Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, TSK Personel Kanunu'nda personelin ileride 'haksız ve mesnetsiz' iddialarla karşı karşıya kalmaması için düzenlemeler yapıldığını, değişikliğin EMASYA protokolüyle uzaktan yakından alakasının olmadığını söyledi.
Işık, savunma sanayi ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıda, savunma sanayinin tüm olumsuz şartlara rağmen yüzde 11'in üzerinde ihracat artışı göstermesini başarı olarak gördüğünü ifade etti.
Bölge ve Türkiye'nin tehditle karşı karşıya olduğunu dile getiren Işık, bölgede ayakta kalmanın olmazsa olmaz 3 unsurunu, "güçlü demokrasi", "güçlü ekonomi" ve "güçlü olmak" şeklinde sıraladı.
Bakan Işık, savunma sanayinde yüzde 24'lerdeki yerlilik oranının yüzde 60'lar seviyesine çıkarıldığını ve nitelik artışı sağlandığını kaydetti.
"EMASYA protokolüyle uzaktan yakından alakası yok"
Işık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun terörle mücadeleye nasıl bir ivme kazandıracağına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Türk Silahlı Kuvvetlerine Anayasamızın ve kanunumuzun verdiği, gerektiğinde teröristle mücadele etme görevi, yükümlülüğü var. Bu konuda çok ciddi bir mücadeleyi Silahlı Kuvvetlerimiz verdi. İleride Türk Silahlı Kuvvetleri personelimizin haksız, yersiz ve mesnetsiz birtakım iddialarla karşı karşıya kalmaması, mahkemelerde saçma sapan iddialarla ömrünü tüketmemesi için Türk Silahlı Kuvvetleri personeline dava açma yetkisini izne bağlayan, personele koruma getiren bir kanun ihtiyacı vardı. Bu kanunla sağlanmış oldu.
Yaptığımız düzenlemede terörle mücadelede hangi unsurların, hangi kapsamda, nerede, hangi süreyle kullanılacağına İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu karar veriyor. Yani askerin kendi kafasına göre gidip herhangi bir terörle mücadele işi başlatması mümkün değil. Yetki tamamen Bakanlar Kurulu'nda. Askerin sorumluluğu sadece operasyonun askeri olarak planlanması ve icrası. Bu süreçteki izleme ve gözetim görevi de illerde valilerde. Tamamen sivil otoritenin gözetimi ve izlemesi altında. Dolayısıyla EMASYA protokolüyle uzaktan yakından alakası yok."
"Türkiye'nin bugüne kadarki stratejisi aynen devam edecek"
"Bahoz Erdal" kod adlı terörist Fehman Hüseyin'in öldürüldüğüne yönelik haberlerle ilgili soru üzerine Işık, "Bahoz Erdal'la ilgili konu, Suriye'deki bir yerel örgütün yaptığı bir operasyon. Bunu Türk Silahlı Kuvvetleri veya Türkiye'nin yapması gibi bir söz konusu değil. Orada yerel unsurların yaptığı bir operasyon diye değerlendiriyoruz. Türkiye'nin bugüne kadarki stratejisi aynen devam edecek." dedi.