Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, son yıllarda, tarihin en kapsamlı, planlı, kurumların koordinasyon içinde olduğu bir uyuşturucu mücadelesinin yürütüldüğü belirtildi.
Açıklamada, 2017'de 941 olan doz aşımı ölüm sayısının 2021'de 270'e düştüğü, yapılan operasyonlar ve saha baskısıyla, eroinin Türkiye üzerinden geçişinin sınırlandırıldığı kaydedildi.
Güvenlik güçlerince yapılan operasyonların, yargı makamlarıyla sağlanan uyum ve iş birliğiyle, 2016'da 35 bin civarında olan uyuşturucu suçları tutuklu/hükümlüsü sayısının, 115 binin üzerine çıktığı bildirilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"Sadece içinde bulunduğumuz 2022 yılı içinden günümüze kadar, 168 bin 659 uyuşturucu olayına müdahale edilmiş, bu olaylarda 215 bin 274 şüpheli yakalanmış, bunların 19 bin 1'i tutuklanmıştır. İftira merkezi haline gelen yayın organları tarafından, kokain merkezi haline geldiği iddia edilen ülkemizde 1 ton 961 kilogram kokainin yakalandığı 2020'de, Belçika'da 70, Hollanda'da 49, İspanya'da 37 ton kokain ele geçirilmiştir."
Açıklamada, uyuşturucu suçlarına müdahalenin artmasının, birimlerin performans, motivasyon, kabiliyet ve mücadele kapasitesinin yükselmesi ve FETÖ yapılanmasının birimlerden temizlenmesi nedeniyle olduğu aktarıldı.
Uyuşturucuyla, atık su uyuşturucu analizinden, bilişim teknolojisi destekli narkotik eğitim TIR'larına, il ve ilçelerin risk durumundan, en iyi narkotik polisi anne eğitim projesine, uyuşturucu suçlu profili çıkarılmasından, suç bildirimlerinin en seri şekilde alınmasını sağlayan UYUMA projesine kadar teknoloji ve bilimin öncülüğünde mücadele edildiği anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Mücadelemizle ilgili detaylara, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan kişilerin hezeyanlarından değil, uzman raporlarından ulaşılabilir. 2022 yılında yayımlanan Dünya ve Avrupa uyuşturucu raporlarına bakıldığında, Türkiye'de yapılan mücadelenin uluslararası kamuoyu tarafından da takdir edildiği görülecektir. Buna rağmen mezkur yayın organlarının ve bu haberleri yapan kişilerin düşmanca tavır gösterdikleri, uyuşturucu mücadelesine destek değil, mücadeleci kurumları karalama ve töhmet altında bırakma amacı taşıdıkları izlenmektedir."
Açıklamada, teşkilatın 1937 yılından beri uyuşturucuyla mücadele tecrübesi olduğu ve bu tip karalamalarla yeni karşılaşılmadığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Geçmişte de ülkemiz yönetici ve bürokratlarının uyuşturucu ticaretiyle birlikte anılmasını isteyen, bu yönde haberler yapan kişileri ve yayın organlarını tanıyoruz. Başbakanlarımızı eroin şırıngalarıyla aynı fotoğraf karesine koyanları hatırlıyoruz. Tarihimizde yaşanan bu karalamaların günümüzde de Stockholm sendromuna kapılanlar tarafından sürdürülmesine şaşırmıyoruz. Bunların, ülkemiz yöneticilerini ve mücadeleci birimlerini itibarsızlaştırma amacından başka bir önceliklerinin olmadığını, yurt içinden veya yurt dışından suç odakları tarafından yönlendirildiklerini, uyuşturucu kaçakçılarıyla benzer amaca hizmet ettiklerini görüyoruz. Öncelikli hedefimiz, toplumumuzu ve çocuklarımızı korumaktır. Bu görev, başta narkotik birimleri olmak üzere tüm kolluk birimlerimiz tarafından, birbirleriyle ve uluslararası karşılıklarıyla eş güdüm içinde ve başarıyla sürdürülmektedir."