Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yeni hicri yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, bugün itibariyle Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretini esas alan hicri takvimin 1444. yılına girildiğini anımsattı.
Yeni hicri yılın insanlığa huzur ve selamet getirmesi temennisinde bulunan Erbaş, "Yeni bir yılbaşına eriştiğimiz bu günler, bizlere zamanın anlam ve değeri üzerine yeniden düşünme fırsatı sunmaktadır. Cenabıhakk'ın bahşettiği büyük bir nimet olmanın yanı sıra her anı ilahi bir emanet sayılan zaman, yenilenmesi, biriktirilmesi ve satın alınması imkansız olan eşsiz bir sermayedir" ifadelerini kullandı.
Zamanın değerli olduğunu, bununla birlikte bazı olayların gerçekleştikleri zamana ayrıcalıklı bir anlam ve değer kazandırdığını ifade eden Erbaş, şunları söyledi:
"Bugün yıl dönümünü idrak ettiğimiz hicri takvimin bizlere hatırlattığı en önemli olay, bu takvime başlangıç kabul edilen ve taşıdığı anlam bakımından Müslümanlar nezdinde, sebep ve sonuçları bakımından ise tüm insanlık için tarihi bir dönüm noktası olan hicret hadisesidir. Bundan 1444 yıl önce gerçekleşen hicret, Rasul-i Ekrem (s.a.s.) ve ona tabi olanların, adeta zamanın ve mekanın daraldığı Mekke'deki bütün varlıklarından vazgeçerek umuda doğru yol aldıkları kutlu bir yürüyüştür."
Müslümanların tevhit ve adaleti ayakta tutma uğrunda verdikleri varoluş mücadelesini hicretle yeni bir boyuta taşıdıklarını aktaran Erbaş, "Müslümanlar, Allah'a teslimiyetin, Peygambere sadakatin ve Müslümanca yaşama azminin en büyük örnekliğini sergilemişlerdir. Hicret ettikleri Yesrib'i İslam'ın hayat veren ilkeleriyle yoğurup güven, huzur ve esenlik şehri Medine'ye dönüştürerek adaletin, merhametin, insan onurunun, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı eşsiz bir medeniyet inşa etmişlerdir" dedi.
"Hicret İslam'ın ilkelerini kuşanarak geleceğe yol almaktır"
Hicretin hayatın getirdiği sıkıntılar karşısında ümitsizliğe kapılmadan tedbir, tevekkül ve kararlılıkla istikamette bulunmak olduğunu vurgulayan Erbaş, şu sözlere yer verdi:
"Hicret, İslam'ın evrensel değerlerini ve güzel ahlak ilkelerini kuşanarak güçlü bir inanç, sağlam bir irade ve sarsılmaz bir azimle geleceğe yol almaktır. Diğer taraftan hicret, kötülükler karşısında metanet ve cesaretle durmak ve zamanın nabzını tutarak, Kur’an’ın mesajını doğru bir yöntemle asrın idrakine sunmanın ve tüm yeryüzünde iyilikleri çoğaltmanın gayreti içerisinde olmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin hicri yeni yılını tebrik ediyor, 'zaman bendedir ve mekan bana emanettir' şuurunun zihin ve gönül dünyamızda her daim diri kalmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum."