Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile dün Siirt ziyareti sırasında katıldığı "Demokrasi Konuşmaları" etkinliği programının görüntüleri paylaşıldı.
Erdoğan, buradaki konuşmasının ardından sözü programa katılan vatandaşlara verdi.
"Şiir yazmıyoruz ama şiir gibi yaşıyoruz"
Safiye Işık isimli vatandaşın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kahramanmaraş'taki gençlik buluşmasında "Eşimle şiir gibi bir yaşamımız var" dediğini hatırlatarak, "Sizce şiir gibi bir yaşam ne demek ve siz yol arkadaşlığınızı nasıl tanımlardınız? Böylesine yoğun bir tempoda şiir gibi bir evliliği sürdürmek zor olmuyor mu?" sorusuna Emine Erdoğan, "Yani şiir gibi bir evlilik illaki şair olmaya gerek yok, şiir gibi evlilik demek sadece her gün sevinç, mutluluk öyle bir şey de değil. Acısıyla, tatlısıyla, üzüntüsüyle, kahrıyla bunları hep birlikte paylaşmak ve birlikte yol yürümek. Biz bunu yaptık. Şiir yazmıyoruz ama şiir gibi yaşıyoruz" karşılığını verdi.
"Nişanlılık döneminden itibaren Siirt yemeklerimizi ikram ediyorduk"
"Siz evde Siirt yemeklerini mi yoksa Karadeniz yemeklerini mi tercih ediyorsunuz? Cumhurbaşkanımıza Siirt yemeklerini sevdirdiniz mi?" sorusu üzerine Emine Erdoğan, evlendikleri zaman Karadeniz yemeklerini hiç bilmediğini söyledi.
Karadeniz yemeklerini hiç bilmediği halde kısa zamanda alıştığını ve severek yediğini dile getiren Emine Erdoğan, "Bu arada tabii Başkan da bize gelip gittikçe nişanlılık döneminden itibaren Siirt yemeklerimizi ikram ediyorduk. O da gerçekten çok beğendi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Siirt yemeklerini bilmediğini belirterek, kayınvalidesinin bu işlerde hassas olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, Siirt'te doğmadığını ve büyümediğini ifade ederek, Siirtli olmaktan her zaman gurur duyduğunu söyledi. İstanbul'da doğup büyüdüğünü anlatan Emine Erdoğan, Siirt yemeklerinin evlerinde her zaman olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve çocuklarının yemek seçme huyunun olmadığını dile getiren Emine Erdoğan, evde iki tarafın yemeğinin de severek yendiğini söyledi.
Hayvan barınaklarından 'hayvan edinme' tavsiyesi
Emine Erdoğan, Üsküdar'da bahçeli bir evde büyüdüğünü ve kedisi olduğunu belirtti. Dönem dönem farklı hayvanları sahiplendiklerini ifade eden Emine Erdoğan, oğlunun bir köpeğinin, torunlarının da kedilerinin olduğunu anlattı.
Evlerinde de kedilerinin bulunduğunu anlatan Emine Erdoğan, sahiplendiği "Leblebi" isimli engelli köpeğin de Ankara'da kendileriyle beraber olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, "Herkese tavsiye ederim. Satın almayı değil de hayvan barınaklarından hayvan edinirlerse hem kendileri hem çocukları için çok daha iyi olur" dedi.
"Üzerinizdeki özel bir kumaş herhalde. Şalu şepik dediklerinden. Onu anlatır mısınız?" sorusuna karşılık Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugün gerçekten bir tevafuk oldu. Başkan'ın ne ceket giydiğini göremedim ben. Sonra Siirt'e geldikten sonra fark ettim ki ikimiz de aynı kumaştan ve aynı renkten giyinmişiz. Bunun bir özelliği var. Bu, Siirt'e has Eruh ilçemizde yapılan bir dokuma. Eni çok dar. Geleneksel bir dokuma, keçi yününden sanıyorum. Yanlış söylemiyorum inşallah. Bu kumaşlarımız teşvik verilerek, Sayın Başkan'ım geleceğe de taşınsın istiyorum. Evet, şalu şepik kumaşından yapılan giysilerimiz bunlar. İnşallah tasarımcılarımıza da bir örnek oldu."