Ukrayna ile Rusya’nın iki yıldan uzun süredir devam ettiği savaş sadece bu iki ülke için değil dünyanın her bölgesindeki ordular adına da tabiri caizse laboratuvar görevi görüyor. İlk kez denenen yöntemler, yıllardır ismi bilinmesine rağmen sahada gerçek bir hedefe karşı ilk kez kullanılan sistem ve mühimmatlar burada karşımıza çıkıyor.
Bu savaşta en sık gördüğümüz ve açıkçası başlarda biraz garipsediğimiz oyunculardan biri de dronlar… Ukrayna’nın ilk dönemlerde herhangi bir yerden çok ucuza satın alınabilen oldukça basit dronlar ile başlattığı bu serüven bugün bambaşka bir yere evrildi. Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin ile bu gelişimi ve neden bir türlü karşı konulamadığını konuştuk…
Düşük maliyet ve kolay ulaşım öne çıktı
Anıl Şahin’e göre Rusya’nın saldırıyı ilk başlattığı dönemde Ukrayna’nın eli neredeyse boştu. O dönemde Kiev’in kullanabileceği en güçlü sistemin Bayraktar TB-2 SİHA’lar olduğundan bahsediyor Şahin ve haliyle o yoklukta farklı enstrümanlara yöneldiklerini, dronları bu denli aktif kullanmanın da böyle başladığını anlatıyor.
Rusya’nın ilk saldırısına iyi direnen ve ’72 saat dayanamazlar’ tezini boşa çıkaran Ukrayna, akabinde çok ciddi yardımlar almaya başladı. Şahin bu süreci, “Birçok ülke Ukrayna'ya hassas güdümlü füzeleri ve çeşitli ebatlarda İHA'ları sevk etti. Bugün bütün NATO, Ukrayna'ya 155mm'lik obüs mühimmatı yetiştirmeye çalışıyor. Obüsler sayesinde Ukrayna, Rus Ordusu'nun taarruzlarını geciktirirken, kazandığı ara vakitte ise bu akıllı sistemler aracılığıyla Rus Ordusu'nu hedef alarak taarruzun 'ertelenmesini' hedefliyor” diyerek özetliyor.
FPV dronlar ile yeni bir süreç başladı
Kiev yönetimi de dron saldırılarından elde edilen başarının farkına varmış olacak ki zaman içinde bu araçlar için oldukça ciddi yatırımlar yaptı. Ukrayna’nın sadece 2024 yılı içerisinde 1 milyon dron üreteceğini açıklaması aslında bu işe verilen önemin göstergelerinden biri.
İlk etapta basit dronlar kullanan Ukrayna’nın bir sonraki durağı daha gelişmiş sistemler oldu. Hatırlanacağı üzere harp sahasında bir süre sonra FPV dron olarak adlandırılan ve kullanıcının akıllı gözlük ile son derece hassas bir şekilde yönetebildiği araçları görmeye başladık.
FPV dronlar geldikten sonra işlerin daha karmaşık bir hal aldığını belirtiyor Şahin ve devam ediyor:
“FPV dronlar muharebe sahasında çok farklı bir konuma yerleşti. Bunun çeşitli nedenleri var. En önemlisi düşük maliyetli ve kolay üretebilir olmaları. Aynı zamanda TEK-ER tarafından çok kısa bir süre eğitim alındıktan sonra kullanılabiliyor.
RPG-7 gibi roketatarların mühimmatını kullanarak bu dronları silahlandırıyorlar. Normalde böyle bir dron, tanka ağır hasar veremez. Ama Ukrayna Ordusu, FPV dronlar ile tankların kapaklarından girerek içerisindeki otomatik doldurucuyu vurabiliyor. Ya da namlunun üzerinde dronu patlatarak namluda hazır olan mühimmatın ve dolayısı ile tankın infilak etmesini sağlıyor.
Burada bir detayın da altını çizelim… Şu anda bu FPV dronlar tek tek kullanılıyor. Sürü halde kullanıldıktan sonra iş daha farklı bir noktaya gider.
Son dönemde sahadan gelen videolar dronlarla yapılan saldırılarda çok ciddi patlamalar yaşandığını gösteriyor. Açık kaynaklara yansıyan bilgilere göre Ukrayna, dronlara termobarik patlayıcı yerleştirmeye başladı ki bu da önümüzdeki süreçte yaşanabilecek saldırıların çok daha ciddi olabileceğinin işareti.”
Dronlar neden tespit edilemiyor?
Az önce de bahsettiğimiz üzere Rusya-Ukrayna savaşı herkesin kendince dersler çıkarabileceği bir yere evrildi. Moskova ve Kiev birbirlerinin saldırılarına karşı koyabilmek için sürekli geliştirme yapmaya çalışıyor.
İki yıldan uzun bir süredir devam eden savaşta dronlara net ve kesin bir çözüm neden geliştirilemediğini soruyoruz Anıl Şahin’e:
“Bahsettiğimiz küçük dronlar bir radar tarafından tespit edilebilir mi? Hayır. Bir kızılötesi sensör tarafından tespit edilebilir mi? Çok zor. Zaten bu ikisi tarafından tespit edilemeyince hava savunma sistemleri tarafından da vurulmuyor.
Kaldı ki bu dronların tanesi 3-4 bin dolar. Rus alçak irtifa hava savunma sistemlerinin tek bir füzesi 80 ila 300 bin dolar arasında. Ekonomik ve lojistik açıdan zaten bu dronlara karşı hava savunmanın füzelerle yapılması pek mantıklı görünmüyor. Gelişmiş elektronik harp ve lazer silahları kullanılmalı ancak onlar da Rusya'nın elinde yok.
Merak eden okuyucularımız için Türkiye tarafını da çok kısa açalım… Son dönemde dron saldırılarına çok sık maruz kaldığı için envai çeşit Anti-Dron Sistemi geliştirildi. Olası bir saldırıda bizim askeri birliklerimiz de etkilenir ancak en azından kritik tesislerimizi koruyabiliriz.”