Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışında yaşayan vatandaşlar için kaleme aldığı mektubunda, "Hem Cumhuriyetimizin 100. yılının taçlandırılması hem de 2053 vizyonunu hayata geçirebilmemiz için önümüzdeki yıl yapılacak seçimler kritik öneme sahiptir. Ülkemizin geleceğine yönelik en güçlü desteği vermeye devam edeceğinize olan inancım tamdır." ifadesini kullandı.
Erdoğan, mektubunda, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının, Türkiye'yi bulundukları ülkelerde en iyi şekilde temsil ettiğini, sosyal, siyasal, ekonomik ve bilim alanında büyük başarılar gösterdiğini belirtti.
Bundan 21 yıl önce "Büyük Türkiye" hedefi ve "Milletinin hizmetinde bir devlet" anlayışıyla kutlu bir yolculuğa çıktıklarını anımsatan Erdoğan, Türkiye'deki her bir vatandaş gibi, yurt dışında yaşayanları da bu kutlu yürüyüşün asli unsuru olarak gördüklerine işaret etti.
21 yıllık süreçte bir taraftan Türkiye'de büyük dönüşümler gerçekleştirirken diğer yandan "Nerede bir vatandaşımız varsa biz oradayız." düsturuyla hareket ettiklerini vurgulayan Erdoğan, mektubunda, "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sesine kulak vererek, devletimizin tüm imkanlarıyla yanlarında olduk. Sizlerin desteğiyle ve sizlerden aldığımız güçle, savunma sanayiinden dış politikaya, sağlıktan ulaşıma kadar dünyanın neresinde olursa olsun, her insanımızın gurur duyduğu bir Türkiye inşa ettik." ifadesine yer verdi.
"50 yıldır hasretle beklediğiniz oy sandıklarını sizlere getirdik"
Yurt dışındaki vatandaşlara yönelik seçim beyannamesi hazırlayan, hükümet programında da ayrı bir bölüm ayıran ilk hükümet olduklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizin geleceğinde söz sahibi olabilmeniz için 50 yıldır hasretle beklediğiniz oy sandıklarını sizlere getirdik. Konsolosluklarımızın sayısını, kapasitesini ve hizmet kalitesini artırdık. Yurt dışı borçlanması yoluyla emekli olanlara yarı zamanlı çalışma hakkı tanıdık, dövizle askerlikte 21 günlük temel eğitim alma zorunluluğunu kaldırdık, TOKİ aracılığıyla özel konut edinme projesini hayata geçirdik, mobil cihazların kulanım süresini 30 günden 120 güne çıkarttık, bireysel araçların Türkiye'de kalma süresini 6 aydan iki yıla çıkarttık, e-Devlet hizmetlerini yurt dışındaki vatandaşlarımızın ve mavi kartlıların kullanımına açtık.
Evlatlarımızın, dilini, dinini, kültürünü unutmadan, yaşadıkları toplumda var olabilmeleri için binlerce öğretmen ve din görevlisi görevlendirdik. Vatandaş odaklı yaklaşımımızla eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten nüfus işlemlerine, gümrükten dövizle askerliğe, vatandaşlıktan mavi kart uygulamasına kadar her alanda, dünyada örneği olmayan düzenlemeler yaptık. Sadece sorunlarınızı tespit etmekle kalmadık, çözüme yönelik olarak da Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı gibi kurumlar kurduk, TBMMʼde özel bir komisyon oluşturduk."
"Aynı azim ve kararlılıkla sizlerin hizmetinde olmaya devam edeceğiz"
Koronavirüs salgını döneminde yurt dışındaki vatandaşların her zaman yanında ve hizmetinde bulunduklarını da belirten Erdoğan, verdikleri sözleri tuttuklarını, hedeflerini bir bir gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Pandemiden hemen sonra parti yetkilileri ve milletvekillerini Türk vatandaşlarının bulunduğu ülkelere göndererek sivil toplum kuruluşlarıyla ve vatandaşlarla buluştuklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Onlara aktardığınız taleplerinizi de hayata geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte de aynı azim ve kararlılıkla sizlerin hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Hem Cumhuriyetimizin 100. yılının taçlandırılması hem de 2053 vizyonunu hayata geçirebilmemiz için önümüzdeki yıl yapılacak seçimler kritik öneme sahiptir. Ülkemizin geleceğine yönelik en güçlü desteği vermeye devam edeceğinize olan inancım tamdır. Ülkemizin ve sizlerin bugüne kadar ki sorunlarını sizlerle birlikte çözdük, büyük ve güçlü Türkiye'yi de inşallah sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Sizi Allah'a emanet ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum."
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaleme aldığı mektup, parti yetkilileri ve milletvekillerince izinlerini tamamlayıp yaşadıkları ülkelere dönen ya da izinlerini geçirmek üzere yurda gelen gurbetçilere veriliyor.