Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinde sona yaklaşıldı. En çok merak edilen konu, emeklilik için yaş şartının getirilip getirilmeyeceği.
Hayata geçmesiyle ilk etapta 1,5 milyondan fazla kişiye emeklilik yolunu açacak düzenlemenin ayrıntıları bugün Kabine Toplantısı’nda ele alınacak.
Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, EYT ile ilgili soruları TRT Haber ekranında yanıtladı.
EYT’de son durum ne?
Çeyrek asra yaklaşan EYT sürecinde artık finale gelindiğini belirten Karakaş, "EYT’liler şartsız EYT istiyor. Biz biliyoruz ki bu grup homojen değil. Hepsine aynı formül olması söz konusu değil. Herkesin farklı şartları var. Biliyorsunuz daha önceden 3 farklı kurum vardı, dolayısıyla her kurumun mevzuatı ayrıydı. EYT öncesinde 2 emeklilik seçeneği vardı. Kısmi emeklilik, SSK'lıların 3600 gün primle emekliliği ve Bağ-Kur’luların 5400 gün primle emekliliği olacak mı konusunda endişeler vardı. Bakanımızın açıklamasıyla bunların kapsama dahil olacağı kesinleşti" sözlerini kullandı.
Yaş şartı olacak mı?
Yaş şartı olmaması halinde en erken emeklilik yaşının 43 olacağını belirten Karakaş, "Vatandaş işe girdiği zaman hakkı olanı istiyor. O zaman emekli sandığı, 25 yılı doldurana emeklilik hakkı veriyordu. Bizim emeklilik sistemimizle çok oynandı. Geçmiş yıllarda 38 yaşında bile emeklilik mümkün olabiliyordu. Yaş olayına gelecek olursak, EYT ile ilgili bir paket hazırlandı. Yaş aralıklarının maliyetleri ve yaş şartı olmaksızın EYT düzenlemesinin maliyeti hesaplandı. Kararı Cumhurbaşkanımız verecek" dedi.
EYT’ye başvuru nasıl olacak?
EYT başvuru sürecinin danışmanlık almadan kolayca yapılabileceğini belirten Karakaş, vatandaşların önünde bulunan 3 alternatifi şöyle anlattı:
"SGK dijital anlamda en gelişmiş sisteme sahip. e-Devlet üzerinden başvuru yapılabiliyor. Dijitali kullanamayanlar ise tek bir belge doldurup doğrudan teslim edebilir ya da postalayabilir."
Ne zaman çıkar, ne zaman başvurmak gerekir?
Başvuru tarihinin emekli maaşını etkilemeyeceğinin altını çizen Karakaş, "Takvim zaten belli. Milletvekillerimizin tatile girmiş olması da bu durumu değiştirmiyor. 2023 yılı bütçesinden maaş alacakları için aralık ayında maaş almaları zaten mümkün değildi. Düzenlemenin Ocak ayında yürürlüğe girişi kesinleşmiş gibi. Ocak ayında dilekçe verildikten sonra maaş alınmaya başlanacak" diye konuştu.
Düzenlemeden faydalananların maaşları düşecek mi?
Karakaş, normal emeklilikle EYT arasında maaş konusunda fark olmayacağını söyledi:
"EYT’liler arasında maaş bağlama sistemi bakımından bir fark yok. Biz buna karma sistem diyoruz. Emekli maaşları kazanca göre bağlanıyor. Elden maaş alanların emekli maaşı düşük olabilir."
Günü eksik olanlar ne yapacak?
EYT’liler arasında en mağdur olanlar günü eksik olanlar olduğunu söyleyen Karakaş şöyle devam etti:
"Bağ-Kur’luların primi yüksek. Erkeklerin 9 bin gün prim yatırması lazım. SSK'lı erkeklerin ise 5 bin gün prim yatırması lazım. Arada 4 bin gün fark var. Bağ-Kur'lular primini ödeyemediği için SGK onlar bazı fırsatlar sunuyor. Hükümetimiz şimdi çok güzel bir destek daha sunuyor. EYT'de işverenlere Kredi Garanti Fonu'ndan destek verilecek. Aynı olayın Bağ-Kur'lu vatandaşlara da sunulması lazım. Bakanımızın açıklamalarından Bağ-Kur'lulara kolaylık sunulacağı anlaşılıyor."
Kadın ve erkeklerde hangi şartlar aranacak?
SGK’nın kuruluşundan itibaren hep kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığını anımsatan Karakaş, "Mesela Bağ-Kur’lularda kadınlar için 7 bin 200 prim günü erkekler için 9 bin. Kısmi emeklilik koşulları söz konusu olduğunda yaş şartı vardı. Kadınlarda eskiden 50 olan şart şimdi 58. Erkeklerde ise 60. Düzenleme kapsamında olursa kadınlar 50 yaşında erkekler ise 55 yaşında emekli olma seçeneğine sahip olacak. Kısmi emeklilik olursa kadınlarda sadece 5400 gün yeterli olacak" sözlerini kullandı.
EYT’nin sisteme zararı olur mu?
"EYT'nin sisteme zararı ne kadar olur" sorusu üzerine Karakaş, "Bütüncül yaklaşımla ele alındığında daha sağlam bir sonuç elde edilecektir. Aylık bağlama oranı şu an yükseltilmiş olsaydı EYT’lilerin çoğu emekli olmazdı. Bizim sistem daha çok kazanç üzerine kurulu. Aylık bağlama oranını artıtrsak çoğu emekli sistemden zaten çekilir.
Doğum ve askerlik borçlanmasındaki kriterler
TRT Haber'de yayınlanan "Haftanın Z Raporu" programına konuk olan Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Duman, doğum ve askerlik borçlanmasına ilişkin olarak şunları söyledi:
"5510 sayılı kanunda ya da önceki SSK Bağ-Kur kanunlarında borçlanma kanunu der ki; kişinin ilk sigortaya başladığı tarihten önceki bir tarihi borçlanıyorsa bu durumda borçlanılan süre kadar sigorta girişi geriye çeker. Zaten doğum borçlanmasında, sigortadan sonra doğan çocuklar doğum borçlanması kapsamında. Yalnız bir istisnası var, geçmişten gelen kısa vade sigorta kollarında yani çırak ve stajyerlik sebebiyle eğitim gördüğü zaman dilimi içerisinde kısa vadeli bir sigorta girişi yapılmışsa daha sonra kısa vadeli giriş ile uzun vadeli giriş arasında doğum gerçekleşmişse o zaman doğum borçlanması sigorta girişini geriye çeker. Aksi takdirde çekmez.
Ama sigortada askerlik ve doğum borçlanması dışında girişi geriye çeken başka borçlanmalar da var. Mesela gurbetçilerin yurtdışı borçlanması sigorta girişini geriye çeker. Doktorların fahri asistanlıkta geçen süreleri sigorta girişini geriye çeker. Avukatların stajyerlikte geçen süreleri, yüksek öğretim gören öğrencilerin doktorada geçen süreleri, eğer ilk çalışmadan önceyse bunlar da sigorta girişini borçlanma kapsamında geriye çeker.
5510 sayılı kanunun 40 ve 41. Maddeleri bunları açıkça ifade etmiş zaten. Burada borçlanılan süre önemli, kişi askerliğini sigortaya girdiği tarihten sonra yaptıysa o zaman borçlanma geriye çekmez."