Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak 3 Eylül'de partinin il başkanlığı binası önüne gelen annelerin başlattığı oturma eylemi devam ediyor.
Diyarbakır'dan gelen Şirin Sungur, 2015'te bayram izni dönüşü terör örgütü tarafından kaçırılan oğlu Süleyman Sungur için eyleme katıldı. Sungur ile birlikte eyleme katılan aile sayısı 41 oldu.
Muş'tan gelen anne İkram Gürtürk, Kürtçe yaptığı konuşmada, oğlu Musa'nın 5 yıl önce liseye gitiği dönemde 18 yaşındayken kaçırıldığını söyledi.
Oğlundan haber alamadıklarını belirten Gürtürk, mağdur olduklarını, oğlunu geri istediklerini kaydetti.
"Beş yıldır gözümüzde yaş kalmadı"
Kalp krizi geçiren eşinin hasta, kendisinin de gözlerinde rahatsızlık olduğunu ifade eden Gürtürk, şöyle konuştu:
"Oğlumuzu istiyoruz, oğlumuzu getirsinler. Bize yardım edilmesini istiyoruz. Eğer oğlum bizi görüyorsa geri gelsin. Çok fakiriz, ciğerimiz yanıyor. Oğlum okul okuyordu, onu kandırıp götürdüler. Artık hiçbir annenin yüreği yanmasın. İnsan evladının eksikliğine dayanamıyor. Beş yıldır gözümüzde yaş kalmadı. Ben oğlumu PKK'dan istiyorum. Huzur olsun, bütün annelerin çocukları gelsin, bizimki de gelsin. Yolunu gözlüyoruz, dayanamıyoruz, uykusuzuz. Bizler anneyiz, yüreğimiz paramparça olmuş. Artık dayanacak gücümüz kalmadı."
"Her nerede olursa olsun, gelsin teslim olsun"
Muş'un Varto ilçesinden oğlu Onur için oturma eylemine katılan anne Selma Han da oğlunun Türkiye dönmesini isteyerek, "Son olarak geçen yıl oğlumla görüştüm, şu anda Suriye'de. Her nerede olursa olsun, gelsin teslim olsun. İran'da, Irak'ta, Suriye'de nerede olursa olsun gelsin teslim olsun." ifadelerini kullandı.
"Kobani'ye götürüldüğünden şüpheleniyorum"
İstanbul'da yaşayan Cabir Taş, yaklaşık 4 yıl önce 14 yaşındaki kızı Ece'nin çalıştığı tekstil atölyesinden öğle molasında çıktığını ve bir daha kendisinden haber alamadıklarını söyledi.
"Kobani'ye götürüldüğünden şüpheleniyorum. O zamandan beri hiçbir haberi alamadım." ifadelerini kullanan Taş, 4 yıldır sadece yüreğinin yandığını dile getirdi.
Taş, kızının arkadaşlarından onun Kobani'ye kaçırıldığını öğrendiğini, bunun üzerine üç kez gittiği Kobani'de kızını göremediğini ifade ederek, televizyonda izlediği oturma eylemi yapan ailelerle aynı acıyı yaşadığı için Diyarbakır'a gelmeye karar verdiğini belirtti.
"Aynı acı bende de var"
Kızının yaşı küçük olduğu kimliğini yanına almadığını aktaran Cabir Taş, "Kızımı, büyük ihtimalle farklı bir kimlikle götürmüşler. Ben onları gördüğüm zaman ağlıyorum. Aynı acı bende de var. İşimi gücüm bıraktım ben de destek olmaya geldim. Bir umut, bir ışık bulurum ya da kızım bana ulaşır. Kızım evine dön benim kapım sana ardına kadar açık." dedi.
"Kurbanlığını hazırlamıştım, gelip askere gidecekti"
Ağrı'dan gelen baba Salih Gökçe, oğlu Mehmet'in yaklaşık 4 yıl önce dağa kaçırıldığını belirterek, "İstanbul'da çalışıyordu. Beni telefonla aradı 'baba geleceğim.' dedi. Ondan sonra telefonu kesildi. Aramama rağmen ulaşamadım. Oğlum 20 gün sonra asker olacaktı, dağa kaçırdılar. Kurbanlığını hazırlamıştım, gelip askere gidecekti." dedi.
"Akçakale'ye kadar gittim"
Oğlunun İstanbul'un Yenidoğan semtinden kaçırıldığını aktaran Gökçe, "Aramama rağmen ulaşamadım. İstanbul Yenidoğan'dan götürmüşler. O günden sonra kendisine ulaşamadım. Akçakale'ye kadar gittim. Suriye'de savaş vardı, o nedenle geçemedim geri döndüm." ifadelerini kullandı.
"Hep gidenler fakir fukaranın çocukları"
Gökçe Diyarbakır'daki oturma eylemini öğrenince dahil olmaya karar verdiğini aktararak, şöyle konuştu:
"Buraya çocuğumu aramaya geldim. Kendi çocuklarını göndersinler. Buradakilerin hiçbirinin çocuğu gidiyor mu ? HDP'li milletvekili ve belediye başkanlarının çocukları neden gitmiyor? Hep gidenler fakir fukaranın çocukları. Oğlumun Suriye'de olduğuna eminim. Araştırdım, biliyorum Suriye'de olduğunu."
"Gel, Türk adaletine sığın"
Baba Gökçe, oğluna devletin şefkatli kollarına gelmesi çağrısında bulunarak, "Gel, Türk adaletine sığın. Türk adaleti her zaman için arkanızdadır. Asker, polis ve herkes bize destek sunuyor. Oğluma sesleniyor ve rica ediyorum; her ne olduysa oldu ama artık gel. Gittikten sonra onunla hiç görüşemedim. Bazen özel numaradan telefonlar geliyor ancak kimse konuşmuyor." diye konuştu.
Oturma eylemi yapan aileyi tehdit eden şüpheli yakalandı
Partinin il binası önünde oturma eylemi başlatan Feyziye ve Şahap Çetinkaya çiftinin yakını M.B, cep telefonuna küfür içerikli mesaj gönderen, daha sonra sokakta kendisini tehdit eden Süleyman B. (19) hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hakkında savcılıkça soruşturma başlatılan şüpheli, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda yakalandı.
Emniyetteki ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan zanlının salıverilmesine savcılık itiraz etti.
Bunun üzerine hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklama kararı çıkarılan Süleyman B, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerce yakalandı.
Zanlının, HDP Bağlar İlçe Gençlik Kolları üyesi olduğu öğrenildi.
Kaynak: AA