Dışişleri'nden Türk ve Rus heyetinin görüşmesiyle ilgili açıklama

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal, beraberinde ilgili kurumlarımızın temsilcilerinin de yer aldığı bir heyetle, Rus mevkidaşlarıyla 31 Ağustos - 1 Eylül 2020 tarihlerinde başta Libya ve Suriye olmak üzere bölgesel konularda Moskova’da istişarelerde bulundu.

Sirte ve Cufra'nın önemi vurgulandı

İstişarelerde Türk heyeti, Libya’da sürdürülebilir ve kalıcı bir ateşkes sağlanması amacıyla Sirte ve Cufra’nın önemini vurguladı. Bu bölgelerin askerden arındırılması modalitelerinin belirlenmesi gerektiği üzerinde duruldu, bu bağlamda BM öncülüğünde Libyalılar arasında yürütülen 5+5 Ortak Askeri Komisyonun çalışmalarına destek beyan edildi.

Berlin Konferansı kararlarının uygulanmasının önemine dikkat çekildi

Görüşmelerde ayrıca, Libya’da siyasi çözüme ulaşılması amacıyla BM himayesinde Libyalılar arasında kapsayıcı bir siyasi diyalog sürecinin başlatılması ile Berlin Konferansı kararlarının uygulanmasının önemine işaret edildi.

Libya’da siyasi bir çözüm bulunmasına katkıda bulunmak amacıyla Türkiye ile Rusya arasında temasların sürdürülmesi kararlaştırıldı.

Suriye'de Astana Süreci’ne dair çalışmaların ilerletilmesi üzerinde duruldu

Suriye konusunda, öncelikle İdlip sahasındaki durum ve ortak devriyelerin icrasına dair hususlar ele alındı.

Bu kapsamda, 5 Mart 2020 tarihli İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Muhtıraya Ek Protokol uyarınca müşterek çabalara devam edilmesi hususunda mutabık kalındı.

Cenevre’de düzenlenen Anayasa Komitesi üçüncü tur toplantılarının sonuçları değerlendirildi, siyasi süreçteki ivmenin korunmasının önemi vurgulandı, Astana Süreci’ne dair çalışmaların ilerletilmesi üzerinde duruldu.

Rusya'ya PKK/YPG tepkisi

Görüşmede ayrıca, PKK/YPG güdümündeki sözde “Suriye Demokratik Konseyi” unsurlarından oluşan bir grubun Rusya'ya davet edilmesi ve Rus resmi makamları tarafından üst düzeyde kabul edilmesine ilişkin tepki ifade edildi. Bu gibi adımların Suriye’nin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına hizmet etmeyeceği vurgulandı.