Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanlığı tarafından koronavirüs sürecinde aileye yönelik eğitimlerin verimli olması ve bir standardın oluşturulması amacıyla 17-19 Ağustos 2020'de, çevrim içi eğitim tecrübesi olan 12 ilin katıldığı "Pandemi Sürecinde Aileye Yönelik Hizmetler Bağlamında Yeni Perspektifler Çalıştayı" düzenlendi.
Çalıştayda bu alanda bir proje uygulamanın faydalı olacağı konusunda tavsiye kararı alınmasının ardından salgın sürecinin sağlıkla atlatılabilmesi ve aileyi ayakta tutan değerlerin canlı tutulabilmesini sağlamak amacıyla Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce "Pandemi Sürecinde Aile Eğitimleri Projesi" uygulanması kabul edildi.
Bu kapsamda 12 Ekim 2020-31 Aralık 2021 arasında 3 aylık periyot halinde beş dönemden oluşan eğitimleri yapılması kararlaştırıldı. Ardından eylül-aralık aylarındaki birinci dönemde "Aile" ile "Aile ve Sosyal Hayat" ana başlıklarında 12 haftada 24 program düzenlendi.
“Aile bireylerinin bir arada vakit geçirememesi ele alındı”
Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Sema Yiğit, Aile ve Dini Rehberlik Büroları (ADRB) tarafından yapılan çalışmaların salgın sürecinde çevrim içi ortama taşındığını belirtti.
Bu kapsamda salgın sürecinde ailelere yönelik eğitimlerin haftalık olarak belirlendiğini ve konuların moderatör eşliğinde bir konuşmacının katılımıyla anlatıldığını aktaran Yiğit, "Konular belirlenirken daha ziyade evlerde geçirilen vakitlerin daha nitelikli ve sağlıklı olarak geçirilmesi ve bunun bir artı değer haline dönüştürülmesini hedef aldık. Özellikle modern hayatın getirmiş olduğu bir sonuç olarak aile fertlerinin birbirleriyle bir araya gelememesi ve birlikte zaman geçirememesi neticesinde yaşanan birtakım sorunlar vardı. Aslında COVID-19 süreci bu durumu tam tersine çevirmiş oldu" diye konuştu.
81 il merkezinde uygulandı
Yiğit, salgını sürecinde sağlık konusunun ön plana çıktığına işaret ederek şunları kaydetti:
"Proje sadece 81 il merkezinde uygulandı, ilçelerde uygulanmadı. 81 ildeki 24 programın toplam katılım ve izlenme sayısı 2 milyon 864 bin 454. Bu, yaklaşık 3 milyon insana ulaştığımız anlamına geliyor. Çünkü sonrasında bunlar kayıt olarak hesaplarda tutuluyor ve görüntüleme oranlarıyla da belki süreç içerisinde 3 milyonun üzerine çıkacak. Yoğun katılımın olduğu iller arasında Antalya, Tokat ön plana çıktı. Tabii Ankara ve İstanbul her zaman potansiyeli yüksek olan iller ama bu süreç içerisinde gördük ki diğer illerimizde de bu konu ciddiye alındı."