Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 15 Temmuz Şehitleri Anma Programı'nda, şehit yakını ve gazilerin, 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü korumak için can veren şehitlerin emaneti olduğunu belirtti.
Gazilerin tanka, topa, tüfeğe ve mermilere göğsünü siper ettiğini hatırlatan Yıldırım, "Her biriniz, 15 Temmuz'un karanlığını aydınlatan birer yıldızsınız. Bu toprakların değerine değer katan birer cevhersiniz. Dün Gelibolu'da, Trablusgarp'ta, Sarıkamış'ta bu milletin istiklal mücadelesini veren şehitlerimizin sancağını 15 Temmuz gecesi aynı ruh, aynı imanla taşıyan her bir kardeşimizi buradan muhabbetle selamlıyorum." diye konuştu.
Milletin evladının, dün olduğu gibi bugün ve bundan sonra da şehitlerin mirasını aynı ruh ve inançla taşımaya devam edeceğini ifade eden Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
"O karanlık geceyi 81 ilimizde, ilçelerimizde, köylerimizde 7'den 70'e milletimiz aydınlattı. Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'si, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Boşnak'ı, vatanımızı alçak darbelere karşı birlikte savunduk, birlikte kurtardık. İstanbullu, Ankaralı, Yozgatlı, Trabzonlu, Çorumlu, Siirtli bir oldu, tek bir yürek halinde meydanlara, sokaklara doldu."
Başbakan Yıldırım, henüz 15 yaşında olan Şanlıurfalı Halil İbrahim Yıldırım ile Mardinli Velid Bektaş'ın 15 Temmuz gecesi Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit edildiğini, Boğaz Köprüsü'nde şehit olan Askeri Çoban'ın Diyarbakırlı, 65 yaşındaki tornacı Cemal Demir'in Samsunlu olduğunu, darbecilerin Esenler'de tankla ezerek şehit ettiği Türkan Türkmen Tekin'in de Malatya'dan geldiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Edirne'den Kars'a, yedi bölgede, 81 ilde, 80 milyon vatandaşla birlikte vatan hainlerinin karşısında hep beraber dimdik durduklarını, bir yürek olduklarını vurgulayan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"15 Temmuz gecesi bu vatan için toprağa düşen vatan evlatlarının her birinin adını tıpkı Çanakkale, Kıbrıs, İstiklal Savaşı şehitleri gibi bu ülkenin kahramanları, kurtarıcıları olarak her daim anacağız. 15 Temmuz'u unutmayacağız, asla unutturmayacağız. Çünkü her biri anasının kuzusu, eşinin göz bebeği, çocuklarının bir tanesiydi ama sahip oldukları bütün güzellikleri geride bırakıp, vatanı için can vermek için bir an bile tereddüt etmediler."
"Halisdemir, hainlere ilk kurşunu sıkan kahraman askerimizdi"
Kız istemeye gitmek için hazırlanırken darbe haberini alıp sokağa çıkan Resul Kaptancı'nın, "damat olacakken, şehit düştüğünü" anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Resul kardeşimiz şehit olmadan önce yazdığı mesajda şöyle diyor, 'Biz varken darbe neymiş, vatanı bu hainlere teslim etmeyelim. Sokağa çıkıp ülkeye sahip çıkalım.' Artık dünyanın da ismini bildiği Ömer Halisdemir, hainlere ilk kurşunu sıkan kahraman askerimizdi. Genelkurmay'da alçaklara ilk kurşunu sıkan astsubayımız Bülent Aydın oldu. Onun ismi şimdi Iğdır Havalimanı'nda yaşıyor. İhanet üssü olan Akıncı'da jetlerin kalkışını engellemek için büyük mücadele veren 8 vatan evladını şehit verdik. Safiye Bayat, az önce kendisini dinledik. Boğaziçi Köprüsü'nde darbeci askerlerin üzerine tek başına, korkusuzca yürüdü, hainlerin ateşi sonucu gazi oldu."
Uçaklarla bombalanan Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığında kadın erkek, 51 silah arkadaşının omuz omuza şehadet şerbetini içtiğini belirten Yıldırım, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"O şehitler arasında ikiz polis memurlarımız Ahmet ve Mehmet Oruç da var. Babaları Ali Oruç'u burada dinlerken, hepimiz nasıl duygulandık, o anı yaşar gibi olduk. İkiz şehitlerimizin hayali helikopter pilotu olmaktı. Bu hayali gerçeğe dönüştürmek için de Özel Harekat Daire Başkanlığında eğitim alıyorlardı. Gözü dönmüş alçaklar bu iki kardeşi, hayallerini gerçekleştiremeden aramızdan ayırdılar, onları şehit ettiler. Fuat Bozkurt, yaralanınca 'Doktor, yaramı sar, tekrar gideceğim.' dedi. Dediğini yaptı, tekrar sokağa çıktı ve şehadet şerbetini içti. İşte böyle yüzlerce, binlerce kahramanlık destanı yazıldı o gece."
"Bir ölür, bin diriliriz"
"Biz öyle bir milletiz ki bir ölür, bin diriliriz. Vatanı namus biliriz, 'Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.' diyerek, milyonlarca insan sel olup, meydanlara ineriz, ölüme yürürüz. Biz büyük bir milletiz." diyen Yıldırım, Çanakkale, Malazgirt, Sarıkamış ve 15 Temmuz ruhuyla bugünlere gelindiğine dikkat çekti.
Başbakan Binali Yıldırım bu ruhun her zaman canlı olacağını, hiçbir zaman kaybolmayacağını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Şehitlerimize layık olmak için Türkiye'de ve dünyada koşacağız, koşturacağız. Allah'ın izniyle hepimiz, herkes bundan emin olsun. Milletimiz müsterih olsun. Artık yeni bir dönemdeyiz, artık bu dönemde vesayetin, memleketin sahibi de millettir. Bu yeni dönemde milletimiz, hiçbir kutsalı olmayan bu FETÖ cinayet şebekesinin tamamen bertaraf edildiğini mutlaka görecek. Bu canilerin, asker kılığına girmiş teröristlerin hak ettiği ceza, hukuk devleti ilkesiyle mutlaka tahakkuk edecektir. Mahkemelerde tiyatro oynamaları, şehit yakınlarının, gazilerin, milletin aklıyla alay etmeleri onları, o hazin sondan asla kurtaramayacak. Bugün Türkiye'yi ele geçirme hayaliyle yanıp tutuşanlar, yarın kendi günahlarında kavrulacaktır. Demokrasiden, hak ve özgürlükten, hukuktan, adaletten taviz vermeden bu meselenin üstesinden geleceğiz inşallah. İçiniz rahat olsun."
Vatan uğruna canını veren şehitlerin, yakınlarının, gazilerin mücadelesinin asla boşa çıkmayacağını kaydeden Yıldırım, "Bugüne kadar hiçbir şeyden, hiçbir dayatmadan, hiçbir tehditten korkmadık, çekinmedik. Hiçbir güç bizi milletimiz için çıktığımız bu yoldan asla döndüremez. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle milletimizin desteği var olduğu müddetçe Türkiye'nin sırtını hiç kimse yere getiremez. Bu aziz milletin bir ferdi olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Bu ay yıldızlı bayrağın altında yaşamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, istiklal mücadelesi ile 15 Temmuz darbe girişimi sırasında vatan, millet, bayrak için hayatını seve seve veren bütün şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı ömür diledi.
Yıldırım, "Unutmayalım, o gece halkın gücü, Hakk'ın gücü, tankın gücünü yenmiştir. 15 Temmuz karanlığın aydınlığa döndüğü gecedir." sözleriyle konuşmasını tamamladı.