Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir'de Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi üyesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Zeybekci, bir gazetecinin, "2019'da yapılacak seçimlerin, bütçe performansında bir değişim yaratıp yaratmayacağı" konusundaki sorusu üzerine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık belirsizliğin ortadan kalktığına, öngörülebilir, sürdürebilir, 5 yıl kesintisiz güçlü iktidarların söz konusu olacağına dikkat çekti.
Siyaset alanındaki belirsizliklerin ekonomiyi etkilemesinin önünün artık kapandığını vurgulayan Zeybekci, şöyle devam etti:
"Koalisyon mu olacak, tek başına iktidar mı olacak, kim kiminle ne yapacak... Artık böyle bir tartışma yok. Bizim 2017 yılı bütçe performansımıza bakın. Muhtemelen bütçe açığında yüzde 2 hedef koymuş olmamıza rağmen bu yüzde 1,5'lar seviyesine inecek. Bütçe açığı anlamında da dünyadaki itibarlı performanslardandır. 2017'de seçim yapmadık mı? 2016'da devasa bir işgal girişimiyle karşılaştık. Terörün her türlüsünün yaşandığı bir dönemden geçtik. Artık seçim ekonomileri uygulanmıyor ve uygulanamaz. Ekonomimizde çok net kararlar alındı. Bütçe açığı hedefimiz, cari açık hedefimiz, büyüme hedefimiz belli."
KGF kalıcı hale geliyor
Bakan Zeybekci, "Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı kredilerde yeni açılımlar yapılıp yapılmayacağı" konusundaki bir soru üzerine ise, bu kredilerin 2017'de Türkiye'nin büyümesini tetiklemesi anlamında etkili olduğuna işaret etti. KGF teminatla kredilerle 210 milyar liralık bir büyüklüğün piyasaya sunulduğunu, geri ödemelerin de başladığını aktaran Nihat Zeybekci, şunları söyledi:
"KGF teminatlı kredilerde geri ödemeler başladı. Son derece başarılı gidiyor. Kullandırılan kredilerin geri dönme oranları yüzde 98. Normal bankacılık sistemi içerisindeki performanstan daha yüksek. 2018 yılında da devam edecek. Bu enstrümanı kalıcı hale getiriyoruz. Geçici bir enstrüman değil kalıcı olacak. Bununla ilgili çalışmalarımız da bitti. Birkaç hafta içinde Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararı olarak bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni düzenlemeyle artık KOBİ'lerimizin bu kredileri kullanma mesafesini daha aşağı indiriyoruz. En küçük esnaf, usta seviyesindeki arkadaşlarımızın da kullanmasını daha uygun hale getiriyoruz."
"İhracatçının KDV sorununu gidermek için çalışılıyor"
İhracatçının KDV yüklerinin giderilmesi için ise bir çalışma yapıldığını söyleyen Zeybekci, "En son TİM ile yaptığımız toplantıda KDV ile ilgili gündeme gelen, ihracatçıların KDV maliyetini ve stokunu taşıması, iadelerin gecikmesi ve KDV oranı farkları sebebiyle ihracatçının üzerindeki yüklerin düzenlenmesi konularıyla ilgili çalışıyoruz. İnşallah bir iki ay içinde sorun çözülecek. Burada Maliye Bakanlığı tarafında bir çalışma yapılıyor. Ama hedef kesin çözüm" dedi.
"İzmir'in de serbest bölgeler konusunda öne çıkması için misyon biçtik"
İzmir'de serbest bölgelerin öne çıkması konusunda çalışmalarının bulunduğuna da işaret eden Zeybekci, Ege Serbest Bölgesi'ndeki ihracatın 2017'de önceki yıla göre yüzde 12 arttığını dile getirdi. Zeybekci, "Bir şehrin bir şeyle öne çıkması lazım. İzmir'in de serbest bölgeler konusunda öne çıkması için misyon biçtik. Ege Serbest Bölgesi tek başına 1980 yılındaki Türkiye'nin ihracatını yapar hale geldi. Burada 21 bin 158 kişi çalışıyor. Hedefimiz İzmir'deki serbest bölgelerde 60 bin kişinin çalışması. Bunun için Serbest Bölgeler Kanunu'nu değiştirdik" diye konuştu.
"Kendimize yeten zeytin ve zeytinyağı kapasitemiz var"
Bir gazetecinin, "Tunus'tan zeytinyağı ithalatı yapılabileceği değerlendirmelerinin, zeytin üreticilerinin tepkisine neden olduğunu" hatırlatması üzerine ise Bakan Zeybekci, Türkiye'de zeytin sektörünü kendilerinden daha çok düşünen kimsenin olmadığını, son 15 yılda gelinen noktanın ortada olduğunu vurguladı.
Zeytine verilen desteklerle ağaç sayısını iki katına çıkardıklarının altını çizen Zeybekci, şöyle konuştu:
"Kendimize yeten zeytin ve zeytinyağı kapasitemiz var. Yaklaşık olarak 250-300 bin ton arasında zeytinyağı üretiyoruz. Tunus'ta 2006 yılında imzalamış olduğumuz Serbest Ticaret Anlaşması'ndan sonra biz Tunus'a 1 milyar dolar ihracat, 200 milyon dolar da ithalat yapıyoruz. STA bize artı yazmış. Bundan dolayı çok rahatsızlar. Temmuz ayında gittik. Tunus'tan alabileceğimiz tek ürün yok ortada. Fosfat alıyoruz. Gübre sanayinde kullanmak üzere. Bizim iyi niyetli bir şekilde 'sizden ithalatı artırıyoruz' dememiz lazım. Bunun için de size dünyada kimseye vermediğimiz bir imtiyaz verelim, 3 bin tonu geçmemek üzere ve Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında yani Türkiye'de kullanmamak, ihraç etmek şartıyla sizden zeytinyağı alalım dedik. Bu da orada siyasi anlamda karşılık buldu."
Kaynak: AA