Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün dünyada, kadın hakları diye ortalığı inletenlerin siz hiç Doğu Guta'da son birkaç ayda katledilen binlerce kadın için tek bir söz ettiklerini duydunuz mu?" ifadelerini kullandı.
"Sizin konuşmaya hakkınız yok"
Akdeniz'in karanlık sularında kaybolup giden on binlerce kadın ve çocuğun arkasından timsah gözyaşlarının döküldüğünü söyleyen Erdoğan, "Samimi ortamda gözyaşı dökmeyenlerin, gerçek birer kadın hakları savunucusu olduğuna nasıl inanabiliriz? Onlardan kadın hakları savunucusu olur mu? Bunlar sadece şovmen, şovmen. Asla kadın hakları savunucusu değil" dedi.
"Afrin'e işgal gücü olarak girmedik"
Erdoğan, "Suriye'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bir milyon insanın alçakça katledilmesi karşısında kıllarını kıpırdatmayanların, kadın hakları konusunda söyledikleri sözlerin ne anlamı olabilir? Ben bunların hepsiyle konuşuyorum, hepsine bu soruyu soruyorum. Hadi buyrun bu konuda da konuşun. Siz, Afrin'e Türk ordusunun girmesini konuşamazsınız. Biz, Afrin'e işgal gücü olarak girmedik, Afrin'deki teröristleri temizlemek için girdik. Bizim durumumuz budur. Afrin'i o teröristlerden temizleyip ardından sahiplerine teslim etmek için biz ordayız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Yılın geriye kalan 364 günü de sizindir"
8 Mart'ın birlik, beraberlik ve kardeşlik günü olması için çaba gösteren herkese çok teşekkür ediyorum. 8 Mart sizin gününüz olduğu gibi, yılın geriye kalan 364 günü de sizindir. Bizim kadınlarımızın hikayeleri sadece bir tek güne sığdırılamayacak kadar zengindir. Cennetin ayakları altına serildiği tüm annelerimizin ellerinden öpüyorum.
"Şehit annelerine şükranlarımı sunuyorum"
Kendi eşim başta olmak üzere hayatımıza anlam katan iyi ve kötü günde yanımızda olan eşlerimize saygılarımızı sunuyorum. Kendi kızlarım, torunlarım başta olmak üzere gözümüzün nuru kız evlatlarımızı hürmetle selamlıyorum. Şehitlerimizin anneleri var. Canlarından bir parçayı toprağa veren şehit annelerine özellikle şükranlarımı sunuyorum.
"Kadınlarımızın tarihe altın harflerle kazınacak hikayeleri var"
Bizim kadınlarımız dünyanın en fedakar kadınlarıdır. Yeri gelir, Erzurum'da Kara Fatma olur. Balkanlardan, Kafkaslara kadar cephe cephe dolaşır. Yeri gelir Hafız Selman olur. Tüm şehri organize eder cepheye lojistik destek sağlar. Yeri gelir Şerife bacı olur. Bu yolda kendisi de şehadete yürür. Yeri gelir Nene Hatun olur. Yıldız Gürsoy olur, 15 Temmuz'da hain darbecilerin karşısına yiğitçe dikilerek şehadete ulaşır. Bizim kadınlarımızın, bizim annelerimizin, bizim eşlerimizin, bizim kız kardeşlerimizin işte böylesine tarihe altın harflerle kazınacak hikayeleri vardır.
"Kadınlar arasındaki ayrımcılık daha tehlikeli"
Eğer kadın meselesini tüm boyutlarıyla konuşacaksak önce samimi olmamız gerekir. Kadın ve erkek arasındaki ayrımcılıktan daha tehlikelisi kadınlar arasında ayrımcılık yapmaktır.
"Yüz kızartıcı adaletsizliklere şahit oluyoruz"
Erkek Hz. Adem ise kadınsa Hz. Havva'dır. Kadının sıfatı ne olursa olsun erkeği, erkeğin de sıfatı ne olursa olsun yanı başında kadını vardır. Kadınlara yönelik ayrımcı davranışlar hiç eksik olmamıştır. 21. yüzyılda dahi kadınlara yönelik yüz kızartıcı adaletsizliklere şahit oluyoruz.
Düne kadar ülkemizde eğitim kurumlarından dahi zorla uzaklaştırılan kızlarımız vardı. Annelerin gözyaşlarını unutmadık, unutmayacağız. Onlar bizim azmimi artırmıştır ve artıracaktır.
"Karşılığını uygun şekilde görecekler"
Kıbrıs adasının etrafındaki her türlü doğal zenginlikler, hidrokarbon kaynakları, adada yaşayan, gerek Kuzey'de gerekse Güney'de yaşayan bütün halkın ortak varlığıdır. Dolayısıyla buralarda tek taraflı girişilen faaliyetler bizim tarafımızdan asla hoş karşılanmaz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de bunu hoş karşılamaz. Ne zaman olur bu faaliyetler? Gerçek anlamda iki taraflı bir devlet oluşumu, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüm adada elde edilirse, bütün kaynakların adada yaşayanların refahına yönelik olarak değerlendirilmesi pekala söz konusudur. Bunun dışında emrivakilerle, oldubittilerle yapılacak bu ve benzeri kışkırtıcı faaliyetler karşılığını da uygun bir şekilde görecektir.
PROGRAM ÖNCESİ KENDİSİNİ BEKLEYEN VATANDAŞLARA HİTAP ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hak-İş Dünya Kadın Günü Programı öncesi Ankara Spor Salonu önünde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.
Alandakilere "Siz her şeyden önce geleceğin, bizlerin varlık sebebisiniz. Sizler dünyanın geleceğini inşa, ihya edenlersiniz" diye seslenen Erdoğan, kadın ve erkeğin inanç ve medeniyette bir bütünün iki parçası olduğunu söyledi.
Bu yürüyüşte ve yolculukta inşa ve ihya hareketinde, kadınların müstesna bir yerinin olduğunu tarihin kayıtlara düştüğünü belirten Erdoğan, Hak-İş'in bugünkü özel toplantısı vesilesiyle vatandaşlarla bir araya gelmeyi bir görev telakki ettiğini vurguladı.
Alandakilere "Benim sizlerden bir ricam var, önümüzde 2019 var. 2019'un önemini biliyoruz değil mi?" diye seslenen Erdoğan, "Mart ayı ayrı bir önem, kasım ayrı bir önem. Dünyaya bir mesaj vereceğiz Türkiye'den. Kadınlarımızla, erkeklerimizle vereceğiz. Dünya Türkiye'yi vatanıyla, milletiyle çok daha iyi tanıyacak." dedi.
"Dost, düşman herkes ortaya çıkıyor"
Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'in bir ayetinde "Allah'ın izniyle Allah'ın yardımı yakındır, fetih yakındır." ifadesinin yer aldığını anımsatarak, şehitlerin kanının yerde kalmadığını ve kalmayacağını vurguladı.
Şehitlikten yüce makam olmadığına işaret eden Erdoğan, "Peygamberimize ve peygamberlere en yakın makam şehitlik makamıdır. İnşallah şehitler tepesi boş kalmayacak ve beraber o tepeye yürüdük, yürüyeceğiz. Ama bu arada dost, düşman herkes ortaya çıkıyor. Hepsi ortaya çıkıyorlar. Daha iyi, bunları tanıma imkanımız oldu. Bunları iyice tanıyoruz. Tanıyacağız ki yola öyle devam edelim. Yeri geldiği zaman da yüzlerine vuruyoruz." dedi.
Alandakilerin şehitliğe hazır olduklarını söylemeleri üzerine Erdoğan, "Afrin'e beraber yürüyeceğiz. Ama şu anda ihtiyaç yok, olduğu anda beraber yürüyeceğiz, hazırız hiç endişe yok. Millet hazır hiç endişeniz olmasın." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Dünya Kadınlar Günü öncesi Hak-İş'in düzenlediği organizasyon vesilesiyle tüm sorumlulara ve Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen kadınlara teşekkür etti.
"Kimler kimlerle ittifak kuruyor"
Türkiye'nin artık bir ittifakın içinde olduğunu dile getiren Erdoğan, bu ittifakı sarsmak isteyenlere asla yüz vermeyeceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin bu ittifakı bulandırmak isteyebileceğini ama onlara da fırsat vermeyeceklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Şimdi kimler kimlerle ittifak kuruyor görüyorsunuz değil mi? Terör örgütünün mensuplarıyla şu anda ana muhalefet nasıl kol kola vermeye başladılar görüyorsunuz değil mi? Şu anda bunlar her şeyleriyle ortaya çıkıyorlar. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar şunu unutmayın, bir çuval çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz. Biz yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz. Sizler şu birliğinizi, beraberliğinizi devam ettirin, netice çok bereketli olacak. En önemli saygımız annelerimize. Anne sevgisini iyi bilirim, onun için de akşam eve gittiğinizde annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi unutmayın."
Kaynak: AA
12ºC
Ankara
