Bir fabrikada çalışan işçi, arkadaşının düğününe gitti. Düğündeki görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan işçi, üç gün devamsızlık yaptı. Üçüncü gün işyerine sağlık raporu gönderen işçi, tazminatsız kovuldu.
İş Mahkemesi'nin yolunu tutan işçi, iş akdinin devamsızlık gerekçesiyle feshedildiğinin bildirildiğini, belirtilen günde raporlu olduğunu, davalı iş yerinde ağır işlerde çalıştırıldığı için bel fıtığı rahatsızlığı yaşadığını öne sürdü.
İş akdinin haksız olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, uzun zamandır talep etmesine rağmen iş yoğunluğu nedeniyle yıllık izinlerini kullanamadığını, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ve ücret alacakları olduğunu ileri süren işçi, davanın kabulüne karar verilmesini talep etti.
Davalı şirket ise iddiaları reddetti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti.
Davalı işveren kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Dosya içinde davacının devamsızlık tutanakları yanında 07.04.2015 tarihinde ve bu tarih için geçerli olmak üzere tıp merkezinden aldığı rapor bulunmaktadır. Yine davacının devamsızlıklarına ilişkin 08.04.2015 tarihli savunma yazısında, izin talep ettiği ancak işverenin git rapor al, izin vermeyiz şeklinde söylendiğini bu nedenle işe gelmediğini açıkladığı, dava dilekçelerinde ise 07.04.2015 tarihinde rahatsızlığı nedeni ile işe gelmediği haksız olarak iş akdinin fesih edildiği beyan edilmiştir.
Yine dosya içerisinde davacının sosyal medya paylaşımlarında; 04.04.2015 tarihinde arkadaşının düğününe katıldığına ilişkin görsellerin altında davacı ile arkadaşı arasında geçen konuşmada; davacıya hitaben 'Sana izin vermediler ki hoş senin izne ihtiyacın yok' , dendiği davacının ise 'Ben o işi hallettim' dediği, 'doktor amcan mı halletti?' sorusu üzerine davacının 'Yok abi bende amcam var, Ankarada savcı' şeklinde yazışmalar olduğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu sosyal medya yazışmaları ve davacının işvereni verdiği savunmanın birlikte değerlendirilmesi neticesinde 07.04.2015 tarihli alınan raporun sıhhatli olmadığı, geçerli kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Mahkemece hatalı değerlendirme ile verilen kıdem ve ihbar tazminatı reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir."