Hafif Yağmurlu 3.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
14.08.2018 12:59

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Brunson'un durumunda bir değişiklik yok

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Rahip Brunson'un durumunda değişiklik olmadığını söyleyerek ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı'nın bugün rahibi ziyaret edeceğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Brunson'un durumunda bir değişiklik yok

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve 10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara'da bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ortak basın toplantısı düzenledi. 

Türkiye'nin davetini kabul ederek büyükelçilere hitap ettiği ve sorularına açık yüreklilikle yanıt verdiği için Lavrov'a teşekkür eden Çavuşoğlu, "Sergey Lavrov dünyada dışişleri bakanlarının duayenidir. Dolayısıyla ciddi bir bilgi birikimi ve tecrübesi vardır. Bu tecrübesini büyükelçilerimizle paylaştı. Birçok konuda Rusya Federasyonu'nun ve kendisinin vizyonunu bizlerle paylaştı." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, basın toplantısının ardından düzenlenecek çalışma yemeğinde de ikili ilişkileri gözden geçireceklerini, en son Rusya'da ve Singapur'da bir araya geldiklerini belirterek "İkili ilişkilerimiz her alanda olumlu bir şekilde seyrediyor." diye konuştu.

Türk Akımı, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali gibi projeleri hayata geçirmek için iki ülke liderinin çizdiği çerçevede çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Vize meselesi elbette önemli. Rusya vatandaşlarının ülkemize vizesiz bir şekilde seyahat etmesi bizleri mutlu ediyor. Bu sene Rusya'dan gelen turist sayısında da bir rekor kırılıyor. Daha fazla Rus turisti, dostlarımızı ülkemizde ağırlamaktan elbette mutluluk duyacağız. Bizim vatandaşlarımızın da vize sorunu yaşamadan ki, aramızda yaşanan bir hadise biliyorsunuz, ondan önce vizesiz bir şekilde vatandaşlarımız seyahat edebiliyordu, vatandaşlarımızın vize sorunu yaşamadan Rusya Federasyonu'nu ziyaret etmesini arzuluyoruz. Bu konuda bazı çalışmalarımız var. Belli bir noktadan başlayarak inşallah bu sorunu da çözeceğiz." 

"İdlib'te birlikte ne yapabiliriz konusunu ele alacağız"

Rus mevkidaşı ile görüşmelerinde bölgesel konuları, gündemde olan İdlib konusunu da ele alacaklarını belirten Çavuşoğlu, "İdlib'te birlikte ne yapabiliriz, neleri önleyebiliriz, terörle mücadeleyi nasıl yapabiliriz bunları değerlendireceğiz." diye konuştu.

İki ülke liderlerinin de bu konuda sık sık telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktaran Çavuşoğlu "Askerlerimiz, istihbaratımız ve tüm ilgili kurumlarımız da kendi arasındaki çalışmaları sürdürüyor. Bu iş birliği içinde İdlib sorununa da bir çözüm bulacağımızı umut ediyorum." ifadesini kullandı.

Astana anlaşmasıyla Suriye'de çatışmaların durdurulmasının, özellikle muhalefet ve rejim arasında güven artırıcı adımların atılmasının amaçlandığını ve bu konuda önemli mesafe kat edildiğini belirten Çavuşoğlu, "Şu anda İdlib bölgesinde yapılması gereken şey son derece nettir. Evet bizim 12 gözlem noktamız var. Bu gözlem noktalarının amacı çatışmalar veya ihlaller olduğu zaman, ateşkesi bozan taraf olduğu zaman bunların tespit edilmesi ve garantör olarak buna yönelik tedbirleri birlikte almamızdır." dedi.

İdlib bölgesinde 3 milyondan fazla sivilin yaşadığının söylendiğini belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Ama İdlib bölgesinde bazı terör grupları da var. Bunlar Halep'ten, Doğu Guta'dan ve Humus'tan geldi. Özellikle daha önce kuşatılmış bölgelerden açılan koridorlar sonrasında silahlarıyla beraber geldiler. Bu terörist gruplar sadece başkalarına veya İdlib bölgesinin dışına değil ama özellikle İdlib içindeki sivillere ve muhalif gruplara da tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla yapılacak iş basit. Biz sonuç alıcı bir stratejiyle Rusya ile beraber, diğer ortaklarımızla beraber, istihbaratlarımız, askeri güçlerimiz bu teröristleri tespit edip onları etkisiz hale getirmemiz lazım. Yani terörist var diye tüm İdlib'i bombalamak, hastaneleri, okulları bombalamak, sivilleri bombalamak, öldürmek bir katliam olur ve ciddi bir kriz yaratır. Yani felaket olur."

Çavuşoğlu, ılımlı muhalefetle radikalleri ayırmak ve teröristleri tespit etmek gerektiğini vurgulayarak, "Ilımlı muhalefet de, halk da bu teröristlerden çok rahatsız olduğuna göre, onlara karşı hep birlikte mücadele etmek lazım, bunu başarmamız lazım. Bu, bizlerin, ülkelerimizin halkların güvenliği için de, Suriye'nin geleceği için de önemli." diye konuştu.

"Baskıyla, tehditle, yaptırımlarla, Türkiye ile ilişkilerde ancak kaos olur"

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'deki yargı süreci devam eden Amerikalı din adamı Andrew Brunson'a ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç'ın görüşmesine ilişkin bir soruya, "Esasen Beyaz Saray bu görüşmeyi ayarladı. Beyaz Saray ile zaten doğal olarak Büyükelçimiz arasında da temaslar devam ediyor." yanıtı verdi.

ABD'de bu sorunu çözmek isteyen grupların da, sorunu sürdürmek isteyen grupların da olduğunu ve bu konuda bir karmaşa olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Büyükelçimizin Bolton'a söylediği nettir. Daha önce üzerinde konuştuğumuz meseleler var. Bunlarla ilgili taslak yol haritalarımız var, eylem planlarımız var. Tüm bu konulardaki bilgileri bir kere daha güncelledik. Çünkü birinin bildiğini diğeri bilmiyoruz diyor, aynı kurum içinde de böyle şeyler yaşanıyor. Net bir biçimde mesajı verdi büyükelçimiz: 'Baskıyla, tehditle, yaptırımlarla Türkiye ile ilişkilerde ancak bir kaos olur, yani kötüye gider. ABD yaptırım ve tehdit dilini bir kenara bırakıp Türkiye ile diyalogla ilişkileri geliştirebilir' mesajını vermiştir."

"Brunson'ın durumunda değişiklik yok"

Brunson'ın sağlık durumu nedeniyle şu anda ev hapsinde olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bugün de yanlış bilmiyorsam, maslahatgüzar da, konsolosluk erişimi orada da devam ediyor, kendisini ziyaret edecek. Sonuçta Brunson'ın durumunda herhangi bir değişiklik yok." diye konuştu.

"Artık bu kabadayılık devrinin bitmesi gerekiyor"

Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin yaptırım politikasına ilişkin bir soruya ise, Türkiye'nin ABD'nin veya herhangi bir ülkenin yaptırımlarına prensip olarak karşı olduğu yanıtını verdi.

BM yaptırım kararlarına herkesin uyduğunu ve bunun zaten bağlayıcı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz AB'nin de Rusya'ya yönelik yaptırımlarına hiç bir zaman katılmadığımız gibi karşı olduğumuzu da net bir şekilde söyledik. İran'a yönelik yaptırımlara da katılmayacağımızı söyledik." dedi.

Bir ülkenin tek başına karar alıp bu kararını diğer ülkelere empoze etmeye çalışmasının kabul edilemez olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Artık böyle bir dünya yok bunu kabullenmeleri gerekiyor." diye konuştu.

ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarından Avrupa'nın da, Asya Pasifik ülkelerinin de rahatsız olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bir şekilde herkes İran'dan gaz alıyor, petrol alıyor. NATO Zirvesinde bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Trump'a bu tavırlarının yanlış olduğunu, Türkiye'nin örneğin Rusya'dan, İran'dan, Azerbaycan ve Irak'tan petrol ve gaz aldığını söyledi, almaya devam edeceğimizi de açık bir şekilde vurguladı. Dolayısıyla artık bu kabadayılık devrinin bitmesi gerekiyor. Eğer ABD itibarlı bir ülke olarak devam etmek istiyorsa, bu tek başına dayatmalarla olmaz. Diğer ülkelerin endişelerini dinleyerek ve herkesi eşit ortak olarak görerek olur."

ABD'nin bu tutumunun Rus mevkidaşı Lavrov'un da söylediği gibi "kelebek etkisi" yaratmaya başladığını belirten Çavuşoğlu, ABD'nin parasını ve gücünü sadece Türkiye'ye değil, Avrupa'nın özellikle önemli ülkelerine de saldırmak için kullanmaya başladığını söyledi.

Çavuşoğlu, "Dolardan kaçma eğilimini şimdiden görmeye başladık. Bu, ABD'nin ve ABD'nin parasının, doların itibarını da zedeliyor. ABD'nin bir an önce bu hatalı politikalarından vazgeçmesi gerekiyor. Avrupa'daki tepki ve endişenin iki boyutu var: Birincisi istikrarlı ve ekonomisi güçlü bir Türkiye Avrupa için ve tüm komşuları için önemlidir. İkincisi, bugün Türkiye, yarın herhangi bir AB ya da Avrupa ülkesi olabilir. Zaten NATO Zirvesinde de bunu tüm liderler gördü." değerlendirmesinde bulundu. 

"Türk tatil beldelerine Rus turist akımı var"

Lavrov, Türkiye ve Rusya arasındaki ikili ilişkilerin sürekli ilerleme katettiğine dikkati çekerek, son zamanlarda iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin de oldukça yoğun olduğunu belirtti. İki ülke arasında gelecek senenin karşılıklı kültürel ve turizm yılı olacağını belirten Lavrov, "Son derece güzel Türk tatil beldelerine Rus turist akımı var. Rus vatandaşları arasında bu tatil beldeleri oldukça popüler." diye konuştu.

Rusya ve Türkiye'nin bağımsız dış politika izlediğinin altını çizen Lavrov, ABD'nin Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlara ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bizim ortaklarımızın Rusya'ya karşı uygulanan yatırımlara katılmamasını olumlu değerlendiriyoruz." dedi.

Konuşmasında, küresel meselelerin ortaklaşa çözüme bağlanması gerektiğinin önemine işaret eden Lavrov, Türkiye ve Rusya'nın, Suriye meselesi dahil sorunların çözümünde daima bu yolu tercih ettiğini dile getirdi.

"Terörist olarak kalmak istemeyen silahlı gruplar, teröristlerden kendilerini ayırmalı"

Lavrov, Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin İdlib'de operasyon düzenleyeceğine yönelik haberlere ilişkin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin diğer tüm bölgeler gibi belli şartlarla oluşturulduğuna dikkati çekti.

Bu şartlardan birinin ateşkes rejiminin teröristleri kapsamaması olduğunun altını çizen Lavrov, "Terörist olarak kalmak istemeyen silahlı gruplar, teröristlerden kendilerini ayırmalı." dedi.

Türkiye'nin de bölgede gözetim noktaları kurduğunu ve bunlarla durumun biraz yatışmaya başladığını söyleyen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle Nusra Cephesi tarafından Suriye ordusu çeşitli saldırılara maruz kalıyor. İnsansız hava araçları ve Rus Hımeymim hava üssü de bunlara maruz kalıyor. Bu tarz birçok harekete başvuruyorlar. Tabii ki Suriye ordusu bu tarz hareketlere karşı mücadele etme hakkına sahiptir. Suriye ordusu kendi toprağındadır. Teröristlere karşı 2254 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak bunu yapıyor. Bizim de Suriye ordusuna bu hareketleri noktasında destek sağlama hakkımız var."

Lavrov, "Normal vatansever silahlı gruplar, Nusra Cephesi'nden, daha doğrusu teröristlerden ayırt edilemiyor. Suriye'de terörle, aşırıcılıkla mücadele edenler bu tarz unsurlarla mücadele etmelidir." ifadelerini kullandı.

"Astana sürecinin somut neticeler elde etmesini engellemek istiyorlar"

Lavrov, ABD'nin Rusya, Türkiye ve İran'a yönelik yaptırımlarına karşı ülkesinin alacağı pozisyonun sorulması üzerine, yaptırım uygulanan ülkelerin Astana sürecinin katılımcı ülkeleri olduğuna dikkati çekti.

Bakan Lavrov, "(Batı ve ABD) Astana sürecinin somut neticeler elde etmesini engellemek istiyorlar. Barışçıl olmayan bir format diye dünyaya telkin etmeye çalışıyorlar." dedi.

Söz konusu ülkelerin daha önce de bu yönteme başvurduğunu hatırlatan Lavrov, Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye krizinde somut meseleleri çözme konusunda irade gösterdiğine işaret etti.

Lavrov, bölgedeki teröristlerin temizlenmesinin önemine işaret ederek, en önemli hedeflerinin Nusra Cephesi olduğunu yineledi.

Suriyeli mültecilerin geri dönüş sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede Lavrov, Batı'nın mültecilerle ilgili tutumunun şaşırtıcı olduğunu ve genel olarak temkinli tutum sergilediğini dile getirdi.

Lavrov, Suriye'de önemli olanın altyapının yeniden kurulması olduğunu belirterek, Irak dahil çeşitli ülkelerden mültecilerin geri döndüğünü ve bu sürecin desteklenmesi gerektiğini savundu.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinden yetkilinin "Suriyeli mültecilerin ülkeye dönüşünün erken olduğu" yönünde ifadeler kullandığını aktaran Lavrov, yetkilinin konuya ilişkin doğru bilgilendirilmediğini öne sürdü.

"Yaptırım uygulama siyaseti gayrimeşru"

Lavrov, ABD'nin yaptırım uygulama siyasetini gayrimeşru olarak değerlendirerek, şunları kaydetti:

"ABD genelde her şeyde öncü olmak istiyor. Parayı verip dünya meselelerinde düdüğü çaldırmaya çalışıyor. Uluslararası piyasalarda adil rekabet değil, tek taraflı korumacı yaptırım ve tedbirler uyguluyor. Adil olmayan bir rekabete başvuruyor ve böylelikle kendi iş adamlarına uygun zemin hazırlamak için kendi müttefiklerini cezalandırıyor. ABD'nin yaptırımları uluslararası ticaretin tüm ilkelerine aykırıdır. Bu, BM'nin ilke ve kararlarına da aykırıdır. Bu ilke ve kararlara göre, tek taraflı ekonomik yaptırımlar gayrimeşrudur. Bu gayrimeşru engelleri nasıl ortadan kaldırabileceğimize gelince, milli paralarla ticaret birkaç senedir önümüzdeki hedeflerimizden biri."

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hedeflerden bahsettiğini belirten Lavrov, "Son derece kaba, doları bu şekilde kaba istismar etmeleri doların nüfuzunun eninde sonunda azalmasına yol açacak. Bir çok ülke dolardan vazgeçmeye başlayacak. Bir şekilde daha güvenilir ortaklara yönelecek." dedi.

"Washington'da nelerin olacağını tahmin etmek zor"

Lavrov, stratejik saldırı silahları anlaşmasına ilişkin, ABD'de devam eden tartışmalar ve ABD'nin bu anlaşmadan çıkıp çıkmayacağı sorusu üzerine, "Washington'da ilerleyen günlerde hatta saatlerde nelerin olup biteceğini tahmin etmek son derece zor." yanıtını verdi.

Birçok uzmandan ABD'nin bu anlaşmayı uzatmaya niyetli olduğunu duyduğunu söyleyen Lavrov, ABD Kongresinde de bu konunun ele alındığını söyledi.

Lavrov, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşmesinde, mevkidaşının kendisine stratejik istikrarla ilgili tüm konularda diyaloğa hazır olduklarını söylediğini aktardı.    

Kaynak: AA, TRT Haber

Sıradaki Haber
Avukatı, ABD'li papaz Brunson'ın ev hapsine ikinci kez itiraz etti
Yükleniyor lütfen bekleyiniz