Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki vize serbestisi sürecine ilişkin, "Vize serbestisinin en kısa zamanda verilmesini bekliyoruz. Eğer AB bu konuda yeşil ışık yakmazsa Ege Denizi'nde üstlendiğimiz ağır yükü gözden geçirmek zorunda kalacağız." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Suudi Arabistan'ın El-Şark el-Avsat gazetesine mülakat verdi.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin tarihi bir devlet ve demokrasi geleneği olduğuna dikkati çekti. Türk halkının her zaman demokratik haklarını savunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bunun 15 Temmuz’da darbecilere karşı koyduklarında da açık bir şekilde görüldüğünü kaydetti.
Türk halkının her zaman vatanı, demokrasiyi ve cumhuriyeti müdafaa konusunda direnç ve özveri gösterdiğini ifade eden Çavuşoğlu, halk oylamasının da yeni yönetim sistemi konusundaki anayasal değişiklik için yapıldığının altını çizdi.
Halk oylamasının Türkiye’nin dış politikasını nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, bu oylamanın Türk dış politikasıyla ilgili olmadığını vurguladı. Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye, NATO, G-20, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve hemen hemen tüm Avrupa kurumlarının aktif bir üyesi, aynı zamanda da çok yönlü bir dış politika izliyor. Türkiye’nin müteşebbis ve insani dış politikası, küresel ve bölgesel meseleleri faal ve ilkeli bir biçimde ele alıyor. Komşu ülkelerdeki mevcut durumdan kaynaklanan birçok zorluğun arasında Türkiye pozitif bir rol üstlenmeyi sürdürüyor. Uluslararası yükümlülüklerimizi ve hukukun üstünlüğünü muhafaza ediyoruz. Ortaklarımızdan da aynısını yapmalarını bekliyoruz.”
Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında AB ülkelerinin verdiği tepkilerin Türkiye'yi "hayal kırıklığına" uğrattığını belirtti. Bakan Çavuşoğlu, AB'nin dayanışma ve destek gösterisinde bulunmak yerine, haksızca Türkiye'yi darbe girişimi sonrasında attığı adımlar nedeniyle eleştirmeye odaklanmasından dolayı ikili ilişkilerin zorlu bir dönemden geçtiğini kaydetti.
Bazı AB ülkelerinin çifte standartlı davrandığını ifade eden Çavuşoğlu, "Türk bakanların kendi vatandaşlarıyla buluşmalarını engellemek için yoğun çaba sarf eden bazı Avrupa ülkeleri, PKK ve iltisaklı grupların özgürce gösterilerini yapmalarına ve sembollerini sergilemelerine izin verdi." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, özellikle seçim dönemlerinde Türkiye'nin bazı Avrupa ülkelerinde "iç siyaset" konusu yapılmasının üzücü olduğunu belirterek Türkiye'ye ilişkin konuların AB basınında çoğunluklu olarak olumsuz bir bakış açısıyla günlük olarak yer aldığına dikkati çekti.
"AB üyeliği bizim için öncelik olmaya devam ediyor"
"AB üyeliği bizim için öncelik olmaya devam ediyor." diyen Çavuşoğlu, AB'ye katılım sürecinde karşılaşılan siyasi engellerin de Türkiye-AB ilişkilerini zora sokan etkenler arasında olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye-AB ilişkilerinin 1960'lara kadar gittiğini, ilişkilerin gümrük birliği, katılım müzakereleri gibi birçok eksen üzerine kurulduğunu hatırlatarak Türkiye ve AB'nin mülteci krizi ve terör tehdidi gibi ortak sınamalara karşı iş birliği yapması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de AB'nin son dönemdeki tavrından kaynaklanan bir güven kaybı olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Güven bunalımın üstesinden gelmek için hala olumlu adımların atılmasını bekliyoruz." açıklamasında bulundu.
Çavuşoğlu, tüm zorluklara rağmen Türkiye-AB ilişkilerinin tekrar olumlu bir raya oturtulmasının mümkün olduğunu belirterek "Türkiye, Avrupalı ortakları ve AB'den olumlu, iyi niyetli ve yapıcı bir tutumla karşılaşırsa kesinlikle karşılık verecektir." dedi.
Bu çerçevede atılması gereken adımları, müzakerelerde tıkanıklık yaratan hususların kaldırılması, vize serbestisinin onaylanması ve AB'nin verdiği diğer sözleri yerine getirmesi olarak özetleyen Çavuşoğlu, gümrük birliğinin geliştirilmesinin Türkiye-AB ilişkilerine önemli katkıda bulunacağına vurgu yaptı. Bu sürecin iki tarafın da çıkarına olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "sürecin siyasi engeller ve kısa vadeli basiretsiz iç politika amaçlarıyla engellenmemesi" gerektiğine dikkati çekti.
AB'nin "kendini gözden geçirme" sürecinden geçtiğini belirten Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, AB'nin bu süreçte dünya siyasetinde daha güçlü bir aktör olmak için kendine de eleştiri yöneltmesi gerektiğinin ve Türkiye'nin güvenilir bir ortak olarak bu sürece katkıda bulunmaya hazır olduğunun altını çizdi.
"En kısa zamanda vize serbestisinin verilmesini bekliyoruz"
Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye ile AB arasında 18 Mart'ta varılan mutabakat Türkiye'nin olağanüstü çabaları sonucu işlevseldir ve yasa dışı göçle mücadele bağlamında bir başarı hikayesidir." dedi.
Türkiye'nin 2013 yılından beri vize serbestisi sürecini yürüttüğünü ve hemen hemen belirtilen tüm kriterleri karşıladığını kaydeden Çavuşoğlu, Avrupa Komisyonunun da bunu Mayıs 2016 raporunda kabul ettiğini hatırlattı. Çavuşoğlu, AB'nin diğer yükümlülüklerini yerine getirme konusunda olduğu gibi, bu konuda da istekli davranmadığını söyledi.
Çavuşoğlu, "Kalan kriterlere ilişkin yapılan hazırlıklarla ilgili bir çalışma planı düzenledik. Türkiye'nin son teklifi olacak bu planı vize serbestisi sürecini tamamlamak için AB'ye sunacağız. Vize serbestisinin en kısa zamanda verilmesini bekliyoruz. Eğer AB bu konuda yeşil ışık yakmazsa Ege Denizi'nde üstlendiğimiz ağır yükü gözden geçirmek zorunda kalacağız." ifadelerini kullandı. AA