Erdoğan, dövizden Türk lirasına dönüş çağrısına ilişkin, "Benim vatandaşım geldi, Türk lirasına yönlendi ve kim, nerede, elinde ne kadar dövizi varsa bunu Türk lirasına çevirmeye başladı. Milletime teşekkür ediyorum. Vatandaşlarıma teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar. Bu millet, eğer dert vatan ise, millet ise ne diyor, 'Gerisi teferruattır.' Elinde ne varsa hemen gitti Türk lirasına çevirmeye başladı." şeklinde konuştu.
"Döviz baskısına karşı paramıza sahip çıkacağız"
"Bu konudaki kararlılığın devam edeceğine inanıyorum." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ben 'Yalnız kalsam da' dediğimde twitler art arda gelmeye başladı. Milletimden Allah razı olsun. 'Yalnız değilsin' twitleri gelmeye başladı. Şimdi diyorum ki aynı şekilde yalnız olmadığımı biliyorum ve aynı şekilde bu döviz baskısına karşı bizler paramıza sahip çıkacağız ve inşallah Türk lirasını değerlendireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta ciddi hamleler yaptığı, Meclis'te cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle ilgili yeni adımların arifesinde bulunduğu, Avrupa Birliği ile ilgili önemli kararlar almak üzere olduğu şu günlerde ekonomi silahını bir kez daha bize doğrulttular." ifadelerini kullandı.
"Suni bir kur yükselişiyle karşı karşıyayız"
Piyasada var olan durgunluğun somut sebeplerinden ziyade, psikolojik ve provokatif faktörlerden kaynaklandığını belirten Erdoğan, "Gerçekten de son günlerde döviz kurunun Türk lirası karşısındaki yükselişinin sebeplerine baktığımızda elle tutulur ciddi iktisadi karşılığı olan hiç bir husus göremiyoruz. Belirli mahfiller tarafından pompalanan olumsuz havanın yol açtığı suni bir kur yükselişiyle karşı karşıyayız. Biz de buna karşılık her zaman olduğu gibi devletin imkanlarını harekete geçirmenin yanında milletimizi bu konuda farklı bir anlamda yardıma çağırdık. Dedik ki 'gelin yastığınızın altındaki dövizleri Türk lirasına çevirin. Türk lirası olmazsa altına çevirin.' Çünkü karşılıksız para basmak suretiyle döviz baskısına bizi almak isteyenlere böyle bir cevabı verelim." değerlendirmesinde bulundu.
"Yerel paralarla ticaret dönemi başlıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Emin olunuz insanımız bu süreçten zararlı değil, müjdeyi veriyorum, karlı çıkacaktır. Hiç endişe etmeyin. Alacağını bilecek, vereceğini bilecek, karını, zararını daha iyi hesap edebilecek. Dış ticaretimizde çok önemli yeri olan ülkelerle birer birer yerel paralarla ticaret dönemi başlıyor." dedi.
Rusya ile yapılan görüşmeleri anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Rusya'dan bir şey mi alacağız, onların parasıyla. Rusya bizden mi alacak, bizim paramızla. Çinle konuştuk, biz Çin'den bir şey mi alacağız Çin parasıyla, onlar bizden bir şey mi alacak Türk lirasıyla. İran'la da konuştuk, nitekim şimdi onlar da açıklamalarını yaptılar, İran dinarıyla, onlar da bizim Türk parasıyla. Bunları yaygınlaştıracağız. Böylece dövizin baskısından ülkemizi kurtarmış olacağız. Kur baskısının altında kalmayacağız. Esasen dövizi silah gibi kullanma yöntemi sadece bize değil, pek çok ülkeye uygulanıyor. Bundan korkunç paralar kazanıyorlar. Dolayısıyla kendi para birimlerimiz üzerinden ticaret teklifimiz, bu ülkeler için de anlamlı ve cazip bir alternatif haline dönüşüyor. İnşallah çok yakında bu çabalarımızın müşahhas neticelerini almaya başlayacağız."
Türk milletini siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel özgürlüğünden vazgeçirmek isteyenlere meydanı bırakmayacaklarını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Akif ne diyor, 'Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum, kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum.' İşte bu anlayışla ülkemizdeki tüm iş adamlarımızı, yatırımcılarımızı, esnafımızı, sanatkarımızı, tüccarımızı harekete geçmeye çağırıyorum. Gelin şu ekonomi çarkına hep birlikte bir ivme verelim. Piyasadaki durgunluğu başkalarının sona erdirmesini beklemeden ilk can suyunu kendimiz verelim."
"Türkiye misliyle mukabele eder"
Erdoğan, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın Almanya'da alıkonulmasına ilişkin, "Teröristi alıyorsun, ülkende misafir ediyorsun, ağırlıyorsun ama bu ülkenin TBMM Başkan Yardımcısını ve heyetini orada kapıda saatlerce bekletiyorsun. Şimdi bunlara aynısını yapmak gerekmez mi? Ondan sonra Erdoğan oluyor diktatör. Sen benim Meclis Başkan Yardımcıma, bir bayan milletvekiline bu tür bir yanlışı yaparsan, senin polisin vesairen bunu yaparsa benim buna aynısıyla mukabele etmem lazım. Bütün oradaki personelin kimse, neyse bunlara gereğini yapmadığın sürece Türkiye de buna misliyle mukabele eder, etmek durumundadır." açıklamasında bulundu.