Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "Doğu Guta'da kimyasal saldırılar artmasaydı Türkiye'ye gelip Erdoğan, Putin ve Ruhani ile görüşmeyi planlıyordum." şeklindeki açıklamalarına karşılık, "Macron, üçlü zirve yapılmadan önce Ankara'ya gelmek ve bu zirveye katılmak istediğini söyledi. Ama bu gelişmeler, Doğu Guta'da kimyasal silahların kullanılmasından önceydi." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Rusya ile farklı düşünceleri olabileceğini de belirterek "Ama Rusya ile ilişkilerimiz, Fransa Cumhurbaşkanı'nın ayıracağı kadar zayıf değil. Rusya ile güçlü ilişkilerimiz var." değerlendirmesinde bulundu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bakanlıkta yaptığı ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu, Macron'un "Türkiye ile Rusya'yı ayırdık", "Doğu Guta'da kimyasal saldırılar artmasaydı Türkiye'ye gelip Erdoğan, Putin ve Ruhani ile görüşmeyi planlıyordum" şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Maalesef birçok Avrupalı dostumuz işin ciddiyetinden uzak popülizmi tercih ediyor ve Fransa Cumhurbaşkanı'nın yaptığı açıklamalar da farklı ülkeler tarafından da yalanlandı. Bir Cumhurbaşkanı'na yakışır şekilde açıklama bekliyoruz. Macron, üçlü zirve yapılmadan önce Ankara'ya gelmek ve bu zirveye katılmak istediğini söyledi. Cumhurbaşkanımız da Rusya ve İran liderini aradı. Rusya, 'Herhangi bir mahsuru yok, gelebilir' dedi. İran ise 'Üçlü toplantımızı yapalım, daha sonra 3 1 Fransa ile toplantımızı yapalım' dedi. Ama bu gelişmeler, Doğu Guta'da kimyasal silahların kullanılmasından önceydi. Bu olaylarla hiçbir ilgisi yok. Bundan bağımsız gelmek istedi ve üçlü toplantıya dahil edilmeyince de gelmedi. Olayı başka yerlere çekmeyelim. Doğruları söyleyelim ki herkes bilsin. Bunları açıklamak durumunda kalmamalıydık ama gerçeği söylemeyince bir Cumhurbaşkanı, biz söylemek durumundayız."
"Türkiye kimyasal silahlara başından beri karşı"
Türkiye'nin başından bu yana kimyasal silahlara da nükleer silahlara da karşı olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, her defasında bu bölgeden delillerin toplanması ve Lahey'e Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütüne ulaştırılması konusunda da her türlü desteği verdiğini söyledi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu saldırı olduğu için Rusya ya da İran ile farklı düşünmediğini, daha önce kimyasal silah kullanıldığı zaman da karşı çıktığını hatırlattı.
Türkiye'nin İran ve Rusya ile iş birliğinin tek amacının ateşkesi tesis etmek ve bu şekilde kimyasal silahların kullanmasını önlemek ve siyasi sürece katkı sağlamak olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, bu süreçte de önemli kazanımlar elde edildiğini ancak bunun siyasi süreçle taçlanması gerektiğini belirtti. Bu süreçte her iki ülkeyle rejimin saldırıları konusunda hep farklı düşündüklerini dile getiren Çavuşoğlu, durum böyle olunca diğer alanlardaki iş birliğini sonlandırmak yerine parantez içine aldıklarını anlattı.
"Rusya ile güçlü ilişkilerimiz var"
Bakan Çavuşoğlu, "Yani 'Fransa burada bir müdahalede bulundu, o nedenle Türkiye ile Rusya'yı ayrıştırdı' sözü doğru bir söz değil. Bizim farklı düşüncelerimiz olabilir ama Rusya ile ilişkilerimiz Fransa Cumhurbaşkanı'nın ayıracağı kadar zayıf değil. Rusya ile güçlü ilişkilerimiz var." görüşünü paylaştı.
Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin NATO ile ilişkilerine alternatif olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, ilişkilerin her ülkeyle güçlü tutulması gerektiğinin altını çizdi.
Yunanistan ile bayrak krizi
Bir gazetecinin Ege’de Yunanistan ile artan gerilimi ve son olarak yaşanan bayrak dikme krizini sorması üzerine Bakan Çavuşoğlu, "Yunanistan bizim komşumuzdur. İlişkilerimizi her alanda geliştirmek için birlikte adımlar attık. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 65 yıl sonra ilk defa Cumhurbaşkanı olarak Atina’ya ve Batı Trakya’ya yaptığı ziyaret çok anlamlı, sembolik ve faydalı olmuştur. Var olan sorunları da açıkça konuştuk. Ama pozitif gündeme nasıl odaklanabileceğimizi de yine birlikte değerlendirdik. En son Yunanistan’ın uçağı düştüğü zaman Başbakanımız Binali Yıldırım Bey, Yunanistan Başbakanı Çipras’ı arayarak üzüntülerimizi, taziyelerimizi milletimiz adına iletti." dedi.
"(Ege'de) Gerginliği artıracak adım atmamak gerek"
Yunanistan ile iyi günde de kötü günde de beraber olmaları gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sorunlar var mı, var. İhtilaflı konularımız var mı? Evet var. Bu ihtilaflı konulara bir çözüm bulmak için istikşafi görüşmeleri de sürdürüyoruz. Bizden önceki hükümetlerin başlattığı görüşmeler. Bu görüşmeler faydalı olmuştur. Görüş ayrılığı olduğu zaman tırmandırmadan üstesinden gelmemiz lazım. Evet daha önceki anlaşmalarla Lozan dahil, kime ait olduğu belirlenmeyen adacıklar, kayalıklar var. Yunanistan’ın başından beri ‘bizimdir’ diyor, biz de Türkiye olarak ‘Hayır, bizimdir’ diyoruz. Ama bu konuda bir görüş birliği yok. Ya da çözüme kavuşturulmamış. Yapılması gereken şey gerginliğe yol açacak adımlardan kaçınmaktır. Bu yaz Kardak’ta biliyorsunuz, Yunanistan bazı tırmandırıcı adımlar attı. Biz de gerekli tedbirleri aldık. Bir tane bot geldi bizim hücum botumuza çarptı. Biz her zaman söylüyoruz. Burada tehlikeli adımlar atmayın. Bir kaza çıkabilir. Ya da askerlerimizin elinden bir kaza çıkabilir. Maalesef, Yunanistan’ın bir savunma bakanı var kimisine göre iyi çocuk kimisine göre kötü çocuk. Yunanlılara göre söylüyorum. Popülizmi seviyor. Aşırı sağ partiden. Partinin de lideri. Tamam da onun şımarıklığı iki ülke arasındaki ilişkileri bozacak düzeye gelmemesi lazım."
"Komandolarımız gitti aldı"
Çavuşoğlu, son olarak birkaç sivilin Didim açıklarındaki kayalıklara Yunan bayrağı dikmesine ilişkin olarak da "Dün akşam da üç sivil sanırım böyle bir davranışta bulunmuş. Komandolarımız gitti aldı, bu problem değil, gene alırız, yaparız ama bunlara ne gerek var. Karşı tarafın bu tür adımlardan kaçınması gerekiyor. Ya da durup dururken ilişkileri gerecek, Ege’de bir krize yol açacak adım atmamaları gerekiyor. Attıkları zaman da karşılığını buluyorlar. Dolayısıyla bu popülizmin de Yunanistan’a bir faydası yok. Biz iki NATO müttefiki ülke olarak daha pozitif gündeme odaklanmamız lazım. İkili ilişkilerimizi somut projelerle, demiryolu projeleriyle, İzmir-Selanik arası deniz seferleriyle diğer alanlardaki iş birliğimizle daha da güçlendirme yolunu tercih etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA, TRT Haber