İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Prof. Dr. Osman Özsoy'un da aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, 16 şüphelinin 'anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs etme'', ''hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' ve ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından, FETÖ'nün medya unsurlarına yönelik 10'u firari, 6'sı tutuklu 17 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Soruşturma sonucu hazırlanan 247 sayfalık iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ''suçtan zarar gören'' sıfatıyla yer alırken, Abdulkerim Balcı, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Çolak, Bülent Keneş, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Şükrü Tuğrul Özşengül, Tibet Murad Sanlıman, Tuncay Opçin ve Yakup Şimşek şüpheli olarak bulunuyor.
İddianamede tutuklu şüpheliler yazar Ahmet Altan, kardeşi Mehmet Altan ile gazeteci Nazlı Ilıcak hakkında "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Altan kardeşler ve Ilıcak'ın ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan da 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Firari şüpheliler kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, eski polis olan gazeteci Emre Uslu, yazar Tuncay Opçin'in de "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, bu şüphelilerin ayrıca "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, Emre Uslu için "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçundan da 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
Darbe girişimi gecesinde yayın yaparak örgüt lehine konuşmalarda bulunan Samanyolu TV Washington temsilcisi firari şüpheli Şemseddin Efe, darbe girişiminden bir ay önce katıldığı bir televizyon programında ''Ben profesör olacağıma keşke albay olsaymışım. Mesela bu süreçte daha fazla katkım olurdu.'' diyen firari şüpheli Osman Özsoy ile Zaman gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcısı firari şüpheli Mehmet Kamış, gazetenin yöneticilerinden Faruk Kardıç, görsel yönetmeni Fevzi Yazıcı, İsrail muhabiri firari şüpheli Abdulkerim Balcı, kapatılan Today's Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni firari şüpheli Bülent Keneş, Polis Akademisinde öğretim görevlisi olan ve 15 Temmuz gecesinde ABD'den yayın yapan FETÖ'nün bir televizyon kanalına çıkarak polisin darbenin yanında olacağını ve Cumhurbaşkanı'nın darbeye direnmeyeceğini söyleyen tutuklu şüpheli Şükrü Tuğrul Özşengül, Zaman gazetesinin marka müdürü Yakup Şimşek ve gazetenin kültür sanat sayfasında çalışan Ali Çolak'ın da aynı suçlardan üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, bu şüpheliler için ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
İddianamede, Zaman gazetesinin 10 Ekim 2015'de yayınlanan ve darbe çağrışımında bulunulduğu belirtilen reklam filmini çeken ajansın sahibi şüpheli Tibet Murat Sanlıman hakkında ise "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası istendi.
Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından onaylanan iddianame İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyetinin iddianamenin kabulüne karar vermesi halinde şüphelilerin yargılanmasına başlanacak.