Ayasofya'ya ait iki tarihi belge, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Server Efendi Sergi Salonu'nda sergileniyor. Fatih'in Ayasofya Vakfiyesi ve tarihi yapının tapusu da burada muhafaza ediliyor. Salonun kapısını sadece 4 kişi açabiliyor. Parmak izi onayı ile salona giriliyor.
Rulo halinde muhafaza edilen vakfiyenin açılmasına müsaade edilmiyor. Tarihi belge TRT Haber için açıldı.
"Vakfiye 65 metre uzunluğunda"
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Şube Müdürü Adnan Torun, Vakfiye ile ilgili şu bilgileri verdi:
"65 metre uzunluğunda, 38 cm genişliğinde, ceylan derisi üzerine yazılmış ve dışı da atlas ile kaplanmıştır. Vakfiyenin dili de Arapçadır. Tarihi de fetihten on sene sonrasına isabet etmektedir, 1463 tarihlidir."
"Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi"
Ayasofya'nın tapusu da aynı salonda. 2017'de yeniden düzenlenen tapunun 19 Kasım 1936 tarihinde düzenlenen ilk hali de özenle korunuyor.
Tapuda, Ayasofya Camii'nin sahibi Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı olarak görünüyor. Taşınmazın niteliği ise "Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi" olarak tanımlanmış.
Eserler Ayasofya'ya dönecek
Bu kıymetli iki belge ile birlikte, hat levhaları, şamdanlar, kandiller orijinal minber örtüsü ve daha pek çok eser yeniden ait olduğu yere dönecek. Ayasofya Camii geçtiğimiz yıl yeniden cemaatine kavuştu. Gözler şimdi tarihi yapıya ait kültür varlıklarının geri döneceği günde.
Ayasofya'ya getirilecek eserler için kapsamlı bir çalışma yapılıyor. Eserlerin bazıları cami içindeki eski yerlerine asılacak. Kimisi ise müzede sergilenmek üzere hazır hale getirilecek.
Çalışmalar Ayasofya Camii İdare Kurulu tarafından koordine ediliyor. Bahsi geçen komisyonda; Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nden yetkililer var.
İlk aşama, cami içindeki hat levhaları. Levhaların geri dönüşü ve restorasyonu için çalışmalar sürüyor.