önemine vurgu yaptı.
Çavuşoğlu, Crans-Montana'dan sonra aynı konuları tekrarladıklarını anımsatarak "Maalesef yıllardır, 10 yıllardır iyi niyetle sürdürdüğümüz müzakerelere, Rum tarafı iyi niyetle yaklaşmadı. O nedenle bir çözüme ulaşamadık." diye konuştu.
"Şimdi laf olsun diye yeniden bir müzakereye başlamanın bir anlamı yok. Artık bir başarısızlığı kimse kaldıramaz." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, bir müzakereye başlamadan önce federal bir çözümün de dahil olduğu hiçbir alternatifi dışlamadıklarını belirtti.
Çavuşoğlu, neyi müzakere edeceklerine ve bu müzakerenin nasıl bir çerçevede olacağına ilişkin tüm taraflarla mutabakat sağlanması gerektiğini kaydederek bu süreçte KKTC ile yakın iş birliği içerisinde olduklarına işaret etti.
Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon ve diğer doğal zenginlikler bakımından atılacak tek tarafları adımlara karşı olduklarını söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Herkes şunu bilsin. Biz Kıbrıs Adası etrafındaki rezervlerde her iki ülke halkının da hakkı olduğunu söylüyoruz. Tek taraflı adımlara karşıyız. Tek taraflı adımlara karşı da Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini korumak için her türlü adımı atmaktan bundan sonra da çekinmeyeceğiz. Adada kalıcı çözüm ve barış istiyoruz. Türkiye başından beri attığı adımlarla bunu tüm dünyaya göstermiştir. Gelecek süreçte de çözüm için biz üzerimize düşeni yapacağız."
"Attığımız her adımı istişare ederek yapıyoruz"
Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunda yeni bir müzakereye başlamadan önce tüm taraflarla görüşerek nasıl bir müzakere yapılacağını ve ne için müzakere edileceğinin belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Şu bilinsin. Biz Türkiye olarak hiçbir konuda hiçbir kimseye hesap vermek zorunda olmayan bir ülke olarak Kıbrıs konusu bizim ortak davamızdır. Attığımız her adımı ve söylediğimiz her söylemi KKTC yönetimiyle istişare ederek gerek Türkiye'de gerek Kıbrıs'ta birlikte aldığımız kararlar doğrultusunda yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Mevlüt Çavuşoğlu, konuyla ilgili KKTC yönetiminden muhalefetine kadar herkesin olduğu ortamda temaslarda bulunduklarını belirtti.
Bazı gazetelerde yer alan Kıbrıs Rum yönetimiyle yapılan görüşmelere dair kimi haberlerin kasıtlı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bunlar doğru değildir. Hiç kimse (görüşmelerden) dışlanmış değildir. Attığımız her adımı istişare ederek yapıyoruz. Beraber karar alıyoruz, ondan sonra adımlar atıyoruz." şeklinde konuştu.
Kıbrıs'ta bu tür iddiaları dile getiren küçük bir grup olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bu kişilerin Türkiye'ye yönelik tutumlarının ve neye hizmet ettiklerinin, kimler tarafından finanse edildiğinin belli olduğunu kaydederek "Bu tür kişiler bizim bu konudaki çabalarımızı ve adımlarımızı engelleyemez." dedi.
"Teröristlerin sadece Münbiç'ten temizlenmesi yetmez"
Çavuşoğlu, Pompeo ile ikili ilişkilerin her boyutunun görüşüleceğini ifade ederek özellikle Türkiye için hassas konuların gündeme geleceğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Halkbank, Hakan Atilla gibi davaların bu konular arasında yer alacağını belirterek "FETÖ'nün hala ABD'de olması ve soruşturmalar konusunda ciddi adımlar atılmaması, iade konusunda da herhangi bir adım atılmaması bizim için ciddi bir konudur." ifadelerini kullandı.
Münbiç'te ABD ile ortak eğitim programının başladığını kaydeden Çavuşoğlu, Münbiç'te bu yol haritasının tam anlamıyla uygulanmasının önemli olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, "Teröristlerin sadece Münbiç'ten temizlenmesi yetmez. Fırat'ın doğusunda da sınırlarımızın ötesinde biz bir terörist görmek istemeyiz. ABD'nin sorumluluklarından bir tanesi de bu bölgeden bu teröristlerin temizlenmesidir." şeklinde konuştu.
ABD'nin buradaki teröristlere çok ciddi destek verdiğini kaydeden Çavuşoğlu, bu sorunların hepsinin ikili görüşmelerde ele alınacağını kaydetti.
"Siyasi çözüm, en iyi çözümdür"
Çavuşoğlu, İdlib mutabakatının bir felaketin önüne geçmekle kalmayıp, siyasi çözüm için de bir fırsat penceresi açtığına işaret ederek Suriye ile ilgilenen tüm ülkelere siyasi süreç, anayasa komisyonu ve Cenevre süreçlerinin anlatılması gerektiğini kaydetti.
"Siyasi çözüm, en iyi çözümdür." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, söz konusu mutabakat kapsamında oluşturulan silahtan arındırılmış bölgede çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Çavuşoğlu, “Ağır silahların çekilmesi konusunda da bir sıkıntı yok. Bazı radikal grupların bu bölgeden çekilmesi konusunda da bir sıkıntı görünmüyor.” diye konuştu.
Bunun devam eden bir süreç olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “İdlib bölgesinden geçen M-4 ve M-5 otoyollarının açılması da yıl sonuna kadar devam edecektir.” dedi.
Çavuşoğlu, atılan son adımlardan Rusya’nın memnun olduğu bilgisini paylaşarak "Maalesef bu radikal gruplar, Halep’ten, Doğu Guta’dan, Hama’dan koridorlar açılarak özellikle rejim tarafından gönderilmiştir." ifadesini kullandı.
Bunların mevcudiyetinin gelecekteki saldırılar için bahane olarak kullanılacağını başından beri bildiklerini aktaran Çavuşoğlu, Suriye’nin güneybatısından ve Deyrizor bölgesinden bile radikal grupların oraya getirildiğini belirtti.
Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Çok farklı ülkelerden gelen yabancı terörist savaşçılar var. Bunlar kaynak ülkelerine gönderilecek mi? Nasıl tedbirler alınacak? Bunlara ilişkin muhataplarımızla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Ama burada ortak bir stratejiye de ihtiyaç var."
“Ya siz temizleyin ya da biz temizleriz”
Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile bakanlık resmi konutunda düzenlediği ortak basın toplantısının ardından gazetecilere ayaküstü açıklamalarda bulundu.
Çavuşoğlu, Münbiç yol haritasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Münbiç konusunda ABD'de bir savsaklama hissedersek önceki çizgiye döneriz. Ya siz temizleyin ya da biz temizleriz." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA