Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bazı kadın sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Başkanlığın yemekhanesinde düzenlenen iftar programında bir araya geldi.
Programda konuşan Erbaş, Ramazan'ın yoğunluğu içinde Başkanlığın iftar davetini kabul etmelerinden dolayı kadın STK temsilcilerine teşekkür etti.
Kur'an-ı Kerim'de Allah'a ve ahirete iman ile salih amelin birlikte anıldığını hatırlatan Erbaş, "Kur'an'daki salih amelin günümüzdeki müesseseleşmiş şekli Allah için faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıdır. Salih amelin saliha kadınlar tarafından ifa edilmesi ayrıca önemlidir." dedi.
Bir yandan rahmet ve mağfiret iklimine yeniden daha kavuşmanın heyecanını yaşarken diğer yandan dünyada çekilen acılar, sıkıntılar ve devasa sorunlar nedeniyle kalplerin buruk, gönüllerin mahzun olduğunu belirten Erbaş, Gazze, Suriye, Arakan, Yemen ve daha birçok acılı coğrafyanın hüznünü paylaşırken her gün yeni sorunlarla, insanlığın huzuruna kasteden yeni müdahalelerle karşılaşıldığını vurguladı.
"Sizler, hayır hasenat ve toplumsal duyarlılıklar açısından öncülersiniz"
Prof. Dr. Erbaş, şöyle devam etti:
"Milletimiz her zaman mazlumların acılarının giderilmesi için her türlü yardımı ve desteği sağlamıştır. Bu gibi durumlarda kadın sivil toplum kuruluşlarının gayretleri her türlü takdirin üstündedir. Adeta seferber olurlar ve anne duyarlılığıyla acıların sarılması için sıcak kampanyalar yürütürler. İnanan kadınlar olarak sizler, hayır hasenat ve toplumsal duyarlılıklar açısından öncülersiniz. Açık yüreklikle ve hiçbir komplekse girmeksizin şunu ifade etmeliyiz ki İslam'da mükellefiyetlik ve muhataplık bakımından hiçbir ayrım yoktur. İslam'da sınıfsal aidiyetler, etnik kimlikler, mensubiyetler kişilere bir üstünlük kazandırmaz. Bu tarz bir aidiyetliğin bir anlamı olmadığı gibi bunlara dayalı bir ayrımcılık yapmak ve ötekileştirici bir dil kullanmayı da asla İslam kabul etmez. Rabbimizin indinde haklar ve sorumluluklar açısından herkes eşittir ve değerin ölçüsü takvadır, sorumluluk bilincidir. Sizler bu faaliyetlerinizle bu hakikati fiili olarak ifade etmektesiniz. Yani ubudiyet duygusuyla salih amel işlemeyi sadece erkeklere has görmeyip bizatihi aklınızla, fikrinizle, benliğinizle, duygularınızla bu işlerin içindesiniz. Ne mutlu salih amel işleyip hayırda yarışan saliha kadınlara."
Kaynak: AA