Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziemir Fuar Alanı'nda AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Ülkemize geçtiğimiz 20 yılda nasıl asırlık eserleri ve hizmetleri beraberce kazandırdıysak, inşallah büyük ve güçlü Türkiye’yi de yine birlikte inşa edeceğiz. Dağlarında açan çiçekleri, sırmalar saçan altın güneşi, uğruna canlar feda edilen istiklaliyle bu gazi şehir, milli mücadelede düşmanı denize döktüğümüz yerdir. İnşallah büyük ve güçlü Türkiye güneşinin ilk ışıklarının yükseldiği yer de burası olacaktır.
"Bu şehrin milletvekili olmasına rağmen bizim kadar İzmir’e gidip gelmiyor"
İzmir'den bu hedefimize, bu vizyonumuza uygun daha kuvvetli, daha samimi, daha coşkulu bir destek bekliyoruz. Maalesef bu şehir bir süredir kendini temsil edenler bakımından talihsizlikler yaşıyor. Malum İzmir'in CHP’nin de başında olan bir milletvekili var. İzmirli vatandaşlarımın kendilerini temsil etmesi için Meclis’e gönderdiği bu zat, İzmir’in yolunu dahi bilmiyor. Bu şehrin milletvekili olmasına rağmen bizim kadar İzmir’e gidip gelmiyor. İzmir’in derdiyle dertlenmek yerine mesaisinin çoğunu Silivri’deki millet ve memleket düşmanlarını yargıdan kaçırmak, Türkiye’yi yabancılara şikayet etmek, terör örgütlerine payandalık yapmak için harcıyor.
Bu şehrin yerel yönetimler kaynaklı sorunlarına çözüm geliştirmek yerine şahsımızla ve aile fertlerimizle ilgili sürekli yeni iftiralar üretiyor.
Bugün bir dava daha kazandım. O böyle yaptıkça biz de davaları kazanıyoruz. Nihai kararlar da geldikçe onları da uygun olan yere Bay Kemal’in adına hayır yapıyoruz.
"Ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmadı"
Kendisi daha önce İstanbul milletvekilliği yaptı. Ama oranın da ilçelerini bilemeyecek kadar seçildiği yerden habersizdi. Daha vahimi bu zat, bazı şehirlerimize ayrı ülke diyecek bazı şehirlerimizi başka bölgelerde sanacak kadar Türkiye’den de habersiz. Eline ne tutuşturulursa belge diye kürsüde sallayan, her seferinde mahcup olduğu halde yalandan ve iftiradan vazgeçmeyen bu zatın bugüne kadar ne seçildiği şehirlere ne de ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmadı.
"Siyasi ikbalini yabancı büyükelçilerin inayetinde arıyor"
Devletteki tek müktesebatı Genel Müdürlüğünü yaptığı SSK’yı batırmaktan ibarettir. Siyasi kariyerinde ise kasetle geldiği Genel Başkanlık koltuğunu korumak dışında ülkenin ve milletin geleceği adına hiçbir çabasını görmedik. Kırıklarla, başarısızlıklarla dolu siyaset karnesine rağmen bu zat, şimdi de Cumhurbaşkanlığı peşinde koşuyor. Bunu da çıkıp adam gibi, delikanlıca yapmak yerine tıynetine uygun şekilde, sütre gerisinden, dolambaçlı yollarla gerçekleştirmeye çalışıyor. Meramını doğrudan millete anlatmak ve desteği halkımızdan istemek varken, siyasi ikbalini yabancı büyükelçilerin inayetinde arıyor. Gerçi hakkını da yememek lazım. Cehaletinden kaynaklanan gafları ve kurnazlığından mülhem çelişkileriyle bizleri zaman zaman güldürmüyor, eğlendirmiyor da değil.
"Vakit karar verme vakti"
Fakat bu da bir yere kadar. Ülkenin yönetimine talip olmak, CHP grup kürsüsünde gece yarıları sosyal medyada masasının etrafına ve yanına doldurduğu şürekası önünde şaklabanlık yapmaya benzemez. Artık masa etrafında top çevirme, ortaklarını idare etme adına milleti oyalama devri geride kaldı. Vakit karar verme vakti.
"Cumhur İttifakının adayı Tayyip Erdoğan"
Biliyorsunuz geçen haftaki grup konuşmamda bu zata çok açık ve net bir çağrıda bulundum. Çağrımızın amacı hem bu zatı hem partisini hem de CHP’ye oy veren vatandaşlarımızı büyük bir yükten kurtarmaktı. Ama kendisi sorularımıza dürüstçe cevap vermek yerine iftira ve hezeyanlarını sürdürerek yine topu taca atmaya çalıştı. Biz de hafta sonu Kızılcahamam’da çağrımızı tekrar ettik. Şimdi buradan, milletvekili seçildiğin İzmir’den aynı davetimi bir kez daha yapıyorum. Bay Kemal’e diyorum ki; artık kaçak güreşmeyi bırak. Artık ipe un sermekten, sürekli bahane üretmekten, lafla peynir gemisini yürütmeye çalışmaktan vazgeç. Havaya bakıp ıslık çalarak etrafta gezinmekle bu iş olmaz. Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Seçim tarihi belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum, seçim önümüzdeki yıl haziran ayının ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. Ha bire Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum. Cumhur İttifakının adayı Tayyip Erdoğan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ha bire Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum, Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan. https://t.co/zbpvQAgx7b pic.twitter.com/h4KSZ1DWk1
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 9, 2022
"Yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla"
Az önce Efes-2022 Tatbikatı’nda Sayın Bahçeli ile beraberdik. Oradan tatbikatı beraber izledik. Defalarca Sayın Bahçeli ismimi açıkladı. Biliyorum ki 2023 seçimlerinde aday olmak, karşıma çıkmak için de can atıyorsun. Gel kendine ve partine daha fazla eziyet etme Bay Kemal. CHP’ye oy vermiş vatandaşlarımızın başını daha fazla yere eğdirme. Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gel, kendine ve partine daha fazla eziyet etme Bay Kemal. Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla.https://t.co/zbpvQAgx7b pic.twitter.com/Jg4MOjBMav
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 9, 2022
"Ürktüğün, çekindiğin, korktuğun bir durum varsa onu da çık açıkça söyle"
Siyaset hem yürek hem samimiyet işidir. Bu soruma cevap vermezsen hem yüreksiz hem samimiyetsizsin demektir. Ürktüğün, çekindiğin, korktuğun bir durum varsa onu da çık açıkça söyle. Şayet diyet borcundan dolayı birileri seni tehdit ediyorsa bu ülkenin polisi, savcısı, hakimi var onlar gereğini yapacaklardır. Şayet kökeninden, meşrebinden, kimliğinden dolayı birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var. AK Parti Türkiye’si tüm bu sorunları aşmış, her türlü ayrımcılığa son vermiş, herkesin eşit vatandaşlığını garanti almış bir ülkedir.
Bu ülkede kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Her mazlumun, her mağdurun yanında olduğumuz gibi senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal. Hangi sebeple olursa olsun, hiçbir vatandaşımızın hayallerine ket vurulmasına müsaade etmeyiz, yeter ki sen aday ol.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimliğinden dolayı birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var. Bu ülkede kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Her mazlumun her mağdurun yanında olduğumuz gibi senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal. https://t.co/zbpvQAgx7b pic.twitter.com/3Vv4VLmZlW
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 9, 2022
Nasıl 85 milyonun hakkını ve hukukunu gerektiğinde canımız pahasına koruyorsak, ana muhalefet partisinin Genel Başkanının hakkını da üç beş kendini bilmeze, üç beş marjinal tetikçiye çiğnetmeyiz. Yeter ki sen harbi ol, sen hasbi ol, sen dürüst ol, sen açık ol.
Bu zatı yüreklendirmek için, harekete geçirmek için daha ne söyleye biliriz, ne yapabiliriz bilmiyorum.
"Milletin önüne çıkıp ne düşündüklerini, ne istediklerini söyleyemiyorlar"
Bunlar daha Türkiye’nin en önemli meselesi hususunda önce kendi aralarında anlaşıp sonra da milletin önüne çıkıp ne düşündüklerini, ne istediklerini söyleyemiyorlar. Yarın Allah göstermesin ülkenin ve milletin nice kritik konularında bu kafayla nasıl karar verip uygulayacaklar. Bunlar yerinden kalkana kadar Allah muhafaza kim bilir ülkenin başına neler gelir.
Unutmayın horozun çok olduğu köyün sabahı geç olur derler. Her birinin hesabı, niyeti, hedefi farklı olanların masasından memleket hayrına bir şey çıkmaz. Baksanıza aday bile çıkmıyor. Gerisi nasıl gelecek? Bizim için seçim meydanında karşımıza kimin çıkacağının bir ehemmiyeti yok. Çünkü biz karşımızdakine değil, kendimize güvenerek bu mücadeleye giriyoruz. Biz sizlerle beraber giriyoruz
"Hangi bahaneye sığınacak? Hep beraber göreceğiz"
Yaptığımız çağrının tek gayesi ülkemizi bu gereksiz tartışmadan bir an önce kurtarmaktır. Bakalım bu sefer Bay Kemal nereye kaçacak? Hangi bahaneye sığınacak? Hep beraber göreceğiz. Hep söylediğim gibi biz kimin ne dediğine, ne ettiğine değil, kendi işimize bakacağız. Bizim işimiz ülkemize eser, milletimize hizmet kazandırmaktır. Türkiye’nin 81 vilayetinin her karışını, 85 milyon vatandaşımızın her birinin hayatını olumlu yönde değiştirmeyi, geliştirmeyi sürdürüyoruz.
"Son 20 yılda İzmir’e toplam 90 milyar lira tutarında yatırım yaptık"
Ülkemizin her şehri gibi İzmir de bu eser ve hizmet siyasetimizden payını almıştır. Son 20 yılda İzmir’e toplam 90 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Bay Kemal’in Büyükşehir Belediyesi acaba ne yaptı İzmir’e? Duydunuz mu? İşte yağmurlar yağdığı zaman İzmir’i nasıl sular basıyor görüyorsunuz. Kanalizasyonlar nasıl patlıyor görüyorsunuz. Yapmaz, bunlar yapamaz, bunların böyle bir derdi yok. Bunlar dertli değil ama biz dertliyiz.
Eğitimde 11 bin 65 adet yeni derslik inşa ettik. Yükseköğrenimde 3’ü devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurduk. Öğrencilerimiz için 7100 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Sporda ikisi stadyum olmak üzere toplam 115 adet tesis inşa ettik. Sosyal yardımlarda İzmir’li ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 9,5 milyar lira tutarında kaynak sağladık.
Sağlıkta 42’si hastaneden oluşan toplam 122 tesisi şehrimize kazandırdık. Halen yapımı devam eden 2060 yataklı Bayraklı Şehir Hastanemizi inşallah bu yıl içinde tamamlayıp hizmete sunmayı hedefliyoruz.
"İzmir’in sokaklarında enkazdan enkaza koşuyorduk"
Hatırlarsanız bundan tam 2 yıl önce yaşanan o depremin ardından İzmir’in sokaklarında enkazdan enkaza koşuyorduk. Bay Kemal neredeydi? Turist gibi geldi, şöyle bir dolaştı gitti. Ama biz tüm ekibimizle buradaydık, başta başkanvekilim Binali Bey olmak üzere Bakanlarım sürekli burada durdular, milletvekillerim sürekli burada durdular ve burada çalışmaları an be an takip ettiler. Ben de geldim.
Yılmaz Erbek Apartmanındaki yavrularımızı, Yağcıoğlu Apartmanındaki annelerimizi, Rızabey Apartmanına, Emrah Apartmanında, Egemen Apartmanında, Barış Sitesinde, Cumhuriyet Sitesinde yitip giden canlarımızı biz unutmadık. Ama biz aynı zamanda umudumuzu yitirmemiz gerektiğini de unutmadık. Elif bebek, kardeşi Umut’u o depremde kaybetti ama 65 saat sonra buradayım diyerek tüm milletimizin umudu oldu. Depremden tam 91 saat sonra tozlanmış saçlarıyla bile cenneti hatırlatan mucizemizi, Ayda bebeğimizi milletçe kucakladık. O gün İzmirlilere söz verdik. Dedik ki; önce çocuklarımızı kurtaracağız, sonra onlara en hızlı şekilde yeni sıcak yuvalarını armağan edeceğiz.
"TOKİ’mizle İzmir tarihinin en büyük deprem dönüşüm çalışmasını başlattık"
Türkiye’nin yuva mimarı TOKİ’mizle İzmir tarihinin en büyük deprem dönüşüm çalışmasını başlattık. Depremin üzerinden bir yıl bile geçmeden 26 Kasım 2021’de gelerek yaptığımız toplam 741 bağımsız bölümden oluşan konutları depremzede kardeşlerimize teslim ettik. Bu kapsamdaki tüm projelerimizi etap etap tamamlıyor hemen her gün sahiplerine yeni konutlar teslim ediyoruz.
Bayraklı’da yerinde dönüşümle yaptığımız 1404 konut ve 289 işyerinin büyük kısmını tamamladık. Yine Bayraklı’da, rezerv alanımızdaki 3657 konut ve 52 işyeri inşaatları sürüyor. İnşallah yıl sonuna kadar tüm konutlarımızı İzmirli kardeşlerimize teslim etmenin gururunu, mutluluğunu sizlerle beraber yaşayacağız. Tabii biz bir buçuk yılda bunca konutu, işyerini tamamladık veya tamamlama aşamasına getirdik ama birileri hala kendi hizmet binalarını ne yapacaklarına daha karar veremiyor.
İnşallah İzmirli kardeşlerimiz bu farkı görüyor ve herkesin notunu veriyordur. Deprem dönüşümündeki emeklerinden dolayı Bakanlıklarımıza ve tüm kuruluşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.
"Toplam 30 bin konut projesini hayata geçirdik"
İzmir’de son 20 yılda TOKİ eliyle toplam 30 bin konut projesini hayata geçirdik. Riskli yapı olarak tespit edilen 55 bin bağımsız birimin yıkımını bitirdik. Kira yardımından kamulaştırmaya, proje uygulamalarına kadar tüm bu çalışmalar için İzmir’e 1,3 milyar liralık destek sağladık. Şehrimize Çiğli, Bergama, Bayraklı ve Kiraz’da 4 millet bahçesi yapıyoruz.
Ulaştırmada İzmir’in bölünmüş yol uzunluğunu 554 kilometre ilaveyle toplamda 959 kilometreye çıkardık. İstanbul-İzmir Otoyolu sayesinde İstanbul’a 3,5 saatte varabilmenizi sağladık.
Sabuncubeli Tüneli ve bağlantı yolları sayesinde Manisa ve İzmir’i adeta birleştirdik. İzmir Çevreyolu’nu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu’nu, Menemen-Manisa Ayrımı Otoyolu’nu tamamlayarak trafiğe açtık. Konak Tüneli ile şehrin iki tarafını buluşturduk. Ayrıca Aliağa, Selçuk arasındaki İZBAN ile Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ne demiryolu bağlantı hattını kazandırdık. Halen çalışmaları süren Ödemiş-Kiraz Ayrımı Beydağı Yolu’nu, İzmir-Çeşme Ayrımı Balıkova-Mordoğan-Karaburun Yolu’nu, Bornova-Turgutlu Yolu’ndaki eksikleri bu yılın sonuna kadar bitiriyoruz.
Torbalı-Ödemiş-Kiraz Yolu’nu, Belevi-Tire Bölünmüş Yolu’nu, Otoyol Kavşağı Torbalı-Belevi Yolu’nu, İzmir-Çeşme Ayrımı, Seferihisar-Selçuk-Kuşadası Ayrımı Yolu’nu, Selçuk-Ortaklar-Aydın Yolu’nu, Çevreyolu dahil Bergama-Soma-Akhisar Yolu’nu, İzmir-Turgutlu Ayrımı Kemalpaşa Yolu’nu, Aliağa-Ayvalık Hududu Yolu’nu, Torbalı-Kemalpaşa Köprülü Kavşağı’nı, Güzelbahçe İçmeler-Doğal Yaşam Köprüsü’nü 2023 yılında tamamlıyoruz. İzmir-Ankara YHT’nin yapımı devam ediyor.
Adnan Menderes Havalimanı’nı baştan aşağı yeniledik, kapasitesini artırdık. Çeşme Yat Limanı’nı hizmete sunduk, Yeni Foça Yat Limanı’nın yapımı sürüyor.
"İzmirli çiftçilerimize bugüne kadar 7 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik"
Tarım ve ormanda İzmir’e 33 baraj, 8 gölet inşa ettik, 8 baraj daha inşa ediyoruz. Son 20 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 569 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Yaptığımız içme suyu tesisleriyle şehrimizin en önemli problemini çözdük. İnşa ettiğimiz 100 adet taşkın koruma tesisiyle İzmir şehir merkeziyle 93 yerleşim yeri ve 113 bin dekar alanı taşkınlardan koruduk. Halen 11 adet taşkın koruma tesisinin inşaatları sürüyor. İzmirli çiftçilerimize bugüne kadar 7 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.
Sanayi ve teknolojide şehrimize 3 yeni organize sanayi bölgesi, 2 endüstri bölgesi, 4 yeni teknopark kurduk. İzmirli işverenlerimize son 20 yılda toplam 16 milyar lira tutarında pirim teşvik desteği sağladık. Enerjide İzmir ve 28 ilçesine doğal gaz arzını sağladık. Görüldüğü gibi şehrimize yaptığımız yatırımlar anlatmakla bitmiyor. Sizlerden bu eser ve hizmetleri her fırsatta İzmirlilerle paylaşmanızı istiyorum. Ancak bu şekilde eser ve hizmet siyasetiyle istismar siyaseti arasındaki farkı İzmir’de bu defa önümüzdeki tabloya yakışır bir netice elde edeceğimize ben inanıyorum.