Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pakistan'ın başkenti İslamabad'da düzenlenen, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) 48'inci Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı oturumunda konuştu.
Birlik olunduğunda muvaffak olunacağını belirten Bakan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından geçen hafta Christchurch terör saldırısının yıl dönümünün Uluslararası İslam Karşıtlığıyla Mücadele Günü kabul edilmesini ortak başarı olarak niteledi.
"Ümmet olarak tek vücut olursak karşımıza çıkan her engeli aşarız"
Çavuşoğlu, 2018'de Filistin konusunda kabul edilen tarihi BM Genel Kurul kararının bir başka başarı olduğunu hatırlatarak 2011'de BM İnsan Hakları Konseyi tarafından kabul edilen ayrımcılıkla mücadele kararının da yine birliklerinin sonucu gerçekleştiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Bugün İslam coğrafyasında ciddi sorunlar var. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak birlikte hareket etmemiz lazım. pic.twitter.com/hlsYVVGMei
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) March 22, 2022
İİT'nin ortak davalar için var olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "İİT'nin vazifesi İslam dünyasının bu davalarımızda ortak sesi olmak. Ümmet olarak tek vücut olursak karşımıza çıkan her engeli aşarız" dedi.
Çavuşoğlu, dünyanın zor günlerden geçtiğine dikkati çekerek Avrupa'daki savaşın herkesi etkilediğini söyledi.
"İslam’ın 14 asırlık kültürü yeniden keşfedilmeyi bekliyor"
Çıkarların insani değerlerin önüne geçtiği ve ahlaki değerlerin zayıflatılmaya çalışıldığı bir dönemde yaşadıklarına işaret eden Çavuşoğlu, "Mutluluğu tüketimle özdeşleştiren bir anlayış. Tabiatı tahrip eden bir tüketim hırsı. İslam’ın 14 asırlık kültürü, sanatı, medeniyeti, ilim ve irfanı yeniden keşfedilmeyi bekliyor" diye konuştu.
Çavuşoğlu Kudüs, Şam, Halep ve Kabil gibi İslam medeniyetinin klasik merkezlerinin tahrip olduğunu ve kimliklerini yitirdiğini vurgulayarak birçok İslam ülkesinin adının savaş, terör, acı ve katliamlarla anılır olduğunu anımsattı.
İşgal altındaki Kudüs-ü Şerif'te asırlardır nesilden nesile geçen mülklere zorla el konulduğunu belirten Çavuşoğlu, "Batı Trakya'da 7 asırdır, Kıbrıs'ta 5 asırdır ezan-ı Muhammedi'yi canlı tutan Müslüman Türkler 21'inci yüzyılda temel haklarından mahrum. Keşmir'de kardeşlerimizin temel hakları ihlal ediliyor" sözlerini kullandı.
"Bizim için Harkiv'de dökülen kan ile Halep'te dökülen kan bir"
Çavuşoğlu, Avrupa'da İslam düşmanlığının yükseldiğini belirterek şunları söyledi:
"Çin’de Uygur Türkleri ve diğer Müslümanlar dini haklarını ve kültürel kimliklerini korumada zorluklarla karşı karşıya. En fazla Müslümana ev sahipliği yapan ülkelerden biri olan Hindistan’da başörtüsü hakkı reddediliyor. Rohingyalar artık dünyanın dikkatini bile çekmiyor."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. https://t.co/ST0jZG9JH5
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) March 22, 2022
Libya'da, Suriye'de ve Yemen'de kardeş kanının akmaya devam ettiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, bugün Ukrayna'da yaşanan ve herkesin karşı çıktığı savaşın çifte standardı da gözler önüne serdiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, Ukrayna'daki savaş sırasında "Burası Orta Doğu değil, Afganistan değil; neden bu kan dökülüyor?" diyenleri duyduklarını anımsatarak "Bizim için Harkiv'de dökülen kan ile Halep'te dökülen kan bir. Çünkü bizim medeniyetimiz bunu buyuruyor" dedi.
"Vücudun bir yeri hasta olduğu zaman diğer uzuvlar da bundan rahatsız olur"
İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun sorumlusunun kim olduğunu sorgulayan Çavuşoğlu, "Başkalarını suçlamak en kolay iş. Peki bu neyi değiştiriyor? Önce kendimizi hesaba çekmemiz lazım. Peygamber Efendimiz, müminlerin bir vücuda benzediğini, vücudun bir yeri hasta olduğu zaman diğer uzuvların da bundan rahatsız olduklarını söylüyor" diye konuştu.
Çavuşoğlu, İslam aleminin Saraybosna'dan Urumçi'ye, Bahçesaray'dan Sana'ya, Mali'den Moro'ya çeşitli dertlerden muzdarip olduğunu belirterek geri kalanların bu rahatsızlığı duyup duymadığını sorguladı.
"Uygur Türklerinin durumunu görmezden gelmek doğru mu"
Türkiye ile anlaşmazlıkları var diye Kıbrıs'taki, Batı Trakya'daki Müslümanların haklarına sahip çıkmaktan geri durmanın hakkaniyetli olup olmadığını sorgulayan Çavuşoğlu, "Cammu-Keşmir’in statüsünü ve demografisini değiştirme girişimlerine göz yummak doğru mu? Uygur Türklerinin durumunu görmezden gelmek doğru mu" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Müslüman devletlerin bu ülkelerle sorun yaşamalarını istemediğini ifade ederek tersine iyi ilişkilerin Müslüman toplumların durumunu iyileştirmek için kullanılması gerektiğini belirtti.
Çavuşoğlu, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 51'inci Toplantısı'na ev sahipliği yapmayı arzu ettiklerini dile getirdi.