Parçalı Bulutlu 15ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 11.12.2020 11:54

Dışişleri'nden AB bildirisine tepki: Yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği'nin (AB) yayınladığı bildiriye tepki gösterdi: AB Zirvesi Sonuçları'na konulmak zorunda kalınan yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz.

Dışişleri'nden AB bildirisine tepki: Yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz
[Fotoğraf: AA Arşiv]

Dışişleri Bakanlığı, 10-11 Aralık’ta gerçekleştirilen AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonrası yayınlanan bildiriye tepkisini yazılı dile getirdi.

Açıklamada, “bir-iki ülkenin” dar siyasi hesapları nedeniyle Türkiye-AB ilişkilerinde henüz pozitif gündem yaratılamadığı ve AB’nin hiç bir yararı olmayan kısıtlayıcı önlem alma arayışından çıkamadığı vurgulandı.

"Ortak çıkarlar ile bölgesel barış ve güvenliğe zarar veriyor" 

Bazı üye ülkelerin üyelik dayanışmasını ve veto haklarını kötüye kullanarak, Türkiye’ye karşı gündeme getirdikleri maksimalist taleplerinin ve haksız tutumlarının, Türkiye ile AB’yi bir kısır döngü içine soktuğuna işaret edildi ve “Bu durum, Türkiye ve AB’nin ortak çıkarları ile bölgemizin barış, güvenlik ve istikrarına zarar vermektedir” uyarısı yapıldı.

Zirve sonrası alınan kararlarla ilgili de şu tepkiler dile getirildi:

“Özellikle Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ege ve bölgesel konularda, esasen AB’nin büyük kesiminin de benimsemediğini bildiğimiz, ancak dayanışma ve veto baskısıyla 10 Aralık AB Zirvesi Sonuçları'na konulmak zorunda kalınan yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz.”

Açıklamada, Türkiye’nin, bölgede istikrarın tesisi için, Yunanistan’la, kışkırtıcı adımlarına rağmen, ön koşulsuz istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduğunu her zaman ifade ettiği şöyle vurgulandı:

"Türkiye tüm yapıcı ve olumlu girişimleri üstlenen taraf olmuştur"

“Türkiye ve KKTC, 2004’ten bugüne kadar, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının bir gerginlik değil, istikrar unsuru haline gelebilmesi için iyi niyetli bir biçimde çaba göstermiş, tüm yapıcı ve olumlu girişimleri üstlenen taraf olmuştur.”

AB Kıbrıs Türk halkını ve iradesini görmezden geldi

AB’nin son kararında bir kez daha Kıbrıs Adası’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkını ve iradesini görmezden geldiğine dikkat çekilerek, “AB kendisini Kıbrıs meselesi ve Kapalı Maraş konularında GKRY’nin dayatmasına mahkum etmiştir. AB artık, Kıbrıs meselesine Ada’daki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasını engellemeye matuf bu tutumundan vazgeçmelidir. Kıbrıs Rumlarının Kıbrıs Türkleriyle bir şekilde bir araya gelerek Doğu Akdeniz’de gerginliğe neden olan hidrokarbon kaynakları ve bunların gelirlerinin paylaşımı konusunu ele almaya başlamaları ve çözüm yolunda somut adımlar atmaları en sağlıklı çıkış yoludur” denildi.

“Ülkemizin ve KKTC’nin meşru hakları kararlılıkla korumaya kararlıyız”

Doğu Akdeniz bölgesel konferansının bu açıdan bir fırsat olduğu bir kez daha belirtilerek, “Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin meşru hakları kararlılıkla korunmaya devam edilecektir” vurgusu yapıldı.

Göçmen uyarısı: Frontex’in dahil olması, AB için yüz kızartıcıdır

“Yunanistan’ın Ege Denizi’nde göçmenleri geri itmesi ve bu eylemlere Frontex’in dahil olması, AB için yüz kızartıcıdır” denilen açıklamada, AB, göç yönetimi konusundaki hassasiyetini Türkiye’ye değil, sığınmacılara insanlık dışı muameleyi sistematik hale getiren özellikle Yunanistan'a göstermesi gerektiği bir kez daha vurgulandı.

18 Mart Mutabakatı hatırlatması

Türkiye-AB 18 Mart Mutabakatı’nı oluşturan tüm konuların önkoşulsuz olarak güncellenmesi ve çalışmaların başlatılması gerektiği belirtilerek, “Bu aynı zamanda, Avrupa’da ve ötesinde karşılaştığımız ortak sınamalarımızın aşılmasına da hizmet edecektir. Her zaman söylediğimiz gibi AB dürüst arabulucu rolünü üstlenmeli; ilkeli, stratejik ve aklıselimle davranmalıdır” denildi.
 

Sıradaki Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kafkasların tarihinde yeni bir sayfa açıldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz