Türk bandıralı ROSELINA-A gemisi taşıdığı insani yardım malzemeleri ile İstanbul'dan demir alarak Libya'ya hareket etti.
Gemi, dün gece Yunanistan Deniz Kuvvetleri’nden bir komutanın sevk ve idaresinde yapılan İrini Harekatı'nda görevli bir Alman fırtakeyni tarafından Mora Yarımadası'nın güneybatısında uluslararası hukuka aykırı bir şekilde durduruldu.
Geminin süratini düşürterek, yolundan engelleyen askerler Türkiye’den izin almadan, yapılanın hukuki olmadığı yönünde yapılan tüm ikazlara uymayarak gemideki tüm konteynerleri açarak aradı. İnsani yardım malzemesi, gıda ve boya dışında bir şey olmadığını anlayan askerler gemiden ayrıldı.
Güvenlik kaynakları, Türkiye'nin izni olmadan yapılan bu aramanın hukuka aykırı olduğunu açıkladı.
"Personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz"
Hukuk dışı uygulamaya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'dan tepki geldi. Aksoy, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
"İrini Harekatı, AB tarafından yürütülen; ancak amacı ve faydası tartışmaya açık bir harekattır. Bu harekat çerçevesinde dün Hamburg isimli Alman savaş gemisi, Ambarlı Limanından Misurata’ya boya, boya malzemesi ve insani yardım malzemesi taşımakta olan Türk bayraklı ticaret gemisini sabah saatlerinde ayrıntılı şekilde sorgulamıştır. Kaptan iş birliği göstererek geminin yükü ve seferi hakkında ayrıntılı bilgi paylaşmıştır. Buna rağmen saat 17.45’te İrini Harekatı silahlı unsurları tarafından gemiye çıkılarak uzun saatler süren bir denetleme yapılmıştır. Tüm personelin, kaptan dahil zorla üstleri aranmış, bütün personel bir yerde toplanarak alıkonulmuş, kaptanın başına silahlı asker dikilerek zor kullanmak suretiyle konteynerler aranmıştır.
Silah ambargosunu ihlal etmediği görülen gemimizin ağır hava şartları altında saatlerce güzergahından alıkonulmasını, ayrıca denetleme sırasında personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz. Yetkisiz ve güç kullanılarak yapılan bu eylemi protesto ediyoruz. Bundan doğabilecek zarar ve kayıplara karşı ilgili gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tazminat hakkı tabiatıyla saklı olacaktır. Uluslararası sularda ticari gemilere müdahale edilebilmesi için bayrak devletinin rızasının alınması esastır. Libya silah ambargosuna dair BMGK kararları bu yükümlülüğü ortadan kaldırmamaktadır."
"Bu çifte standartlı ve hukuk dışı muamele asla kabul edilemez"
AB’nin, meşru Libya hükümetiyle, Türkiye'yle ve NATO’yla istişare etmeden başlattığı İrini Harekatı'nın tarafsızlığının tartışılması gerektiğini söyleyen Aksoy, "Hal böyleyken, ülkemizden Libya’ya taşımacılık yapan gemilere uygulanan bu çifte standartlı ve hukuk dışı muamele asla kabul edilemez. Daha önce de birçok kez belirttiğimiz gibi İrini operasyonu taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter'e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekattır" dedi.
İrini Harekatı nedir?
İrini Harekatı, BM'nin Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor.
2292 No'lu BMGK kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor.
Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken, daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.